Tarih: 01.06.2016 10:25

Atalay Filiz, Istanbul’daki ifadesinde her seyi itiraf etti

Facebook Twitter Linked-in

Istanbul ve Ankara'da üç kisinin katil zanlisi olarak aranirken Izmir'de yakalanan Atalay Filiz, Istanbul Asayis Müdürlügü'nde sorgulandi. Dün sabah saatlerinde Izmir'de yakalanan seri katil zanlisi Filiz’in Istanbul’daki ifadesinde ilginç bir detay daha ortaya çikti. Üç cinayeti kendisinin isledigini kabul eden Filiz’in Fransa’da Biyoloji okudugu, ancak okulunu bitiremedigi ögrenildi.Istanbul ve Ankara’daki üç cinayetin zanlisi olarak aranirken Izmir’in Menderes ilçesinde yakalanan Atalay Filiz’in Izmir Emniyet Müdürlügü’ndeki sorgusunda çarpici detaylar yer almisti. Filiz’in Istanbul’daki ifadesinde de çarpici detaylar ortaya çikti. Filiz’in, yakalandiginda üzerinde bulunan kimlikleri sahte bir sekilde düzenletmedigi, Tuzla’daki çay bahçesinde çalistigi dönemde müsterilerin bos anlarini kollayip kimliklerini aldigi belirtildi. Toplamda 16 kimlik kartinin 5 ayri kisiye ait oldugu ögrenildi. Filiz, üzerinde bulunan 10 bin lira ve 3 bin 500 Euro hakkinda ise, “Bu parayi Tuzla’daki çay bahçesinde çalistigim dönemde kazandim. Para harcamami gerektirecek bir durum yoktu, her ihtiyacim karsilaniyordu. Ben de para biriktirdim” dedi.ÜNIVERSITE MEZUNU DEGILMIS Ortaögretimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlayip Biyoloji alaninda lisans egitimi yapmak için Fransa’ya giden Atalay Filiz’in üniversite mezunu olmadigi, okulunu tamamlayamadigi için Türkiye’ye döndügü ortaya çikti. Filiz’in, bu durumu ailesinden uzun bir süre sakladigi ögrenildi. Filiz, Ankara’daki cinayetlerinin kurbani olan arkadaslari Göktug ve Elena’yla ve kayip kiz arkadasi Olga’yla da Fransa’da tanistigini söyledi.CINAYETLERI KABUL ETTI Atalay Filiz, Fransa’da tanistigi arkadaslari Göktug ve Elena’yla, is arama bahanesiyle ailesinden uzaklasmak için geldigi Ankara’da karsilastigini söyledi. Burada bir süre görüstüklerini belirten Filiz, Göktug ve Elena’nin kendisine sürekli olarak kayip kiz arkadasi Olga’yi sordugunu anlatti. Bu durumdan rahatsiz oldugunu belirten Filiz, “Basimi yakacaklar diye korktum. Ben de onlara bir kumpas kurup açiklarini bulmak istedim. Bu yüzden arabalarina telefonla takip sistemi yerlestirdim. Tatile gideceklerdi. Gittikleri yere kadar takip edip kaldiklari otele kadar girecektim. Odalarina bir sekilde kamera yerlestirip beni rahatsiz etmemeleri için santaj yapacaktim. Ancak arabalarinin uzun süre ASTI’de kaldigini gördüm. Arabalarini birakip gitmisler. Bu yüzden planim ise yaramadi. Ankara’ya döndüklerinde bana yine Olga’yi sordular. Onlar gelmeden önce aldigim pompali tüfekle ates ettim ve ikisini de öldürdüm. O ani gören insanlar da olmustu. Ben Olga’yla en son 2011 yilinin Agustos ayinda görüstüm, beraber tatil yapmistik” dedi.Ankara’da isledigi cinayetlerin ardindan Istanbul’a gelip yeni sahte bir isimle yeni bir hayata basladigini anlatan Filiz, “Tuzla’daki bir çay bahçesinin is ilani üzerine görüsmeye gittim. Burada ise basladim. Ismimi Furkan olarak söyledim. Bana bir ev de verdiler, benimle beraber çalisan bir arkadasimla ev arkadasligi da yapiyorduk. Tarih ögretmeni Fatma Kayikçi ile de burada tanistik. Ayni apartmanda oturuyorduk. Kaldigimiz ev dört odaliydi, odalardan birini apartmanda oturan komsular depo olarak kullaniyordu. Bu yüzden evime girmeleri kolaydi. Fatma Kayikçi’nin odama girdiginden ve esyalarimi karistirdigindan süphelendim. Masamin üzerine biraktigim esyalarin kenarlarindaki bosluklari santimetresine kadar ölçtüm. Aksam eve geldigimde yerlerinin degistigini fark ediyordum. Bu durumdan çok rahatsiz oldum. Cinayet günü Fatma Kayikçi ile evden çikarken karsilastim. Bana “Naber Atalay?” diye seslenince, gerçek kimligimin ortaya çikmasinin sokuyla kendisine birkaç kez vurdum. Daha sonra 7-8 biçak darbesiyle yaraladim ve evin içerisine çektim. Orada öldü. Cesedi bavula koydum ve Tuzla’ya birakip kaçtim. Önce Kaynarca’ya, daha sonra Gebze Otogari’na ve son olarak da Sakarya’ya gittim” seklinde ifade verdi.“BENI ARADIKLARINI TELEVIZYONLARDAN ÖGRENDIM” Fatma Kayikçi cinayetinden 2 gün sonra Izmir’e gittigini söyleyen Atalay Filiz, “Izmir’de genellikle ögrencilerin kaldigi pansiyonlarda kaldim. Kaldigim evde kimse yokken televizyon izliyordum. Bütün televizyon kanallarinda beni aradiklarini gördüm. Daha sonra apar topar hazirlandim ve oradan ayrildim. Bu esnada bavullarimi da azalttim. Lazim olan esyalarimi tek bir bavulda topladim. Izmir Gümüldür’e gidip Özdere bölgesindeki bir milli parkta bir hafta kaldim. Zaten dogada yasam idame etmeye ilgim vardi, bu yüzden zorlanmadim. Burada kaldigim bir haftanin sonunda zorlanmaya basladim ve Menderes’e gitmek üzere mili parktan ayrildim” dedi.Menderes’e gitmek üzere bindigi minibüsteki soförün yaninda oturan sahsin kendisinden süphelendigini ve sürekli telefonuna bakarak kendisiyle göz göze geldigini anlatan Filiz, “Benden süphelenmeleri üzerine minibüsten indim. Daha sonra arkadan gelen baska bir minibüse bindim. Bu minibüste de dikkatle bana bakiyorlardi. Polis, minibüsün önünü çevirdi ve yakalandim” seklinde konustu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —