AK Parti Erzurum Teskilati’ndan Fikri Saglar, Can Atakli ve Ilker Basbug hakkinda suç duyurusu

AK Parti Erzurum Il Baskani Mehmet Emin Öz, Erzurum Büyüksehir Belediye Baskani Mehmet Sekmen, Palandöken Belediye Baskani Muhammet Sunar, Aziziye Belediye Baskani Muhammed Cevdet Orhan, Yakutiye Belediye Baskan Vekili Ihsan Karabulut, AK Parti Il Yönetim Kurulu üyeleri, Erzurum Büyüksehir, Palandöken, Aziziye ve Yakutiye Belediye Meclis üyeleri, Ilçe Belediye Baskanlari ve üyeler, savciliga Fikri Saglar, Can Atakli ve Ilker Basbug hakkinda suç duyurusunda bulundu. Il Baskani Öz burada yaptigi açiklamada, “Bilindigi gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti, dogrudan milletin yürüttügü ve onun temsilcisi olan Büyük Millet Meclisinin yönettigi bir istiklal mücadelesi sonunda kurulmustur. Temelinde milli iradenin üstünlügü olan Cumhuriyetimiz, çok partili siyasi sistemle birlikte, bu vasfini siyasi alanda da tam manasiyla hayata geçirmeye baslamistir. Elbette, en basindan beri her dönemde milli iradenin üstünlügünü hazmedemeyenler olmustur. Milli irade düsmanligi, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akimlarin temsilcisi olarak karsimiza çikmistir. Hepsi de fasizmin en ilkel, en karanlik, en nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin degerlerine, tarihine, kültürüne saldiran köhne zihniyetin mensuplariyla mücadele etmek, kendine bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en basta gelen sorumlulugudur. Yakin tarihte 28 Subat’tan 15 Temmuz’a kadar uzanan nice aci hatiralari hala hafizasinda canli olan milletimiz, fasist zihniyete karsi gösterdigi ilkeli ve güçlü durus sayesinde, ülkemizin en büyük kalkinma ve demokrasi atiliminin partimiz vasitasiyla gerçeklestirilebilmesini saglamistir. AK Parti olarak en büyük gururumuz ve mutlulugumuz, bu büyük atilimda milletimizin temsilcisi olarak mücadele safinin en önünde yer aliyor olmaktir. Türkiye’nin kalkinma ve demokrasi yolculugunda kat ettigi mesafedeki basarisi; akil, vicdan ve izan sahibi herkes tarafindan takdirle teslim edilmektedir. Bu sayede ekonomiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanin en gelismis ülkeleriyle mukayese edilebilecek bir yere geldigimizi en iyi milletimiz biliyor. 2023 hedeflerinde somutlasan büyük ve güçlü Türkiye’nin insasi gayretlerimizi, insallah, zaferle neticelendirecegiz. Tabii bu süreçte, eski Türkiye’de kaldigini ümit ettigimiz fasist zihniyetin, buldugu her firsatta adeta hortlamasinin yol açtigi tedirginligi de hep birlikte yasiyoruz. Kimi zaman milli iradenin tecelligâhi olan Meclis’in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarini kirleten, kimi zaman eskiden mensubu olduklari kurumlarin sayginligina zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplasmakta kararliyiz. Bu örneklerden biri, CHP’nin resmi yayin organi olan bir televizyon kanalinda ‘basörtülü bir hakimin tarafsiz olamayacagini ve adil yargilama yapamayacagini’ söyleyen eski milletvekili ve bakan Fikri Saglar’in ortaya koydugu tavirdir. Türkiye’nin artik geride birakmis olmasi gereken, büyük acilarin çekildigi ve bedellerin ödendigi bir meseleyi yeniden gündeme getiren bu kisi, CHP’nin demokrat yaldizi altindaki fasist yüzünü bir kez daha sergilemistir. Gazeteci kimligiyle yaptigi bir sosyal medya paylasiminda ise Can Atakli, Cumhurbaskanimizin seçimle gitmeyecegini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadigini, artik tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete ugramasi oldugunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düsmüstür. Darbe ve felaket çigirtkanligi yapan bu zihniyet, ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir. Ayni sekilde, Genelkurmay eski Baskanlarindan Ilker Basbug’un, 27 Mayis darbesinin, sayet rahmetli Menderes erken seçim kararini ilan etseydi olmayabilecegi, böyle bir durumda da iktidarin zaten CHP’ye geçecegi yönündeki açiklamalari, zihinlerin gerisindeki darbe sevdasini açik etmistir. Sadece bu üç örnek dahi, Türkiye’nin 97 yillik Cumhuriyet tarihinde elde ettigi milli iradenin üstünlügünü esas alan kazanimlari hala hazmedemeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanip tutustugunu göstermeye yeterlidir. Demokrasi tarihimiz de siyaset darbelerle her dönem inkitaya ugratilmistir. Bugün seçilmislerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklasimlarin, kesinlikle iyi niyetli olmadigi, arkasinda farkli ajandalarin ve gayelerin bulundugu tartismaya mahal vermeyecek sekilde açiktir. Unutulmamalidir ki terörle ve her türlü vesayet odagi ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir. Hak ve özgülük mücadelesinde ülkemizin elde ettigi kazanimlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldirilarindan uluslararasi tuzaklara kadar nice badireleri gögüsleyerek sahip çikan milletimizin, bu karanlik zihniyete de hak ettigi dersi, demokrasi ve hukuk sinirlari içinde vereceginden süphe duymuyoruz. Türkiye’nin 81 vilayetindeki AK Parti teskilatlari olarak biz de, yapilan bu saldirilari; demokrasinin kalbi milli iradeye, onun tasiyicisi siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmis Cumhurbaskanimiza yönelik bir saldiri olarak görüyor ve hukukun bize verdigi haklari kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karsi görevimizi yerine getirdigimize inaniyoruz. Tüm diger siyasi partileri de demokrasi karsiti bu açiklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girisime karsi da ayni kararlilikla mücadele edecegimizi de özellikle belirtmek istiyoruz” diye konustu.