Tarih: 01.10.2018 10:25

Atatürk Üniversitesinden “Grip oldugu öne sürülen bir hastaya kemoterapi uygulandi” iddialarina açiklama

Facebook Twitter Linked-in

Atatürk Üniversitesi Rektörlügü, “Grip oldugu öne sürülen bir hastaya kemoterapi uygulandi” baslikli haberlere iliskin açiklama yapti. Haberin asilsiz oldugu belirtilen açiklamada, “Hastaya yapilan tedavide bir hata olmadigi açiktir. Hasta sifa ile hastanemizden taburcu edilmistir” denildi. Yakutiye Arastirma Hastanesi Bashekimi Prof. Dr. Ali Sahin ve ilgili hekimlerle birlikte Rektörlük Toplanti salonunda basin açiklamasi yapan Atatürk Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Fuat Gündogdu, bahse konu haberin asilsiz oldugunu kaydetti. Prof. Dr. Fuat Gündogdu, 10 Ocak 2015 tarihinde yüksek ates, istahsizlik, kilo kaybi sikayetleriyle birkaç defa çesitli hastanelere müracaat eden hastanin, sikayetlerinin devam etmesi üzerine Atatürk Üniversitesi Intaniye servisine yatirilarak takip ve tedavisine baslandigini kaydetti. Prof. Dr. Gündogdu su açiklamada bulundu: “KBB Bölümü ve Iç Hastaliklari Hematoloji bölümü tarafindan yapilan konsültasyonlar ve diger tetkikler neticesinde kan degerlerindeki anormallik nedeniyle hastaya biyopsi yapilmasi önerilmistir. Yapilan biyopsinin 27.03.2015 tarihli patoloji raporunda laboratuvar bulgusu olarak hipo albuminemi ve hipegammaglobulienemi olmasi nedeniyle anjio ümminoblastik Tcell lenfoma ekartasyonu yapilamamistir. Bu nedenle kolonalite çalismasi esliginde moleküler korelasyon önerilmistir. Bunun üzerine biyopsi Ankara Üniversitesi Patoloji Anabilim dalina alt tip tayini için bizzat hastanemiz tarafindan gönderilmistir. Daha sonra PET raporunda çesitli lenf bezlerinde tutulum oldugu rapor edilmistir. Hasta 20.05.2015 tarihinde yine yüksek ates, halsizlik, koltuk alti ve boyun bölgesinde sislik sikayetleriyle hematoloji poliklinigine müracaat etmis ve ayni servise yatirilmistir. Hastanin 5 aydir devam eden hastalik hikayesi, fizik muayene bulgulari, laboratuvar, radyoloji (MR, BT, USG raporlari) ve PET raporu ile patoloji raporu sonuçlarinin degerlendirilmesi sonucunda hasta konu hakkinda bilgilendirilerek bizzat kendisinin yazili onayi alinmis ve tedaviye baslanmistir. Hastanin genel durumunun da bozuk olmasi nedeniyle hastaya Lenfoma ve Vaskülit ile seyreden immünolojik-romatolojik hastaliklarin tedavisinde kullanilan medikal tedavi uygulanmistir. Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Patoloji anabilim dalina gönderilen biyopsi sonucu 20.08.2015 tarihinde üniversite hastanemize rapor halinde iletilmistir. Söz konusu raporda tüm bulgular öncelikle ‘Vaskülitle seyreden immünolojik- romatolojik kökenli hastaliklarin lenf nodülünde gözlenen ikincil degisiklikler oldugunu desteklemektedir’ denilerek üniversite hastanemiz patoloji raporuyla örtüsen ifadelere yer verilmistir. Hastaya verilen kemoterapi ilaçlari lenfoma hastalarinda kullanildigi gibi vaskülitle seyreden romatolojik ve immünolojik hastaliklarda da kullanilmaktadir. Bu tedavi ile hastanin sikayetleri düzelmis ve hastaligi iyilesmistir. Tedavi sürecinde kullanilan ilaçlarin yan etkisi olarak ortaya çikan saç dökülmesi, bulanti, kusama gibi durumlar geçici olup tedavi sonrasinda tamamen düzelmektedir. Kalici olumsuz bir etkiye yol açmadigi tibben bilinmektedir.”“Tedavisinin de dogru bir sekilde planlandigi ve uygulandigi anlasilmaktadir” Hastaya yapilan tedavide bir hata olmadigi belirten Atatürk Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Fuat Gündogdu, “Hasta sifa ile hastanemizden taburcu edilmistir. Tedavi sonrasi çekilen PET raporu, hastanin tedavi öncesinde çesitli organlarinda gözlemlenen büyüme ve bozulmanin düzeldigini göstermistir. Özetle; Atatürk Üniversitesi Tip Fakültesi Arastirma Hastanesi hekimleri tarafindan hastanin tanisi için gerekli tüm islemlerin ayrintili bir sekilde yapildigi ve tedavisinin de dogru bir sekilde planlandigi ve uygulandigi anlasilmaktadir. Ancak sikayetçi sahis sagligina kavusmasinin akabinde farkli nedenlerle olsa gerek bir suçlu arayisina girmis ve Erzurum Cumhuriyet Bassavciligina hastanemiz çalisanlari hakkinda suç duyurusunda bulunmustur. Erzurum Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan 2015 yilina ait verilen görevsizlik karari ile dosyanin üniversitemize gönderilmesine karar verilmis, üniversitemize intikal eden dosya ile ilgili ivedilikle sorusturmaci tayin edilmistir. Sorusturma kapsaminda ilgili doktorlarin beyanlari ve hastaya ait tüm tibbi dokümanlar (tetkik ve tedaviye iliskin rapor, tahlil ve radyoloji sonuçlari) toplanmistir. Bu bilgilerle birlikte dosya, üzerinde bilirkisi incelemesi yapilmasi amaciyla Karadeniz Teknik Üniversitesi Tip Fakültesine gönderilmis ve elde edilen tüm bilgi ve belgeler isiginda KTÜ Iç Hastaliklari Anabilim dali (Immünoloji-Romatoloji, Onkoloji ve Hematoloji) ögretim üyelerinden olusan üç kisilik bilirkisi heyeti tarafindan degerlendirilmistir. Bilirkisi raporunda ‘hastanin yatisindan sonra klinik, laboratuvar ve patolojik bulgularla ilgili hekimler tarafindan yapilan islemlerde ve hastanin takip/tedavisinde görevi kötüye kullanma ile ilgili bir durumun söz konusunu olmadigi’ belirtilmistir. 18.07.2016 tarihinde sorusturmaci tarafindan düzenlenen raporda ‘Üniversite hastanesi çalisanlarinin hastanin tanisi için gerekli tüm islemleri yaptigi, tedavinin uygun oldugu, çalisanlarin olayda herhangi bir kusurlarinin bulunmadigi ve ceza sorusturmasi açilmasinin gerekli olmadigi sonucuna varilmistir’ seklinde belirtilmistir. Inceleme dosyasi hakkinda söz konusu dosyayi üniversitemize gönderen Erzurum Cumhuriyet Bassavciligina 04.08.2016 tarihi itibariyla bilgilendirme yapilarak, inceleme sonucu ceza sorusturmasi açilmasina gerek duyulmadigi bildirilmistir. Bu süreçten iki yil sonra hasta üniversitemize basvurarak dosyanin akibeti hakkinda bilgi almis akabinde ise Danistay’in ilgili dairesine itirazda bulunmustur. Hukuki süreç devam etmekte olup yapilan is ve islemler titizlikle takip edilmektedir” seklinde konustu. Atatürk Üniversitesinin 61 yillik köklü bir üniversite oldugunu kaydeden Atatürk Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Fuat Gündogdu, konusmasini söyle tamamladi: “Üniversite hastanemizde ise yilda yaklasik 1 milyon kisiye tani ve tedavi hizmeti verilmektedir. Bu konumuyla bölgesinin ve komsu ülkelerin referans hastanesi niteligindedir. Dolayisiyla söz konusu haberde iddia edilenin aksine gribal bir enfeksiyonun kanser diye nitelendirilerek buna yönelik bir tedavinin uygulanmasi söz konusu degildir. Ayrica hem üniversite hastanemiz hem de diger hastanelerde yapilan tetkiklerde hiçbir sekilde gribal enfeksiyon ibaresi yer almamaktadir. Sonuç olarak bu olayda herhangi bir ihmal, dikkatsizlik veya usul hatasi olmayip, tibbi açidan hastaya son derece dikkatli ve özenle yaklasilmis, tüm islemler tibbin gereklerine uygun sekilde yerine getirilmistir. Gerçeklerle örtüsmeyen bu asilsiz iddialarda bulunanlar hakkinda üniversitemizin gerekli yasal haklarini kullanacagini kamuoyuna arz ederiz.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —