Tarih: 01.10.2018 10:25

INOSAM Baskani Gürkan Avci: “Türk beyin göçü ve beyin erozyonu artiyor”

Facebook Twitter Linked-in

Inostratejik Arastirmalar Merkezi (INOSAM) Baskani Gürkan Avci, Türkiye izledigi vahsi neoliberal politikalar nedeniyle insanlarini para odakli, aydinlarini ilkesiz, toplumunu da ahlak ve erdemi baskilayip ezmeye çalisan avantaci ve torpilci bir rol modellige sürüklemeye devam etmektedir. Türkiye’nin yüzlesmesi ve çözmesi gereken sorun budur” dedi. Türk beyin erozyonunun nedenlerini Türk toplum yapisindan kaynaklanan sosyal baski ve hastaliklarda, topluma enjekte edilen ilkel/selefi dini ögretilerde, adil ve esitlikçi firsatlar sunmayan ekonomik düzende ve diger taraftan da Batiya yönelik özgürlük ve refahla esgüdümlü cezbedici algilarda da aramak gerektigini anlatan INOSAM Baskani Gürkan Avci, “Beyin göçünün en önemli nedeni olarak genellikle siyasî faktörler üzerinde yogunlasan akademisyenlere göre, ilim-irfan ehline baski uygulayan ve bu kesime karsi nefret besleyen siyasi iktidarlar, aydinlari, ilim adamlarini, düsünürleri ve akademisyenleri sindirerek bu kisilerin kendi istekleriyle göç etmelerini saglamaya çalisiyor. Türk aydininin/akademisyeninin, toplumunun bu sekillerde tezahür eden davranis bozukluklarinin köklerini, ilkesiz/ oportünist egitim sisteminde/seklinde aramak gerekiyor. Zira Türk egitim sistemi ve akademiyasi sahsî çikarlar için ilkeleri feda etmeyi uygulamali olarak ögretmektedir. Türk milletinin zarari pahasina kendini otoriter rejime yahut Batili güçlere satmaya hazir aydin tipini yetistiren kesinlikle mevcut Türk egitim sistemi ve Türk akademiyasidir. Birkaç kurus karsiliginda milletine ihanet etmeye, asagilamaya hazir aydinlar yetistiren sistemle, toplumsal yapiyla ve ekonomik düzenle daha ne kadar devam edilebilir” diye konustu. “Türkiye’de topluma dayatilan GDO’lu din egitimi / her türlü ilkel ideolojik prangalar, propagandalar basta olmak üzere, aydin ve akademik görünümlü birçok STK’nin faaliyetleri, politikalari ve arastirmalari büyük oranda Batililara / emperyalizmin çikarlarina hizmete yöneliktir” diyen INOSAM) Baskani Gürkan Avci, açiklamasini söyle sürdürdü; “Aydin ve akademik görünümlü birçok STK ve platformun çogu çalismalari, Batililarin siyasi plan ve proje olusturmak için istifade ettikleri bilgi notlarini olusturuyor. Çünkü Türk toplumu Batili arastirmaci, aydin ve akademisyenlere süpheyle yaklasiyor onlarla isbirligi yapmaktan çekiniyor. Dolayisiyla Türk toplumu hakkinda reel veri toplayamayan Bati, devsirdigi/para verdigi Türk aydin/arastirmaci/akademisyenler maharetiyle bunu sagliyor. Türkiye’de özellikle son çeyrek yüzyildir Islamlasma adi altinda yapilan sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve egitsel birçok reform ve sistemik devrim toplumu dönüstürerek/evrilterek emperyalizm için daha çok kullanisli hale getiriyor. Ne yazik ki Türk aydinlar / akademisyenler / ilim-bilim adamlari bu duruma ya ses çikarmayarak yahut destekleyerek emperyalizme gönüllü olarak hizmet ediyor. Klasik emperyalizm, ekonomik emperyalizm ve kültür emperyalizmi kiskacindaki Türk toplumuna hibrit bir Batili egitim vererek onu Batiya hayran, ülkesini ve halkini hor gören bir kivama getiriyor. Emperyalizm Türk aydinlari, yazar, arastirmaci ve akademisyenleri bu gayeyi gerçeklestirmek için araç olarak kullaniyor. Özellikle Islami hareketler ile irkçi/milliyetçi – bölücü hareketler/olusumlar hakkinda yapilan arastirmalar Batinin izleyecegi politikalari netlestirmesinin kaynagini olusturuyor. Sonuç olarak, makam/mevki/para ve menfaat için halkin çikarlarini görmezden gelen ilkesiz aydinlar/akademisyenler/yazarlar/gazeteciler gerçek halkçi aydinlari baski altina alip ezmeye çalisarak beyin göçünün artmasinda önemli rol oynamaktadir. Sermayenin ve çesitli istihbarat örgütlerinin muteberi aydinlar / akademisyenler / gazeteciler / yazarlar Türk aklinin göçünün en stratejik müsebbibi olmaya devam etmektedirler. En dogru ve faydali egitim reformlari dahi ögretmenlerin destegi ve motivasyonu saglanmadan basariya ulasamaz. Kaliteli egitimin temel unsuru kaliteli ögretmenlerdir. Dünyada ögretmenlerini yenilik yapma, hem ögrencilerin hem de ülkenin ihtiyaçlarina adapte olmalari konusunda özgürlükçü bir sekilde destekleyen ülkelerde muhtesem kalitede basarilar yakalaniyor. Türkiye ögretmen yetistirme politikalarindan ögretmenlerin görevde yükselme/terfileri, ödüllendirme ve ücretlendirilmelerine kadar ciddi bir revizyona gitmesi gerekiyor. Türkiye’nin hem alanlarinda uzman, hem rol model kisilikli, hami, rehber ve danisman ögretmenleri istihdama ihtiyaci vardir. Türkiye’de ögretmenlerin is kaybi oldukça yüksektir. Türk egitim sistemi dogru becerilere sahip ögretmenleri yetistirme, ise alma ve görevde yükseltmekte zorlanan bir yapiya sahiptir. Türkiye’yi yenidünyanin gerektirdigi boyutta bir degisime hazirlamak ancak ögretmenler sayesinde ve okullarda mümkündür. Kopyaci egitim uygulamalariyla ve tercüme odasindan çikmayan reformcularla, küçük çapli inovasyonlarla bu mümkün degildir. Türkiye ögretmenlerinin iyi egitimli oldugu ve yüksek maas aldigi, güçlü, çagdas, bilimsel ve demokratik ulusal egitim sistemi olusturmaya öncelik vererek, nitelikten önce nicelige finansal yatirim yapan bir egitim sistem devrimi baslatmalidir.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —