Uzman Dr. Mustafa Güveli, “Sanki kalp krizi geçiriyormus gibi kötü hissettigimiz, ölecekmis, çildiracakmis gibi kaygili oldugumuz zamanlar pek çoktur. Ancak bunun 10 dakika içerisinde yogunlasip kisiyi çaresiz birakacak kadar endiselendirmesi ile belirgin panik nöbetleri yasamak ve tekrar edecegine dair kaygili olmak ise daha sorunlu bir durumdur” dedi.
Psikiyatri Uzmani Dr. Mustafa Güveli, çagimizda en çok artma egilimi gösteren ve sik görülen ruhsal bozukluklarindan birisinin de panik bozuklugu oldugunu ifade ederek, “Bir çok ruhsal ve bedensel rahatsizlik panik ataga ve benzeri sikayetlere neden olmaktadir. Bu sebeple kendisinde panik atak belirtileri oldugunu düsünen bir kisinin hatali tedavi alma riskinin olusmamasi için öncelikle bir hekim tarafindan degerlendirilmesi büyük önem tasir. Genel olarak anksiyete bozukluklari (genel karakteri sikinti olan bir grup rahatsizlik) toplumun yüzde 8,3’ünde görülür. Panik bozuklugun görülme sikligi ise yüze 1,5-3.5 (ortalama olarak kadinda yüzde 2,1, erkekte yüzde 0,6) görüldügü gibi kadinlarda daha sik görülür. Anksiyete ‘panik atak’ bozuklugunun baslangiç yasi; ergenligin sonlari – 30 yasidir” diye konustu.
Psikiyatri Uzmani Dr. Mustafa Güveli, 13 bedensel ve bilissel belirtiden en az dördünün eslik ettigi yogun korku ve rahatsizlik hissinin panik atak belirtisi oldugunu belirterek açiklamasini söyle sürdürdü:
“Çarpinti, kalp atimlarini duyumsama, terleme, titreme ya da sarsilma, nefes darligi ya da boguluyor gibi olma, solugun kesilmesi, gögüs agrisi ya da gögüste sikinti duyma, bulanti ya da karin agrisi, bas dönmesi, sersemlik hissi, düsecekmis ya da bayilacakmis gibi olma, derealizasyon ya da depersonalizasyon (Dis dünya ya da kendisi gerçekligini kaybetmis gibi hissetme), kontrolünü kaybedecegi ya da çildiracagi korkusu, ölüm korkusu, uyusma ve karincalanma duygusu, üsüme ürperme ve ates basmasi. Bu belirtiler genellikle 10 dakika gibi bir sürede yogunlasarak doruk noktada sikinti verir sonra da genellikle yavas yavas azalir. Bu durum bir kez olursa panik nöbet olarak isimlendirilir. Ancak tekrarlamalarla gideceginden kisi ne zaman olacak diye beklentiden dolayi sikinti duymaya baslar ki buna beklenti anksiyetesi denir. Bu anksiyete nedeniyle disari yalniz çikmaktan korkmaya yaninda birisi olmadan uzaga gitmekten kaçinmaya baslar. Tekrarlayan panik nöbetlere ve kaçinma davranisinin eslik ettigi duruma panik bozukluk denir.”
“Panik atak baska hastalikla karistirilmamasi için genel bir saglik taramasi ya da check-up faydali olacaktir”
Uzman Dr. Güveli, sözlerini söyle tamamladi: “Panik atak rahatsizligini birden fazla geçiren kisi artik nöbetleri tanimaya baslar ve bilir ki 10-15 dakika içinde nöbet geçecektir. Ilk nöbette herkes saskinlasabilir ve bu nedenle hastane aciline gidebilir. Hatta çogu kere acilin kapisindan içeri girer girmez sorun biter ve rahatlar hasta. Çünkü artik güvendedir. Panik bozuklugu hastalari için kaygi ve belirtileri azaltacak basit bir önlem nefes alip vermeyi düzenlemek ve daha yavas ve yüzeysel soluk alip vermek bir çözüm olabilir. Bunu basaramazsa bir kese kagidi ya da naylon torbaya solumak belirtilerin ortaya çikmasina sebep olan asit baz denge bozuklugunu düzeltir. Panik atak baska hastalikla karistirilmamasi için genel bir saglik taramasi ya da check-up faydali olacaktir. Baska bir tibbi sorunu atlamak ilerde telafisi zor sorunlara sebep olabilir. Bu nedenle tani kesinlestikten sonra tedaviye baslamak ve gerekli psikoterapi girisimleri hastaligin olusturdugu yasam konforu bozukluklarini azaltacaktir. Bu bozuklugun tedavisi yapilmadigi taktirde genellikle kisinin sosyal islevselligini kisitlamaya baslayan bir hal alir ki. Sosyal mesleki islevselligin bozulmasi ile kisinin ekonomik kayiplari da baslar. Bu durum hastaligin siddeti ile dogru orantilidir. Tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi kullanilir.”