Ülkenin bunca ekonomik, siyasi ve ahlaki sorunlari varken dahasi savasin esigindeyken televizyonlarda deve sidiginin Islami gerekçelerle sifali oldugunu savunanlarla, bunun olamayacagini öne sürenlere arasinda bir tartisma sürüp gitmektedir. Hatta bu konuyla ilgili bir arkadas bir video gönderdi. Videoda bir Arap, çölde deve idrarini yaparken devenin altina bir kap tutarak sidigi aliyor, sonra deve idrarinin içerisine süt de katarak bunun sifali oldugunu, Hz Peygamberin söyledigini ifade ederek ve dualar okuyarak içiyor.Bunun üzerine merak ettim gerçekten idrar ve diski konusu Islami bir konu mu? Tarihte insan ve hayvan idrarinin ve diskisinin çesitli kullanimlari nasildi? Bunlar ne amaçla ve ne sartlarda kullanilmaktaydi? Bu sorulara cevap aradim.Bugün dünya nüfusu 7 milyari geçti. Insanin temiz bir su bulmasi, temizlenmesi ve diskisi çok büyük bir sorun. Hala üniversitelerimizde kanalizasyon mühendisligi yok sanirim. Insan diskisi dünden daha çok bugün büyük bir sorun. Hemen her uygarligin bir temizlenme aliskanligi var. Savaslarda, deniz yolculugunda ve kalabalik kentlerde bu sorun daha da kendini göstermektedir.Helalar ya da tuvaletler hemen her yerde derme çatma ise sefalet yuvalaridir. Tabii saglikli, fiziki yapisiyla düzenli tuvaletler varsa durum iyi, ya bir de yoksa! Bugün Hindistan’da tuvalete gidenlere ödül veriliyor. Gerisini siz düsünün. Buralar hastaliklarin kaynagi. Dünya’da bugün yaklasik 1. milyar insan temiz içilebilir sudan mahrum. Yaklasik 1.5 milyar insan da elektrikten uzak yasamaktadir. Günde 25.000 bin çocuk temiz su içemedigi için çesitli hastaliklardan dolayi hayatini kaybetmektedir.Tarihe dönersek ise Avrupa’dan baslayalim. Carl Sagan Karanlik Bir Dünyada Bilimin Mum Isigi adli eserinde Islam dünyasinin tipta aydinlik dönemini yasarken kendilerinin karanlik dönemde oldugunu kisaca özetler: “Islam dünyasinda tibbin hizla ilerledigi siralarda, Avrupa’da karanlik çag yasaniyordu. Anatomi ve cerrahiye iliskin çogu bilgi yitirilmisti. Dua ve mucizeyle tedavi çok yaygindi. Tibbi tedavi uygulayan hekimlerin soyu neredeyse tükenmisti. Ilaç yerine ilahiler, serbetler, yildiz fallari ve muskalar isbasindaydi. Kadavra kesimi sinirlanmis ya da yasa disi ilan edilmis; yani tip egitimi alan birinin insan vücudu hakkinda bilgi edinmesi olanaksizdi. Tibbi arastirmalar bir durgunluk dönemine girmisti. Dahasi Bizans döneminde Istanbul’da geçtigimiz bin yil içinde insanligin üzerine çökmüs durgunlugu kaldirmak ya da yasami güzellestirmek adina tek bir kesif yapilmadi.”Evet, durum buydu. 1789’da Avrupa’da Fransiz Inkilabi oldugunda insanlar siyasal inkilaba kulak asti, iktisadi sefalete itiraz etti ancak temizlikle ilgili bir inkilaba ne yazik ki kulak asan olmadi. Bu nedenle Avrupa’da hastaliklarin tedavisi on sekizinci yüzyilda eski yüzyillara nazaran pek az gelisme göstermistir. Avrupa’da inme inen hastalara, saglikli bir insandan alinmis bir bardak idrar içmesi söylenirdi. Suyla karistirilan bu sivi, bedeni kötü “unsurlardan” arindirmayi amaçliyordu. Kurutulan, un haline getirilen insan diskisi hastanin gözüne üflendiginde kataraktin ortadan kaybolacagina inanilirdi.Antik uygarliklar, kentlerin çöplerini imha etmek için çesitli araçlar icat etmislerdi. Özellikle beyazlatici, tedavi edici bir araç ya da dini ayinlerde tilsim olarak idrar kullanilmaktaydi.Romalilar, giysilerini insan idrariyla agartiyorlardi.Tarihin Babasi olarak taninan Herodot (ö, 423- M.