“Ikna odalari ve katsayi utancini bu ülkeye yasatan zihniyetin son günlerde tehdit diline yeniden sarildigini görüyoruz”
– “Buradan dikta hevesleri yeniden depresenlere su ikazi yapmak istiyorum; 15 Temmuz’da sahit olduklarimiz milletimizin hak ve özgürlüklerini koruma konusundaki kararliligini açikça göstermistir. O gece bir kez daha gördük ki Türkiye’yi 28 Subat karanligina geri döndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir”
– “Ideolojik saplantilar veya baska sebepler dolayisiyla kiz çocuklarimiz ile okullari arasina yeni duvarlarin örülmesine kesinlikle izin vermeyiz. Ayni sekilde hangi yasta olursa olsun bu ülkenin evlatlarinin dinini, diyanetini, kültürünü ögrenmesinin engellenmesine riza göstermeyiz”
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Ideolojik saplantilar veya baska sebepler dolayisiyla kiz çocuklarimiz ile okullari arasina yeni duvarlarin örülmesine kesinlikle izin vermeyiz. Ayni sekilde hangi yasta olursa olsun bu ülkenin evlatlarinin dinini, diyanetini, kültürünü ögrenmesinin engellenmesine riza göstermeyiz” dedi.
Bestepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Milli Egitim Bakanligi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanligi isbirliginde gerçeklestirilen Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Egitim Merkezleri açilis programina katilan Cumhurbaskani Erdogan, ikna odalari ve katsayi utancini bu ülkeye yasatan zihniyetin son günlerde tehdit diline yeniden sarildigini belirterek, ideolojik saplantilar veya baska sebepler dolayisiyla kiz çocuklari ile okullari arasina yeni duvarlarin örülmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini kaydetti. Cumhurbaskani Erdogan, “Millet olarak uzun yillardir kabugumuzu kirmanin mücadelesini veriyoruz. Kültür ve medeniyet degerlerimizden kopmadan, özümüze, benligimize yabancilasmadan dünyada hak ettigimiz konuma gelmenin gayretindeyiz. Her ne kadar 2002 yilindan itibaren tarihimizin en büyük ivmesini yakalamis olsak da Türkiye’nin kalkinma, sanayilesme ve üretim kabiliyetini artirma mücadelesi çok daha eskilere dayanir” açiklamasinda bulunarak, muasir medeniyetler seviyesinin cumhuriyetin kurucu kadrolari için askeri, beseri ve üretim boyutu da olan bir ekonomik hedefi ifade ettiginin altini çizdi. Gazi Mustafa Kemal’in tesviki ile toplanan Izmir Iktisat Kongresi’nde alinan kararlara bakildiginda bu hedeflerin net bir sekilde görüldügünü belirten Erdogan, “Ancak Kongre’de alinan kararlar tam manasiyla hayata geçirilemedigi gibi genç cumhuriyetimizin baslattigi kalkinma atilimlari da henüz emekleme safhasindayken belli çevrelerin sabotajiyla engellendi. Avrupa ve Asya ülkeleri basta olmak üzere dünyada sanayilesmenin hiz kazandigi dönemde biz kendi iç meselelerimizle ugrasmaktan önümüze gelen firsatlari degerlendiremedik. Daha sonra neredeyse her 10 yilda bir tekrarlanan darbeler nedeniyle Türkiye ekonomide ve demokraside çok agir yaralar aldi, bedeller ödedi. Merhum Özal’in baslattigi açilim seferberligi ise tam ritmini bulacakken koalisyonlarin sembolü oldugu siyasi istikrarsizliklar nedeniyle yarim kaldi. Türkiye de ekonomide, üretim ve sanayilesme alaninda içine hapsedildigi cendereyi onca gayretine ragmen kirmayi bir türlü basaramadi. 28 Subat müdahalesi ve ardindan gelen 2001 krizinin toplum hayatimizda ve ekonomide yol açtigi faturalari ise çok uzun yillar ödemeye devam ettik. Aslina bakilirsa ülkemizin her alanda oldugu gibi sanayilesme konusunda da geri birakilmasi kötü niyetli bir senaryonun eseridir. Sanayimizi gelistirmek için adim atan mütesebbislerimizin önlerinin bürokratik ayak oyunlari ile kesilmesi, ayni ugurda ömrünü harcayan idealist siyasetçilerimizin alay konusu yapilmasi gayet bilinçli eylemlerdi. Anadolu’nun dört bir yaninda kendisi ürün gelistirmek, üretmek, pazarlamak isteyenlere yönelik sergilenen nobranliga karsi ülkemizi ithal ürün cenneti haline dönüstürenlere verilen sinirsiz destek asil niyeti ortaya koymaya yeterlidir. Üstelik bu kirli oyun bizim insanlarimizin yeni bir sey ortaya koyma konusunda kabiliyetsiz oldugu bühtaniyla örtülmeye çalisildi. Maalesef tüm bu hercümerç içinde ülkemiz 1950’lirdeki, 1970’lerdeki, 1990’lardaki büyük dönüsümleri hep kaçirdi. Asagi yukari ayni sartlarda kalkinma yarisina girdigimiz ülkeler hizla gelisirken biz siyasi, sosyal, ekonomik geri kalmisliga mahkum edildik” diye konustu.“Bu ay sonunda 15 bin ögretmen atamasi daha yapiyoruz”
“Egitim-ögretim meselesinde ayagi bu topraklara basan, medeniyet birikimimizle barisik, özgürlükçü bir sistem yerine maalesef formatlayan, dayatmaci, evlatlarimizi belli kaliplara hapseden modeller tercih edildi” açiklamasinda bulunan Erdogan, köy enstitüleri gibi denemelerin asli amaci disinda milletin degerlerine karsi ideoloji yükleme araci haline getirildigi için hüsranla sonuçlandigini belirtti. Erdogan, “Milletimizin kültürünü ve inancini yasatma vasitasi olarak gördügü, bunun için de ilk günden itibaren siki sikiya sarildigi imam hatip okullari da tehdit olarak degerlendirildi. Kendi mecrasinda önemli mesafe kat eden endüstri meslek ve teknik liseleri ise bu okullarin ülkenin kalkinmasi v gelismesindeki rollerini umursamayanlar tarafindan agir darbelere maruz birakildi. Özellikle darbe ve vesayet dönemlerinde egitim sistemimize yapilan anti demokratik müdahalelerle egitim sistemimiz iyice çikmaza sürüklendi. Evlatlarimiza kendilerini korkusuzca ifade edebilecekleri, ideallerinin pesinden gidebilecekleri, hayallerini özgürce gelistirebilecekleri imkanlar sunulmadi. 28 Subat zihniyetinin adeta bir hançer gibi egitim sistemimize sapladigi katsayi uygulamasinin olumsuz etkilerini bugün bile hissediyoruz. Göreve geldigimizde her alanda oldugu gibi egitimde de sorunlarla bogusarak iste böyle bir Türkiye manzarasi ile karsilastik. Ülkemizin tepesinde karabulutlar dolasiyor, insanlarimizin gelecege dair umutlari giderek zayifliyordu. Sanayicimizden ögretmenlerimize, emeklilerimizden gençlerimize kadar toplumun tüm kesimleri adeta kan agliyordu. Hemen kollari sivadik ve milletimize Türkiye’yi dört ana sütun üzerinde yükseltme sözü verdik. Bunlarin da egitim, saglik, adalet, emniyet oldugunu ifade ettik. Milletimize olan diger taahhütlerimiz gibi bu sözümüze de hep sadik kaldik. Ülkemizin içinde bulundugu sartlar ne olursa olsun, egitim meselesinin ikinci plana itilmesine müsaade etmedik. Hazirladigimiz tüm bütçelerde aslan payini hep egitime ayirdik. 2002 yilinda egitime bütçeden 7,5 milyar lira ayrilmisken 2022 yilinda bu rakam yüksekögretim dahil 274 milyar 384 milyon liraya çikti. Derslik sayimizi 343 binden 606 bin sevilesine tasiyarak ülkemizin dört bir yanini modern egitim kurumlari ile donattik. Bugüne kadar yaptigimiz 714 bin 429 atama ile okullarimizin ögretmen eksigini giderdik. Bu ay sonunda 15 bin ögretmen atamasi daha yapiyoruz” seklinde konustu.“Kiz çocuklarimiz ile okullari arasina yeni duvarlarin örülmesine kesinlikle izin vermeyiz”
Kiz ögrencilere yönelik ötekilestirici, baskici uygulamalari ortadan kaldirarak her seviyede egitime katilimlarini artirdiklarini söyleyen Erdogan, “Halihazirda temel egitimde kiz ve erkek çocuklarimiz esit oranda egitime erismis durumdadir. Ancak ülkemizde halen bazi çevrelerin kiz çocuklarimizin egitim-ögretim haklarini özgürce kullanmasindan rahatsizlik duydugunu da biliyoruz. Ikna odalari ve katsayi utancini bu ülkeye yasatan zihniyetin son günlerde tehdit diline yeniden sarildigini görüyoruz. Buradan dikta hevesleri yeniden depresenlere su ikazi yapmak istiyorum; 15 Temmuz’da sahit olduklarimiz milletimizin hak ve özgürlüklerini koruma konusundaki kararliligini açikça göstermistir. O gece bir kez daha gördük ki, Türkiye’yi 28 Subat karanligina geri döndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Tek parti fasizminin geride biraktigi o aci hatiralari aziz milletimize bir daha kimse yasatamaz. Ideolojik saplantilar veya baska sebepler dolayisiyla kiz çocuklarimiz ile okullari arasina yeni duvarlarin örülmesine kesinlikle izin vermeyiz. Ayni sekilde hangi yasta olursa olsun bu ülkenin evlatlarinin dinini, diyanetini, kültürünü ögrenmesinin engellenmesine riza göstermeyiz. Gerek devleti yönetenler, gerekse ebeveynler olarak su gerçegi hepimiz gayet iyi biliyoruz, egitim-ögretim, özellikle de kaliteli egitim aydinlik yarinlarimizin teminatidir. Bu ülkenin gençleri her alanda en iyisine, en güzeline layiktir. Milletimizin küresel ölçekte iddia ve imkan sahibi bir konuma gelmesinin yolu egitim-ögretimden geçiyor” açiklamasinda bulundu.
Mesleki ve teknik egitim alanindaki tecrübeyi uluslararasi alana tasimak amaciyla yeni bir projeyi daha uygulamaya aldiklarini belirten Erdogan, “Açacagimiz uluslararasi Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri ile hem kendi evlatlarimiza yeni ufuklar kazandiracak hem de gönül cografyamizdan gelecek gençlere mesleki egitim imkani saglayacagiz. Uluslararasi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi projemizin simdiden hayirli olmasini diliyor emegi geçenleri tebrik ediyorum” dedi.
Mesleki ve teknik egitimi destekleyici politikalarin neticelerinin birçok alanda görülebildigine dikkat çeken Erdogan sunlari kaydetti:
“Bu gelismeyi destekleyecek yeni adimlari da atiyoruz. Mesela döner sermaye gelirlerinden alinan yüzde 15’lik hazine kesintisini yüzde 1’e düsürdük. Böylece meslek liselerimizin üretim kapasitelerini artirarak daha fazla ögrencimizin gerçek is ortaminda egitim almalarinin önünü açtik. 2020 yilinda yapilan üretimden elde edilen gelir 503 milyon, geçtigimiz yil hedeflenen 1 milyarlik üretim kapasitesinin de üzerine çikilarak meslek liseleri açisindan tarihi bir rekor kirdik. Döner sermaye kapsaminda yapilan üretimden ögrencilerimiz, ögretmenlerimiz de önemli miktarda pay aldilar. Bugün itibariyla 2020 yilina göre gelirlerimiz salgin sürecine ragmen yüzde 131 artarak 1 milyar 162 milyon lira seviyesine ulasti.”
Bu yil için 1,5 milyar liralik bir gelir rakami hedeflendigini kaydeden Erdogan, ”Mesleki egitim gören tüm ögrencilerimizin okurken en az asgari ücret kadar gelir elde edebilmelerini saglamayi da amaçliyoruz. Hem bizim destek ve tesviklerimizle hem de ögretmenlerimizin gayret ve destekleriyle hedefi yakalayacagimizi düsünüyorum. Milli Egitim Bakanligimiz fikri mülkiyet haklari kapsaminda önemli çalismalara imza atiyor. 2021 yilinda hedeflenen patent, faydali model, tasarim ve marka tescil çalismalari iki kat fazlayla bin 532‘ye çikmistir. Önümüzdeki dönemde hem ürün sayisini artirmaya hem de tescil edilen ürünlerin ticarilestirilmesine yönelik çabalarimizi yogunlastiracagiz. Egitim kapasitemizin güçlendirilmesi ile genç issizligin azaltilmasina katki yapan bir diger çalismamiz da mesleki egitim merkezlerimizdir. Çirak, kalfa ve usta yetistiren mesleki egitim merkezlerimiz ecdadimizin ahilik kültürünün bir mirasidir. Hükümet olarak özgün, modern ve yenilikçi projelerle bu güzel mirasimizi korumaya ve zenginlestirmeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandi.
