AILELER VE EGITIMCILER ÖGRENCILERIMIZI ÖVELIM ANCAK NASIL?Atatürk Üniversitesi Kazim Karabekir Egitim Fakültesi’nin degerli egitimci ve bilim insani Ögretim Üyesi Prof. Dr. Samih Bayrakçeken’le yürüyüs saatlerimizde konu motivasyon/isteklendirme ve basari üzerineydi. Bu kayda deger bilgileri sizlerle paylasmak istedim. Degerli egitimci ve bilim insani Bayrakçeken; “ne de güzel olur. Elbette paylasalim. Hiç olmazsa bu degerli bilgiler kiymet bulur, çocuklarimiz üzerinde ebeveyinler ve egitimciler olarak daha yararli oluruz” dedi. Bu yazimin olusmasinda, derli toplu hale gelmesinde ve sunulmasinda güzel vakitlerini harcayarak, heyecanla ve zevkle çalisarak emegini esirgemeyen bilgi sevdalisi Prof. Dr. Samih Bayrakçeken’e sahsim ve sizler adina tesekkür ederim.Akademide motivasyon üzerine çok çalismalar var. Ancak bu yazimizda sizlerle düsüncelerini paylasacagimiz olan bilim insani Amerika Birlesik Devletleri Stanford Üniversitesi’nin ünlü Psikologu Dr. Carol Dweck’dir. Bu konu üzerine uzun yillar çalistigi sonuçlari bilim dünyasiyla paylasmaktadir. “Aklini En Dogru Sekilde Kullan” adiyla Türkçemize çevrilen eserine meraklilar tarafindan ulasilabilir.Dweck’in bu konudaki düsüncesi kisaca söyle: Zihniyet bireyin kendini ve dünyayi algilayisidir. Zihniyetler ikidir. Bunlardan birisi sabit zihniyet digeri büyüme zihniyetidir. Sabit zihniyete sahip olan bireyler zekânin, yetenegin, kisiligin ve becerilerin sabit olup degismeyecegi düsüncesine sahip olanlardir. Büyüme zihniyetine sahip olan bireyler zekâlarinin, yeteneklerinin, becerilerinin ve kisiliklerinin çaba, gayret, azimlilik, egitim ve uygun stratejiler ve yöntemlerle büyüyecegi inancina sahiplerdir. Kahramanlarimizi ve putlastirdigimiz kisileri bizden farkli olarak olagan üstü insanlar olarak görme egilimindeyiz. Oysaki kahraman ve üstün insan olarak gördügümüz siradan bu insanlarin bizden farkliliklari siradan olmayan olagan üstü çabalaridir.Insanlarin övülmesi güzel bir sey. Özellikle de zekâ ve yeteneklerinin övülmesi çok hoslarina gitmektedir. Ancak onlara da bir enerji veriyor görünebilir. Ama bu enerji sadece simdiliktir. Zor bir durumla karsilastiklarinda ve yapamadiklarinda bir hayal kirikligina düserek kendilerini birakin zeki olmayi aptal olarak algilamaktadirlar. Ebeveynler ve ögretmenler çocuklarin zekâ ve yeteneklerini överek onlara kalici güven verdiklerini sanmaktadirlar. Oysaki bu iyi niyetli övgü türü aslinda tam tersi bir etkiye sahip olmaktadir. Bireyler zor olan ya da ters giden durumla karsilastiginda zekâlarindan süphe etmeye baslayacaklardir. Ebeveynlerin ve ögretmenlerin çocuklar için yapacagi en iyi sey; zorluklari severek, ona katlanarak, hatalardan olumlu ders çikarmayi ögretmek. Basari için çaba sarf ederek ve sebatla devam ederek basarili olmalarini saglamaktir. Bu sekilde zekâlarini överek övgü kölesi yapilmamalidir. Kendi güvenlerini insa ederek, ömür boyu çaba sarf etme aliskanligini kazanmalari saglanmalidir. Ebeveynler çocuklarina bugün ne ögrendin? Sana ögreten hangi hatayi yaptin? Yaptigin hatalarindan ne ögrendin, ne ders çikardin? Ve bugün hangi yolu denedin?Ebeveynler ve ögretmenler çocuklara kazandin mi kaybettin mi gibi yanlis sorular sormamali, elinden gelen çabayi gösterdin mi? Sen daha iyi olabilirsin, asla kaybetmeyeceksin. Simdilik basarmadin ama basaracaksin “demelidir.Carol Dwek’in çok önemsedigi bir anlayis, “henüz” kelimesidir. “Henüz”ün gücünü kullanin” der. “Basaramadim” yerine “henüz degil, basaracagim” deyin.Seçkin sosyolog Benjamin Barber diyor ki; “Dünyayi zayif ve güçlü olanlar ya da basarili ve basarisizlar olanlar diye bölmüyorum. Ben dünyayi “ögrenenler ve ögrenmeyenler olarak bölüyorum.”Basarili bir ögrencinin temel amaci; bilgilerini ve dünyayi düsünme ve arastirma yollarini genisletmektir. Notlari kendi basina bir amaç olarak degil, büyümeye devam etmenin bir yolu olarak görmeleridir.Zekâyi sabit olarak algilayanlar sadece sonuca bakarlar. Sonuç iyi degilse her sey bosuna gitmistir. Büyüme zihniyetinde ise sonuçtan bagimsiz olarak insanlarin gösterdikleri gayretlerine, sebatlarina, izledikleri yollara ve çabalarina deger verilir.Sabit zihniyetli olan insanlar zirveye çikmayi hayal ederler. Ancak gerekli çaba göstermedikleri için zirveye çikma bir hayal olarak kalir. Ancak gelisme zihniyetine sahip olan insanlar, zirveye çikmayi planlamamis olsalar da çabalari onlari oraya götürür.Ögrenciler basarili olacaklarina inandiklarinda ya da inandirildiklarinda daha basarili olabilmektedirler.Aileler ve ögretmenler övgülerini yukarida ifade edildigi gibi çok zaman dogustan geldigi düsünülüp sabit olarak görülen zekâ ve yetenege degil, çabaya, izlenen yola, kararliliga yaparlarsa sabit zihniyetten büyüyen zihniyete geçis kolaylasmis olacaktir.Dweck’e göre beyin çaba ile büyüyen kas gibidir. Zekâ ve yetenek basitçe baslangiç noktalaridir. Çocuklara beynin çalisma mekanizmasi anlatilmalidir. Çocuklar beyinlerinin nasil çalistigini ve büyüdügünü ögrendiklerinde büyüme zihniyetinin adimlari atilmis olur. Ayriyeten çocuklara sabit zihniyetle büyüme zihniyetin farkliligi ögretildiginde, büyüme zihniyetine geçmeleri kolaylasmis ve basarilari artmis olur. Aileler ve ögretmenler, çocuklar için birer büyüme zihniyeti modeli olmalidirlar. Çocuklara ne söylerseniz söyleyin, sizlerin o zihniyete göre hareket ederek o zihniyeti modellemenizdir. Çünkü çocuklar davranis ve tutumlarini yetiskinleri gözleyerek edinirler. Bunu yapmanin etkili bir yolu zorluklarla karsilastiginizda çocuklarinizin yaninda sesli düsünerek ne düsündügünüzü saglamaktir. Büyüme zihniyeti basarisizligi bir siçrama tahtasi olarak görülmelidir.Çocugunuzu ve digerlerini etiketlemekten kaçininiz. Olumlu bir etiket olarak çok zekisin, çok akillisin, ya da olumsuz bir etiket olarak matematikte çok iyi degilsin ifadeleri sabit zihniyet ifadeleridir. Çocuklari motive etmek yerine kendilerini sinirlandirmalarina yol açar.Ayrica çocuklarinizin kendi kendilerine konusmalarinin negatif degil, pozitif ifadeler seklinde olmasi için onlara yardimci olun. Örnegin, bu konuda iyi degilim demek yerine, neyi kaçiriyorum? Bu çok zor demek yerine bu daha fazla zaman ve çaba gerektirir. Ben matematigi yapamiyorum demek yerine, ben matematigi yapmak için beynimi egitecegim demek gerekir.Büyüme zihniyetine sahip ögrencilerin sabit zihniyetlere göre ögrencilerin ulusal ölçekte uygulanan her türden sinavlarda kullanilan standart testlerde de daha basarili olduklari belirlenmistir.Bu bilgileri kisaca tablolastirarak daha iyi ögrenmemizi saglayabiliriz. Belki de çocuklarimizin çalistigi masalarinin karsisina ve siniflarimiza asarak onlarin da sik sik hatirlamasina yardimci olabiliriz.Tablo 1.Dweck’in zihniyet teorisinde sabit zihniyet ve büyüme zihniyeti arasindaki farklar.Bu tabloda da ne dememeliyiz, ne demeliyiz.Büyüme zihniyeti kapsaminda sayilacak cümlelerde asagidaki anahtar ifadeler yaygin olarak kullanilir:Henüz, Çaba, Gayret, Karalilik, Azim, Sebat, Strateji, Yöntem, Çok çalisma, Yilmama, Kendine güvenmek, Hatalardan ders çikarmak, Zekâ gelistirilebilir, Zor görevlerden korkmama, Ögrenme tutkusu, Yüksek motivasyon/isteklendirme, Gelisme, Büyüme, Öz güven, Basari, Pes etmeme, Umut, Elestiriye açiklik, Dönütten hoslanma, Yardimlasma, Isbirligi, Paylasma, Basarisizliktan korkmama, Gösterise sapmama, Gösteristen uzaklik, Olumlu bakis, Ögrenmede süreklilik, Basari, Mutluluk, vb.Ebeveynlerin ve ögretmenlerin büyüme zihniyetini gelistirmek için kullanabilecekleri örnek ifadeler de su cümlelerde ifade edilmektedir;Ailelere övgü önerileri: