Bakan Selçuk, Ekonomi Muhabirleri Dernegi (EMD) Yönetim Kurulu ile bir araya geldi. EMD Yönetim Kurulu Baskani Turgay Türker’den dernegin çalismalari hakkinda bilgi alan Selçuk, salgin sürecinin Türkiye’de mesleki egitimin gerçek kabiliyetinin çok net bir sekilde görülebilmesine imkân sagladigini belirterek, “Meslek liselerinin Ar-Ge merkezleriyle iliskilendirilmesini sagladik. Yani, altyapisi güçlü olan yerlerde Ar-Ge merkezleri kurduk. Üniversitelerde, teknoloji enstitülerinde Ar-Ge merkezlerine biz aliskiniz ama yasanan gelismeler, liselerde Ar-Ge merkezi kurulmasi konusunda aslinda ne kadar hakli oldugumuzu gösterdi” seklinde konustu.“Biz bunun binlercesini, hatta yüz binlercesini yapabilecek kapasitedeyiz”100 yildan fazla müthis bir birikimi olan okullar oldugunun altini çizen Milli Egitim Bakani Selçuk, “Salgin sürecinin ilk günlerinde, dünyanin tedarik sorunlariyla âdeta kilitlendigi o günlerde, bir meslek lisesi dijital solunum cihazi tasarladi ve üretti, üstelik çok kisa bir sürede. Bunlar derhal hastanelere, ilgili kuruluslara sevk edildi ve bunlar hala tikir tikir çalisiyor. Biz bunun binlercesini, hatta yüz binlercesini yapabilecek kapasitedeyiz. Bu üretimler sadece solunum cihaziyla da sinirli degil. Mesela meslek liselerimiz, N95 standardinda maske üreten makinenin tasarimi ve üretimini de yapti. Bunu da hayata geçirdik, üretimi zaten yapiyoruz. Bu dönemde meslek liselerimizin Ar-Ge çalismalariyla video laringoskop cihazi, ozon hava dezenfekte cihazi, yogun bakim yatagi, hava filtrasyon cihazi, temassiz kizilötesi termometre, video laringoskop cihazi, numune alma ünitesi, UV-C konveyör sistem ile maske üretiminde sterilizasyon cihazi, kumandali ve zaman ayarli UV-C isinlamali sterilizasyon cihazi, mobil UV-C robot sterilizasyon cihazi, tasinabilir mekanik solunum cihazi gibi çok sayida ürün tasarlandi ve bu ürünlerin üretimi gerçeklestirildi” diye konustu.“1.3 milyon adet siperlik üretildi”Salginin ilk basladigi süreçte dünyada maske tedarikinde büyük sikintilarin yasandigi günlerde meslek liselerinde 130 milyon, halk egitimi merkezlerinde ise 164 milyon tek kullanimlik maske üretildiginin altini çizen Bakan Selçuk, “Daha öncesinde elle ve tek makinede dikisler yapilirken, meslek liselerinde üretilen bu makineler sayesinde artik milyonlarcasini çok rahatlikla üretebiliyoruz. Ama asil o kritik dönemde ihtiyaç duyan ülkelere gönderilen maskelerin önemli bir kismini meslek liselerimiz üretti. Tek kullanimlik tulum, önlük, siperlik, dezenfektan, kolonya ve daha pek çok hijyen ürününün üretimi gerçeklestirildi. Bunlarin milyonlarca litresi yani sadece yüzey dezenfektani 8,5 milyon litre üretildi. 1.3 milyon adet siperlik üretildi. Bunlarin hepsi dagitildi” ifadelerini kullandi.“Yapilan çalismalar, altyapi ve vizyon çalismalari, bu tür bir kriz durumunda bile riski yönetebilecek bir hale geldi”Meslek liselerinin Covid-19 sürecinde etkin bir sekilde görev aldigina dikkat çeken Bakan Selçuk, “Bu durum, mesleki egitimin dönüsüm çalismalarinin bir isaret fisegidir ve bunun sadece salginla ilgili olmadigini suradan anlayabiliyoruz: ‘Salgin gibi istisnai, yeni ve karsilasilmadik bir durum geldiginde meslek liseleri buna nasil tepki verecek’ diye baktigimizda salgindan önce baslattigimiz dönüsüm süreciyle birlikte yaptigimiz hazirliklar, yasal düzenlemeler, altyapi çalismalari bunu çok kolaylastirdi. Sonuçta demek ki yapilan çalismalar, altyapi ve vizyon çalismalari, bu tür bir kriz durumunda bile riski yönetebilecek bir hâle geldi” dedi.“Cumhuriyet tarihinde görülen bir sey degil”Meslek liselerinin LGS’de yüzde 1’lik dilimden ögrenci aldigini dile getiren Bakan Selçuk, “Bu, Cumhuriyet tarihinde görülen bir sey degil. Otellerin, fabrikalarin, organize sanayi bölgelerinin içindeki is garantili ve is öncelikli okullarin yüzlercesini açmis olmamizin sonucunda meslek liselerine tercihte bir sene içerisinde ögrenci sayisinda yüzde 63-64 oraninda artis oldu. Kendi tercihiyle gelen çocuk diye bir seyden söz ediyoruz artik, yani mecburi olarak meslek lisesine gidiyorsun degil de yüzde 64 bir artistan söz ediyoruz. Buradaki artis toplumda usta ögreticilerin, ögretmenlerin, ögrencilerin, okul yöneticilerinin salgin döneminde âdeta bir milli seferberlik gibi bu sürece destek vermeleri bir psikolojik atmosfer, yani bir ruh olusturmasi sonucunda gerçeklesti. Egitim is hayatini, ekonomiyi, sektörleri takip ediyor; sektörün nabzini tutuyor, ekonomik göstergelerin analizini yapiyor ve nerede neye ihtiyaç var bunlari kontrol edip yatirimlarini buraya yöneltiyor. Böyle bir yapiya dogru yönelis söz konusu” diye konustu.“15 Subat’tan itibaren okullarin artik mümkün oldugu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açilmasi gerektigi noktasinda bir kararliligimiz var”Kademeli egitimin 15 Subat’ta nasil baslayacagi konusundaki soru üzerine de Bakan Selçuk, sunlari söyledi:
“Bu sorunun bir kismi Saglik Bakanligi ve Bilim Kurulunun uygulama takvimiyle alakali bir konu, bir kismi da Millî Egitim Bakanliginin almasi gereken tedbirlerle ilgili. Millî Egitim Bakanligi açisindan baktigimizda sunu rahatlikla söyleyebiliriz: Biz; toplumu, aileleri, çocuklari arastirma temelli izliyoruz. Sahada yüzlerce arastirma yapildi ve bunu da yayinladik. Bu arastirmalar bize gösteriyor ki bizim okullari bugün kapatmamiz bugünün problemi degil, gelecek yillarin da problemi hâline geliyor. Türkiye, OECD ve Avrupa Birligi ülkeleri içerisinde okullarini en fazla süre kapali tutan ülkeler arasinda baslarda geliyor. Biz bunu daha kontrollü olabilmek, riski daha iyi yönetebilmek için yaptik ve bugün de bunun dogru bir karar oldugunu görüyoruz. Ancak 15 Subat’tan itibaren toplumun, ailelerin, annelerin, babalarin, çocuklarin durumuna baktigimizda okullarin artik mümkün oldugu kadar daha yüksek bir kapasiteyle açilmasi gerektigi noktasinda bir kararliligimiz var. Bunu da ilgili tüm kuruluslarla ve ortamlarda paylasiyoruz, paylasacagiz. Bu anlamda literatüre ve uygulamalara baktigimizda, elbette küçük yaslarin riski daha az. Okul, tümüyle kontrollü bir ortam. Hem ögretmenler hem ögrenciler çok kontrollü bir biçimde belli kurallara dikkat ederek orada bulunuyorlar. Yani okulda bir çarsidaki, pazardaki ya da sokaktaki gibi karmakarisik ya da kontrolsüz bir ortam yok. Okullardan kaynaklanan durumu da günlük olarak izledik, çocuklarimizi da izliyoruz.”“Hazine ve Maliye Bakanligimiza geçtigimiz dönem saglanan bu vergi kolayliginin bu dönem de saglanmasi yönünde tavsiye görüsümüzü bildirdik”Selçuk, pandemi döneminde özel okullarda yüzde 8’den yüzde 1’e indirilen KDV oraninin ayni sekilde devam edip etmeyecegine yönelik soruya da, “Özel ögretim kurumlarimiz da Milli Egitim Bakanligi’nin asli unsurudur. Bu kurumlarimizda yasanan sorunlar bizim sorunumuzdur. Basta özel ögretim kurumlarimizdaki evlatlarimizin egitim süreçlerinin devamliligi, ögretmenlerimizin ve çalisanlarimizin istihdam kosullari açisindan buradaki finansal durum da kritik önem tasimaktadir. Hazine ve Maliye Bakanligimiza geçtigimiz dönem saglanan bu vergi kolayliginin bu dönem de saglanmasi yönünde tavsiye görüsümüzü bildirdik” yanitini verdi.
Görüsmede EMD Baskan Yardimcisi Hazal Ates, Yönetim Kurulu üyeleri Hüseyin Tunçay, Güliz Demircan Yücel, Erdinç Çelikkan, Gülsen Coskun ile Sadettin Inan da yer aldi. Türker, Bakan Selçuk’a EMD’nin yayinladigi “Ekonomi, Siyaset Medya: Baskalasimin Öyküsü” kitabini hediye etti.