Bakan Soylu’dan ‘cumartesi anneleri’ açiklamasi

Bakan Soylu, Içisleri Bakanligi Egitim Daire Baskanliginda düzenlenen “104. Dönem Kaymakamlik Kursu Açilis Programi”na katildi. Burada kaymakam adaylarina seslenen Soylu, insanligin hemen hemen her yüzyilin basinda degerlerini, hedeflerini ve aliskanliklarini yeniden tanimladigini dile getirerek, insanligin 21. yüzyilda 20. yüzyilin küresel ölçekli savaslarini geride birakip bölgesel çatismalari, terör örgütleri eliyle yürütülen vekalet savaslarini yeni bir mücadele yöntemi olarak belirledigini söyledi. Bir yandan Avrupa’nin en büyük baskentlerinde, meydanlarda agir silahlariyla özel harekatçilarin nöbet tuttugunu kaydeden Soylu, öte yandan o özel harekatçilarin korunmaya çalistigi terör örgütlerine, kendi ülkelerinden para, silah ve eleman destegi saglandigini vurguladi. Soylu, terör-göç-uyusturucu üçgeninin yasadigimiz dönemin tehdit tanimi olarak karsimizda durdugunu ifade etti.“Terör örgütlerinin ele geçirdigi veya etkiledigi siyasal yapilar mevcut”Türkiye’nin terör örgütlerinin her türlüsüyle mücadele ettigine dikkat çeken Soylu, DHKP-C’sinden PKK’sina, FETÖ’den DEAS’ina kadar Türkiye’yi tehdit eden bütün terör örgütlerinin Avrupa Birligi (AB) üyesi ülkeler ve bazen ittifak olarak degerlendirdikleri ülkeler tarafindan üstü açik veya örtülü bir sekilde desteklendigini vurguladi. Soylu, bu ülkelerin teröristlerin siginma ve korunma taleplerini karsiladigini ifade ederek, “Bunlar egitildi, bunlar silahlandirildi ve bunlarin cebine para konuldu. Bunlar yetmedi 5 bin tir silahlar gönderilerek terör örgütüne lojistik destek, moral destegi ve finansal destek saglandi. Bunu yapan ülkelerde demokrasi ve baris elçisi olarak kendilerini tanimladilar. Bugün Türkiye’de terör örgütlerinin ele geçirdigi veya etkiledigi siyasal yapilar mevcut. Dogrudan dogruya terör örgütünün sözcülügünü yapiyorlar, savunuyorlar, hiçbir sey yapamiyorsa eylemlerine sessiz ve tepkisiz kaliyorlar. Örgütlere bir poker yüzü temin etmeye ve aslinda bir mesruiyet alani açmaya çalisiyorlar” diye konustu.“Yillardir annelik üzerinden bir istismar ortaya konuluyor”Soylu, terör örgütlerinin Türkiye’de her zaman bir istismar içinde olduguna dikkat çekerek, bu terör örgütlerinin kadin istismari, çocuk istismari, etnik köken istismari ve mezhep istismari yaptigini dile getirdi. Bugün terör örgütlerinin baska bir istismar alani pesinde kostugunu bildiren Soylu, bunun da “anne istismari” oldugunu söyledi. Soylu, annelik kavrami üzerinden bir magduriyet olusturup hem teröre bir magduriyet maskesi giydirilmeye çalisildigini, hem de toplumu ayristirmaya çalisildigini vurguladi. Galatasaray Lisesi önünde 1995 yilindan bu yana “cumartesi anneleri” adi verilen bir eylemin yapildigini belirten Soylu, “Peki bu isin asli nedir? Türkiye, bu suçla yillardan beri neden suçlanmaktadir? Kamuoyu detaylari pek bilmiyor olabilir, müsaade ederseniz, sadece bir örnek üzerinden kisaca izah edeyim. 1995 yilinda resmi raporlarla ve örgüt içi itiraflarla belgelenmis, asiri sol TKP/ML terör örgütü tarafindan gerçeklestirilmis bir örgüt içi infazin suçunu devlete yikmaya çalisan bir eylem. Sadece TKP/ML degil, baska örgütlerle de iç içe olmus ve iç içe oldugu örgütler tarafindan da hainlikle suçlanmis bir eylemi devlete yikmaya çalisiyorlar. Birileri de bu islerin pesinden gidiyor. Kayip falan degil, gözaltina alinmis degil. Örgüt infaz ediyor ve bir kenara birakiyor. Bu olay üzerinden bir magduriyet hikayesi üretildi ve yillardir annelik üzerinden bir istismar ortaya konuluyor. Bugün de terör örgütü ve bölge sorumlusunun bahane edildigi bir anlayis söz konusu. Dikkat edin, son günlerde renkli listelerde aradigimiz teröristleri, bölge sorumlularini etkisiz hale getirdikçe mecrayi baska bir tarafa kaydirmaya çalisiyorlar. Bu bir tesadüf degildir. Bunu kabul etmek de mümkün degildir” seklinde konustu.“700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik”Hasan Ocak’in Galatasaray Meydani’ndaki eylemlerin baslama sebeplerinden sadece birisi oldugunu dile getiren Soylu, sunlari kaydetti:“Çok affedersiniz, bu kisiler, Eminönü Meydani’nda gezerken mi kayboldu? Neden her seyi açik açik konusmuyorlar? Hasan Ocak, TKP/ML terör örgütü üyesi degil miydi? Örgüt tarafindan infaz edilmedi mi? Avrupa Insan Haklari Mahkemesi’nde bu konuda dava açilmadi mi? Bu davada komisyona ifade veren bir baska örgüt üyesi, bu isin örgüt içinde bir infaz oldugunu anlatmadi mi? Muhataplari bu dediklerimin detaylarini benden çok iyi bilirler. Bu ve bundan sonra bu eylemlere konu edilmis kisiler, yasa disi örgüt üyesi degiller miydi? 700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik. Dogrudur. Çünkü artik bu istismarin ve kandirmacanin son bulmasini istedik. Ne yapsaydik yani, anneligin terör örgütü tarafindan istismar edilmesine, anneligin teröre kilif yapilmasina göz mü yumsaydik? Çocuklarimizi terör örgütü üyeligine özendirip, ‘Istanbul”un göbeginde anilacaksiniz’ diye tesvik etmelerine, anneleri gözü yasli bir sekilde evlat yolu gözler halde birakmalarina göz mü yumsaydik? 11 aylik bebegiyle sehit edilen Nurcan Karakaya kizimiz anne degil miydi? Agri’da infaz edilen 11 çocuk sahibi bakkal Mevlit Bengi’nin esi anne degil miydi? Senay Aybüke’nin annesi anne degil miydi? Necmettin ögretmenin annesi anne degil miydi? Aydin Mustu’nun esi anne degil miydi, ailesi yok muydu? Sadece mesru siyaset yaptigi için öldürülenler, Deryan Aktertler, Orhan Mercanlar ve terör eylemlerinde sehit olan binlerce vatan evladi, bunlarin anneleri anne degil, aileleri aile degil miydi? Onlarin acisina destek olan bir tavir, bir irade ortaya koydular mi?”Diyarbakir’da bölücü terör örgütü tarafindan daga kaçirilan çocuklarini teröristlerden geri isteyen annelere isaret eden Soylu, “Diyarbakir Belediyesi’nin bahçesinde çadir kurduklari zaman bu kisiler neden gidip destek vermedi? Ardahanli 20 yasindaki Burak Ölmez’in, Bitlisli 17 yasindaki Vedat Aydin’in, Hakkarili Zübeyde Koç’un annesi anne degil miydi? Terör örgütünün sözcüsü olarak konumlanmis siyasi yapinin belediye baskani, hem de bir kadin olan belediye baskani, günlerce yanlarindan geçip gitti, yüzlerine bile bakmadi. Bir haftadir PKK, kendi yayin organlarindan bir çagri yapiyor. Ayni çagriyi bazi siyasi yapilar sahipleniyor. Tekrarliyor, yapiyor ve destek veriyorlar. Bu dogru bir is degildir. Bu yanlis bir ortakliktir. Peki bu yeni bir ortaklik mi, elbetteki hayir. Hatirlayin, IHA’larla terör operasyonlari yaptigimiz zaman da ayni ortakligi görmüstük. Ayni isbirligini, ayni niyet birligini maalesef görmüstük” seklinde konustu.“Ne yapalim yani, terörle mücadeleyi rafa mi kaldiralim?”Soylu, konusmasini söyle sürdürdü:“Disaridakileri biliyoruz da, bizim içimizdekilere sesleniyorum. Bizimle ayni lisani konusanlar, ayni nüfus kagidini tasiyanlar, yillardir bu eylemlerde Galatasaray Lisesi’nin, o ilim yuvasinin önünde dikilen birtakim kisiler; sehit annelerine alternatif bir anne modeli üzerinden toplumu ayristirmaya ve Galatasaray Meydani’nda terör örgütlerine bir mesruiyet alani açmaya çalisanlar ve bunlara destek verenler, bunlarin tam olarak ne yapmak istedigini, devletten ne istediklerini anlayabilmis degilim. Ne yapalim yani, terörle mücadeleyi rafa mi kaldiralim? Türkiye’deki bir takim yerleri, mahalleleri kurtarilmis bölge olarak birilerine mi tahsis edelim. DHKP-C, kiralik katil tarzi eylemlerine devam etsin, diger sol gruplar eylemlerine devam etsin, PKK Dogu ve Güneydogu’da aci üstüne aci yasatsin; FETÖ Türkiye’nin tamamini eline geçirmek için bir gece topla tüfekle saldirsin, biz sirtimizi mi dönelim? Devleti, ülkeyi bunlara teslim mi edelim? Hiç kimse kusura bakmasin, buna müsaade edemeyiz. Çok açik ve net, adres vererek ifade etmek isterim; Galatasaray Meydani’nin, terör örgütlerinin sözde ortak mesruiyet alani haline getirilmesine müsaade etmeyiz. Anne, devlet, millet gibi kavramlari, yillarca bunlarin düsmanligini yapmis terör örgütlerine ve onlarin çagrisiyla toplanan payandalarina istismar ettirmeyiz. Bu millet 100 yil önce bunlarin agababalarina bu ülkeyi teslim etmemisti, bugün onlarin paçoz terör örgütlerine de teslim etmez. Bunu herkes böyle bilsin.”“Gençlerin olusturdugu ögrenci kulübü falan mi zannediyorsunuz?”Bu eylemi tertipleyen, bunun algisini ve hedefini yöneten bir aklin oldugunu aktaran Soylu, bir buna destek veren, marjinalliginin romantizmine kapilan bir kesimin de oldugunu söyledi. Soylu, “Allah askiniza, TKP/ML’yi ne zannediyorsunuz? Özgürlükçü, demokrasi sevdalisi gençlerin olusturdugu ögrenci kulübü falan mi zannediyorsunuz? PKK’yi, DHKP-C’yi, TIKKO’yu gerçekten devrimci üniversiteli gençler gibi mi görüyorsunuz? Eylemlerine destek verdiginiz, hatta bazen gidip fotograf çektirdiginiz insanlar, sonradan gidip canli bomba eylemlerinde ortaya çikiyorlar. Buradaki yanlisi görmüyor musunuz?” dedi.“Terör örgütünü bu kis aç birakacagiz”Özellikle Dogu ve Güneydogu’daki vali, kaymakam, jandarma komutanlari ve emniyet müdürlerine uyarilarda bulunan Soylu, “Terör örgütünü bu kis aç birakacagiz. Bu su demektir; sehirlerden, kasabalardan, ilçelerden lojistik temin etmelerine izin vermeyecegiz. Unundan sekerine kadar ne kadar bunlari satan yer varsa hepsine gitmek ve tek tek tembih etmek bizim temel görevimizdir. Diger çalismalarimizi istihbari sekilde yapariz. Ama terörle mücadele bir felsefe halidir. Bu felsefede hepimiz ayni anlayisi ortaya koymaliyiz. Bu kis terör örgütleri için çok farkli olacak. Sadece PKK degil diger terör örgütleri içinde farkli olacak. Geçen kis öyle oldu, ondan önceki yil öyle oldu, bu kis çok daha farkli olacak” ifadelerini kullandi.