Uluslararasi Kar Film Festivali basladi

Ilki 2004 yilinda yapilan ve o günden bugüne dek 16 kez düzenlenen Uluslararasi Kar Film Festivali’nin 17’ncisi Iletisim Fakültesi ev sahipliginde Nenehatun Kültür Merkezi’nde gerçeklestiriliyor. Alti ayri kategoriye yönelik (kurmaca, belgesel, deneysel, animasyon, reklâm, kamu spotu) hazirladiklari çalismalar ile yarisacak ögrenciler, alaninda uzman jüri heyetince degerlendirmeye alinacak. Üç gün sürecek olan festival kapsaminda gerçeklestirilecek etkinliklerde, kisa film yarismasinin yani sira sinema ve televizyon dünyasindan önemli isimlerin ögrencilerle bir araya gelecegini ifade eden Atatürk Üniversitesi Iletisim Fakültesi Dekani Prof. Dr. Adem Yilmaz, iletisim fakültesinin geleneksellesen etkinlikleri arasinda yer alan Uluslararasi Kar Film Festivali’nin, sinema sanatinin gelismesine ve genç sinemacilarin yetismesine katki sagladigini söyledi.“Sehirlerin sesi festivallerle duyurulur” Atatürk Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Hüseyin Özer, Ilki 2004 yilinda yapilan ve aradan geçen 17 yil boyunca basari elde eden eserleri, alaninda taninmis misafirleri ve sektöre yönelik sagladigi katkilari ile ülkemizin saygin film festivalleri arasina adini yazdiran Uluslararasi Kar Film Festivali’nde yeniden bir araya gelmenin mutlulugunu yasadiklarini belirterek, “Farkli ülke sinemalari içinde, ana akim sinemanin disinda kalan pek çok alternatif sinema anlayisi ve ürünleri, çogu kez festivaller yoluyla ortaya çikmaktadir. Festivaller yeni ve farkli olanin temsil olanagi buldugu bir alandir. Film festivalleri bugün, büyük ya da küçük kentlerin kendilerini anlatabilme ve markalasma yollarindan biridir. Sehirlerin sesi festivallerle duyurulur. Erzurum’un kültür sanat sehri niteligine arti deger kazandiracagina yürekten inandigim 17’nci Uluslararasi Kar Film Festivali’nin hayirli olmasini diliyor, bu coskunun olusmasinda emegi olan herkese tesekkürlerimi sunuyorum” dedi. Iran Islam Cumhuriyeti Erzurum Baskonsolosu Sajad Soltanzadeh ise açilista yaptigi konusmasinda, “Güzel Erzurum’da soguk bir kis gününde, böylesine sicak ve samimi bir ortamda, üç dost ve kardes; Türkiye Cumhuriyeti ve Iran Islam Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin degerli sanatçilari, sinema, kültür ve sanat erbabi ve sevgili ögrencilerin arasinda bulunmaktan gurur duyuyorum. Büyük emeklerle sanatçilari ve sinemacilari bir araya getirmelerini saglayan 17’nci Uluslararasi Kar Film Festivali’nin emektarlarina içtenlikle sükranlarimi sunmak isterim” dedi. “Ülkemin degerli yönetmenleri olan (Ayda hanim, Arsalan Bey ve Saadetali bey), Imaj Konser Grubu’nun çok degerli sanatçilari, sevgili Parsa Haif’in muhtesem grubu ve hüsn-ü hat sanatçimiza tüm zorluklara ragmen aramizda bulunmalarindan dolayi tesekkür ederim” diyen Soltanzadeh, “Sanat, insan toplumunun ortak dilidir ve insanin Allah vergisi saf duygularini yansitir. Sanatçilar, insanliga Allah’in verdigi en güzel nimetleri armagan ediyorlar. Sanatçilar ülkelerinin kültür elçileridir ve mesajlari baris, dostluk, sevgi ve samimiyettir. Bugün bazi hegemonik ülkelerin sanat eserlerinde nefret, diger milletlerin asagilanmasi, irkçi duygular ve ahlak disi degerler görülüyorsa, bu sanatin dogasindan sapma ve kötüye kullanilmasidir. Sinema sanati özellikle, zengin bir kültür ve medeniyete, manevi ve dini degerlere dayandigi yerlerde önemini göstermektedir. Bu özellikle her ikisi de kadim medeniyetlere sahip olan ve yüksek manevi degerleri besleyen Iran ve Türkiye sinemalari için geçerlidir. Bu yüzden iki ülkenin filmleri, dünyada çok popüler Oscar ve Cannes (Kan) gibi önde gelen festivallerde aday olmalari ve kazandiklari ödüller bu gerçegi gösteriyor” diye konustu. Iran ve Türkiye halki arasindaki derin tarihi, kültürel ve dilsel ortakliklarin yansira, manevi mirasa sahip olmak ve her iki ülkede profesyonel sanatçi ve yönetmenlerin bulunmasi, ortak film ve televizyon çalismalarinin yapilmasi için çok iyi bir zeminin var olmasinin göstergesi ve böyle bir sinerjinin Iran ve Türkiye milletleri tarafindan memnuniyetle karsilandigina süphe olmadigini anlatan Soltanzadeh, “Ayrica bölgedeki bütün milletler de bunu memnuniyetle karsilayacaktir. Çünkü hepsinin kökleri Iran ve Türkiye’nin kültürel, medeniyet ve dini degerlerine dayanmaktadir. Iki milletin sayisiz ortak mirasindan sadece biri olan ‘Mevlana’ üzerine kurulu ve çok yakinda iki ülke sinemalarinda vizyona girecek olan ‘Askin Sarhosu’ ortak filmi sadece bir örnektir ve benzeri yüzlercesi olabilir. Bu festival da bulunan degerli sanatçi ve senaristlere, Erzurum ve Iran arasindaki köklü kültürel, ticari ve insani iliskiler üzerine ve benzeri projeler de çalismalarini öneriyorum. Eski Erzurum sehri, tarih boyunca milletlerimizin kaderini Ipek Yolu üzerinden iç içe geçirmistir. Tebriz’e, Hoy’a, Urmiye’ye seyahat, ticaret, evlilik ve yasama konusunda sizin babalariniz ve dedeleriniz de bizim babalarimiz gibi pek çok hikâye ve hatira anlattiklarina eminim. Çünkü Iranli tüccarlarin Erzurum‘a ve diger sehirlere seyahatleri hakkinda çok tarihi hikâyeler ve dogum sehrim Hoy’da Erzurum kökenli birçok ailelerin yasadiklarini duymusum. Erzurum‘un merkezindeki Tebriz kapisindan her geçtigimde, kaderimizi birbirine baglayan deve ipi gibi kervanlarin zil sesi kulagimda çaliyor. Sanatçilarimiz ve yönetmenlerimiz bu sahneleri yeniden canlandirarak yeni nesillerimize tarihi dostluklari, kardeslikleri ve kültürel baglari hatirlatabilir ve içinde bulundugumuz çagda iki ülke arasindaki kültürel, ticari ve insani iliskilerin güçlenmesinde önemli bir rol oynayabilir” dedi. Konusmalarin ardindan Iran Parsa Haif Müzik Grubu dinletisi yapildi. Iran heyeti adina kültür merkezinde açilan stantta Iran’da Sebi Yelda gelenegi anlatildi. Iran’dan dört yönetmenin ve iki müzik grubunun da yer alacagi festivale katilacak konuklar arasinda, TRT Ortak ve Dis Yapimlar Müdürü Faruk Güven, Türk Sinema Elestirmeni Mehmet Açar, TRT’de Bir Zamanlar Genç Sinemacilar, Sinema Büyüsü ve Beyazperde programlarini sunan Alin Tasciyan, Behzat Ç. ve Çiçero’nun yönetmeni olan Serdar Akar, Yönetmen Ali Özel, Müzisyen ve Oyuncu Renan Bilek, Azerbaycanli Yönetmen Cavit Tevekkül ve Prof. Dr. Serdar Öztürk bulunuyor. Bunun yani sira festivalde “Hüsn-ü Hat”, “Erzurum ve Yasam” ve “Tebrizim” isimli sergiler de yapilacak.