MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli, “Afganistan’daki gelismelerin yani sira muhalefet ve seçim baraji hakkinda yazili bir basin açiklamasi yapti. MHP Genel Baskani Bahçeli yaptigi yazili açiklamada, “31 Agustos 2021 tarihi itibariyle ABD’nin Afganistan’da konuslandirdigi askeri unsurlarini çekme ve isbirlikçilerini tahliye islemi büyük oranda tamamlanmis, geride birbirine girmis, duygusal, fikri ve siyasi temelde bölünmüs bir ülke tablosu birakilmistir.ABD Baskani Biden’in ‘olaganüstü basarili’ sözleriyle tevile çalistigi, gerçekte son derece ilkel, oldukça kaotik, bir o kadar da acikli tahliye manzaralari insanligin hafizasina mih gibi çakilmistir.Basari diye takdim ve teshir edilen siyasi ve askeri faaliyetler aslinda yikimin perdelenmesinden, 20 yil süren agir bir isgali makyajlama piskinliginden baska bir manaya gelmemis ve de gelmeyecektir.Zira Afganistan emperyalizmin açtigi siddet kulvarina hizla yuvarlanmis, adim adim genisleyen kavga ve iç karisikliklar ortamina vahim derecede yuvalanmistir” ifadelerini kullandi.“Insanligin bugüne kadar ki evrensel deger ve kazanimlarini tehlikeli sekilde bosluga düsürmüstür”Afganistan’da yasanan trajediler ve ülkelerinden korkuyla kaçan insanlarin perisan hallerinin küresel vicdani sizlatmakla kalmadigina dikkat çeken Bahçeli, Afganistan konusunda sunlari kaydetti:“Insanligin bugüne kadar ki evrensel deger ve kazanimlarini tehlikeli sekilde bosluga düsürmüstür.Uçak tekerlerine sarilip gelecek arayanlarin, sonra da tutunamayip metrelerce yükseklikten asagiya düsenlerin feci akibetleri, yalnizca Afganistan’in degil, bir bakima bulanik ve çalkantili dünya düzeninin de dehset simgesi haline gelmistir.ABD Baskani’nin strateji degisikligi olarak açikladigi askeri çekilmenin, gerçek mi yoksa göz boyama mi oldugu elbette yakinda daha da netlik kazanmis olacaktir.Çünkü ABD politikalarinin bir görünen ve gösterilen yüzü varken; bir de arka planda, sahne ve sütre gerisinde asil maksat ve emelleri muhtevasina alan zalimane uygulamalari, sinsi ve gizli projeleri hâkim ve havidir.Bunu görmek için dis politika duayeni olmaya gerek yoktur. Sadece geçmisi, bölgesel ve küresel gelismelerin istikamet boyutunun incelemesi bile pek çok seyi çarpici sekilde gözler önüne serecektir.Biden’in dünkü açiklamasinda, ‘terör neredeyse orada pesine düsecegiz’ sözleri dayanaksiz, temelsiz, tutarsiz ve gerçeklerle terstir.Ayni ABD’nin sinirlarimizin hemen yani basinda, terör örgütü PKK/PYD/YPG’den sözde sinir tugayi kurma girisimi ne hukuk açisindan, ne insanligin müktesebati bakimindan, ne de dostluk ve müttefiklik zaviyesinden kabul edilemez bir çirkeflik, izahi yapilamayacak bir çirkinliktir.Irak ve Suriye’nin yaninda, Afganistan’in da toplumsal ve siyasi bölünme tüneline hapsolmasinin yegâne müsebbibi emperyalizmin kanli komplolaridir.Türkiye’nin inanç, kültür ve tarih baglariyla iliski kurdugu kardes ülkelere karsi ihmal ve inkâr edilemez sorumluluklari olduguna herkes itiraz etse bile Milliyetçi Hareket Partisi israrla söyleme devam edecektir.
Karsilikli sinirlari paylastigimiz ülkelere ilave olarak, tarihin derinliklerinden gelen yakinligimiz ve yapici diyaloglarimiz olan Afganistan gibi ülkelerin de istikrari, güvenligi, iç baris ve huzur ortami her zaman müdafaa edilmelidir.”“Hiç kuskusuz Türkiye Afganistan’da bulunmalidir, en azindan düzensiz göç hareketliligi kaynaginda engellenmelidir”Yaptigi yazili açiklamada muhalefetin açiklamalarina da deginen Bahçeli, konu hakkinda su ifadeleri kullandi:
“Istismarci ve iradesi meflüç CHP yönetimiyle, akli ve siyasi anlayisi esir düsmüs IP yönetiminin, ayni sekilde terörizmin siyaset devsirmesi olan HDP’nin neyi iddia ettiginin, ne söylediginin maseri vicdan nezdinde herhangi bir karsiligi, en küçük mesruiyeti bulunmamaktadir.Milliyetçi Hareket Partisi olarak 16 Agustos 2021 tarihinde yaptigimiz, bes maddelik teklifimizi de içeren ‘Afganistan’daki Gelismeler ve Düzensiz Göç’ baslikli yazili basin açiklamasinin sonuna kadar arkasinda oldugumuz mesrebi lekeli siyasi muhataplar ve sicili karanlik yazar-çizer ve çeyrek porsiyon aydinlar tarafindan özellikle bilinmelidir.Bizim açiklama ve düsüncelerimizin hükümetin siyasi tasarrufuyla çelistigini, bu vesileyle Cumhur Ittifaki’nda anlasmazlik çiktigini iddia eden güdük ve sefil akil sahipleri, degisen ve gittikçe agirlasan sartlari dikkate almayan bir dis politika uygulamasinin maceraci ve marazi sonuçlara kapi aralayacagini öngöremeyecek kadar gerçeklerden kopmuslardir.CHP Genel Baskani’nin bugün sabah bir televizyon kanalinda 16 Agustos 2021 tarihli yazili basin açiklamamizdan bazi bölümleri aynisiyla okumasi kendisi adina bir gelisme, ancak hatali yorumu ve kasti çarpitma hevesi de cehaletinin bir oyunudur. Hiç kuskusuz Türkiye Afganistan’da bulunmalidir.En azindan düzensiz göç hareketliligi kaynaginda engellenmelidir. Bunun yaninda Afganistan’in birligine, dirligine ve toplumsal dengesine azami ölçülerde destek vermelidir.Bunun ön sartinin ise cari sekilde egemen olan yüksek risk ve tehditlerin yatismasina ve yumusamasina bagli oldugu tartismasizdir.Laçkalasmis CHP sözcüsünün, “Afganistan’da su anda en bol olan terör ve uyusturucudur. Türkiye’yi böyle bir cografyaya sokmak için bu israr neden?” sorusu kendi içinde tuhafliklarla, tezatlarla ve tamiri imkansiz yoz bakislarla doludur.Bu sözcü müsveddesinin Afganistan’a bakinca uyusturucu ve terör görmesi talihsiz ve telifi mümkün olmayan bir savrulma halidir.Bizim baktigimiz yerde soydaslarimiz vardir, din kardeslerimiz vardir, Milli Mücadele yillarindan bu yana kurulan dostluk ve kardeslik köprüleri alenen görülmektedir.Bu zavallinin zirvalarini amiri ve emri altinda oldugu Kemal Dervis bile düzeltemeyecek, o bile düstügü dipsiz uçurumdan kurtaramayacaktir.Türkiye ekonomisinin 2021 yilinin ikinci çeyreginde yüzde 21,7 büyümesi CHP yönetimini kuvvetle muhtemel yasa büründürecek, yeni iftiralarin, yeni yalanlarin, yeni karalama kampanyalarin pesine düsmelerini tahrik ve tesvik edecektir. Zillet ittifaki Türkiye’ye kurulmus tuzaktir. Iradeleri yabanci baskentlerin kontrolündedir.“Cumhur Ittifaki’nin baraj karari yüzde 7 olarak tescillenmistir”Seçim baraji hakkinda da açiklamalarda bulunan MHP Genel Baskani Bahçeli sunlari kaydetti:“Diger yandan seçim barajinin yüzde 5 mi, yüzde 7 mi olsun tartismalari lüzumsuz emek ziyanidir.
Cumhur Ittifaki’nin iki ana partisi kurulan bir komisyon marifetiyle, seçim sistemi ve barajin orani hususunda samimi ve iyi niyetli sekilde görüsmeler yapmislardir.Televizyon ekranlarinda bilirkisilik taslayan kerameti kendinden menkul sahislarla, gazete köselerinde ahkâmlar kesen bazi kalem sahiplerinin seçim baraji etrafinda anlamsiz tartismalari körüklemek istedikleri anlasilmaktadir. Bu yolla da Cumhur Ittifaki sanki bir görüs ayriligi varmis gibi ima, ihsas ve hatta iddia içine gömülmüslerdir. Cumhurbaskanimiz Bosna-Hersek ve Karadag ziyaretinin ardindan uçakta bulunan basin mensuplarina barajin yüzde 7 olacagini açiklamistir.Nitekim baraj konusundaki arayis ve çalismalar bu açiklamayla noktalanmis ve Cumhur Ittifaki’nin baraj karari yüzde 7 olarak tescillenmistir.Artik baska bir degerlendirmeye de gerek kalmamistir. Siyasi gündemi mesgul eden sadece seçim sistemi ve barajin ne olacagi degil, zillet ittifakinin siyasi düskünlügü, bu zihniyetin üslubuna ambargo koyan tehlikeli kirliliktir. IP Baskani’nin Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani’ni rahmetle andigimiz kutlu hünkarimiz Fatih’e benzetmesi, bu sahsi ikinci Fatih diye tarif etmesi, buna karsilik oy vermeyen milyonlarca vatandasimizi Bizans ve haçli diye yaftalamasi korkunç ve kahredici bir seviyesizlik, duvarlara zulüm 1453’de basladi yazan soysuzlara ikramdir.Siyasi egilim ve gönül verdigi partisi ne olursa olsun hiçbir vatandasimiz böylesi bir izansiz ve itibarsiz dile müstahak olamayacaktir. Istanbul Büyüksehir Belediyesi’nde rant, ihale ve çikar ittifaki kuranlar taksit taksit diyet ödeme kuyruguna girmislerdir.Bir baska husus da sudur: Imamoglu’ndan Fatih çikarmak için kendini paralayan, tellere tutundugu gibi bu sahsa da tutunan IP Baskani, CHP Genel Baskanligi koltuguna esasen kimi layik gördügünü de açik etmistir.
Bundan sonrasi kuskusuz Kiliçdaroglu’nun meselesidir.Cumhurbaskani adayligi etrafinda süren rekabet anlasilan gittikçe kizismis; taraflar, talipler öne çikmak, los sahne isiklarinin altinda tek kalmak için kiyasiya çatismaya baslamislardir.Zillet ittifakinin ne yapacagi, kimi aday gösterecegi ilgi ve merak sahamiz disindadir. Onlar birbirine çelme takmak için ugrasirken, esanli olarak Türkiye’yi de çelmelemek, önünü kesmek için mücadele halinde olduklari görülmektedir. Bilinmelidir ki, Türk milleti ucuz isporta siyaset taktiklerine, Türkiye düsmanlarina masalik ve muhiplik yapan siyasi çürümüslere müsaade etmeyecektir.Türk Cumhuriyetlerinin bagimsizliklarinin kazanmasinin 30’uncu yil dönümünde, uyanan Orta Asya ruhu Türkiye’ye tarihi firsatlar sunarken, yadsinamayacak sorumluluklar da yüklemektedir.Bu suurla gelecek hem batinin hem de dogunun kucaklanmasiyla çok daha parlak, çok daha güven verici bir seviyeye çikacaktir.Ayni anda hem Ortadogu’da, hem de Orta Asya’da Türkiye çekim gücü, agirlik merkezi, mihenk tasi, istikrar abidesi, gönülleri ve hedefleri kaynastiran irade burcu halinde yükselirken, kendi iç çekismelerine kapilan zillet ittifakinin milli yürüyüsü gölgelemesi söz konusu olamayacaktir.Kiliçdaroglu’nun FETÖ’den medet ummasi, KHK magdurlari üzerine politika insasi, PKK’nin dümen suyuna girmesi, IP’in bir nevi bölücülük açilimi olan vicdan kardesligi safsatasi sonuçsuz kalacak, bu siyaset bezirganlarinin ademe mahkumiyetini hizlandiracaktir. Gelecegin rotasini Cumhur Ittifaki çizecektir. Gelecegin süper gücü Türkiye olacaktir. Muzaffer geçmisimiz ümitlerle besledigimiz aydinlik gelecek ülküleriyle eklemlenecek, hatta perçinlenecek; 2023’de bir Türk destani yazilacak, Türkiye’yi hiç kimse tutamayacaktir.Bu kararlilik, bu durus, bu inanç büyük Türk milletinin sözüdür, özüdür, özlemidir, yerine getirme görevi de Cumhur Ittifaki’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin üzerinedir.”