FETÖ’nün kirli yüzü ve hain planlari dünyaya duyurulmak üzere 6 dilde kitaplastirildi

FETÖ’nün kirli yüzü ve hain planlari dünyaya duyurulmak üzere 6 dilde kitaplastirildi

1.05.2017 10:25:22 0
FETÖ’nün kirli yüzü ve hain planlari dünyaya duyurulmak üzere 6 dilde kitaplastirildi
– Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez:  – “Bölücü basi Gülen, Kirklareli’den çocuk istismari iddialari ve gazetecinin öldürülmesi üzerine kaçmak zorunda kaldi”  – “Ikiz kardesler FETÖ ve PKK” – “Uludere’de uçaklarla bombalama olayi FETÖ’cü subaylarin organizasyonu”FETÖ’nün kirli yüzü ve hain planlari dünyaya duyurulmak üzere 6 dilde Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez tarafindan kitaplastirildi. Kitapta FETÖ’nün çocuklara yönelik cinsel taciz olayindan Uludere’de yasanan bombali saldiriya kadar birçok detay yer aldi. Türkçe, Ingilizce, Almanca, Fransizca, Rusça ve Arapça olarak 6 dilde basilan kitapta FETÖ’nün kirli yüzü ve hain planlari birer birer desifre edildi. Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez, kitabi çikarmaktaki amaçlarinin örgütün aslinda ne oldugu, nasil kuruldugu, kimlerle temas içerisinde oldugunu, kirli yüzlerini, hainliklerini dünyaya anlatmak oldugunu ifade ederek, “Bu kitabi kaleme alirken bütün dünyaya bu hareketin bir terör örgütü oldugunu anlatmak gayemiz. Bu kitapta FETÖ’nün dogumundan bugüne kadar kurdugu iliskiler, uluslararasi baglantilari, diger terör örgütleriyle PKK basta olmak üzere temaslari, onlarla beraber hangi noktalarda hareket ettigi her sey belgesiyle, bilgisiyle birlikte detayli bilgi veren bir kitap kaleme aldik” dedi.“Bölücü basi Gülen, Kirklareli’den çocuk istismari iddialari ve gazetecinin öldürülmesi üzerine kaçmak zorunda kaldi” Egilmez, “Gülen’in Kirklareli günleri hakkinda çok önemli iddialar vardir. Gülen bu dönemde yasi küçük erkek çocuklarini taciz ettigine dair, güçlü suçlamalarla karsi karsiya kalmistir. Bununla baglantili olarak, mevcut suçlamalari belgeleriyle kanitlayacagini belirten Kirklareli yerel gazetecilerinden emekli ögretmen Haydar Meriç’in öldürülmesi olayina karistigi iddialari da mutlaka dikkate alinmasi gereken söylemlerdir. Bu iddia kisa sürede tüm Kirklareli’ne yayilinca kendisine karsi ciddi bir tepki olusmaya baslar. Gittikçe büyüyen tepkiler sonucunda Gülen çareyi Kirklareli disina çikmakta bulur ve aceleyle Ankara gelir” ifadelerini kaydetti.“Uludere’de uçaklarla bombalama olayi FETÖ’cü subaylarin organizasyonu” Egilmez, kitapta Uludere’de uçaklarla bombalama olayinin FETÖ’cü subaylarin organizasyonu oldugunu da belirterek, “Uludere baskinini hatirliyoruz. Burada ikiz kardesler FETÖ ve PKK. Insanlari kitlesel olarak harekete geçirebilecek olan her olayda bu iki terör örgütün beraber hareket ettigini net bir sekilde görebiliyoruz. Bunlardan birisi yasadigimiz Kobani olayi. Bölgede görev yapan FETÖ militani emniyet mensuplarinin oradaki halki nasil provoke ettigi kitabimizda belgeleriyle birlikte yayinlanmis durumda. Uludere’deki uçakla bombalama olayinin FETÖ mensubu subaylar tarafindan organize edildigi daha sonra bu sekilde medyaya servis edildigi kitabimizin içerisinde bulunmaktadir” seklinde konustu.“Ermeniler üzerinden Bati’ya mesaj” Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez, FETÖ’nün hainlikleriyle ilgili, kitaptan bazi kesitler hakkinda da bilgiler verdi. Savas Egilmez, Gülen’in daha Ermenilerin sözde soykirim iddialari dünya gündemine gelmeden yaklasik 10 yil önce soykirimi kabul edip, Ermeni Patrige mektup yazarak üzüntülerini bildirdigini kaydederek, mektupta yazilanlari söyle açikladi: “Kirklareli 6 Mayis 1965. Aziz ve Muhterem Patrik Sinork Kalustyan, esasen bütün milletler ve insanlar kardestirler. Çünkü hepimizin büyük anasi Hz. Havva, dedesi Hz. Ademdir. Bütün dinler, bilhassa semavi dinler insanlara daima iyilik hosgörülük tavsiye etmektedir. Musevilik, Hiristiyanlik dinlerinin esaslari birbirine çok benzemektedir. Semavi dinleri bize teblig eden Peygamber dedigimiz büyük insanlarin müsterek dedeleri Hz. Ibrahim’dir. Binaenaleyh insanlarin din ve milliyet ayriligindan bahsederek birbirleri aleyhine düsmanca hareket etmeleri yersizdir. Insanlara daima müsamaha ve iyilik emreden büyük insan büyük Peygamber Hz. Isa bir mümessili sifatiyla bu makamda bulunmaniz bana ve Müslüman alemine onur vermektedir. Çocukluk ve meslek hayatimda tanidigim birçok Ermeni aile ve sahsiyet vardir. 1915 yilinda Ermenilere yapilan büyük soykirimini lanetle yad etmekten geçemeyecegim. Öldürülen, katledilen insanlarin içerisinde ne kadar büyük insanlarin bulundugunu derin bir hassasiyetle okuyor, onlari saygiyla aniyorum. Büyük Peygamberinizin Hz. Isa‘nin çocuklarinin Müslüman geçinen cahil insanlar tarafindan katledilmesini esefle kiniyorum. Bu vesile ile zati alinize sonsuz tesekkürlerimi sunar bu topraklarin degerli çocuklari olan Ermeni yurttaslarimizi Rum vatandaslarimizi aziz Türk kardesleri ile daima huzur ve saadet içinde yasamalarini ulu tanridan niyaz ederim. Kirklareli vaizi Fetullah Gülen.”“Dayakçi Gülen” Egilmez, Gülen’in Kestanepazari Kur’an Kursu’ndaki talebelerine karsi asiri baski uyguladigini belirterek, “Balta sapina benzer özel yapilmis sopalar ve hortumlar kullanarak ögrencilerini dövmüstür. Ögrencilerine kizdigi anlarda cinnet geçiren Gülen, çocuklari bayilana veya kemikleri kirilana kadar döver, bu esnada kendisi de bilincini kaybedermis. Özellikle çok yakininda olan Cevdet Türkyolu’nu falakaya yatirdigi ve yüzünü kizartacak kadar her gün tokatladigi, Barbaros Kocakurt’un kolunu kirdigi, daha sonra FETÖ’den ayrilan ve örgütün önde gelen isimlerden Latif Erdogan, Hüseyin Gülerce ve Nurettin Veren tarafindan medyada sik sik dile getirilmistir” seklinde konustu.Gülen’in ruh hali Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Ögretim Üyesi Savas Egilmez, su bilgilere yer verdi: “Gülen, ruhlar dünyasiyla iletisime geçen medyumlara güveniyor. Telestezi ve radyesteziyi bilim olarak görüyor. Gülen, rüyalarin gaipten haber verdigine inaniyor ve bu konuda kendi deneyimlerinden söz ediyor; Said-i Nursi’nin de ‘seçilmis kisi’ oldugunu bir rüya sonucu ögrenmisti. Gülen, psikokineziyi düsüncelerinin en büyük delillerinden biri olarak görüyor. Tescilli sarlatan, çatal-biçak bükücüsü Uri Geller’i sahit gösteriyor. Gülen, paranoya ve sizofreni rahatsizliginin nedenin habis ruhlar ve cinler olduguna inaniyor. Gülen, cinlerin birçok is alaninda istihdam edilebilecegini belirtiyor. Örnegin istihbaratta cinler kullanilabilirmis. Cinleri etkin kullanmanin yolunu bulan devlet, gelecegin süper devleti olacakmis. Gülen, romantizm akimini cinlerin baslattigina inaniyor. Gülen, muskalarin koruyucu ve iyilestirici gücüne inaniyor. Hatta psikolojik bir sorunu olan teyzesi bu yolla iyilesmisti. Gülen, kisinin fotografina bakarak her türlü hastaliginin iyilestirilecegine inaniyor. Gülen, ermis kisilerin burunlari ile duyabildiklerini; topuklari ile koklayabildiklerini, parmaklari ile görebildiklerini iddia ediyor. Gülen, bir kisi ayni anda yirmi ayri yerde gözüktügünü söylüyor. Said-i Nursi cezaevinde yatarken ayni anda camide namaz kilarmis. Gülen, büyüye inaniyor. El ve yüz fali gerçegi gösterirmis. Gülen, yogilere büyük deger biçiyor; ‘bunlar çok rahatlikla bir treni durdurur, ellerinin bir isaretiyle kendilerinden çok uzakta olan bir insani yatirir-kaldirir, havada uçurur ve daha nice harikulade haller gösterir’ imis. Gülen, proletaryadan/sosyalizmden bahsetmenin seytan isi olduguna inaniyor. Bu sekilde bir sapkinligi olan Fetullah Gülen’in, Kur’an-i Kerim’e olan saygisini da incelemek gerekir. Sahitlerin anlatimina göre Gülen, Kur’an-i Kerim’i yanlisliklar içermekle itham etmekten ve hatta yere firlatmaktan çekinmiyordu. Fetullah Gülen ona, ‘Allah ile konustugunu’ söyledikten sonra Cenab-i Allah, Fetullah Gülen’e demis ki, ‘Kainati Hazreti Muhammed için yarattim, senin için de devam ettiriyorum.’ Iste bu safsatalari Fetullah Gülen’den duyan hainler, onun izni ve onayi ile gezip sohbet ettikleri yerlerde bunlari anlatiyorlardi. Fetullah Gülen’in bu ifadeleri, anilan örgütün cemaat, camia veya hizmet hareketi söyleminin çok ötesinde dini ve kutsallari ne derece istismar ettiginin de bir delilidir. Gülen’in akil sagliginin yerinde olmadigi açikça bilinen bir husus. 3 Mart 1981’de Eyüp Hükümet Tabipligine gittiginde, reaktif anksiyete hali teshisiyle 20 gün istirahat ve aralarinda Nobraskin’in de oldugu psikiyatrik ilaçlar verilmistir. Gülen’in gençlik dönemlerinden beri her gün Diyazem adli psikiyatrik ilaci kullandigi da biliniyor.”“Örgüt üyeleri siniflara ayrilmis” Egilmez, FETÖ’nün örgüt üyelerini siniflara ayirdigini kaydederek, “15 Temmuz sonrasinda gözaltina alinan ve tutuklanan örgüt mensuplarindan bazilarinin ifadeleri, ‘Cemaatte üniversite ve yüksekokul diye adlandirilan kisimda gruplar B4, B5, A4 ve A5 olarak adlandirilirdi. B4, ara sira sohbete gelen, hizmete köklü bagli bulunmayan kisilerdir. Bu kisiler himmet vermezler, sigara içme ve namaz kaçirma gibi kusurlari olan kisilerdir. B5 de B4 gibi sohbete ara sira gelenler ve bunlarin kötü aliskanliklari olmayan kisilerdir. A4, hizmete bagli himmet verir ama okey oynayan ve sigaralari olan kisilerdir. A5, hizmete tam bagli, himmet verir ve hiçbir kötü aliskanligi olmayan kisilerdir.’ ‘Mahrem Abiler’ yapilanmasina iliskin oldukça ilginç hususlar içerdi” diye konustu.Yesil Kusak Projesi Egilmez, 1980’li yillarin hemen öncesinde yasanan degisimlerin, NATO-ABD kaynakli Yesil Kusak projesini gündeme getirdigini kaydederek söyle konustu: “Projenin esasi, Sovyetler Birligi’nin, güney ve güneybati sinirlarinin ilimli Islam yönetimindeki devletlerle çevrelenmesidir. NATO ve ABD’nin yesil kusak politikasinda, Türkiye’de, siyaseten etken olacak, Batiya muti, Hiristiyanliga sicak bakan ve küresel güçlerin nüfuz alanini, Sovyetler Birligi’nin çökmesi ile bosta kalan etki sahalarina tasiyacak bir yapilanmaya ihtiyaç duyulmustu. Bu yapi, 250 milyonluk nüfusa, 10 milyon kilometrekarelik Türk dünyasina ve tabi ki ABD bütçesinin 10 kati tutarindaki dogal enerji kaynaklarina sahip Türk cografyasina hitap etmeliydi. Kisacasi, Türk ve Müslüman kimligi tasimaliydi. Bu kisi de yillardir hazirlanan ve büyütülen Fetullah Gülen’di.”