Domates, yesil biber, salatalik ve patlicanda zehre dikkat

Domates, yesil biber, salatalik ve patlicanda zehre dikkat

1.07.2015 10:25:22 0
Domates, yesil biber, salatalik ve patlicanda zehre dikkat
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Gida Güvenligi ve Tarimsal Arastirmalar Merkezi Müdür Yardimcisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Sik, 2014 yilinda basta domates, salatalik patlican, yesil biber olmak üzere 309 tarim ürününde yapilan analizde limit degerlerinin üzerinde pestisit tespit edildigini söyledi.Gida Tarim ve Hayvancilik Bakanligi ise Antalya merkezli ürünlerde limit degerlerin çok üzerinde pestisit tespit edildigi yönündeki iddianin gerçegi yansitmadigini bildirdi. Iki farkli açiklama ise tüketicilerin kafasini karistirdi.Akdeniz Üniversitesi Gida Güvenligi ve Tarimsal Arastirmalar Merkezi Müdür Yardimcisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Sik, pestisitlerin (ilaç kalintisi) tarimsal üretimde kullanilan kimyasal maddeler oldugunu belirterek, amaçlari ize ürünlere zarar veren hasere ve hastalik etmenlerine karsi mücadelede kullanilan etmenlerden biri oldugunu söyledi. Sik, pestisitlerin kullaniminin tüm dünyada yasalarla belirlendigine dikkati çekerek az veya çok zehirli etkisi olan kimyasal maddeler oldugunu ifade etti.5 kisilik ekiple bir Akdeniz Üniversitesi Gida Güvenligi ve Tarimsal Arastirmalar Merkezi olarak 2013 ve 2014 Ocak ve Nisan aylari arasindaki gida ürünlerini pestisit açisindan analiz ettiklerini kaydetti. Gida örneklerini semt pazarlarindan tesadüfî olarak topladiklarini aktaran Sik, ayni gün laboratuvarda uluslararasi kabul gören analiz metoduyla 335 pestisit kalintisi arastirdiklarini belirtti.ANALIZLERDE ARANAN CEVAPLARSik, çalismalarinda, gidalarda kalinti limitini asan örneklerin orani, gidalarda çoklu pestisit kalintisi açisindan durum, endokrin sistem bozucu olmasindan süphelenilen pestisitlerin kalintisi açisindan durumu, arilara zarar verdiginden süphelenilen pestisitlerin kalintilarina yanit aradiklarini kaydetti.2014’DE MAKSIMUM KALINTI DEGERINI ASAN ÜRÜN ORANI YÜZDE 242014 yilinda pestisit sayisinin 400’e ulastigini aktaran Sik, “2013’te domates, biber, salatalik, kabak ve çilekten olusan yaklasik 400 örnegin yüzde 21’inde, maksimum degerin üzerinde pestisit kalintilarina rastladik. 2014’te bu ürünlere patlican ve portakal eklenerek 309 üründe daha analiz yapildi. 2014’te maksimum kalinti degerini asan ürün orani yüzde 24’e ulasti. Ürünlerin yüzde 85’i birden fazla pestisit kalintisi içeriyor.Yasal mevzuatin altinda bile olsa bir üründe çok sayida pestisit varsa, bu durum saglik riski ortaya koyar” dedi.‘Eger pestisit kullaniminda vazgeçilemiyorsa durum onu gösteriyor’ diyen Sik, “Az sayida pestisitin ürünlerde kalinti birakmasini saglayacak bir takim önlemler alinmali. Belli ki bu konuda zaaf var. Bu kadar çok pestisit ürünlerde çikmamaliydi” dedi.335 PESTISIT TARANDIGida Tarim ve Hayvancilik Bakanligi’nin düsük pestisit oranlari hakkinda da açiklama yapan Sik, “ 2 yil önce ilk bulgulari elde ettigimizde bakanlik bulgularin yüzde 1’in altinda oldugunu açikliyordu. Biz buna sasirmistik. Birkaç ay hata mi yaptik diye tekrar çalismamizi gözden geçirdik. Herhangi bir sikinti bulamadik. Temeldeki fark, bakanlik bu konuda sadece kendisi denetim yapmiyor. Özel laboratuarlarla da isler yapiyor. Ama her laboratuvarin uyguladigi analiz yönteminin içerdigi pestisit sayisi ayni degil. Bazi laboratuvarlar, 150 pestisit,bazilari 200, bazilari 107 pestisit kontrol eder. Kamu adina arastirma yapiyorsak tüm laboratuvarlarda arastirilan pestisit sayisini ayni olmalidir. Birinci fark burada. Ama biz 335 pestisit taradik. Laboratuvarlar arasindaki bir metod birlikteligi yoksa arastirilan pestisit sayisi açisindan, çok dogruluklu tespitler yapmam mümkün degil. Bakanligin bu konuda ne kadar pestisit ve nelere bakiliyor, buralarda zaafin oldugunu düsünüyorum” diye konustu.“FARK,YAPILAN ISIN YANLIS OLDUGUNU GÖSTERMEZ”Pestisit analizi yapmanin zor bir is oldugunun altini çizen Sik, “ Sürekli kullanilan donanimin bakimi, kalibrasyonu, optimizasyonunu yaparak bir takim saglikli tespitler yapmak mümkündür. Bunlarin sahada ne düzeyde yapildigini söylemek çok zor. Bizim ürünlerin neredeyse tamaminda 2 ilacin az veya çok kalintisi var. Bunlarin tespiti çok zordur. Temelde bir takim farklarin olmasi yapilan islerin yanlis oldugunu göstermez” diye konustu.“ÜRETICI VE TÜKETICI BIRBIRINDEN AYRILMAMALI”Çalismalarinin dikkate alinmasi gerektigini vurgulayan Sik, “Ama meyve sebze yemekten vazgeçmemeliyiz. Meyve ve sebzeler beslenme açisindan çok önemlidirler. Simdi, ‘Kalinti var biz nasil sebze meyve yiyecegiz’ diyenler olabilir. Sunu talep etmeliyiz. Bu sistem neden böyle isliyor, neden çok kalinti çikiyor. Bunun üzerine gitmeliyiz. Nerelerde hata var. Nerelerde isbirligi eksik. Üretici ile tüketiciyi birbirinden ayirt etmemek gerekiyor. Herkes üretici olmak zorunda. Üretimin bir parçasi olursak meselelere dahil olma sansimiz var. ‘Bunlarda sorun çikti, kurum önlem alsin’ diye isten siyrilamayiz. Bugün pestisitleri yarin baska bir durumu konusuruz” seklinde konustu.HER HAL’E ANALIZ LABORATUVARIKamu denetimlerinin analiz metodu açisindan homojen olmasi gerektigini ifade ede Sik, “2012 yilinda çikarilan hal yasasi var. Bu yasa her hale, kalinti analiz laboratuvari kurulmasini gerektiriyordu. Bu laboratuvarda inceleme yaparak önlem almaktan geçtik, durumun ne olduguna daha dogru tespit edebilecektik.Buradaki sorun herkesi ilgilendiriyor. Sadece çiftçi yada kamu kurumlarini degil. Ne kadar çok saha hakkinda bilgimiz olursa sorunlari tespit edebiliriz” ifadelerine yer verdi.“PANIGE GEREK YOK AMA ZARARLI OLDUGU BILINMELI”Sorunlarin nerden kaynaklandiginin bilinmesi gerektigini aktaran Isik, “Bunu anlayamazsak çözüm noktasinda olamayiz. Bunu konusuruz,geçeriz.Panige gerek yok ama insanlar sunun için kaygi duymalidir. Toksik kimyasallar sonuçta sagliga zararlidir. Biz bu isin çözümünü konunun muhatabindan talep etmeliyiz. Bagimsiz arastirmalar fazlasiyla yapilmalidir” dedi.BAKANLIK CEVABI: BU DEGERLER GERÇEGI YANSITMIYORGida Tarim ve Hayvancilik Bakanligi ise Antalya merkezli ürünlerde limit degerlerin çok üzerinde pestisit tespit edildigi yönündeki gerçegi yansitmadigini bildirdi. AÜ’nün yaptigi çalismada kullanilan referans degerlerin (MRL) güncelligi, numune alma sekli, analiz metodunun bakanligin verileriyle uyusmadigi açiklandi. Antalya’da 2012 yilinda 13 bin 285 numune, 2013 yilinda 12 bin 583 numune ve 2014 yilinda 11 bin 893 numune alinmis ve kalinti oranlari sirasiyla yüzde 2.69, yüzde 2.01 ve yüzde 2.50 olarak belirlendigi kaydedildi.