Egilmez; “Sarraf üzerinden bu milletin iradesini çelemessiniz”

Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez, Orta Dogu’yu kendi çikarlari dogrultusunda dizayn etmeye çalisan ABD’nin, uzun süredir üzerinde titizlikle çalistigi plani hayata geçirdiginde ön göremedigi Türkiye engeliyle karsilastigini söyledi. Egilmez, FETÖ’nün 15 Temmuz girisimi de bosa çikinca, Türkiye’yi hizaya getirmek için bu defa Riza Sarraf üzerinden küresel bir kumpas devreye sokuldugunu belirttiABD’nin ilk dönemlerde Türkiye engelini biraz telkin biraz da tehditle asabilecegini düsünse de zaman geçtikçe eski uysal müttefikin agresif ve kendi menfaatleri için gözü kara bir kisilige dönüsmeye basladigini gördügünü anlatan Egilmez, “Baska bir degisle ABD’nin projesinde önce asilmasi kolay olacagi düsünülen Türkiye, zaman geçtikçe ABD için engel asamasindan çikarak tehdit seviyesine çikmisti. Projenin bekasi için gün geçtikçe büyüyen Türkiye tehtidi, mutlaka bertaraf edilmeliydi. Dogrusu ABD’nin Türkiye’ye karsi elinde PKK ve FETÖ gibi çok önemli iki terör silahi mevcuttu. Ve bu terör örgütleri üzerinden Türk tehtidinin yok edilmesi için dügmeye basildi” diye konustu. “Gezi olaylari, 17-25 Aralik kumpasi ve PKK’nin hendek stratejisi üzerinden isyan girisimi, 15 Temmuz darbe girisimi planlari ardi ardina devreye sokulmus ama bu tuzaklarin hiçbiri Türk devletine ve milletine arzu ettikleri zarari verememistir” diyen Egilmez açiklamasini söyle sürdürdü; “En çok güvendikleri ve en büyük kozlari FETÖ’nün 15 Temmuz girisimi de bosa çikinca, Türkiye’yi hizaya getirmek için bu defa Riza Sarraf üzerinden küresel bir kumpas devreye sokuldu. ABD, Türkiye’yi önce Iran’a olan ambargoyu delmekle suçlayip bir adim ötesinde de teröre destek veren bir ülke konumuna sokmaya çalisip, Türk Devleti’ni istedigi noktaya getirmeye çalismaktadir. ABD’deki davanin asil amaci, Orta Dogu’nun yeniden dizayninda Türkiye’yi tehdit hatta engel olmaktan çikartmak ve Türkiye’nin Avrasya yakinlasmasina son vermektir. Davanin baska bir amaci da Türk siyasetine sekil verip hükümeti degistirmek ve 2019 yilindaki baskanlik seçimlerinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’i seçtirmemektir. ABD nasil 15 Temmuz’da yanildiysa, Türk milletinin iradesini okyanus ötesinden etkileyebilecegi konusunda da büyük yanilgi içerisindedir. Türk milleti, kendini yönetecek baskani ve parlamentoyu seçerken ABD veya baska bir ülkenin yönlendirmesiyle hareket etmeyecek kadar feraset sahibidir. Tarih boyunca çok defa örneklerini gördügümüz gibi, Türk Milleti bagimsizligini tehlikeye düsürecek ve iradesine ipotek koyacak her türlü girisime karsi birlik içerisinde çok büyük tepkiler göstermis ve agresif bir yapiya bürünüstür. Bunun son örnegini de FETÖ marifetiyle hayata geçirilmeye çalisan 15 Temmuz darbe girisiminde gördük.”