INSAN DAVRANISI NEDENSIZ MIDIR?

INSAN DAVRANISI NEDENSIZ MIDIR?

1.02.2019 10:25:22 0
INSAN DAVRANISI NEDENSIZ MIDIR?
17 Mart Sali günü saat 11.15‘de TRT Erzurum Radyosu’nda Atatürk Üniversitesi Kazim Karabekir Egitim Fakültesi Ögretim Üyesi degerli hocamiz Prof. Dr. Samih Bayrakçeken “Motivasyon ve Ögrenci Basarisi” konulu bir konusma yapti. Ben de bu konusmayi dinledim. Istedim ki bu konuyu okurlarimla da paylasayim. Bu bilgileri sizlerle paylasmama müsaade eden hocama tesekkür ederim.Program yapimcisi Bayrakçeken’e motivasyon ne demektir diyerek programi baslatti. Bayrakçeken öncelikle kendilerini konusmaci olarak davet eden TRT’ye, topluma hizmet çalismalari konusunda tüm ögretim elemanlarini motive eden Atatürk Üniversitesi Rektörüne, Kazim Karabekir Egitim Fakültesi Dekanina ve tüm çalisma arkadaslarina tesekkür ederek konusmasina basladi. Bayrakçeken, motivasyon kavraminin daha iyi anlasilmasi için su sorulari sordu:Yaptigimiz seyleri neden yapiyoruz?Insan davranislari nedensiz midir?Bazi ögrenciler çok basariliyken bazilari neden daha az basarilidirlar?Bazi ögrenciler neden sinifa geç gelip erken terk ederken, bazilari erkenden gelerek geç terk etmektedirler?Bu sorularin cevabini motivasyon ya da daha Türkçe söylenisiyle güdülenme kavraminda bulmaktayiz. Son derece genis anlamlari içerisinde barindiran motivasyon kavraminin; bakis açisina, disipline ve tanimi yapan kisiye göre birçok tanimi bulunmaktadir.Bayrakçeken, motivasyon kavraminin birkaç farkli tanimini verdi.Motivasyon, fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarin karsilanmasi için faaliyetlerin baslatildigi, yönlendirildigi ve sürdürüldügü bir süreçtir.Bir baska tanimi ise motivasyon ; düsünme, hissetme ve davranis biçimini degistirmenin bir yoludur.Yine motivasyon, kisilerin belli amaçlari gerçeklestirmek için kendi arzu ve istekleriyle davranmalaridir.Motivasyon davranisa yön veren güçtür. Motivasyon hedeflerimize ulasmaya, daha tatmin edici hissetmeye ve genel yasam kalitemizi artirmaya iten seydir.“Yapilirken heyecan duyulmayan isler basarilamaz.”Ralph Waldo EmersonHaci Bektas Veli de insanin ne kadar yüksek bir potansiyele sahip oldugunu ifade etmek için,“Her ne ararsan kendinde ara”  der.Baska bir ifadeyle motivasyon bir amacimizi gerçeklestirmek için coskuyla harekete geçmektir. Motivasyon enerji demektir, sevgi demektir, sabir demektir, cosku demektir, huzur demektir, üretim demektir, kalite demektir.Atalarimiz ne güzel demistir:“Nerede hareket orada bereket.”“Isleyen demir isildar.”Öyle anlasiliyor ki, insan davranislari nedensiz olmayip;  istekleri, arzulari, ihtiyaçlari, degerleri, algilari, dürtüleri ve inançlari kapsamaktadir.Insan arzu ve istekleri dahasi hayalleri sinirsiz oldugundan motivasyon da devam eden bir süreçtir. Insan duragan degil faal olma özelligi ile yaratilmistir. Insan biyolojik yapisi, çevresi, bilgisi ve duygusu ile davranislarini gerçeklestirmektedir. Bu nedenlerden ötürüdür ki, insanlar farkli tür ve düzeyde motivasyon davranislari sergilemektedir.Bayrakçeken su örnegi verdi: Dünya tarihini ögrenmeye çalisan iki ögrencilerden biri yüksek not almak için çalirken, digeri içten gelen ögrenme isteginden dolayi ögrenmeye çalisiyor olabilir.Yine motivasyonu daha iyi anlamak için Bayrakçen içsel ve dissal motivasyon olarak ikiye ayirdi.Dissal motivasyon; ödül veya ceza olarak yani “havuç” veya “sopa” ile gerçeklesmektedir. Genellikle , ögrenciler için not,  çalisanlar için de maas dis motivasyon kaynagi olarak görülebilir.Içsel motivasyon ise daha kalici ve güçlü  olmasi nedeniyle dissala tercih edilmektedir. Içsel motivasyonda birey dis ödül ya da korkuyla degil, içinden gelen arzu ve istekle motive olmaktadir. Yani içsel motivasyonda yapilan isin kendisi, ödül olmaktadir. Örnek olarak matematigi seven bir ögrencinin matematik çalismasinda motivasyon kaynagi matematigi sevmesidir.Radyo programcisi ikinci soru olarak motivasyonun önemini sordu.  Bayrakçeken su cevabi verdi: Egitimci Terrell H.Bell der ki;“Egitim hakkinda hatirlanmasi gereken üç sey vardir. “Birincisi motivasyon, ikincisi motivasyon, üçüncüsü motivasyon.”Ayrica çok sayida yapilan bilimsel arastirmalar ortaya koymaktadir ki; çok basarili insan ile az basarili insan arasindaki temel fark,  yeterli bir motivasyona sahip olmak ya da olmamakla ilgilidir. Thomas Browne: “Aradiginiz tüm mucizeler içinizdedir.” sözü bunun en güzel ifadesidir.Bir otomobil en ileri teknolojiyle üretilse bile hareket etmesi için enerjiye ihtiyaci vardir. Insanlar da ne kadar yetenekli, becerikli, bilgili olurlarsa olsunlar motivasyon yoksa yani onlari isteklendiren, harekete sevk eden bir faktör(veya güdü)  yoksa bir faaliyet göstermeyeceklerdir.Motivasyon herkes için önemlidir. Günlük hayatimizi motivasyon olmadan mutlu bir sekilde yasayamayiz. Motivasyon düsünme, hissetme ve davranis biçimimizi degistirmenin bir yoludur. Örnegin okullarda ögrenci basarilarinin artirilmasi, okul birakma olaylarinin azaltilmasi, ögrenci ve ögretmenlerin daha mutlu olmasi için motivasyon birinci derecede etkiye sahiptir.Yine egitim, saglik, spor, kurum ve kuruluslarda verimli çalisma ve is barisi için de kritik faktörün motivasyon oldugu söylenebilir.Örnegin bir kisi zayiflamak için diyet yapacaksa, hedef koyup, sabirla ve sebatla bu hedefini gerçeklestirir. Çünkü hedefe ulasma insan için bir arzudur. Motive olmus davranislarda;   enerjiklik, yogun gayret, hedefe odaklanmislik ve kararlilik belirgin özelliklerdir.Üçüncü olarak Bayrakçeken’e su soru yöneltildi.Ögrencilerimizin ögrenme motivasyonlari nasil artirilabilir?Egitim üç önemli ayak üzerine oturmaktadir; ögrenci, ögretmen ve aile. Her üçüne de önemli görevler düsmektedir.Bayrakçeken velilerin ögrencileri motive etmek adina yaptiklari bazi yanlislara parmak basti.  Çocuklarini baska çocuklarla mukayese etmemek.Yasanmis bir kiyaslama örnegi olarak su örnegi verdi:  Hamam isletmekte olan bir baba, çocuguna kizarak komsulari olan albayin çocugunun notlari çok yüksek, seninki neden düsük, niçin çalismiyorsun? dediginde çocuk da karsi kiyaslamaya geçerek babasina: Sen niye albay olmadin da hamamci oldun” seklinde cevap verir. Bu çocuk sonradan ögretmen olup milli egitim müdürlügü makamina kadar yükselmistir.  Demek ki bu türden yargilayici davranislar ögrencilerin karsi yargilamasina neden olmaktadir.“Yargilamayiniz ki yargilanmayasiniz.” sözü de bu durumu ne güzel ifade etmektedir.Insan hayatinda ögüt ve nasihat yerinde olursa güzeldir. Çocuklarimiza zaman zaman deneyimli birsi olarak ögüt vermek yararli olabilir. Ancak bu sik ve biktirici olursa ters teperek, yararli olmaz.Ögrenciye parmak sallamak, gelecekle ilgili derin kaygi uyandirmak, korku salmak motivasyonu artirmayip azaltir. Örnegin, böyle çalisirsan fen lisesini rüyanda görürsün!Tehdit etmek de kaygiyi derinlestirmekten baska ise yaramamaktadir. Disariya çikmasina izin vermeyecegini, istemedigi okula gönderecegini, telefonunu elinden alacagini söylemek gibi veli davranislarindan kaçinilmalidir.Ebeveyniler zaman zaman kendi hayatlarindan örnekler verebilirler. Ancak bunu siklikla yapmaya kalkarlarsa çocugun motivasyonu üzerinde olumlu bir etkisi olmayacaktir. Çocugumuz bizim ne rakibimiz ne de düsmanimizdir.Sürekli ders çalis demek yine fayda yerine zarar verir.  Güvendigini sürekli söylemek de baskiya dönüsmektedir. Bu durum belki çalisma motivasyonunu düsürmez ama sinav kaygisini artirir. Çocuk sinav esnasinda sürekli babasinin baskisini hatirlayarak basarisini düsürecektir.Motivasyonda hedef elbette önemelidir. Bunu yukarida belirtmistik.  Ancak çocugun kapasitesini asan bir yüksek hedef onun çalisma motivasyonunu düsürecek ve öz güvenini sarsacaktir.Ailelerin yapmasi gerekenler ise çocuklarini iyi tanimalari, birlikte plan yaparak kararlar alip bu kararlari takip etmeleri, çocuklarina güzel sifatlar vermeleridir.Konusmasinin son sözleri olarak Bayrakçeken hocamiz,  degerli ögretmenlerimizin zaten bu isin uzmani olduklarindan onlara yönelik çok fazla bir seyler söyleme gerek olmadigini ifade ederek, veli ve ögretmenlerin yaninda toplumdaki tüm yetiskinlerin de çocuklarla diyaloglarinda; motivasyonun en önemli faktörü olan çocuklarin  öz yeterliklerini kaybettirmemeleri, kendilerine güven duymalarini saglamalari, onlara degerli olduklari duygusunu vermeleri beklenir.Bayrakçeken, bütün insan iliskilerinde özellikle de ögrencilerle olan iletisimde üç “S’’ diye nitelendirdigi “sabir, sevgi ve sayginin” ön planda tutulmasinin çok önemli oldugunu ifade etti.Ben de bunlara ilave olarak en büyük eksikliklerimizden birisi de; yapilan islerde birçok zaman emegi küçümseyerek birak takdir ve tesekkür etmeyi en acimasizca hak etmedigi elestirileri yöneltme aliskanligimizdir. Bu aliskanligimiz insanimizin sevkini, heyecanini, çalisma istegini ve kisaca motivasyonunu yok etmektedir. En önemli varligimiz olan nitelikli insan kaynagimiz heba olmaktadir.Atatürk’ün;  yakilmis, yikilmis ve bütün umutlarin yitirilmis oldugu bir ülkede bir lider olarak yüksek bir motivasyonla çikip milletini de motive ederek bagimsiz, onurlu ve serefli bir devlet kurmus olmasi buna en güzel örnektir. Bu da gösteriyor ki, yüksek motivasyonla ülkemiz insani ne mucizeler ortaya koyabilmektedir.Annesine, babasina dahasi Yüce Allah’a sükretmek ne güzel bir davranistir. Rahman suresi ilk 4 ayetlerinde Yüce Allah’in insana, sifatlarindan Rahman sifatini (örnegin kahhari degil) öne çikararak Kur’an’i ögretmesi egitimde sevginin temel bir deger olmasi gerekliligine ne güzel bir örnektir.“Rahman, Kur’an’i ögretti. Insani yaratti. Ona açiklamayi/konusmayi ögretti.”Hayatimizda erdemli isler yapmamiza iki temel motivasyon nedeni vardir: Hayatta olmamiz gerçegi ve ölüm gerçegi.“O, hanginizin daha güzel barisçi is yapacagini sinamak için ölümü ve hayati yaratandir. O, mutlak güç sahibidir, çok bagislayandir.” Mülk, 2.Not: Dünyayi saran corona virüs salginiyla basa çikmamiz için devletimizin önerdigi tedbirlere uymadaki motivasyonumuzu yüksek tutmamiz gerekir. Böylece bu salginin ülkemizde en kisa zamanda önlenmesi amacina Insallah ulasilacaktir.Tüm insanlik ailesine geçmis olsun.