Tarih: 01.10.2018 10:25
En sinsi jinekolojik kanser “Yumurtalik Kanseri”
Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Prof.Dr. Polat Dursun, “Genellikle menopoz sonrasi görülür. Görülme yasi ortalama 63’tür ama üreme çagindaki kadinlarda hatta genç kizlarda bile görülebilmektedir. Over kanseri jinekolojik kanser ölümlerinin en sik sebebi olmasi nedeniyle çok önemlidir” dedi.
Yumurtalik kanserinin en sik görülen kadin genital sistem kanserlerinde ikinci sirada oldugunu ifade eden Dr. Dursun, “2015 yili rakamlarina göre ABD’de her yil 21 bin 290 yeni over kanseri vakasi tespit edilmekte ve bunlarin 14 bin 180’i her yil ölmektedir. Over (yumurtalik) kanseri kadinlarda kansere bagli ölümler içinde 5’inci sirada gelmektedir. Hayat boyunca bir kadinin over kanseri gelistirme riski 1/70’dir (yüzde 1.5). Saglik Bakanligi Kanser Savas Dairesi verilerine göre ülkemizde en sik görülen 10 kadin kanseri içinde 7’nci sirada yer almaktadir” diye konustu.
Ileri yas, ilk adetin erken baslamasi (erken menars), menopoza geç girilmesi, sigara, yagdan zengin diyetin risk faktörleri arasinda oldugunu kaydeden Dr. Polat Dursun, “Ailede meme ve over kanserli birinci ve ikinci derece akrabalarin olmasi da riski arttirmaktadir. Ailesel olarak bazi kalitsal genetik hasarlarin olmasi ( BRCA gen mutasyonlari) hem meme hem de yumurtalik kanseri riskini arttirmaktadir. Bununla birlikte, dogum sayisinin çok olmasi, emzirme, dogum kontrol haplari, kadin üreme kanali olan tüplerin baglanmasi (tüp ligasyonu ) over kanseri riskini azaltmaktadir” ifadelerini kullandi.
“Yumurtalik kanserine özel bir bulgu yoktur”
Yumurtalik kanserlerine spesifik bir bulgu olmadigini dile getiren Prof. Dr. Dursun, “Karin sisligi, karin agrisi, kasik agrisi, kabizlik, istah kaybi, sik idrara çikma, nefes darligi, adet düzensizligi, menopoz sonrasi kanamalar, makatdan kanama ön belirtileri olabilir. Daha ileri evrelerde bulanti kusmada görülebilir. Eger bu bulgulardan birkaçi varsa ve diger bir sebeple açiklanamiyorsa mutlaka bir jinekologa muayene olunmalidir. Hastalik geç dönemde bulgu verdigi için genelde ileri evrede yakalanmaktadir. Hastalarin yüzde 70-80’i ileri evrelerde yakalanmaktadir. Yüzde 20-30 kadari erken evrelerde yakalanmaktadir. Kadinlarin bu kansere yakalanip yakalanmadigini erken tespit etmek için yillik jinekolojik muayene önerilmektedir. Ameliyat sonrasi çikacak patoloji sonucuna ve hastaligin evresine bagli olarak kemoterapide uygulanmasi gerekmektedir. Hastaligin ameliyati özellikle ileri evrelerde oldukça zor ve komplikasyon riski yüksek bir ameliyattir. Bu sebeple over kanseri hastasinin ameliyati bu konuda özellesmis kadin dogum uzmanlari (jinekolog onkolog) tarafindan yapilmalidir. Yapilan arastirmalar jinekolog onkologlar tarafindan opere edilen over kanseri hastalarinin yasam sürelerinin diger cerrahlar tarafindan opere edilenlere göre daha iyi oldugunu göstermistir. Bu sebeple over kanseri tanisi alan hastalarin bu konuda deneyimli bir ekip tarafindan opere edilmesi ve takip edilmesi gereklidir. Over kanseri cerrahisi konusunda deneyimli bir ekip tarafindan ameliyat edilmesi hastanin yasam süresini uzatmaktadir” açiklamalarinda bulundu.
Hastalikta ana tedavi yönteminin, cerrahi olarak rahim ve yumurtaliklarin alinmasi, hastaligin yayilma ihtimali olan lenf dokularinin çikartilmasi ve yayilim oldu ise hastaligin yayildigi organlarin çikartilmasi oldugunu söyleyen Prof. Dr. Dursun söyle konustu:
“Ameliyat sonrasinda hastalarin büyük bir kisminda damardan kemoterapi uygulamasi gerekmektedir. Yeni yapilan arastirmalarda karin içine kemoterapi uygulamasi, ameliyat sirasinda isitilmis kemoterapi uygulanmasi, tümörlerde damar gelisimini önleyen hedefe yönelik akilli kemoterapi uygulamalari gibi yeni tedavi yöntemleri de vardir. Menopozdan önce veya sonra yumurtaliklarin alinmasi ailesel meme over kanseri olan kadinlarda önerilen bir yaklasimdir. Ailesinde ikinin üzerinde 1’inc, derece meme kanseri olan, 1 meme ve bir over kanserli akrabasi olan, erkek bireylerde meme kanseri olan veya erken yaslarda meme veya over kanseri olan, BRCA1 ve/veya BRCA2 gen mutasyonu olan kadinlar ailesel meme over kanseri üyesidirler. Bunlarin yasam boyu meme ve over kanseri gelistirme riski yüzde 70-80’lere çikmaktadir bu sebeple bu tür risk faktörü olan kadinlarda üreme tamamlandiktan sonra kanser gelismeden meme ve overlerin alinmasi önerilmektedir. Ünlü Holywood yildizi Angelina Jolie böyle bir ailesel meme over kanseri ailesinin bireyi oldugu için bu tip bir cerrahi uygulama ile meme ve over kanserine yakalanmamak için memelerini ve yumurtaliklarini aldirmistir. Yumurtalik kanserinin cerrahi tedavisi hastanin yasam süresine katkida bulunan en önemli etkendir. Yapilan birçok arastirmada ilk uygulanan cerrahi tedavinin tam olmasi ve geride tümör birakmayacak sekilde operasyonun tamamlanmasi hastanin yasam süresine katkida bulunan en önemli faktörlerden birisi kabul edilmektedir. Over kanseri cerrahisinde rahim ve yumurtaliklara ilaveten tümörün yayilma ihtimali olan lenf dokulari ve karin içi yag dokusu (omentum) çikartilir. Bunlarin yaninda bazen barsaklarin, dalagin ve karaciger ve diaframin kismen çikartilmasi gerekebilir. Kanserin yayildigi tüm dokularin çikartilmasi ve geride tümör birakilmamasi islemine ‘debulking cerrahisi’ denmektedir. Bu cerrahi girisimlerin yapilabilmesi için cerrahin çok iyi bir egitimden geçilmesi gerekmektedir. Eksik yapilacak cerrahi girisimler hastalarin yasam süresinin kisalmasina yol açaçaktir. Over kanseri cerrahisi konusunda deneyimli bir cerrah tarafindan ameliyat edilmesi hastanin yasam süresini uzatmaktadir. Eger yapilan degerlendirmelerde erken evrede ise ve çocuk istekleri varsa rahim ve yumurtaliklari alinmadan özel tedaviler uygulanarak gebe kalmalari saglanabilir. Bu riskli bir yaklasim olmakla birlikte hastanin yasam süresine zarar vermeden gebelik mümkündür. Bu tedavi sadece bu konuda bilgi ve deneyimi olan ve sadece bu tür hastalari izleyen hekimler tarafindan yapilmalidir.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —