Türk Silahli Kuvvetlerinde bir üst rütbeye terfi eden subaylarin rütbeleri, Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, Genelkurmay Baskani Orgeneral Yasar Güler ve kuvvet komutanlarinin katilimiyla Milli Savunma Bakanliginda düzenlenen törenle verildi.Düzenlenen törende konusan ve bölgesel konulara deginen Bakan Akar, tayin ve terfilerin askeri personel açisindan önemli oldugunu belirtti. Yüksek Askeri Sura toplantisinda alinan kararlarin Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in onayinin ardindan yürürlüge girdigini aktaran Bakan Akar, “Terfiler ve tayinler bu sekilde gerçeklesti. Bir takim yorumlar ve degerlendirmelerin bu temelde olmasi gerekir. Bunun disindakiler gerçegi yansitmiyor” ifadelerini kullandi.Rütbe arttikça görev ve sorumluluklarin da arttigina dikkat çeken Bakan Akar, personellerin görevlerini yaparken bir önceki günden daha fazla çalismalari gerektigini söyledi. Türk Silahli Kuvvetlerinin bugüne kadar her kosulda vataninin ve milletinin güvenligi ve huzuru için elinden geleni yaptigini, bundan sonra da yapmaya devam edecegini bildiren Bakan Akar, “Bu asil milletin egemenligi, bagimsizligi ve güvenligi için yapilmasi gereken neyse yapacagiz” seklinde konustu.FETÖ’nün hain darbe girisiminde Türkiye’nin ve TSK’nin zarar gördügünü söyleyen Bakan Akar, “Bu hainler içimizden temizlendikçe TSK güçlendi, güçlenmeye devam ediyor. Bunun en somut göstergesi bir tarafta artan operasyonlar diger tarafta da tatbikatlar. TSK geçmisten çok daha fazla operasyon, çok daha genis kapsamli tatbikatlar yapiyor, yapmaya devam edecek” dedi. Hain darbe girisiminden bu yana TSK’dan 17 bin 498 kisinin ihraç edildigini vurgulayan Akar, “Amacimiz bu teröristleri içimizden tamamen temizlemek, bu sanli üniformayi tek bir hainin bile tasimasina engel olmak, buna müsaade etmemektir” ifadelerini kaydetti.Terörle mücadelede en büyük fedakarligin sehitler ve gaziler tarafindan verildigini hatirlatan Bakan Akar, sehitleri rahmet, gazileri minnetle yad etti. TSK’nin operasyonlariyla sehit ve gazilerinin kanlarini, onlarin yakinlarinin gözyaslarini yerde birakmadigini belirten Bakan Akar, “Bu yapilan çalismalar sayesinde bayragimiz dalgalanmaya, 82 milyon milletimiz kutsal vatan topraklarinda rahat ve huzur içinde yasamlarini sürdürmeye devam ediyor” dedi. Terörle mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecegini tekrarlayan Bakan Akar, sunlari kaydetti:“Insallah asil milletimizi, 82 milyon vatandasimizi bu terör belasindan kurtaracagiz. Teröristlerin teslim olmaktan ve bu isten vazgeçmekten baska çareleri yok. Son yapilan operasyonlar bunu açikça ortaya koydu. Mehmetçik, komandolarimiz özellikle Pençe harekatlariyla teröristlerin bütün inlerine girdi, girmeye devam ediyor. Bütün inlerini teröristlerin baslarina yikti, yikmaya devam ediyor. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar da buna devam edilecek. TSK’nin pençesi bu teröristlerin ensesinde, bu bitmeyecek. Pençe-1’de 64, Pençe-2’de 16 ve Pençe-3’te simdiye kadar 22 olmak üzere yilbasindan bu yana Irak’in kuzeyindeki operasyonlarda toplam 676 terörist etkisiz hale getirildi.”Idlib’de Rusya’nin da destegini alan rejimin havadan ve karadan gerçeklestirdigi saldirilarla çocuklari, gençleri, kadinlari, yaslilari katletmeye devam ettigini söyleyen Bakan Akar, bunlarin durdurulmasi için Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TSK’nin üzerine düseni en iyi sekilde yapmaya gayret ettigini aktardi.
Anlasma ve mutabakatlara aykiri olarak rejim tarafindan yapilan saldirilarla bugüne kadar 700’den fazla masum insanin hayatini kaybettigini, 500 binden fazla insanin evlerini terk etmek zorunda kaldigini kaydedenBakan Akar, sunlari aktardi: “Yeni göçlerin meydana gelmemesi, insani trajedilerin yasanmamasi ve saldirilarin sonunda radikallesmenin olusmamasi için bu saldirilarin bir an önce durmasinin gerektigini hep söyledik, Sayin Cumhurbaskanimiz bunu Rusya’ya son ziyaretinde de Sayin Putin’e ifade etti. TSK’nin Idlib’de 12 gözlem noktasi var. Oradaki gözlem noktalarimizin Astana ve Soçi mutabakatlari kapsamindaki görevi ateskes ve istikrarin izlenmesi ve rapor edilmesidir. Bu çerçevede 12 gözlem noktamiz görevlerini basarili sekilde yerine getiriyor. Herhangi bir sekilde bunlarin güvenliklerinin tehlikeye atilmamasi için her türlü tedbiri aldik, almaya devam ediyoruz.‘Gözlem noktalarimiza yönelik saldirilarin olduguna’ yönelik haberler çikiyor. Böyle bir sey yok. Fakat biz TSK olarak son derece hassas ve dikkatli sekilde süreci takip ediyoruz. Oradaki personelimizin güvenligine karsi herhangi bir sekilde girisimde bulunulmamasini tüm ilgili taraflara hatirlatmis bulunuyoruz. Bizim personelimize, gözlem noktalarimiza zarar ziyan geldigi takdirde mesru müdafaa hakkimizi sonuna kadar kullanacagimizi herkese söyledik, söylemeye devam ediyoruz.”Terörle mücadelenin yani sira Dogu Akdeniz, Ege ve Kibris’taki faaliyetlerin de kararlilikla devam ettigini dile getiren Akar, “Buralardaki hak ve menfaatlerimizden asla taviz vermeyecegimizi, geri adim atmayacagimizi bütün dünyaya ilan ettik. Bu konuda bizi, gücümüzü, kuvvetimizi test etmeyin, yanlis hesap yapmayin” diye konustu.“Kibris ile ilgili 1974’te bulundugumuz nokta ne ise bugün de ayni yerdeyiz” diye konusan Bakan Akar, o gün nasil yapilmasi gereken yapildiysa benzer bir durumda yine bunun yapilacagindan kimsenin süphe duymamasi gerektigini ifade etti.Türkiye’nin uluslararasi hukuk ve iyi komsuluk iliskilerinden yana oldugunun altini çizen Bakan Akar, “Bizim uluslararasi hukuka uyacagimizi söylememiz iyi komsuluk iliskilerinden yana oldugunu belirtmemiz bir taviz, zafiyet degil. Diger taraftan da hakkimizi, hukukumuzu çignetmeyiz dememiz de bir tehdit degil. Biz olayi oldugu gibi, tüm çiplakligiyla ortaya koyuyor, herkesin hesabini buna göre yapmasini istiyoruz” dedi.
“Emeklilik TSK mensuplarinin da dogal bir hakkidir”
Terörle mücadele kapsaminda personelin gösterdigi fedakarlik ve kahramanliklara da dikkati çeken Bakan Akar, sunlari kaydetti:“Emeklilik TSK mensuplarinin da dogal bir hakkidir. TSK’nin plan ve programinin aksamamasi için bununla ilgili bir düzen var. Ocak – Subat, Temmuz – Agustos aylarinda isteyen TSK mensubu emekliye ayrilabiliyor. Bu manada arkadaslarimiz hizmetlerinin tamamlanmasini müteakip veya hizmetlerimizin akisi sirasinda kendi istekleri, iradeleri dogrultusunda emekli olabiliyor. Bunu büyütmenin, abartmanin baska yerlere çekmenin hiçbir anlami yok. Bu dogal bir süreç, herkesin dogal hakki. Ben de 49 sene askerlik yaptim, emekli oldum. Bunu bazilari sikinti varmis gibi dile getirmeye çalisiyor, bu da iyi niyetle nasil açiklanir bilemiyorum.”
Bazilari tarafindan gündeme getirilen “Bakan Akar kendisine komutanim diye hitap edilmesini istiyor” iddialarina da atifta bulunan Bakan Akar, “Bazi enteresan konular gündeme getiriliyor bunu anlamak mümkün degil” diyerek salondakilere, “Benden böyle bir sey duyan var mi” diye soran Bakan Akar, aldigi “Hayir” yaniti üzerine söyle konustu:“Isteyen ‘Bakan’, isteyen ‘komutanim’ diyor. Askeri çevrede arkadaslarimiz arasinda bir aliskanlik var, 49 seneden beri beraberiz. Bazi arkadaslarimiz ‘komutanim’, bazi arkadaslarimiz ‘bakanim’ diyor. Bizim etkinligimizi, caydiriciligimizi, sayginligimizi, birlikteligimizi, beraberligimizi olumsuz yönde etkilemek için çalisan bir grup var. Bu konuda herkesin bilinçli olmasi lazim. Cumhuriyet tarihinde simdiye kadar yapilmayan sayida operasyonu su anda yapiyoruz. Kibris harekatinda yapilan 211 sorti var. Hava Kuvvetlerimiz sadece son üç ayda 814 sorti yapti. Bu nedenle bu ivir zivir islerle ugrasanlara el insaf diyoruz. ‘Bakanim’ mi desin ‘komutanim’ mi desin diye ne telkinimiz ne tercihimiz ne de aklimizda böyle bir problem sahasi var.”