Bakan Çavusoglu: ‘Dogu Akdeniz’de gerginligi artiran biz degiliz, Yunanistan’dir, Rum Kesimi’dir’

Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu, Almanya Federal Cumhuriyeti Disisleri Bakani Heiko Maas ile düzenledigi ortak basin toplantisinda “Dogu Akdeniz’de gerginligi artiran biz degiliz, Yunanistan’dir, Rum Kesimi’dir. Bunun en son örnegini Yunanis

1.08.2020 10:25:22 0
Bakan Çavusoglu: ‘Dogu Akdeniz’de gerginligi artiran biz degiliz, Yunanistan’dir, Rum Kesimi’dir’
Disisleri Bakanligi Fatin Rüstü Zorlu Toplanti Salonu’nda gerçeklesen toplantinin ana basligi Dogu Akdeniz’de, Türkiye ile Yunanistan arasinda yasanan gerilimler oldu. Arabulucu olarak görev üstlenen Almanya Disisleri Bakani Maas önce Yunanistan’da daha sonra da Türkiye’de toplantilara katildi.Toplanti sonrasinda düzenlenen ortak basin açiklamasinda konusan Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu, Yunanistan’in süreç içerisinde dislayici ve tek tarafli hareket ettigini belirterek, “Tabi ki bugünkü ziyaretin esas amaci Dogu Akdeniz’deki gelismeleri ele almakti ve bunun yaninda Libya gibi diger bölgesel konulari da ele aldik. Konsolosluk konulari gibi ikili iliskilerimizi de ilgilendiren bazi konulari da Heiko Mass’la ele aldik. Bildiginiz gibi biz Dogu Akdeniz’de lisans verdigimiz bölgelerde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Biz basindan beri açik ve net sekilde çagrimizi yaptik. Dogu Akdeniz’de Türkiye’yi ve Türk halkini dislamak yerine herkes için hakça ve adil bir paylasim istedik ve Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’da bizzat her firsatta bunu dile getirdi. Ancak maalesef Yunanistan ve Rum Kesimi maksimalist tezleri ile dislayici ve tek yanli faaliyetlerine uzun süredir devam ettiler, devam ediyorlar. Dolayisiyla Dogu Akdeniz’de gerginligi artiran biz degiliz ve Yunanistan’dir, Rum Kesimi’dir. Bunun en son örnegini Yunanistan’in dün bölgede askeri tatbikatlar yapmasi ile de bir kere daha görmüs olduk” seklinde konustu.“Bugüne kadar hep AB’nin kosulsuz destegi ile simarmislar”Arabuluculuk faaliyetleri için Alman Sansölyesi Merkel ve mevkidasi Mass’a tesekkür eden Bakan Çavusoglu, “Biz uzun yillar faaliyetlerimiz baslatmak için sabirla bekledik. Bu konulari zaten mektuplarimla da gerek AB’ye, tüm AB ülkelerinin Disisleri Bakanlarina, paydas ülkelerine, NATO Genel Sekreterine ve ayni sekilde BM genel sekreterine de ilettim izah ettim. Uzun yillar bizi dislayici faaliyetlerin durmasini bekledikten sonra biz bu faaliyetlerimizi baslatmak durumunda kaldik. Fakat burada biz yine Sayin Cumhurbaskanimizin da izah ettigi gibi, Sayin Merkel’in ve Almanya’nin arabuluculuk çabalarini desteklemek için taleplerini de olumlu karsiladik ve jestler yaptik. Bu konuda da burada bu firsattan istifade ile gerek Heiko Mass’a gerekse Sansölye Merkel’e bu samimi çabalar için çok tesekkür ediyorum. Bu süreçte gerçekten objektif bir rol üstlenmeye çalistilar. Bunun için de tesekkür ediyorum. Ayrica Yüksek Temsilci Josep Borell’e de AB adina sarf ettigi çabalar için çok tesekkür ediyorum. Fakat bu çabalari objektif ve dengeli bir sekilde götürünce özellikle, Yunanistan ve Rum kesiminin de saldirilarina maruz kaldiklarini görüyoruz. Çünkü onlar bugüne kadar hep AB’nin kosulsuz destegi ile simarmislardir” ifadelerini kullandi.“Bati Trakya Türklerinin ‘Türk’ ismini kullanmalarina neden izin vermiyorsunuz”Yunanistan’in uluslararasi hukuktan bahsettigini ama kendisinin hukuka aykiri davrandigina deginen Bakan Çavusoglu, “Bugün basin toplantisinda yine Atina’daki basin toplantisinda Yunanistan Disisleri Bakani’nin açiklamalarina bakinca gerçekten tam kendilerine yakisir bir seviyede açiklamalar gördük. Fakat burada özellikle uluslararasi hukuk çagrisini sürekli yineleyen Yunanistan’a hangi uluslararasi hukuka saygidan bahsettigini de sormak istiyorum. Yani burada uluslararasi hukuka bu kadar saygiliysaniz AB Insan Haklari Mahkemesi kararlarina ragmen Bati Trakya Türklerinin ‘Türk’ ismini kullanmalarina neden izin vermiyorsunuz? 15 sene oldu mahkeme kararlari çikali ve bu konuda AB neden Yunanistan’a baski yapmiyor? Madem bunlar evrensel hak ve temel hak ve özgürlükler ile ilgili mahkeme kararlari da var. Diger taraftan son zamanlarda Ege’de Yunanistan’in mültecileri Türkiye’ye geri ittigini raporlar da gösterdi ve çok sayida makaleler de yayinlandi. Bu kadar insani Ege Denizi’nin ortasinda botlarini batirarak ya da iterek Türkiye’ye göndermek hangi uluslararasi hakla evrensel degerler ile örtüsüyor? Bu konuda da izahatta bulunmalari gerekiyor” diye konustu.“Bu sefer elimizden bir kaza çikmaz, geregi neyse tereddütsüz bir sekilde yapariz”Türkiye’nin önkosulsuz diyaloga kapisinin açik oldugunu belirten Bakan Çavusoglu, sunlari kaydetti:“Kas’in önündeki Meis Adasi, Türkiye’ye 2 kilometre uzaklikta. Yunanistan’a ana karaya 580 kilometre uzaklikta ve 10 kilometre karelik bir adacik. Yunanistan hangi uluslararasi hukuka dayanarak bu 10 kilometrelik ada için 40 bin kilometrekarelik yani 4 bin kati daha fazla münhasir ekonomik bölge ya da kita sahanligi talebinde bulunuyor? Yunanistan’in Italya ile imzaladigi anlasmada bu var mi? Misir’la imzaladigi anlasmada da bu yok. Diger ülkelerin; Libya ile Malta’nin, Fransa ile Ingiltere’nin imzaladigi anlasmalarda da baktiginiz zaman böyle bir sey yok. Dolayisiyla biz tabi ki uluslararasi hukuka inaniriz ama Yunanistan’in uluslararasi hukuk kurallarini belirlemesine de müsaade etmeyiz. Dolayisiyla Yunanistan’in bugünkü basin toplantisinda sarf ettigi sözler de çok ilginçtir, çok manidardir. Yunanistan’a söyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Daha önce de bu tavsiyelerimizi kendileri ile samimi biçimde paylastik. Bu simarikliktan vazgeçin. Önkosulsuz ve tam AB destegiyle bir yere varilamayacagini artik anlamaniz lazim. Hele hele bazi ülkelerin doldurusuna gelerek kendinizi riske atmayin. Yok haklarimizi savunacagiz, tatbikat yapacagiz diye açiklamalarda bulunursaniz bu sefer elimizden bir kaza çikmaz, geregi neyse tereddütsüz bir sekilde yapariz. Oyuna gelmeyin ve akli selim bir sekilde hareket edin. Biz diyaloga variz. Bugün Mass’a da söyledim. Biz bu konulari konusmaya variz. Dogu Akdeniz’in etrafindaki tüm ülkelerle, Rum kesimi hariç, onlar önce Kibris Türk tarafi ile muhatap olmak zorundalar, hakça gelir paylasmak için. Ama tüm ülkelerle görüsmeye, oturup konusmaya ve hakça paylasim için müzakere etmeye variz. Ama bunun için kimse Türkiye’ye önkosul getirmesin, hele hele Yunanistan’i önkosulu ile olmaz.”“Açiklamaya saatler kala Yunanistan gitti ve Misir ile anlasma imzaladi”Almanya’nin arabuluculuk çalismalarina karsi kayitsiz kalinmayarak jestler yapildigini belirten Çavusoglu, “Biz ne yaptik? Faaliyetlerimizi Oruç Reis’in faaliyetlerini diplomasiye bir firsat vermek için bir süreligine durdurduk. Bizzat Sayin Merkel rica etti. Daha sonra Almanya’nin destegi ve çabalariyla danismanlar düzeyinde bir araya gelindi Berlin’de. Daha sonra biz iki Disisleri Bakani olarak görüsmelerin baslamasi, yine siyasi istisarelerin baslamasi, askerler arasi güven artirici toplantilara baslanmasi ve de Yüksek Düzey Stratejik Isbirligi Toplantisi’nin yapilmasi konusunda ortak bir açiklama yapmaya hazirlanmistik ve bu açiklamayi 7 Agustos Cuma günü yapacaktik. Açiklamaya saatler kala Yunanistan gitti ve Misir ile anlasma imzaladi. Yani samimi olmadigini, dürüst olmadigini, kimseye bilgi vermeden, bu konularda arabuluculuk yapan Almanya’ya da izin vermeden bu anlasmayi imzaladi ve herkes sok oldu” diye konustu.“Türkiye’yi diyalog istemeyen bir ülke konumuna sokmak istemeye hiç kimse çalismasin” diyen Çavusoglu, “Türkiye hakça paylasim için önkosulsuz bir sekilde görüsmeye hazirdir. Geçmiste bu konuda iyi gelismeler de olmustu. Maalesef Çipras döneminde bu istiksafi görüsmeleri onlarin yakinlasmamasi sebebiyle gerçeklestiremedik” ifadeleri ile sözlerini tamamladi.“Sadece AB için degil ayni zamanda NATO müttefiklerini de endiselendiriyor”Iki ülke arasinda yasanan krizin sadece Avrupa Birligi’ni degil NATO’yu da endiselendirdigini belirten Alman Disisleri Bakani Mass, “Hem burada, hem Atina’da, artik bunu böyle söylemek zorundayim; bu tehlikeli ve tirmanan durumu ele aldik. Sadece AB için de degil ayni zamanda NATO müttefiklerini de endiselendiriyor maalesef. Durum son derece riskli. Zira bir uçuruma yaklastiginiz zaman tabi ki uçurumdan asagi düsme riskiniz de var ve biz bu neden bu gelismenin önünü kesmek istiyoruz. Son zamanlarda AB dönem baskani olarak da 2 taraflarla yogun görüsmeler yaptik. Simdi önemli olan gerginligin azaltilmasi için adimlarin atilmasi ve içten diyaloga hazir olunmasi. Iki tarafta da diyaloga hazir olundugunu duyuyorum bu söyleniyor. Bu nedenle bu tartismalarin bir çözüme ulasacagini düsünüyorum. Sadece Türkiye ve Yunanistan arasinda dogrudan görüsmeler ile bu yapilabilir. Bir diyalog süreci, içinde bulundugumuz süreç nedeniyle kolay olmayacaktir. Fakat hala iki tarafinda samimi olarak dogrudan görüsmelere baslamasi ile iki taraf için de kabul edilebilir sonuçlar elde edilebilecegine inaniyorum. Bu firsati mutlaka degerlendiriyoruz. Çünkü bu tirmanma ne Türkiye, ne Yunanistan ne Almanya ne de Almanya yararina” ifadelerini kullandi.

Cumartesi 8 ° / -0.5 °
Pazar 6.4 ° / -0.5 °
Pazartesi 0.8 ° / -11.7 °