Basbakan Ahmet Davutoglu son günlerde artan terör olaylariyla ilgili olarak 'Daglica ne kadar tesadüf degilse 2011 sonrasinda Lice, Silvan saldirilari ne kadar tesadüf degilse bu da degil' dedi.Son günlerde artan terör saldirilarinin ardindan, hem yurt içinde hem de güney sinirlarimizda baslatilan operasyonlar nedeniyle yogun mesai yapan Basbakan Ahmet Davutoglu, önceki gün genel yayin yönetmenleriyle bulustu. Hem operasyonun amaçlarini, hem de ayrintilarini anlatti. Dolmabahçe’deki çalisma ofisinde gazetecilerin sorularini da cevaplayan Basbakan’in degerlendirmelerinden satir baslari özetle söyle:DEAS’in Suruç’ta yaptigi terör, Türkiye’ye bir meydan okumaydi. Hem de Kobani üzerinden intikam almak istediler. Daha önce de zikrettim; DEAS’in en büyük tehdit gördügü yönetim biziz. Ona bir cevap verme zarureti zaten hasil olmustu. Tam özel güvenlik toplantisi yaparken bir askerimizin sehit edildigi haberi geldi. DEAS operasyonumuz Suruç’taki vatandaslarimizin katledilmesine ve askerimizin sinirda sehit edilmesine verilen tepkidir. 33 vatandasimizin hesabini zaten soracaktik. Askerimizin sehit edilmesi, bunu daha da öne çeken bir sonuç dogurdu. Biz bütün senaryolara hazirlikliyiz.7 Haziran seçiminden 24 Temmuz’a kadar terör baglaminda 121 silahli saldiri var. 15 adam kaçirma, 16 yol kesme, 59 araç yakma, 53 patlayici madde atma, 17 haraç alma, toplam 281 terör eylemi, takriben 45 günde. Sehit edilen güvenlik görevlisi sayisi 5, yarali asker 3, yarali polis 50, kaçirilan polis 1, kaçirilan geçici köy korucusu 1. Öldürülen vatandas 4, yarali 10. Tabii bir de Suruç’ta öldürülenleri katarsaniz 33 vatandas.Öbür tarafta bunu istismar eden, iste Istanbul’daki görüntüler ve PKK’nin hemen ayni gün iki polisimizi sehit etmesiyle tek boyutlu degil üç boyutlu bir kapsamli operasyonu ihtiyaci zorunlu kildi.Ve o geceden itibaren de, yani bu üç ayakla ilgili operasyon planlamasi yapildi ve son derece basarili oldu. Çok kisa bir sürede verilen talimat, olaganüstü bir hazirlik.7 Haziran seçimlerinden sonra yasananlari da hep beraber gözledik. Belki 13 yillik tek parti iktidari sonrasinda bu yeni duruma en zor intibak eden tarafin AK Parti olmasi beklenebilirdi. Ama bugüne kadar biz son derece ilkeli bir tutum takindik. Halk “tek parti degil ortaklik” dedi. Bunun geregini yapmaya çalisiyoruz. Fakat biz bunu yaparken bazi çevreler Türkiye’de bir kaos, bosluk ortaya çikacagi ve buradan bazi vesayetlerin tekrar su yüzüne çikacagi hesabini yapmaya basladi. “Kaos çikarmanin vaktidir, gün bugündür” deyip çok yogun bir siddet sarmali içine Türkiye’yi sokmaya çalistilar. Seçimlerle birlikte siyasal olarak tam bir uzlasi, bir ortak zemin bulma çabasinda bu tirmanis dikkat çekici. Ben bunlarin tesadüf oldugu kanaatinde degilim. 2007 sonrasinda terör olaylari, Daglica ne kadar tesadüf degilse 2011 sonrasinda Lice, Silvan saldirilari ne kadar tesadüf degilse bu da degil.Evet, suçlulari bulur yakalariz, ama masalarla degil gerekirse dogrudan, piyonlarla, unsurlarla degil dogrudan talimatlari kim veriyorsa onlari cezalandirmaktan da kaçinmayiz. Zaten Kandil’e dönük operasyonun amaci da budur.ISID’e gelince, ilk anda ates açip astsubayimizi sehit eden örgüt militani o anda öldürülmüstü zaten. Sonra o eylemi gerçeklestiren yapinin toplandigi mahal de o gece top atislariyla devam etti, ayrica hava atislariyla. Bundan sonraki hedef nedir Suriye baglaminda? Sinirimizda DEAS görmek istemiyoruz. Ha nasil yapariz? O bizde mahfuz.DEAS’tan bosalan bölgelere ne olacak? Iste ilimli muhalefetin oraya yerlesmesini istiyoruz. Hava Kuvvetleri Komutanimizin, Kara Kuvvetleri Komutanimizin verdigi bilgi; biz bütün bu hareketlerde bulunduk. Bugüne kadar yapilanlarin en kapsamlilarindan biriydi hava harekati olarak.ELESTIRILERE SERT CEVAP:Operasyonlarin ardindan bazi isimlerin “Bu operasyona geçici hükümet karar veremez” elestirilerine de cevap veren Basbakan Davutoglu, sözlerine söyle devam etti: Sunu da en basta söyledim; Ben Basbakan isem, 1 dakika bile bu görevi yürütüyorsam geregini yaparim. Geçici bir hükümet, müstafi bir Basbakan bu tedbirleri; alir, hiç de tereddüt etmem, siyasi, hukuki bedeli ne olursa yaparim, çünkü emanet benim üzerimde.Suruç’ta 33 vatandasimizi kaybettik. Her biri canimiz cigerimiz. Ilk tepkim; “gerekli tedbirleri alacagiz” dedikten sonra Sanliurfa’ya gidip yaralilari ziyaret etmek oldu. Tutumumuz da açik ve net. Fakat ne oldu? O cenazeler Istanbul’a geldiginde milleti tahrik edercesine cenaze karsilanirken yüzler kapatildi, Istanbul sokaklarinda kalasnikoflar tasindi. Mesaj su: Burada kamu otoritesi, kamu düzeni yoktur, ben silah tasirim, silahi sadece asker, polis tasimaz, “sehir milisleri”, “gerillalar”, ne derseniz deyin tasir… Böyle bir tablo. Arkasindan Adiyaman’da askerimizin hemen ertesi gün ve 2 polisimizin evlerinde uyurken sehit edilmesi de ayni anlama geliyor. Önce bu eyleme anlam vermedik, “iyice tetkik edin” dedim, nedir bu? Sonra kendileri üstlendiler. O da yetmedi, sokagin ortasinda trafik polisimizi sehit ettiler. Simdi bunlar arka arkaya geldiginde o andan itibaren bir devlet için varolussal bir mesele masaya konmus demektir.Persembe gününden, bu yana özellikle Dogu’dan, Güneydogu’dan o kadar mesaj aliyorum ki… Destek mesajlari, tabi, “biz bunu bekliyorduk, bunu istiyorduk, devleti görmek istiyorduk” diyorlar. Onun için bir kere kimsenin sahipsiz olmadigini gösterdi bu operasyonlar; bir. Iki; hiçbir suçun cezasiz kalmayacagini gösterdi. Ve bunlara o talimati verdigi yer olarak gördügümüz Kandil dahil bütün temel belli odaklar da cezalandirildi. Bundan sonra böyle. Kimse sahipsiz degil.Birisi simdi diyorsa PKK’yi çok vurdular, DEAS’i az vurdular. Terörün matematigi de olmaz, geometrisi de olmaz, o az, bu çok diye bir sey, terör terördür, herkese hak ettigi cevap verilir. Burada bunlar tamamiyla kafa karsiligindan daha çok önyargili ve ilkesiz bir tutumla karsi karsiya.Simdi bugün de açiklamalar var, efendim “çatismasizlik dönemi bu operasyonla bitmis”, sanki daha önce bitirilmemis gibi. Su rakamlarla kimin çatismasizlik dönemini bitirmeye niyet ettigi asikar.Kafamiz net. Çözüm süreci konusunda çaba sarf ederken de netti, simdi PKK’ya karsi operasyonlarda da net. Suriye’den mültecileri kabul ederken de netti, DEAS’i cezalandirirken de net; biri insani, birisi teröre karsi mücadeledir.Dolayisiyla, simdi tekrar madem HDP “diyalogla bu ülkeye baris getirilir, tekrar her sey konusulabilir diyor”, konussunlar, gitsinler kimle konusurlarsa konussunlar, ister Kandil’le, ister orayla, çikin bu ülkeden, silahli gruplar buradan çiksin desinler. Önce silahlar terk edilecek. Öcalan normal bir mahkum olarak Türkiye’de avukatiyla, yakinlariyla görüsür. Ama bir siyasi heyetle görüsmesi için önce açik ve net bir sekilde o siyasi heyetin teröre karsi tutum almasini bekleriz. Açik ve net bir sekilde bütün silahlarin birakilacagi ve silahli gruplarin Türkiye’yi terk edecegi hususunda hem beyan, hem de adimin atilmasi gerekir.