Çiraklik sisteminin örgün ve zorunlu egitim kapsamina alindigini kaydeden Erdogan, buralarda egitim gören çirak kalfa ve ustalarin lise mezunu sayilmalarinin önündeki engellerin kaldirildigini hatirlatti. Erdogan, ”3 ay önce mesleki egitim merkezlerimizin güçlendirilmesine yönelik bazi düzenlemeleri yapacagimizin müjdesini vermistim. Mesleki egitim merkezlerindeki çirak ve ögrencilere asgari ücretin yüzde 30’u kadar bin 276 lira ücret ödenmesini saglayan kanun degisikligi tamamlandi. Ayni sekilde kalfalik yeterliligi kazanan 12. sinif ögrencilerine ise asgari ücretin yarisi kadar 2 bin 126 lira ödeme yapilacak. Isletmelerle üstlenilecek olan bu ücretlerin tamami devlet katkisi olarak karsilanacak. Ögrencilerimizin is kazalari ve meslek hastaliklarina karsi sigortasini yapacagiz. Kanun degisikligi üzerinden kisa süre geçmesine ragmen mesleki egitim merkezlerine olan talepte ciddi bir artis yasandigini m büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. Kanun degisikligi öncesinde mesleki egitim merkezinde yer alan ögrenci sayisi 159 bin iken, simdi bu sayi 250 bine ulasti. Yil sonuna kadar bir milyon gencimizi mesleki egitim merkezlerimize dahil ederek istihdamlarini saglamayi hedefliyoruz” dedi.
Kamu-özel sektör isbirliginin önemine vurgu yapan Erdogan, ”Ülkemiz gelisirken ekonomimiz büyürken sanayide üretim çarklari araliksiz dönerken kalifiye elaman ihtiyaci artmaktadir. Bu talebin teknolojik ihtiyaçlara göre karsilanmasinda mesleki ve teknik egitimin büyük bir katkisi var. Mezun gençlerin kendi alanlarinda istihdam oraninin yüzde 88 olmasi bu durumun bir göstergesidir. Meslek ve teknik egitimde nitelik arayisini devletin kendi imkani kendi gayretiyle basarmasi mümkün degildir. Özel sektörün destek vermeden, olmasi gereken düzeyde sahiplenmedigi bir mesleki egitim projesi hedefe ulasamaz. Bu durumda sanayici kalifiye personel sikintisi çekerken mezunlar da egitimlerine uygun isler bulmakta zorlanir. Cumhurbaskani olarak sanayicimiz ve yatirimcilarimizla bir araya geldigimiz her zeminde kamu özel is birligine dikkat çekiyorum. Mesleki egitim alaninda yürüttügü hatta maddi bakimdan yük aldigi projelerde özel sektörümüzün de elini tasin altina koymasi sarttir” diye konustu.
“Sanayicilerimizin bu modele sahip çiktigini memnuniyetle görüyorum” diyen Erdogan sunlari söyledi:
”Bir buçuk ay gibi kisa bir sürede ülkemizdeki 155 sanayi bölgesi tamaminda mesleki egitim merkezleri faaliyete geçi. Hem gençlerimizi sektörlerin gerektirdigi becerilerle donatacak hem de mezun olduklarinda istihdama geçislerini kolaylastiracak bu modeli gelistirmekte kararliyiz. Attigimiz bu adimlar bir yandan mesleki egitim merkezleri cazibesini artirirken diger taraftan genç issizlik rakamlarinin düsürülmesinde önemli rol oynayacaktir. Bu güçlü bag sayesinde artik aradigimiz elamani bulamiyorum yakinmasi tarihe karisacaktir. Türkiye’nin Istihdamina ve üretimine katki saglayacak önemli projenin ülkemize milletimize ve ekonomimize hayirli olmasini diliyorum. Bu önemli projeye verdikleri destek için tesekkür ediyorum.”
Erdogan, programin sonunda Konya Birinci Organize Sanayi Bölgesi, Erzurum Birinci Organize Sanayi Bölgesi ve Istanbul Birinci Organize Sanayi Bölgesi’ne canli baglanarak açilislarini gerçeklestirdi. Canli baglantilarin ardindan Erdogan, ögrencilerle birlikte kurdele kesti.
