Tarih: 01.08.2018 10:25
Bayramda kolesterole dikkat
Uzman Diyetisyen Pinar Kural Enç, bayramda kolesterole dikkat edilmesi konusunda uyarilarda bulundu.
Uzman Diyetisyen Pinar Kural Enç, “Kurban Bayrami’nda da her zamanki gibi saglikli, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Özellikle kronik hastaligi bulunan bireyler için kirmizi et, tatli ve hamur isleri tüketiminin artmasi; buna karsilik sebze, meyve ve kurubaklagil tüketiminin azalmasi sikintiyi olusturmaktadir. Kalp Hastalarinda risk olusmamasi için mutlaka etin tüketim sekline ve miktarina dikkat etmemiz gerekmektedir” dedi.
Beslenmede, besinlerin içerdigi protein, vitamin ve mineral gibi besin ögelerin büyük önem tasidigini ifade eden Enç, “Etler; biyolojik degeri yüksek, iyi kalite protein kaynagidirlar. Ayrica A ve özellikle B grubu vitaminleri ile demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri bakimindan da zengindirler. Etler hangi yöntemle pisirilirse pisirilsin hafif veya orta sicaklikta uzunca bir sürede pisirilmelidir. Aksi taktirde çok yüksek sicaklik et proteinlerini katilastirarak suyunun kaybina ve lezzetinin azalmasina neden olmaktadir. Bilhassa kuru sicaklikta pisirilen etlerde bu hususa dikkat edilmelidir. Yüksek sicaklik derecesinde pisen etlerin protein ve bazi vitamin degerlerinde bir miktar azalma olabilir. En çok zarar gören B1 vitaminidir. Izgara yapilan etlerde etten damlayan sularla B12 vitamini ve folat kayiplari da olur. Pisirme etin sindirimini kolaylastirir, lezzetini artirir. Haslama, izgara ve bugulama yöntemiyle pisirilen etlerin sindirimi, yagda kizarmis etlere nazaran daha kolaydir. Ayrica yagda kizarmis veya atese çok yakin izgara edilmis etlerde kanser yapici nitrozamin gibi zararli kimyasallar olusabilir. Bu nedenle yanmis, kararmis olan kisimlarinin yenilmemesi gerekir. Seker ve seker içeren besinler kan seker düzeyinde ani dalgalanmalara yol açarlar. Bunu engellemek adina ya sekerli besinlerden tamamen kaçinmak ya da seker yerine yapay tatlandiricilardan kullanmak gerekecektir. Ev baklavasi, lokma, tulumba gibi agir ve serbetli tatlilar yerine; sütlaç, komposto, hosaf, kabak tatlisi gibi sütlü, meyveli tatlilar tercih edilmelidir. Hatta bu tatlilarin yapiminda gerek kendimiz gerekse misafirlerimiz için – enerji alimini azaltmak adina – yapay tatlandiricilarin toz formlari veya meyvelerden dogal sekerinden yararlanabiliriz” diye konustu.Posali yani lifli besinlerin tüketimi artirilmasi gerektigini kaydeden Enç, “Posali besinler kan sekerini, kan basincini (tansiyonu) ve kan kolesterolünü istenilen seviyede tutmaya yardimci olurlar. Midede, su ile birlikte siserler; tokluk, doygunluk hissi saglarlar. Ayrica diskilama miktarini ve sikligini artirirlar. Kabizlik önlemeye, böylelikle kilo vermeye yardimci olurlar. Kalin bagirsak kanserinden koruyucu etkileri de mevcuttur. Bu yüzden haftada en az 2 kere kurubaklagil yemegi yenilmelidir. Ayrica bugday ekmegi yerine kepek, çavdar, yulaf ekmegini; pirinç yerine bulguru tercih etmekte yarar vardir. Hatta pirinç, makarna, eriste ve unun da kepekli olanlarini kullanmak daha saglikli olacaktir. Sebze ve meyveler de posa içermektedir. Soyulmadan yenilebilenleri iyi bir sekilde yikadiktan sonra kabuklari ile tüketmek posa alimini arttirmaya yardimci olacaktir. Suyun; alinan besinlerin sindiriminden, metabolik atiklarin disari atilmasina kadar her asamada çok önemli görevleri vardir. Posali besinler de etkisini su varliginda sürdürebildigi için günlük sivi tüketimi arttirilmalidir. Katkisiz, en iyi çözücü su oldugu için günde 10 – 14 bardak su içilmelidir. Içilen çay, kahve, bitki ve meyve çaylarina da seker yerine aspartam içeren tatlandiricilardan katilabilecegi gibi diger içeceklerde de light olanlarin tercih edilmesi daha uygun görülmektedir” ifadelerini kullandi.Gerek günlerin kisalmasi gerekse havalarin sogumasi ile birlikte fiziksel aktivitelerin de azaldigini belirten Enç, “Bayram esnasinda kilo almak istenmiyorsa belirtilen ilkelere ilave olarak mutlaka spor yapilmalidir. Dünya Saglik Örgütü en çok tempolu yürümeyi önermektedir. Bunun disinda; çok hafif tempoda kosma, bisiklete binme, yüzme, tenis, dans, aerobik, jimnastik tarzi kalbi çalistiran sporlarin yapilmasi da uygun görülmektedir. Haftanin 4 – 5 günü 45 – 50 dakika egzersiz yapilmasi yeterli olacaktir. Amaç; metabolizma hizini düsürmemek, kilo verirken bir noktada agirligin sabit kalmasini önlemek, verilen kilolarin kalici olmasini saglamak ve en önemlisi saglikli yasama adim atmaktir. Genelde bireyler, kilo vermek için bayram sonrasinda aç kalarak, ögün atlayarak, hiçbir sey yemeyerek sonuç almaya çalismaktadir. Böyle bir davranis, vücudu açliktan ölme panigine sürükler ve “tasarruf” moduna geçen metabolizma yavaslar, yag yakmak yerine tüketilen her besini yag seklinde depolama yoluna gider. Buna karsilik sik sik, azar azar beslenmek bir sonraki ögünde hem yavas hem de az yemek yenilmesine neden olmaktadir. O nedenle basta kahvalti olmak üzere asla ögün atlanmamali, 2,5 – 3 saatlik araliklarla beslenilmelidir” açiklamalarinda bulundu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —