Balikesir’deki otobüs faciasi öncesi soförün yakinlarina aracin arizali oldugu mesaji attigi iddiasi

Öte yandan, Efe tur firmasi yetkilileri iddialari yalanlayarak, “Bu kapida ekmek yiyen binlerce insan var. Kamera görüntüleri, takograf kayitlari mevcuttur. Iddialar asilsizdir” dedi.Önceki aksam Zonguldak’tan Izmir’e yola çikan ve dün sabaha karsi Balikesir’de meydana gelen feci kazada hayatini kaybedenler topraga veriliyor. Kazada rahatsizlanan arkadasinin yerine yola çiktigi iddia edilen soför Kerem Basol, memleketi Kozlu ilçesinde son yolculuguna ugurlandi. Soför Basol’un 13 yasindaki kizi ve annesi, bir an olsun bile tabutun basindan ayrilmadi. Anne; tabut basinda gözyasi dökerken zaman zaman bayginlik geçirdi. Aziziye Camii’nde kilinan öglen namazini müteakiben kilinan cenaze namaziyla birlikte Kerem Basol’un cenazesi aile mezarligina defnedilmek üzere cenaze aracina tasindi.Kerem Basol’un üvey agabeyi Erkan Çengelcik, kardesinin uyuduguna veya viraja hizli girdigine dair iddialarin dogru olmadigini söyledi. Kardesinin kazadan önce aracin arizali olduguna dair mesaj attigini söyleyen Erkan Çengelcik, “Yalan yanlis seyler konusuluyor. Yok uyumus, yok viraja hizli girmis. Araba bozukmus, mesajlar elimde. Benim kardesim de gitti. Vefat edenler de oldu. Bütün ailelerden gerçekten özür dilerim. Benim kardesim baba ayri, anne bir. Üvey kardesim benim. Benim yanimda büyüdü, elimde büyüdü. Ben baktim. Arabanin arizali oldugunu iddia ediyor. Uyuyan bir kimse 40-45 metreden frene basar mi? Uyuyakalip frene basma sansi yok. Bu mesaji kazadan önce attilar. Çocuk zaten yetim, bir kizi kaldi 13 yasinda” diye yasananlara tepki gösterdi.“Yoldan geldi, dinlenmesi gerekiyordu”Üvey agabey Serkan Çengelcik, kardesinin olay gününden önce 12 saatlik yoldan geldigini anlatti. Zonguldak-Izmir seferi için kendisinin yaninda kardesini arayan firma müdürünün ‘Benim hatirim için gideceksin’ dedigini iddia eden Serkan Çengelcik, gazetecilere söyle dedi:“Kardesim yoldan gelmisti. Dusunu almisti. Pantolonunu terziye vermisti. Hatta bende firinda çalisiyordum. Eve geçtim ben izin yapacak diye. Firma müdürü benim yanimda kardesime telefon açti. Zonguldak-Izmir hatti çalisiyor. Izmir-Zonguldak geliyor. 12 saat yolculuk sonrasi firma müdürü baska ehliyet bulacagini söyledi. Kardesim de çok yorgun oldugunu söyledi. Firma müdürü ‘benim hatirim için gideceksin Kerem’ dedi. Ayni sekilde bana sordu. Ben de ‘Gitme oglum’ dedim. Bana isinin sikintiya düsecegini söyledi. Çocuk mecbur kaldi. Baskasinin ehliyetini kullandi. Yola çikti. Bunu herkes biliyor. Normalde süresi doldu. Dinlenmesi gerekiyordu. Kazadan sonra telefon ortaliklarda yok. Telefon çaliyor ama ortalikta yok. Jandarma bile olay yerinde telefonunu bulamiyor. Biz sonuna kadar sikayetçi olacagiz. Balikesir’de savci bey, vali bey polis kamerasi esliginde hepsinin ifadesini aldilar. Kayda aldilar. Bize de kardesim sürekli araçlarin sik sik ariza yaptigini söylüyordu.”