Beslenmenin alerji üzerine çarpici etkisi

Hisar Hospital Intercontinental Kulak Burun Bogaz Hastaliklari Uzmani Doç.Dr. Yavuz Selim Yildirim, alerjik hastaliklarin günümüzde modern tip açisindan ciddi bir saglik sorunu oldugunu ifade ederek, “Sikligi yetiskinlerde yüzde 10 ile 30, çocuklarda yüzde 40 civarinda oldugu tahmin edilmektedir. Alerji semptomlari hastalarin yasam kalitesini, uyku kalitesini, duygu durumunu, ögrenme basarisini ve akademik basarisini etkilemektedir” dedi. Alerji tedavisinin günümüzde alerjenden korunmanin disinda alerji ilaçlari ile yapildigini ancak bu ilaçlarin istenmeyen bazi yan etkileri oldugunu, bunun da yan etkilerle kisinin yasam kalitesini etkileyebildigini anlatan Doç. Dr. Yildirim, “Bu durum arastirmacilari yeni yöntemler bulmaya yöneltmis. Beslenmenin alerji ile yüksek oranda birliktelik gösterdigi saptanmis. Beslenmeye eklenen probiyotik takviyesinin anti inflamatuvar yanit olusturarak alerji sikligini azalttigi gösterilmis, yine probiyotiklerin kullanilmasi alerjik rinit hastalarinda dengeli bir bagirsak florasi olusturmasina katkida bulunarak solunan ve besinlerle alinan gidalardaki alerjiye verilen tepkinin azalmasini saglamistir. Bagirsak florasi üzerine etkileri ve alerjik yaniti azaltmasi sebebiyle probiyotikler modern bir tedavi yöntemi olup, alerjiyi önlemek ve tedavi etmek için güncel bir yöntemdir. Probiyotiklere ek olarak gidalardaki seker miktarinin veya sekerli gidalarin fazla tüketilmesinin alerjik rinit sikligini artirdigi gösterilmis, yine islenmis unlu mamüllerin fazla tüketilmesinin alerji sikligini belirgin sekilde artirdigi gösterilmistir. Özellikle tahillardaki glutenin alerjide belirgin rol aldigi gösterilmis. Yine beslenmedeki islenmis hazir gidalarin, tahillarin, sekerlerin azaltilmasi veya kesilmesi vücudun inflamatuvar yanitlarinda azalmalar saglayarak belirgin bir alerji kontrolü saglamaktadir” diye konustu. Doç. Dr. Yavuz Selim Yildirim, alerji yapan nedenin deri testi ile saptanmasindan sonra bu kisinin hayatinda bir takim degisiklikler yapmak gerekebilecegini belirterek, “Ev ortaminin düzenlenmesi, çalisma ortaminin ve kiyafetlerin düzenlenmesi ve elbette beslenmesinin düzenlenmesi gibi. Alerjiden korunmak da bir tedavi yöntemidir. Korunma ve beslenme önlemlerini almamiza ragmen hala alerjik sikayetleri devam eden hastalarda ilaç tedavilerinin olumsuz etkilerinden kaçinmak için baska tedavi araçlari devreye girmektedir. Örnegin bunlardan bir tanesi fototerapi. Fototerapi ile burun etleri isin vasitasi ile yakilarak burun içerisindeki alerjik reaksiyon azaltilmaktadir” seklinde konustu.