4 Bakan, 5. Reform Eylem Grubu Toplantisi’nda ortak basin açiklamasi yapti.Adalet Bakani Abdulhamit Gül, toplanti ile bundan sonraki hedefleri ve planlari gözden geçirdiklerini, reform iradesini bir kez daha teyit ettiklerini söyledi.Vize serbestisi ve ilgili sürecin de ele alindigini, yapilabilecek tüm adimlarin tek tek degerlendirildigini belirtti. “Siyasi nedenlerle kesintiye ugrayan 23. ve 24. fasillardaki ilerleme arzumuz gayet açik ve nettir” diyen Gül, vatandaslarin hayatini kolaylastiran, hukuk devleti vasfini tahkim eden reform anlayisinin sürdürülecegini vurguladi.Yargi Reformu Strateji Belgesi’nin güncellenmesi konusunda önemli mesafeler kat edildiginin altini çizen Gül, “Ilk çeyrekte bunu kamuoyuna ve uluslararasi topluma açiklamayi hedefliyoruz. Temel yaklasimimiz güven veren adalet tesis etmek ve bunu gerçeklestirmek” diye konustu.
Bakan Gül, bir sonraki toplantinin Hazine ve Maliye Bakanligi ev sahipliginde 2019’un ilk yarisinda gerçeklestirilecegini söyledi.Ortak basin toplantisinda yaptigi konusmada Hazine ve Maliye Bakani Albayrak, 3,5 ay önce çok verimli toplanti gerçeklestirdiklerini hatirlatarak, “3,5 ay öncesinden bugüne kadar özellikle bizim sorumlu oldugumuz alanda muhatap bakanlarla özellikle G20 toplantilari özelinde verimli ve önemli görüsmeleriniz oldu. Özellikle ekonominin her alaninda Türkiye’nin en önemli en büyük ticari partneri olan Avrupa Birligi ile isbirligimizi sadece bu süreçte degil bundan sonraki süreçte de daha güçlendirerek önemli adimlarla daha ileri noktaya tasimaya gayret ediyoruz. Nitekim bu isbirligi ne kadar güçlü olursa Avrupa Birligi’nin ekonomik durumu ve Türkiye ile isbirligi bu anlamda kazan kazana dayali ne kadar güçlü olursa bu açidan dünya ekonomisi noktasinda da gayet olumlu bir süreci ortaya koyacak” ifadelerini kullandi.Son büyüme rakamlarinin açiklandigini kaydeden Albayrak, “Yasanilan tüm bu tarihi kur saldirisina ragmen küresel finansal piyasalardaki sert düsüslere ve sikintili iklime ragmen bir önceki yilin 3. çeyreginde ki çok büyük ve yüksek büyüme rakamina ragmen, malumunuz Avrupa Birligi ve birçok ülkesindeki yavas büyüme rakamlarina ragmen Türkiye pozitif bir büyüme ile üçüncü çeyrekte de çok önemli bir performans sergiledi. Euro bölgesinde malum gerek Brexit gerek Italya süreçleri özellikle Euro bölgesindeki birlik olgusuna ve ekonomik istikrara yönelik risk algisinin artmasi süreci su geçtigimiz ve yasadigimiz süreçlerin ehemmiyetinin bir kez daha altinin dikkatle çizilmesini ortaya koyuyor. Bu noktada Türkiye ve Avrupa Birligi’nin ekonomik anlamda isbirligi belki de her zamankinden çok daha fazla birbirlerine olan ihtiyacini ortaya koyuyor. Bu çerçevede Türkiye olarak biz yapici ve pozitif adimlarimizi kararli bir sekilde atmaya devam edecegiz. Türkiye’nin Avrupa Birligi iliskisindeki ekonomi alaninda malumunuz bugüne kadar iki kere gerçeklestirilen Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantilarinin 2016’da birincisi Türkiye’deydi, ikincisi geçtigimiz yil Aralik ayinda 2017’de Mehmet Simsek Bakanimizin döneminde Brüksel’de gerçeklesmisti ve üçüncüsünü gerçeklestirme noktasinda Subat ayinda mutabik kaldik ve her ne kadar Mayis ayinda Avrupa parlamentosu seçimleri gerçeklesse de öncesinde bu kararliligi karsilikli sergileme noktasinda mutabik kaldik ve bu noktada sadece bakanlar düzeyinde degil, karsilikli is çevrelerinin de bir araya getirilmesi ile hedeflenen yapisal reformlar ve saglikli ve sürdürülebilir karsilikli gelisme ve büyüme noktasinda atilacak adimlar noktasinda da önemli fikir teatileri ortaya konulacak” seklinde konustu. Bakan Albayrak, konusmasina söyle devam etti:
“Avrupa Birligi ile isbirligini artirmak ve dayanismayi güçlendirme çerçevesi içerisinde bizim için su dönemdeki en önemli konulardan bir tanesi geçtigimiz aylarda yogun diplomasisini yürüttügümüz Gümrük Birligi’nin güncellenmesi konusu hepinizin malumu. Bu anlamda sadece AB düzeyinde degil Avrupa Birligi’ndeki bu konuyu domine eden bas ekonomilerden sayacagimiz gerek Almanya gerek Fransa özelinde de çok yogun diplomasi muhatap bakanlarimiz sürecinde de kasikli yürütmeye devam ediyoruz. Çünkü bu konu özellikle bugünlerde artan küresel korumacilik ki G20 toplantilar vesilesiyle bu konu malesef degisen ekosistemin küresel manada olusturdugu riskler özelinde birçok ülke açisindan her geçen gün çok daha net ve sert bir sekilde gündeme getirdigi bir atmosfer ile karsi karsiya birakiyor dünya ekonomilerini. Bu noktada Türkiye- AB sadece Gümrük Birligi güncellemesi özelinde degil bu ekosistemin ekonomik isbirliginin gelismesi bu açidan da isbirlikleri noktasinda yeni küresel sisteme önemli bir mesaj verecek ve bu güncelleme süreci ekonomik manada ki gelisime kaldiraç görevi noktasinda önemli bir adim ortaya koyacak.”Açiklanan cari rakamlarina deginen Albayrak, “Agustos ve Eylül’de devam eden bu sürecin Ekim ayi itibariyle geçtigimiz 2 aydan çok daha güçlü bir rakamla bu sürecin bu dengelenme adini koydugumuz sürecinin çok daha güçlü bir sekilde rekor düzeyde 2.77 milyar dolarlik bir cari fazla ile tüm zamanlarin rekorunu kirarak, bu sürecin ne kadar güçlü bir dengelenme süreci olarak ekonomi politikalarinda attigimiz adimlarla saglam bir sekilde ilerlediginin altini çok net bir sekilde çiziyor. Bugün dünden yarin da bugünden daha iyi olacak. Bu süreç Türkiye’nin güçlü pozitif ekonomik anlamdaki ortaya çikan datalar ve attigi adimlarla ilgili süreç, Türkiye’yi her geçen gün daha da iyi ve olumlu ayristirmaya devam edecek. Bugün baktigimizda gerek Kasim ve bu ay itibariyla Aralik öncü rakamlarina baktigimizda bu dengelenme sürecinin sadece Agustos Eylül Ekim de rekorlari kirarak pozitif bir sekilde gelismesini degil Kasim ve Aralik aylarinda da çok daha güçlü neticelere gebe oldugunu, bu dengelenme sürecinin çok daha iyi bir noktaya gittigini bize isaret ediyor. Yeni ekonomi programi vesilesiyle Eylül ayinda açikladigimiz çerçeve program noktasinda baktigimizda özellikle cari açikta koydugumuz hedef de çok daha iyi bir performans sergileyecegimiz kuvvetle muhtemel. Yil sonu insallah 30 milyar dolarin bile altinda bir rakamla çok daha pozitif bir netice ortaya koyacagimizin sinyallerini almaya basladik” degerlendirmesinde bulundu.“Finansman tarafina baktigimizda gerek bankalar gerek firmalarimiz dis borç yenileme konusunda her geçen gün çok daha basarili neticeler aldigi performanslar aldigi bilgilerle güncellemeler ile karsi karsiyayiz” diyen Albayrak, “Hazine tarafindaki basarili ihraçlar net döviz rezervi noktasinda artisin çok daha güçlü bir sekilde seyrettigini ortaya koyuyor. Cari denge gelismelerinin öncü göstergeleri bu anlamdaki olumlu sonuçlari ortaya koyuyor. Tüm bu noktada çok daha güzel gelismelere gebe bir sürecin ortaya çikacagini görebiliriz” ifadelerini kullandi.Dün Meclis Genel Kurulu’ndaki bütçe maratonunun basladigini hatirlatan Albayrak, söyle konustu:
“2019 yili bütçesinin en önemli maddesi tasarruf bütçesi, verimlilik bütçesi ve 2019’da Türkiye’nin dengeli bir büyüme ile yeni bir degisim ve dönüsümün ruhunun ilk adimi olmasi insiyatifini ortaya koymasi. Bu noktada baktigimizda insallah Aralik ayinda da gösterecegimiz olumlu bir performansin devami ile birlikte 2018 sonu itibariyle ortaya koydugunuz enflasyon cari denge ve büyüme noktasinda baktigimizda hakikaten 2018 yili sonu itibariyle koydugumuz yeni ekonomi program hedeflerinden çok daha pozitif neticeleri ortaya koyacagiz. Gerek para politikasinda, gerek mali disiplin noktasinda 2018’i böyle kaparken 2019’da ayni güçlü ve kararli durusla ,Avrupa Birligi iliskilerimize dayali ekonomik isbirliginin Gümrük Birligi güncellemesi olsun iktisadi hayattaki faaliyetlerin çok daha güçlü bir sekilde konsolide olmasi noktasinda olsun insallah çok daha pozitif adimlarin atildigi kararli bir 2019’a girecegiz.”Türkiye- AB arasindaki Yüksek Düzeyli Ekonomik toplantisinin Subat ayinda hangi tarihte yapilacaginin ve toplantinin gündeminde hangi basliklarin olacagi ile Gümrük Birliginde yakin bir zamanda somut bir adim görülüp görülmeyecegi sorusu üzerine Bakan Albayrak, “Geçtigimiz yil Aralik ayi itibariyle Türkiye-AB iliskilerinde ki iklim ile bugün içinde oldugumuz iklim ayni noktada degil. Iliskiler degisebiliyor. 28 Subat gibi Istanbul’da Insallah 3.Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantisini gerçeklestirmeyi düsünüyoruz. Tabii burada esas nokta su, özellikle dünyada ticaret isbirlikleri bugün Amerika ile Çin arasinda yasanan Amerika’yla NAFTA özelinde Kanada ve Meksika’nin yasadigi dünyadaki yeni ticaret düzenine dayali ülkelerin gerek konvansiyonel ticari isbirlikleri konusunda gerek karsilikli ekonomik ve ticari is birlikleri konusunda çok daha farkli ve dinamik bir döneme girdigine sahit oluyoruz. Türkiye olarak bizim Avrupa Birligi ile Gümrük konusundaki geçmisimiz neredeyse çeyrek asira dayaniyor. Bu çerçevede Türkiye’de bu konuda çok büyük seyler ögrendi. Ticaret, rekabet, özel sektörün kendini gelistirmesi ve bölgesel ve küresel ticarette ve Türk reel sektörünün bu anlamda rekabetçi bir küresel oyuncu olmasi noktasinda önemli kazanimlari oldu. Türkiye’nin mevcut istihdam gücü genç nüfusu ve yetismis insan kaynagi üzerinde bugün yas ortalamasi 48-49' u bulmus bir Avrupa Birligi var. 29 -30’unda orta sinifi güçlü bir sekilde bel kemigini olusturmasinin ötesinde bundan daha da önemlisi yetismis insan kaynagi ile ülkesine ve bölgesine ve Avrupa Birligi’ne isbirligi açisindan çok daha genis bir firsat yelpazesi ortaya koyan bir Türkiye ekonomisi var. Gümrük Birligi bugün itibariyle geçtigimiz yildan Türkiye-AB iliskileri açisindan güncelleme noktasinda çok daha ümit vaat eden bir müzakere sürecini ortaya koyuyor bizim tarafimizdan. Bu süreçte karsilikli kazan kazan iletisimini ortaya koyarak,biz diyoruz ki ‘hiçbir ticari isbirligi tek tarafin menfaatini gözettigi sürece sürdürülebilir degildir.’ Böyle oldugu için zaten Türkiye’nin ekonomik Isbirligi bu noktada ortaya koydugu ittifaklarin hepsi bu noktadaki tüm paydaslara kazanim ortaya koydugundan dolayi bu noktaya tasidi. Ekonomimizin büyümesinden tutun ihracatimizin sadece ülke çesitliligi degil sektör çesitleri degil ürün çesitliligi degil birçok alanda Türkiye’yi bu noktaya tasidi.Bu noktadaki taleplerimizi karsilikli kazan kazan çerçevesi içerisinde ki taleplerimizi 28 Subat’taki toplanti da çok daha güçlü dile getirecegiz” açiklamasinda bulundu.Bakan Albayrak, söyle devam etti:
“Bunun ötesinde bugün Avrupa’da içinden geçtigi ekonomik ve siyasi sikinti vesilesiyle yasanan birçok hususla ilgili Türkiye olarak bizler Türk firmalari olarak bizler Avrupa Birligi özelindeki birçok ülkedeki birçok sektördeki birçok firma noktasinda da Türkiye özelinde de birçok firsati ortaya koyan bir çerçevede çok daha etkin yeni isbirligi ve alanlarini satin almalar düzeyinde olabilir, ortakliklar düzeyinde olabilir, üçüncü ülkelerde ortak yatirimlarla iki ülke ekonomisini iki cografyanin birlesmesiyle, çünkü Türkiye Avrasya hinterlandinda 4 saatlik uçus mesafesinde dünya ekonomisinin ve nüfusunun üçte birine hitap eden kalbi dedigimiz bu cografyanin en kritik ülkesi. Türkiye çeyrek asirdir AB iliskilerine çok beklenenin de üzerinde çok büyük bir katki yapti. Türkiye’de kazandigi bu noktada daha da devam edecek. Bu dedigimiz karsilikli iliskide karsi dediginiz muhatabin siyasi iradesinin güçlü durusunun istikrarinin da önemi var. Bugün Avrupa Birligi gerek son aylarda yasanilan süreçler maalesef Avrupa’nin ekonomik istikrarina da siyasi istikrarina da maalesef olumsuz yönde etki eden gelismeler, Mayis ayinda gerçeklesecek olan parlamento seçimlerinin olusturdugu ekonomik iklim, siyasi iklim bu noktadaki farkli kararsizliklar tabii ki önümüzdeki sürecin handikaplari olarak yer aliyor. Ben hep onu söylüyorum. Biz tam saha markaja prese devam edecegiz. Sonuna kadar Türkiye’yi ekonomisini, toplumumuzun ve insanimizin refah düzeyini daha ileriye tasimak için çalismaya devam edecegiz.”Ortak basin toplantisinda yaptigi konusmada Bakan Soylu, “Önümüzde 7 kriter vardi ve bunlarla ilgili çalismalari da 4. ile 5. arasi gerçeklestirmeye çalistik. Bugünkü toplantida da önümüzdeki süreçteki hepimizin ne tür çalismalar yapabilecegi konusundaki degerlendirmeleri birlikte yapmis olduk. 7 kriterden birisi olan yeni nesil pasaportlar konusunda 2 Nisan’da basladigimiz süreçte 1 milyon 200 bin yeni nesil pasaportu vatandaslarimizla bulusturduk ve hizli bir sekilde de bunu devam ettiriyoruz. Bu konudaki kriter sayisi da böylece 6’ya düsmüs oldu” ifadelerini kullandi.Soylu, konusmasina söyle devam etti:
“Bizim önemli meselelerimizden bir tanesi olan Europol ile operasyonel isbirligi elbetteki ülkemiz açisindan önemli, Avrupa için de önemli ama burada kisisel verileri koruma ile ilgili ortak bir degerlendirmeyi, ortak bir iradeyi ortaya koymamiz gerekir. Ancak bunu ortak bir iradeyi ortaya koyduktan sonra bu adimi birlikte ve esanli anlatabilmenin mümkün oldugu nettir. Üçüncüsü özellikle geri kabul konusudur ki geri kabul konusunda vize serbestisi ile esanli olarak ortaya çikacaktir. Aslinda orada herhangi bir problem söz konusu degildir. Vize serbestisi onaylandigi andan itibaren geri kabulde çok net bir sekilde tarafimizca ve taraflarca kabul edilmis olacaktir.”“Türkiye 18 Mart mutabakati konusundaki bütün sartlara harfiyen uymus bir ülkedir” diyen Soylu, “Ancak muhataplarimiz yani 18 Mart mutabakatini birlikte imzaladigimiz kararlastirdigimiz muhataplarimiz konusunda bu kadar iyimser olamayacagimizi ifade etmek isterim. Sadece 2015’ten bugüne kadar yüzde 97 karsi tarafa düzensiz göç azalmistir. Bu Türkiye’nin basarisidir. Türkiye bu basariyi ortaya koymustur. Inaniyorum ki 18 Mart mutabakati konusunda Türkiye nasil sorumlulugunu yerine getirmisse Avrupa Birligi de Avrupa tarafi da ayni sekilde sorumlulugunu yerine getirmek zorundadir. Çünkü biz sadece göçle degil ayni zamanda terörde ayni zamanda da uyusturucuda Avrupa açisindan önleyici bir ülkeyiz. Avrupa açisindan Türkiye bu konuda vazgeçilmez bir ülkedir. Avrupa’nin bu konuda Türkiye’ye karsi eli kuvvetli degildir. Özellikle Avrupa’nin bu konuda vermis oldugu bir söz daha var. Bu sözünü yerine getirmesi gerekir. Gönüllü insani kabul programi. Düzensiz göç engellenemeyecek bir noktaya gelmistir bütün Avrupa ve bütün dünya için. Burada bunu regüle etmek düzenlemek en temel yollardan bir tanesidir. Burada eger ‘gönüllü insan iyi kabul programi’ düzensiz göç yapilan ülkelerden gerçeklestirilmez ve burada esit bir paylasim ortaya adil bir paylasim ortaya konulmazsa bugün Avrupa’da yasanan hükümet krizleri diger bir takim kaoslar önümüzdeki günlerde artarak devam eder. Çünkü bu bir taraftan yabanci düsmanligini körüklemekte, irkçiligi yükseltmekte, diger taraftan da makulü ve esas itibariyle siyaseti devre disi birakmaya yönelik sonuçlar olusturmaktadir. Bu da bugün net bir sekilde Avrupa’da görülmektedir” açiklamasinda bulundu.Soylu, sunlari kaydetti:
“Bizim sorumluluk alanimizda bir tanesi olan milli göç stratejisi yani milli göç politikamiz konusunda bizim de Göç Kurulumuz var. Geçen yil ve bu yil yaklasik 5’incisini topladik. Önümüzdeki günlerde 6’ncisini toplayacagiz. Geçen Kasim ayinda yapmis oldugumuz toplantida milli göç politikamiz konusundaki çerçeveyi olusturduk. Milli göç politikamiz var fakat milli görüs politikamiz kanunlarimizla, kurallarimizla, uygulamalarimizla ve ortaya koydugumuz ilkelerle bir çerçeve içerisinde gidiyor ama onu temel bir çerçeve içerisine alacagimiz ve dün de aslen bunu tahkim eden bir gelisme daha gerçeklesti. O da küresel göç mutabakati yaklasik 165 ülke bunu imzaladi ve bu konuda aslen bizim ne kadar dogru bir yolda oldugumuzu bir kere daha dünya teyit etmis oldu. O da 2019’un ilk yarisinda Milli Göç Strateji belgemiz bir sonraki toplantimiza hazir bir hale gelir. Yani çerçevesi hazir bir hale gelir düsüncesindeyiz.”Organize suçlarla mücadele eylem planinin önemli olduguna dikkat çeken Bakan Soylu, “2016-2018’de bir eylem plani yaptik. Simdi Ocak ayinda ikinci eylem plani 2019-2021’i de onaylayarak buradaki sorumlulugumuzu da ayni sekilde yerine getirecegiz. Sinir güvenliginde de yine son toplantidan bugüne kadar önemli adimlar attik. Önemli adimlardan bir tanesi su Bati ve Dogu sinir güvenligimizi özellikle sinir entegrasyonu hem zeki hem dijital elektronik sinir güvenligimizi ve entegrasyonumuzu saglayacak çok önemli bir çalisma basladi. Aselsan bu çalismayi yürütüyor. Onun disinda fiziki güvenlik sinir sistemlerimiz devam ediyor ve ayni zamanda sadece kendi içimizde degil Iran, Bulgaristan, Yunanistan ve etrafimizdaki bütün ülkelerle mümkün oldugu ölçüler içerisinde sinir sistemleri konusunda önemli adimlar atiyor ve önemli isbirligi gerçeklestiriyoruz. Önümüzdeki toplantiya hem bu süreç içerisinde aldigimiz ev ödevlerini çok daha iyi bir sekilde gerçeklestirerek buradaki toplantiya geleceginizi teyit ediyorum” seklinde konustu.Bir soru üzerine Bakan Soylu, Türkiye’nin terörle mücadele konusunda büyük bir tecrübeye sahip oldugunu vurgulayarak, söyle konustu:
“Terör, düzensiz göç, uyusturucu ve sinirasan suçlar, organize suçlar bu konuda Türkiye Avrupa Birligi için sunu ifade ediyor; Türkiye burada önleyici bir cografyada önleyici bir bölgede. Ikincisi Ingiltere’yi, Almanya’yi, Fransa’yi ve Avrupa’yi hepimiz izliyoruz ve uzun zamandan beri sikayet ettigimiz meselelerin nasil kendilerini de yordugunu hep beraber görüyoruz. Bir taraftan Ingiltere bir taraftan Almanya su anda özellikle PKK konusunda arkadaslarimiz da burada biz de hemen hemen belirgin bir çizgiye yaklasma egiliminde. Peki neden? Çünkü içlerindeki bütün karisikliklarda tüm çiban basiligini ortaya çikaran bunlar. Her türlü meseleyi baska bir noktaya terörize etme konusunda baska bir noktaya tasima iradesi de gösteren yine bunlar. Yani Avrupa herhalde sunu düsünecektir düsünüyordur da öyle zannediyorum. Güneyimizde bir Amerika gerçegi var, bir Suriye gerçegi var, bir Irak gerçegi var, bir PYD gerçegi var, bir DEAS gerçegi var. Herhalde Avrupa Birligi’nin sinirinda böyle bir gerçek yok su anda. Almanya’nin da böyle bir gerçegi yok, diger ülkelerin de böyle gerçekleri söz konusu degil. Bu gerçekler varken ve Türkiye bu gerçeklerle mücadele ederken bu kadar da hakikaten tecrübeli bir sürece sahip olmus iken elbette ki bu müzakerelerde bütün bunlar masada ortaya konulacaktir. Terörle mücadele bizim elbette ki vazgeçilmezimizdir. Biz terörle mücadelede önemli bir kazanim elde etmis basari elde etmis durumda Türkiye. Bunu saglarken de topyekun Türkiye Büyük Millet Meclisi milletimizin ta kendisi de bu konuda bu kanunu düsünürken tek düsünmeyin yani Kisisel Verileri Koruma Kanunu da bununla esanlidir, terörle mücadele bununla esanlidir. Europol bununla esanlidir. Böyle bir çerçeve içerisinde düsünün. Bu adimlar devam ediyor. Biz Avrupa’nin iyiligini istiyoruz.”Ankara Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen toplantida konusan Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu, eylem grubunun kisa süre içerisinde yeniden gerçeklestirilmis olmasini, Türkiye’yi normallestirme ve reform sürecine olan bagliligin göstergesi olarak yorumladi. Bir önceki toplantida alinan kararlarin uygulanmasini ele aldiklarini belirten Çavusoglu, “Reformlarin yaninda AB ile yürüttügümüz süreçlerle ilgili hangi adimlari attik ve neler yapacagiz konularini degerlendirme firsati bulduk. Özellikle vize serbestisi ve terörle mücadele ve gümrük birliginin güncellenmesi gibi birçok alanda atabilecegimiz adimlari degerlendirdik. Reformlarimizla dogrudan ilgili olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde denetimden tekrar çikmak için atmamiz gereken adimlari da degerlendirdik. 11 sene Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde görev yaptim, biz bunu hak etmiyoruz, oradaki tabloyu da görüyoruz. Ideolojilere kurban edilmis bir meclis var. Avrupa’nin ortak degerlerini asindirmaya baslayan bir kurum olmaya basladi. Yine bu mücadeleyi de birlikte sürdürerek denetimden çikacagimiza inaniyorum” seklinde konustu.Çavusoglu, vize serbestisine iliskin gelismeleri de ele aldi. “Bizim vatandaslarimiz Avrupa ülkelerine vizesiz seyahat etmeyi hak ediyor” diyen Çavusoglu, yeni pasaportlarin taninmasiyla birlikte kriterlerin 6’ya düstügünü aktardi.
Fransa’daki ‘sari yelekliler’ olayina deginen Çavusoglu, “Avrupa’nin güvenligi bizim için de önemli” diye belirtti.Suudi gazeteci Cemal Kasikçi cinayetine iliskin sorulari yanitlayan Bakan Çavusoglu, G20 marjinda birçok mevkidasiyla ortak basvuru yapma iradesi ortaya koyduklarini aktardi. Kasikçi cinayetiyle ilgili Türkiye’nin sergiledigi tutumun tüm dünya tarafindan takdir edildigini belirten Çavusoglu, “Biz adalet istiyoruz, seffaf bir sorusturma yürütüyoruz. Elde ettigimiz belge ve delilleri paylasiyoruz bunlari Suudi Arabistan’la da paylastik. Suudi Arabistan’dan cinayetin aydinlatilmasiyla ilgili bir çaba göremedik. Bazi taleplerimize de olumsuz cevap verdiler, reddedildi. Suudi Bassavci hiçbir belge getirmedi. Sorumlular Türk kanunlarina göre sorusturulup yargilanmasi gerekiyor. Suudi Arabistan bu talebimize olumsuz cevap verdi. Kasikçi’nin cesedi ortada yok, yerel isbirlikçiler ortada yok. Uluslararasi sorusturma talepleri gelmeye basladi. BM sorusturmasi için talep geldi. Ortak bir basvuru için irade koymaya karar verdik” seklinde konustu.
Suriye’nin kuzeyinin ve Firat’in dogusunun istikrara kavusturulmasinin tek bir yolunun oldugunu onun da Münbiç Yol Haritasi’na uyulmasi oldugunu ifade eden Çavusoglu, “Eger ABD’nin kasti YPG’yi egitmekse bu son derece yanlistir ve bölgeye yapilan ihanettir. Biz buna göz yumamayiz” mesajini verdi.
Adalet Bakani Abdulhamit Gül ise Reform Strateji Belgesi’ni 2019 yilinin baslarinda Ocak ayi gibi açiklamayi hedeflediklerini belirtti.