Tarih: 01.02.2021 10:25

Bakan Akar: “Inler teröristlerin baslarina yikildi”

Facebook Twitter Linked-in

Akar, Kibris Meselesi’nde ise iki devletli çözümden baska bir çikis yolu olmadigini söyledi. Bati Görev Grup Komutanligi bünyesinde yerli yapim Heybeliada (Türkiye’nin yerli ve milli ilk savas gemisi), Burgazada, Kinaliada ve Büyükada isimli 4 korvet gemisinden bir komodorluk olusturuldu. 4 adet ada sinifi korvetten olusan ve deniz savunma harekati, hava savunma harekati ile su üstü harbi harekati icra edebilen komodorlukta yaklasik 450 personel görev alacak. 4 korvet kesif, karakol ve arama kurtarma görevi yapacak.2’nci Korvet Filotillasi için Foça’da bulunan Deniz Üssü Komutanligi’nda Sancak Tevcih Töreni düzenlendi. Törene Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, Izmir Valisi Yavuz Selim Kösger, Genelkurmay Baskani Orgeneral Yasar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutani Oramiral Adnan Özbal, Kara Kuvvetleri Komutani Orgenaral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutani Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Ege Ordu Komutani Korgeneral Ali Sivri, Donanma Komutani Oramiral Ercüment Tatlioglu, Güney Deniz Saha Komutani Tümamiral Kadir Yildiz katildi. Törende Milli Savunma Bakani Hulusi Akar tarafindan sancak, Deniz Albay Gökhan Temizöz’e teslim edildi.“Inler teröristlerin baslarina yikildi”Sancak Tevcih Töreni’nde konusan Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, terör örgütünün Irak’in kuzeyindeki barinma alanlari, mevzi, siginak ve mühimmat depolari ile teröristlerin saldiri hazirliginda olduklarinin belirlenmesi ve elde edilen istihbaratin teyidi için Pençe Kartal-2 Harekati’nin düzenlendigini söyledi. Halki ve hudutlari korumak maksadiyla Gara’ya yapilan harekatin 10 Subat 02.55’te uçaklarin faaliyetiyle basladigini ve 40’tan fazla uçagin harekatta görev aldigini ifade eden Bakar Akar, “Harekat kapsaminda 50’den fazla hedefin seçildi. Güvenlik nedeniyle bunlarin bir kismi iptal edildi ve 48 hedef büyük bir basariyla vuruldu. Türkiye, tüm komsularinin oldugu gibi Irak’in da toprak bütünlügüne saygili. Harekat dost ve müttefiklerle koordineli bir sekilde yapiliyor. PKK terör örgütü tarafindan ‘girilemez,’ ‘ulasilamaz’ denilen, güvenli alan olarak sayilan bölgede terör örgütüne agir darbeler vuruldu. 75 kilometre genisliginde 25 kilometre derinligindeki bir alanda yer alan tüm hedefler basarili bir sekilde tahrip edildi. PKK terör örgütünün kaçacak bir yerinin kalmadigini örgütün sözde yöneticileri çok iyi anladi. Söz konusu bölgedeki inler teröristlerin baslarina yikildi” dedi.Teröristler büyük panik içindePençe Kartal-2 Harekati ile dördü sözde üst düzey sorumlu olmak üzere 53 teröristin etkisiz hale getirildigini belirten Akar, “Harekat ile PKK terör örgütünün sözde üst düzey yönetiminde ciddi bir panik ve derin endise oldugu, örgütün hareket kabiliyetinin ciddi sekilde sinirlandigi gelen istihbari bilgiler arasinda yer almaktadir. Harekat sonrasi terör örgütünün iç degerlendirmelerine yönelik alinan istihbarattan, teröristlerin büyük bir darbe aldiklarini ve büyük bir panik içinde olduklarini ögreniyoruz. Teröristler bundan sonra kendilerini hiçbir yerde güvende hissedemeyecekler. Harekatin planlanmasi ve icrasinda her zamanki sekliyle hassasiyetler göz önüne alindi, sivil halkin, masum insanlarin can ve mal güvenligi bakimindan her türlü tedbir yerine getirildi. Harekat sirasinda çevrenin korunmasi bakimindan da alinabilecek tüm tedbirler gerçeklestirildi” ifadelerini kullandi.“Kapsam olarak en büyük alani bu harekat kapsamaktaydi”Akar, Pençe Kartal-2 Harekati’nin özelligine yönelik de bazi bilgiler vererek, sözlerini söyle devam ettirdi: “Operasyon kara destegi olmadan çok genis bir alanda son derece zor ve çok ciddi zorluklar içeren arazi ve iklim kosullarinda gerçeklestirildi. Bugüne kadar icra ettigimiz harekatlar arasinda bakildiginda gerçekten alan olarak, kapsam olarak en büyük alani bu harekat kapsamaktaydi. Bizim gözbebegimiz olan Özel Kuvvetlerimizin katildigi bu harekat zor cografyada icra edildi ve burada Özel Kuvvetlerimizin her türlü arazi ve iklim kosullarinda sinirlarimizdan irtibat olmadan da harekatlarini icra edebilecek kabiliyete sahip olduklarini ve daima göreve sahip olduklarini bir kez daha gösterdiler.”“Terör küresel bir beladir”Harekat sirasinda ilk temasta üç kahraman personelin sehit oldugunu belirten Akar, “Harekatin baslangicinda ilk temasi müteakip biri yabanci olmak üzere toplam 13 evladimiz sehadet mertebesine erdiler. Sehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize sifa diliyorum, tüm milletimizin basi sagolsun. Yakinlarina ve Silahli Kuvvetlerimize bir kez daha bassagligi diliyorum. Alçak PKK’nin ne kadar cani bir örgüt oldugu bir kez daha gözler önüne serildi. Ayni zamanda yurt içinde ve yurt disinda da PKK terör örgütünün yandaslari, destekçileri de tüm dünyanin ve asil milletimizin gözleri önüne serildi. Bugüne kadar hiçbir sehidimizin kanini yerde birakmadigimiz gibi bu sehitlerimizin de kanini yerde birakmadik. PKK terör örgütü bugüne kadar en büyük zarari bölge halkina, Kürt kardeslerimize vermistir. Tüm muhataplarimiz bilmelidir ki terör küresel bir beladir. Terörün her türlüsüne karsi olmak ve ortak bir durus sergilemek hepimizin görevi, her seyin ötesinde bir insanlik görevidir” diye konustu. Iki gün süren NATO Savunma Bakanlari toplantisinin video konferans yöntemi ile gerçeklestirildigini hatirlatan Akar, “Toplanti öncesinde ve sirasinda NATO Genel Sekreteri Sayin Stoltenberg gerçekten müttefiklik ruhuna yakisir ve güçlü bir sekilde, katliamin sorumlusu olan PKK terör örgütünü kinadi. NATO’nun Türk halki ile dayanisma içinde oldugunu ifade etti. Buradan kendilerine bir kez daha tesekkür ediyorum” sözlerini kullandi.“Yunanlar komsularimiz bosa gayret gösteriyor”Suriye’nin kuzeyinde gerçeklestirilen Firat Kalkani Harekati, Zeytindali Harekati, Baris Pinari Harekatlarinin basarili bir sekilde gerçeklestirildigini vurgulayan Akar, Türkiye’nin tüm sorunlarin karsilikli iyi niyet ve saygi çerçevesinde müzakere ile barisçil, yol ve yöntemlerle çözülmesinden yana oldugunu ve daima diyaloga daima açik olduklarini ifade etti. Akar, “Sayin Cumhurbaskanimiz NATO genel sekreteriyle görüstüler. Bu görüsme sonrasinda ayristirma toplantilarinin yapilmasina karar verdiler ve bu toplantilar yapilmaya baslandi. Biz bunu destekliyoruz. Diger taraftan daha önce istisari olarak yapilan toplantilar da artik Ege Istisare Toplantilarina dönüstürüldü ve bu sekilde yapilmaya baslandi. Bunun da 61.’si 25 Ocak’ta gerçeklestirildi. Yunan komsularimizin 3’ünü yaptigimizin 4.’üncü yani güven ve güveni artirici önlemler çerçevesindeki toplantinin da Türkiye’de yapilmasi için gelmelerini bekliyoruz. Tüm olumlu yapici yaklasimlarimiza ragmen, uluslararasi hukuktan dogan haklarimizin kisitlanmasina yönelik provakatif girisimler, eylemler, yapilan sorumsuz açiklamalar ve tehdit dili Ege’de gerginligi dogal olarak artiriyor, tirmandiriyor ve sorunlari derinlestiriyor. Bölgesel baris, huzur ve istikrari bozuyor. Yunanistan sorunlarini bir sekilde Türkiye Avrupa Birligi bir sekilde Türkiye Amerika Birlesik Devletiyle sorunlarimiz varmis gibi olaylari çarpitmaya devam ediyor. Bu husus AB tarafindan da ABD tarafindan da biliniyor olmali bu konuda ciddi isaretler var. Bu da isin memnuniyet edici bir boyutu. Bu konuda Yunan komsularimizin gerçekten bu manada bosa gayret gösterdiklerini söyleyebiliriz” dedi.Diyalog, müzakere ve barisçil yöntemlerle sorun çözülmeye çalisiliyorYunanistan’in silahlanma çalismalarina da deginen Akar, “Yapilan çalismalarin da gerginligi tirmandirmasinin yani sira Yunan halkinin da refahinin aleyhine bir takim harcamalar oldugunu ve beyhude çalismalar, gayretler oldugunu da söylemek mümkün. 83 milyonluk Türkiye olarak samimi diyalog, müzakere ve barisçil yöntemlerle sorunu çözmeye çalisiyoruz. Ancak Yunanistan bir takim yanlis anlasilmalara sebep olabilecek açiklama ve eylemlerden kaçinmali. Baskalarina güvenmeyip geçmisten ders alarak hareket etmelidir. Türkiye’nin hakli tarihi sürece uygun makul ve mantikli yaklasimini görmeli. Görüsmelerde meselelerin hak, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde ele alinmasini ve bir çözüme ulasilmasini umuyoruz. Ön kosulsuz olarak her türlü görüsmeye hazir oldugumuzu daha önce beyan ettik ve buna göre görüsmeler basladi ve biz diger güven artirici önlemler çerçevesinde görüsmelerin de Ankara’da yapilmasini bekliyoruz. Kimsenin topraginda hakkinda, hukukunda gözümüz yok. Bunu birçok kez söyledik ve uygulamalarda da açikça gösterdik. Ancak diger taraftan da haklarimizdan vazgeçmeyecegimizi, hakkimizi çignetmeyecegimizi de herkesin bilmesi lazim. Özetle söylemek gerekirse sehit de oluruz, gazi oluruz ancak hiçbir oldu bittiye izin vermeyiz. Uluslararasi hukuka bagli kalmamiz iyi komsuluk iliskilerini arzu etmemiz herhangi bir sekilde birileri tarafindan taviz gibi bir zaafiyet gibi görülmemelidir. Hiçbir oldu bittiye izin vermeyecegiz. Hakkimizi, hukukumuzu sonuna kadar koruyacagimizi dememiz de hiç kimseye tehdit olarak algilanmamalidir, anlasilmamalidir” diye konustu.“2 devletli çözümden baska bir çikis olmadigini görüyoruz”Akar, Kibris meselesinin milli mesele oldugunu söyleyerek, “Kibris Baris Harekatini herkesin görmesi, göz ardi etmemesi lazim. Gerçekten adaya baris, huzur ve istikrar getirmistir. Türkiye Kibris’ta Ingiltere ve Yunanistan ile birlikte garantör bir devlettir. Adadaki Türk askeri varliginin hukuki temelinden farkli gösterilmeye çalisilmasi da gerçekleri yansitmamaktadir. Bu yapilan yanlis beyanlar, haksiz ithamlar ne Yunan ne de Rum tarafina hiçbir fayda saglamayacaktir. Rumlarin biran önce uzlasmaz tutumlarindan vazgeçmesi, oradaki Türk farkliligini kabul etmeleri gerekmektedir. AB’nin de stratejik körlügü bir kenara birakmasi lazim. Olaylari yakindan takip edip oldugu gibi görmelerini bekliyoruz. 50 yildir basarisizlikla sonuçlanan eski çözüm formüllerini tekrar tekrar konusmak zaman kaybindan baska hiçbir sonuç dogurmaz. 50 yildir bunu açikça gördük. Adadaki durumu yakindan takip eden bizler adada artik 2 devletli çözümden baska bir çikis olmadigini görüyoruz. Akli selim sahibi olan herkesin de bunu görmesini bekliyoruz. 3. taraflardan beklentimiz objektif olmalari, sorunlari akil ve mantik çerçevesinde degerlendirmeleri. Bütün bunlari söyledikten sonra su hususlar asla unutulmamali. Türkiye’nin ve Kibris Türkü’nün Kibris ile alakali yer almadigi hiçbir projenin yasama sansi yoktur. Kibris dahil tüm denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizi korumak da azimliyiz kararliyiz ve buna da çok sükür muktediriz” ifadelerini kullandi.Asilama harekat alanindaki unsurlardan baslayacakKovidle mücadele ve asi hakkinda da konusan Akar, ilk günden beri kararlilikla salginla mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, “Bu konuda herhangi bir sekilde rehavete kapilmamak lazim. Ayni ciddiyet ve samimiyetle ilk günkü aldigimiz tedbirleri yürütmek durumundayiz. Çok sükür su ana kadar hareket alaninda, denizde, havada ve karada herhangi bir vakaya rastlanilmadi. Bu konuda arkadaslarimi bir kez daha kutluyorum. Türk Silahli Kuvetleri’ndeki kovid orani övünçle söyleyebiliriz ki Dünya ordulari arasinda en düsük seviyede devam ediyor. Asi konusunda Saglik Bakanligi ile yaptigimiz çalismalar sonuçlandi. Kimlerin asi olacagi planlandi. Harekat alanindaki kara, deniz ve hava unsurlarimizdan baslayarak öncelikler belirlendi, çalismalarimiz sürdürülüyor. Asiyla birlikte korunma tedbirlerimizi artirmakla beraber her zaman söyledigimiz gibi temizlik, maske ve mesafe konusunda taviz vermeyecegiz. Salgin bitene kadar sürdürmeye devam edecegiz” diyerek konusmasini sonlandirdi.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —