Devlet Bahçeli’den önemli açiklamalar

Partisinin TBMM’deki grup toplantisinda konusan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Baskani Devlet Bahçeli, bu hafta sonunun 10 Kasim Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yil dönümü olmasi vesilesiyle, Atatürk’ün Türk tarihine damga vurmus bir deger oldugunu kaydetti. Atatürk’ün karanligi reddeden, esareti tersleyen, bagimsizliga sevdali kutlu millet varligina Kurtulus yillarinda liderlik yaptigini animsatan Bahçeli, “Atatürk Türk milletine kendisini adamis, milli mücadeleyi basariya ulastirmak için canini disine takmis, inanmis ve ülkü sahibi bir sahsiyettir. Onun mizacinda karamsarlik yoktur, onun karakterinde taviz ve teslimiyetin kirintisi yoktur. En büyük eserim dedigi Türkiye Cumhuriyeti’ne bir elinde bayrak diger elinde silah oldugu halde vurusa vurusa siyaset ve stratejinin imkanlarini kullana kullana ulasmayi bilmistir. Yorgunluk ve yoksullugun atesiyle kavrulan Anadolu’yu düsman postallarindan temizleyip Türk milletini yüksek hedeflere yönlendirmistir. Kafa ve kalbinde tasidigi muasir medeniyetler ideali Türkiye’yi tarihsel çizgisinden koparmadan dengeli sekilde gelismesini ve güçlenmesini saglamaya dönüktür” seklinde konustu.“Her türlü tezgahlari açik ve aleni”“Türk milletinin kolektif dehasini harekete geçirerek hak edilen hürriyetin bir bagis degil bir fetih oldugunu tüm dünyaya gösterme basarisi bizatihi Gazi Mustafa Kemal’e, kurucu kahramanlara ve aziz sehitlerimize aittir” diyen Bahçeli, Atatürk’ün, zorlugu yendigini, zorbalara direndigini, esaretin perdesini yirtip atip, ekalliyetlerin tertiplerini, entrikacilarin senaryolarini bosa çikardigini, imanin isgali def edecegini bir kez daha gösterdigini söyledi. 10 Kasim’in agit, matem döneminden ziyade, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün daha iyi anlasilmasi, daha iyi taninmasi için bir firsat, bir imkan, bir esik olmasi gerektigini dile getiren Bahçeli, hala Atatürk’ü idrak edemeyen, etse bile ifade edemeyen, üstelik hakkini teslimden imtina eden yeminli Cumhuriyet hasimlari, yozlasmis millet ve milliyet muhalifleri oldugunu, bunlarin her türlü tezgahlarinin açik ve aleni oldugunu dile getirdi.Atatürk’ün, Türk milletinin ortak degeri, Cumhuriyet’in banisi, Türkiye’nin iftihari oldugunu dile getiren Bahçeli, “Atatürk düsmanligi isgalcileri, ihanete tesne odaklari zimnen aklama ve temize çikarma gayretkesligidir. Fikir, emanet ve mirasina tahammülsüzlük Türkiye’ye kurulmus, üzeri de çiçeklerle örtülmüs vandal ve vahsi bir tuzaktir. Bu tuzaga düsemeyiz, Allah’in izniyle de düsmeyecegiz. Atatürk demek, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözüne sadakattir. Atatürk demek, zehirli hedeflere, zelil hesaplara karsi tam bagimsizlik ülküsünde bulusmak demektir. Nitekim Atatürk demek Türk demektir, Cumhuriyet demektir, Samsun’dan Izmir’e kadar adim adim, asama asama sahnelenen kahramanlik demektir. ‘Keske Yunan galip gelseydi’ diyenler, emin olunuz ki, biz degildir, bizden degildir, Türk milletinden de asla sayilmayacaklardir. Düsmana alkis tutmak zulme ortakliktir, bunun yaninda mazluma apaçik ihanettir. Baskalarina özenen, aslini inkar eden, neslini hakir gören, geçmisinden utanan köksüzler ne Türk ne de Müslüman olabileceklerdir. Bir yanda ülkemizi temsil görevini tasirken, diger yanda düzenledikleri Cumhuriyet resepsiyonlarinda Roma ya da Antik Yunan kiyafetleriyle boy gösteren sefirlerin ne kadar derin yabancilasma çukuruna düstükleri, Bizans kostümleri giyip zulüm 1453’te basladi diyen soysuzlarla ayni çizgide bulustuklari tartismasiz ve hazin bir gerçek olarak karsimizdadir. Iste Türkiye Cumhuriyeti zihni ve akli sömürgelesmis bir zümrenin komplolarina, vicdani ve irfani kiralanmis bir azinligin kumpaslarina ragmen hamd olsun varligini muhafaza etmistir” diye konustu.Atatürk’ün emek emek kurdugu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar bekasiyla baki kalacagini ifade eden Bahçeli, “Payidarliginin önüne hiçbir menfi ve müstevli kuvvet geçemeyecektir. Bu düsüncelerle, ebediyete irtihalinin 80’inci yil dönümünde ilk Cumhurbaskanimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, minnetle, sükranla aniyorum. Manevi hatirasi önünde tazimle egiliyorum. Ruhu sad, mekani cennet olsun” temennisinde bulundu.MHP Lideri Devlet Bahçeli: “Fabrika yakmak Türkiye’yi dinamitlemektir” Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baskani Devlet Bahçeli, gündeme ilisin sorunlari ele aldi. Bahçeli, “Maalesef trafikte kavga, is yerinde kavga, evde kavga, siyasette kavga hakimdir. Uzlasmaya kulak tikayanlar, anlasmaya mesafe koyanlar, tokalasmak yerine sikili yumruklarla pozisyon alanlar toplumsal baris ve huzura kast edenlerdir. Çatik kaslar, asik yüzler, sinirli suretler, hosgörü ve merhamete duyarsiz zihniyetler üzülerek belirtmek isterim ki giderek yayginlasmakta, gittikçe kalabaliklasmaktadir. Bu tablo hepimiz için alarm ve endise vericidir. Kadina siddet vakalari, cinayet haberleri, taciz ve tecavüz fiilleri adeta siradanlasmistir. Türkiye sosyal ve toplumsal bunalimin kiyisindadir. Bunlar yetmiyormus gibi hayat pahaliligi, geçim zorluklari, ekonomik sikintilar her insanimizi tehdit etmektedir. Konkordato ilanlari sanki otomatige baglanmistir” seklinde konustu.“Fabrika yakmak Türkiye’yi dinamitlemektir”Bahçeli, son zamanlarda meydana gelen fabrika yanginlarina da degindi. “Arkasi önü mutlaka aydinlatilip arastirilmasi gereken fabrika yanginlari büyük soru isaretlerine neden olmaktadir” diyen Bahçeli, “Nedir bu yanginlar? Nasil yorumlanmalidir? Böylesi bir zamanda fabrikalar niye yanar, hatta niye yakilir?” sorularini yöneltti. Bahçeli, “Hiç kimse aklimizla alay etmesin. Hiç kimse milletimizi aldatmaya kalkismasin. Ekonomik teröre, küresel operasyonlara karsi aslanlar gibi mücadele etmis Türkiye’nin kasten ve kundaklama yöntemleriyle istihdam mesalesini söndürmek, istikbal yürüyüsünü sekteye ugratmak, bu bahaneyle firsatçilik ve simsarlik yapmak rezilliktir, gayri milliligin karanlik resmidir. Buna hiç kimsenin hakki yoktur. Fabrika yakmak, yanmasina müsaade etmek Türkiye’yi dinamitlemektir, ekonomik tetikçilere silah ve mühimmat vermektir. Yani sosyal ve ekonomik yikima hizmet etmektir. Türkiye ekonomisi içine çekildigi kur savasindan agir hasar almistir. Fakat ülke bizimdir, vatan bizimdir, devlet bizimdir, tesisler, fabrikalar, kurumlar milletimizindir, ekonomideki derin yaralari tedavi edip iyilestirmek milli bekamizin geregidir. Türkiye ekonomisinde beliren risklerden istifadeye çalismak, en ufak sallantida, en küçük esintide korkakça gemiyi terk etmek millete haksizlik ve hakarettir. Peki ekonomik magduriyet ve muhtaçligin pençesine düsen vatandaslarimiz neyini yaksin, nelerini atese versin, nerelere gitsin?” diye konustu.“Enflasyon canavari basini çoktan kaldirdi”Dün açiklanan enflasyon rakamlarina iliskin degerlendirmede bulunan Bahçeli, rakamlari herkesin gördügünü ifade ederek, “Bir gerçek vardir ki, enflasyon canavari basini çoktan kaldirmistir. Merkez Bankasi bu yilin basinda enflasyonu yüzde 7,9 oraninda öngörmüs, daha sonra yüzde 13,4 olarak revize etmisti. Ama evdeki hesap çarsiya uymadi. Geçtigimiz hafta Merkez Bankasi tarafindan yapilan açiklamayla yil sonu enflasyonu yüzde 23,5 olarak hedeflenmistir. Oysaki, Yeni Ekonomik Program’da yil sonu enflasyon orani yüzde 20,8 düzeyinde tahmin edilmisti. Dün açiklanan Ekim ayi enflasyon orani son 15 yilin en yüksek rakamidir ve aylik TÜFE yüzde 2,67; yillik bazda da yüzde 25,24 olarak gerçeklesmistir. Gida enflasyonu yüzde 30’a yaklasmistir. Anlasilan enflasyonla mücadele kapsaminda binlerce firmanin yaptigi yüzde 10’luk fiyat indirimlerinin etkisi sinirli olmustur. Geçen hafta ilan edilen, yil sonuna kadar sürecegi söylenen ve alti ana baslikta düzenlenen KDV ve ÖTV indirimlerinin nasil bir sonuca kapi aralayacagini kisa sürede görmemiz mümkündür. Dilegimiz ekonominin hareketlenmesi, piyasalarin canlanmasi, artan maliyet baskisinin, TL’deki deger kaybinin süratle telafi ve tamir edilmesidir. Kaldi ki iç ve dis gelismelerden dolayi kurdaki gerilim hafiflemekte, Türk lirasi günbegün deger kazanmaktadir. Uluslararasi derecelendirme sirketi Moody’s, ‘vergi indirimleri Türk lirasinda asagi yönlü trendi yeniden tetikleyebilir ve hali hazirda güçlü olan enflasyonist baskilari atesleyebilir’ tespitiyle yanli ve ismarlanmis görüsleri bir kez daha seslendirmistir. Ancak ne yaparlarsa yapsinlar bostur, hevesleri kursaklarinda kalacaktir. Kur geçisgenligiyle birlikte vergi ve diger fiyatlardaki indirimlerin insanimizin hayatina dogrudan dogruya yansimasi akut bir ihtiyaçtir. Sormak ve ögrenmek isteriz ki, döviz artinca fiyat etiketlerini aninda sisirenler, döviz gerileyince neden ayni tavir ve davranisi göstermiyorlar? Yetmez ama evet dedigimiz yüzde 10’luk fiyat indirimleri söyleyiniz bana; lütuf mudur, bagis midir, ihsan midir, ikram midir? Dövizdeki tansiyon azalinca yaptiklari geçici fiyat indirimlerini vatandaslarimizin adeta gözüne sokanlar mutfaktaki feryadi, insanimizin sikayetini yüreklerinde hissedebilecek alicenapliga sahipler midir? Dolar 7 lirayi astiginda zam butonuna gecikmeksizin basanlar, dolar gevseyip gerilediginde neden yaptiklari zamdan vazgeçmezler? Stokçular, karaborsacilar, ekonomik kusatmadan nemalanmaya çalisan utanmazlar, bu millet sizi taniyor, bu millet sizi biliyor. Haksiz kazanç, yagmacilik, vurgunculuk ayiptir, ahlaksizliktir, edepsizliktir” ifadelerini kullandi.“Iyiye iyi, kötüye de kötü demeye devam edecegiz”“Dövizin yükselisinden fiyatlari artiranlar, inince geri almazlarsa kazandiklari her lira haramdir, zikkimdir, burunlarindan gelecektir” diyen Bahçeli, “Hem güçlü hem de suçlulara karsi milletimizin yanindayiz. Vatandaslarimiz nimette en arkada, külfette en önde olmamalidir. Bu isleyis, bu haksiz süreç mutlaka degismeli, dönüsmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ekonomik sorunlardan siyasal çikar devsirmeye niyet etmeyen, buna tenezzülü dahi zül addeden milli asalet ve milli ahlaka sahiptir. Iyiye iyi, kötüye de kötü demeye devam edecegiz. Vatandaslarimizin hakkini hukukunu savunmak, milletimize tercüman olmak en temel, en bariz, en öncelikli hedefimizdir, ayni zamanda da ertelenemez görevimizdir. Bu onurlu görevden kaçmayacagiz, dogru bildiklerimizi söylemekten krali gelse korkmayacagiz, çekinmeyecegiz. Biz Türk milleti ugruna Kerem’in arpa tarlasi gibi yanmaya devam edecegiz” dedi.