Disisleri Bakani Çavusoglu, gündeme iliskin basin mensuplarinin sorularini yanitladi. S-400 füze savunma sistemlerinin tesliminin ertelenecegi iddialari hakkinda açiklama yapan Çavusoglu, “ABD ile komisyon kurulsun mu, kurulmasin mi, komisyonun amaci nedir, neleri görüsecektir bu konularda görüs alisverisinde bulunuyoruz. Su anda erteleme, durdurma gibi bir sey söz konusu degildir.Böyle bir çalisma grubu olacaksa ön sartsiz bir sekilde bunu baslatmak isteriz ve ABD’nin ortaya attigi iddialar dogru mu degil mi uzmanlar bu konuda karar versin. Bu konuda kendimize güveniyoruz. Böyle bir yapici teklifte bulunduk. ABD kendisine güveniyorsa bu önerimizi kabul etmesi lazim. Bu konuda karsilikli nasil olacak ve neleri görüsecegiz, görüsmeyecegiz bu konularda Türkiye-ABD arasinda görüs alisverisi devam ediyor. Su anda netlesen bir sey yoktur. Ertelemeyi neden konusalim. Ertelemeyle bu sürecin bir ilgisi yok. Bu bitmis bir anlasmadir. Bu komisyon oturur çalisir ve raporunu hazirlar ve daha sonra degerlendirmemizi yapariz. Bu ön sartlarla bir yere varmak mümkün degil. Bizim teklifimiz son derece iyi niyetlidir. ABD, yapici ve iyi niyetliyse bu teklifimizi kabul eder ve uzmanlar bunu degerlendirir” ifadelerini kullandi.Idlib’te yasanan gelismelere iliskin bir soru üzerine Çavusoglu, “Rejimin bu saldirgan tutumu degismesi lazim, saldirilarin durmasi lazim. Bir taraftan siyasi süreç konusulurken Astana’dan daha yeni döndük. Anayasa Komisyonu’nun kurulmasi konusunda büyük bir mesafe katetmisken, rejimin sahadaki saldirganligi her seyi berbat edebilir. Önce bunu durdurmamiz lazim. Karsilikli iddialar var, tacizler geliyor, gelmiyor diye. Bunlarin da sahada delilleriyle masaya konup incelenmesi için de bu çalisma grubunun biran önce bir araya gelmesi gerekiyor. Bizim tavrimiz gayet net. Saldirilarin durmasi gerekiyor. Rejimin garantörü Iran ve Rusya’dir. Iran ve Rusya’nin bu konuda yükümlülügü var. Bizim orada gözlem noktalarina yönelik bir saldiri yok. Bu konuda bir sikintimiz yok ama endiselerimiz var. Bunun durdurulmasi için çalisiyoruz” dedi.Türkiye’nin Biskek Büyükelçisi Cengiz Kamil Firat’in katildigi iftara FETÖ’cü Orhan Inanda’nin da katildigini görmesi üzerine ‘Teröristler ile ayni masaya oturmam’ diyerek orayi terk etmesi ile ilgili degerlendirmede bulunan Çavusoglu, “Kirgizistan Büyükelçisine bu durumu aktardik. Kirgizistan Disisleri Bakani Türkiye’deyken de bu konuyu kendisiyle bas basa detayli bir sekilde konustuk.Kirgizistan bizim için kardes ülkedir. Iliskilerimizi zehirlemek için FETÖ’nün orada yogun çaba gösterdigini biliyoruz. Maalesef FETÖ Kirgizistan’da, Türkiye’de geçmiste oldugu gibi birçok kuruma sizmistir ve Türkiye aleyhine yogun bir kampanya yürütüyorlar. Yeni yönetimin Kirgizistan’da FETÖ’ye yönelik aldigi tedbirleri memnuniyetle karsiliyoruz. Mülkiyet konusunda yüksek mahkemenin verdigi karar bir dönüm noktasidir. Bir FETÖ üyesinin iftara davet edilmesinden sonra Büyükelçimizin verdigi tepki dogaldir ve dogrudur. ‘Ben bir FETÖ’cü ile, terörist ile ayni yerde bulunmak istemem’ diyerekten orayi terk etmistir. Ben olsam ben de aynisini yapardim. Büyükelçimizi bu dogru tutumundan dolayi tebrik ediyorum” açiklamasini yapti.Dogu Akdeniz’deki gelismeler hakkinda da önemli açiklamalarda bulunan Çavusoglu, konuya iliskin sorulan bir soruya su yaniti verdi:“Türkiye’nin ve Kibris Türk halkinin hakkini sonuna kadar savunacagiz. Türkiye kendi kita sahanliginda sondaj çalismalarini yapar. Bizim kabul etmedigimiz ve içinde olmadigimiz münhasir ekonomik bölge ilan edilmesi herhangi bir ülke tarafindan bunun geçerli oldugu anlamina gelmez. Bizim olur vermedigimiz ve içinde olmadigimiz açiklamalarin hiçbirisi kabul görmez. Bizim içinde makbul degildir. KKTC’nin ruhsat verdigi alanlarda sondaj çalismalarimizi sürdürecegiz.Kibris Rum yönetimi bizim defalarca uyarmamiza ragmen Avrupa Birligi’ni ve uluslararasi toplumu uyarmamiza ragmen Kibris Türk halkinin haklarini garanti altina almadan tek tarafli sondaj çalismalarini yürütüyor. Sorun buradadir, bu sorunu çözmek gerekiyor. Türkiye’ye yönelik söylemlerde bulunmak yerine sorunu kökten çözmek lazim. O zaman Kibris etrafinda var olan rezervler iyi bir sekilde degerlendirilir ve Türkiye üzerinden de uluslararasi piyasalara aktarilabilir. Bu akilci yaklasim yerine tek tarafli adimlar atilirsa biz de geregini yapariz.”