DES Genel Baskan Yardimcisi Topal: “Türkiye torpil ve iltimas nedeniyle patinaj yapiyor”

Topal, yillardir izlenen yanlis ve yanli politikalarla, yapboz reformlarla içinden çikilmaz hale gelen ve sistem anarsisi içinde bocalayan Milli Egitimde, Bakan Ziya Selçuk’un çagdas bir ruh ve kaliteli bir form kazandirmaya çalistigini belirterek, “”Egitim sistemini düzeltmek ve nitelik kazandirmak bir ekip isidir. Saibeli, eskimis ve bagaji dolu ideolojik bürokratlarla, genel müdürlerle bir yere varilamaz” dedi. Milli Egitimin katillerinin ve egitim sistemini içinden çikilmaz hale getiren ilkesiz, vizyonsuz, bürokratlarin; birikimsizligini ve donanimsizligini ideolojik saplantilariyla dolduran etiksiz genel müdürlerin, bürokratlarin çogunun halen görevden alinmadigini kaydeden DES Genel Baskan Yardimcisi Mustafa Topal, sunlari söyledi; “Bugünden tezi yok, hak ve hukuka aykiri is ve islemler derhal iptal edilmeli, yolsuzluk, kamuyu zarara ugratma ve basta FETÖ olmak üzere terör örgütlerine yardim yataklik etmis genel müdürler, bürokratlar ve referans eden sorumlular olmak üzere herkes derhal hesap vermeli ve cezalandirilmalidir. Osmanli devletini yikan, Türkiye Cumhuriyetinin gelisip, güçlenmesini engelleyen 200 yillik milli hastaligimiz olan torpil, adam kayirma ve iltimas ivedilikle rehabilite edilmelidir. Particilik yapma; kul hakki yeme; devletin imkân ve makamlarini torpil, iltimas, adam kayirma ile dagitma; kamu kaynaklarini mensubu bulundugu cemaat ve cemiyete peskes çekerek esitsizlikçi ve adaletsizlikçi uygulamalara kapi açma; rüsvet ve torpil gibi ahlaksizliklara son verme iddiasiyla yola çikan Cumhurbaskani Sayin Erdogan’in ve bu paralelde Milli Egitim Bakani Sayin Selçuk’un bu sefil, rezil kayirmaci düzenin gelisip daha da yayginlasmasina neden olan bürokrat ve yöneticileri ayiklamasi, cezalandirmasi gerektigini aksi halde bu büyük vebal ve tarihi sorumluluktan kurtulamayacagini hatirlatmak isterim. Milli bir haslet haline gelmeye baslayan bu sosyal hastaliklar toplumu bozmakta, hakkinin yenildigini gören insanlari devlet ve millet düsmani yapmakta, hosgörü ve insan sevgisini zedelemektedir. Toplumsal huzursuzluk ve tatminsizligin artmasinin, sosyal çürümenin ana nedenlerinden birisi de torpil ve iltimas vakalaridir. Is, makam ve mevkileri bir emanet olarak tanimlayan Peygamberimizde torpil, adam kayirma ve her nevi rüsveti yasaklamis, sefaat edilmeyecegini bildirmis ve yapanlari lanetlemistir. Bu nedenle Türkiye iktisadi, siyasi ve sosyal anlamda büyümek ve güçlü olmak istiyorsa torpil ve iltimasla mücadele etmek zorundadir. Türkiye torpil ve iltimas nedeniyle patinaj yapiyor! Evrensel hukukun ve dinimizin adalet ve esitlik anlayisinin bir numarali düsmani olan bu torpil ve kayirmacilik aliskanligi nedeniyle etkin siyasi ve bürokratik kisiler es, dost, akraba ve yakinlarini devletin imkan ve nimetlerinden faydalandirarak devlet düzenini ve toplumsal dayanisma ve birligimizi tahrip etmekte, insanlar arasina fitne, kargasa ve kaos tohumlari ekmektedirler. Ülkemizi hak ettigi yüksek noktalara tasiyacak genç, dinamik ve birikimli nesillerin yerine adam kayirma, kadrolasma mantigi ile insanlarin hak ve hukuklarinin çignenmesi memleketimizin en önemli sorunlarindan birisi olan ‘beyin göçü’nü artirmakta, Türkiye’ye her platformda patinaj yaptirmaktadir. Bugün her kurum ve devlet dairesinde torpil dönmektedir. Torpil ve iltimasla, her hangi bir cemaat ve klik maharetiyle is basina gelen yöneticiler, liyakatli, vatanperver, ehliyetli ve vasifli kisileri çevrelerinde barindirmaktan kaçinmaktadir. Yüzyillardir devam eden bu sosyal hastaliklar sosyolojik ve psikolojik olarak nesiller boyunca devam eden tahribatlara neden olmaktadir. Ögretmenler il merkezlerine gelmek yahut idareci olmak için torpil yaptirmak zorundadir. Askeri, polisi rahat yerde görev yapmak için torpil yaptirir. Kaymakam, hâkim, savci olmak istersen torpil yaptirmak zorundasin. Müdür, amir, bürokrat sinavlarinda da ayni sekilde torpil yaptirmak zorundasin. Ise girmek ve tayin yaptirmak içinde öyle. Devlet dairesindeki bir isini halletmen için tanidik bulmaya çalisirsin. Bugün sokaklarda dolasan milyonlarca diplomali gencimiz helal yollardan emeginin hakkiyla hayatini devam ettirebilecegi islerin talepçisi olarak yetkililere haykirmaktadir. Buna dur demek sokaklarda yalvarircasina haykiran masum ve magdur gençlerimizin ne yazik ki elinde degildir. Bugünün Türkiye’sinde is bulmak ve görevde yükselmek için kültürel çevre, referans birikimi ve güçlü iliskiler gerekiyor. Siradan vatandaslarin çocuklari kisa süreli, güvencesiz, düsük ücretli, vasifsiz ve esnek istihdamli islere ancak girebiliyor. Kamudaki bu hastalik özel sektöre de yansimis terfi ve yönetici olma süreçlerinde de durum bu hale gelmistir. Türkiye’nin neresinde dogarsa dogsun her çocuga esit kalite ve firsatta egitim hakki sunmak gerekiyor. Her gencimize iyi islerde çalisma ve yükselme hakkini güvence altina almamiz gerekiyor. Bu dogrultuda egitimde köklü ve ciddi bir degisimin baslamasi, sonuçlanmasi ve sürdürülebilir olmasi için Bakan Ziya Selçuk’a büyük sorumluluklar düsmektedir. Gereksiz polemiklere girmeden, ideolojik tartismalara bulasmadan, egitimin acil çözüm bekleyen temel sorunlari gündemin arasinda kaybolmadan, Milli Egitimde paradigmal bir degisikligin baslamasi için Sayin Bakan desteklenmelidir. Türkiye’nin küresellesen dünyada is, bilim, teknoloji, sanat ve hizmet sektörlerinde, ülkemize ve dünya uygarligina katkida bulunabilecek gençler yetistirmesi tamamen egitim sisteminin yeniden insasiyla ilgilidir. Çocuklarimizin ve gençlerimizin ihtiyaçlarini karsilayan, çagdas bir egitim modelini tekrar olusturmaliyiz. Çocuklarimizin yaraticiliklarini ve yeteneklerini destekleyici, gelisime, degisime ve özgür düsünceye açik egitim sistemine ihtiyaç vardir. Ülkemizi en ileri uluslararasi platformlara tasiyacak, yeniden büyük Türkiye’yi kurarak yeryüzünün gelecegini baris, huzur, refah ve adaletten yana belirleyecek yeni nesiller için daha birçok reforma gerek vardir.”