Ö), “bekâreti yeni bozulmus” bir kizin idrarinin, gözlerdeki saglik sorunlarinin tedavi için ideal olduguna inaniyordu. Gözlere idrar serpilmesinden yanaydi.Latin bilgin Pliny (ö, 79, M.Ö), her sabah ayagina isemenin kisinin genel sagligina katki yapacagini düsünüyordu.Bizde de ise yaramaz, faydasi olmayan birisi için: “ O yarali parmaga isemez” denir.Ortaçag Ispanya’daki halk, idrari dis temizlemekte kullaniyorlardi. Idrarin yalnizca disleri beyazlatmakta kalmayip, ayni zamanda dis kaybini önledigine inaniyorlardi.Amerikan yerlileri, Eskimolar ve Sibirya’daki kabilelerin hayvan derisini tabaklamakta ve islemekte insan idrarini kullandiklari söylenir.Yüzyilin basinda Berlin’de bir peynir tüccari, peynire lezzet vermek amaciyla genç kizlarin idrarlarini kullandigi için cezalandirilmisti. Isviçrelilerin de peynirin çabuk mayalanmasi için idrar kullandiklari söylenir.Irlanda’da, Iskoçya’da ve Iskandinavya’nin bazi kesimlerinde, bekletilmis idrardan elde edilen amonyak, likenlerden mavi, mor ve mavimsi kirmizi boya çikartilmasi isleminde kullaniliyordu.Kolombiya, Bogota Kizilderililerin yemeklerini idrar lezzetlendiriyordu. Tuzun yerini alan insan idrari, yaprak tozlariyla karistirilarak lezzet unsuru olarak kullaniliyordu.Eskimolar saçlarini idrarla temizlerken, Meksikalilar da onu kepegin ilaci olarak görüyorlardi. Etyopya’daki Nuer kabilesi ise idrarla yikaniyorlardi.Idrar, mürekkep lekelerini çikarmada ve kömür tozuyla karistirildiginda dövme boyasi olusuyla ünlüdür.Insan idrari, Hollanda, Isviçre ve Fransa’daki çiftçiler tarafindan “urate” adini verdikleri bir gübre yapmakta kullaniliyordu.Hadimagalarinin idrarinin, kadinin dogurganligini engelledigine inanilirdi. Açikça anlasiliyor ki, kadinlar bu siviyi içiyorlardi.Yine Bourke’a göre Zuni Yerlileri Nehue Cue adli gizli ilaçlarini, üç litre kadar insan idrari içtikleri “idrar dansi” yaparak elde ediyorlardi. Bu dansin erkeklere metaneti ögretmesinin yani sira mide rahatsizliklarini önledigine de inaniliyordu.Kutsal inekleri ile ünlü Hindularin, kutsanmak için ineklerin idrarini içtikleri bilinir. Himalayalarda inek idrari dini törenlerde kullanilir. Günahlardan en iyi idrar sayesinde arinildigina inanilirdi. Iranlilar da temizlik konusunda benzer uygulamalardan yararlaniyorlardi.Çin’de Yin Hanedanligi döneminde (M.Ö. 1154-1122), bir idrar karisiminin mükemmel bir seks ilaci olduguna inaniliyordu. “Avlanan Aslan” olarak taninan bu afrodizyak, hafif ateste kaynatilmis ayi pençesi içeriyor ve gergedan boynuzuyla çesnilendiriliyordu. Sonra bütün bunlar insan idrarinda damitiliyordu.On yedinci yüzyil Avrupa’sinda, birçok kisi büyücülerin kurbanin idrariyla bir kek pisirmek yoluyla kesfedilecegine inanirdi.Fransa’da oldugu gibi Almanya’da da erkekler iktidarsizliklarinin suçunu kötü büyülere yüklerlerdi. Erkege, el ve ayak parmagiyla bir daire çizerek bunun içine isemesi tavsiye edilirdi.Pek çok bos inanca göre, idrar insanlari koruyabilen özel unsurlar içerir. On sekizinci yüzyil Iskoçya’sinda, yeni yilin ilk günü uyandiklarinda evin hanimi ailenin bütün üyelerinin üzerine idrar serperdi. Ebeler, dogum gerçeklesmeden önce ugur getirmesi için hamile kadinin yatagina idrar serperlerdi.Sibirya’da bir Chukchi size bir içki sunarsa, aman dikkat edin! Bu, evin kadininin idrari olabilir. Âdete göre, erkek konuguna karisini ikram eder, ama konugun önce liyakatini kanitlamak için kadinin idrarini içmesi gerekir.Göçebelerin içecek bir seyleri kalmadiginda, atlarinin toplardamarini kesip kanini içtikleri bilinir.Ortadogu’daki Kedar kabilesi ve Kuzey Amerika’nin Apaçi yerlileri bir adim ileriye giderler. Kedar kabilesi develerini öldürüp sidik torbasinda bulduklari idrari içerlerdi. Apaçile de susuz kaldiklari zaman atlarinin sidik torbasini bosaltirlardi.Bas Diyaskos Bede’ye göre, Irlanda krali talihinin kutsal bir din adaminin tuvaletinden idrar içmis olmasindan geldigine inaniyordu.Insan diskisi Avrupa da kara elmas adiyla gübre olarak kullaniliyordu. Günümüzde de Orta Anadolu’da bostanlarda gübre olarak kullanilmaktadir.Bati geleneginde, yas tutan dullar siyah elbise giyerler. Benzer bir uygulama bir Avusturalya kabilesinde de vardi. Yas tutan yasli kadinlar, acilarini göstermek üzere, baslarina insan diskisi sürerlerdi.Daha vahim bir gelenek; Eski Roma diski tanrisi Stercutius’a inanilirdi. Yine Meksikalilarin Tlacolteotl adinda bir diski tanriçalari vardi. Dogurganliga oldugu kadar aska ve cinsel zevklere de hükmederlerdi. Antik dönemde Yahudiler diski tanrilarini (muhtemelen kazurat/diski tanrisi Baalpeor’la baglantili olarak) Beelzeboul olarak tanimliyorlardi. Iki tanri arasindaki fark, kazuratin hayvan diskisi degil insan diskisini tanimlamasiydi. Bir bereket unsuru olarak diskiya verilen deger nedeniyle, diskiya adanmis ilahlar tarimla ugrasan ilkçag toplumlarinda sik görülen bir durumdur.Incil’de de zor günlerde kalan Yahudilerin yiyecek ve sudan mahrum kalanlarin diskilarini yedikleri ve idrarlarini içtikleri anlatilir.“ Fakat Rabshakeh onlara dedi ki; benim efendim duvarda oturup kendi diskilarini yiyip kendi idrarlarini içen insanlara mi gönderildi?” Krallar 2, XVIII 27 ve yine Ishak XXX 12.Bu bilgilerden sonra kalkip çöl hayatinda yasanan çaresizligi örtbas etmek, dahasi Islami bir bulus gibi deve idrarini ilaç olarak sunma ve Hz. Peygambere atfetme sanirim haksizlik diye düsünüyorum. Bugün Islam dünyasi tip alaninda karanlik çagini yasadigi için konusacak bir konu bulamadigindan idrari konusmaktadir.Kuran’da bu konu ile ilgili ayetler açik ve seçik.“Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan maddelerin helâl ve temiz olanlarindan yiyin; seytanin pesinden gitmeyin, çünkü o apaçik düsmaninizdir.” Bakara,169.“Ey iman edenler! Allah’in size helâl kildigi iyi ve güzel seyleri haram saymayin, siniri da asmayin. Allah siniri asanlari sevmez.Allah’in size verdigi helâl ve temiz riziklardan yiyin ve iman etmis oldugunuz Allah’in yasaklarindan sakinin.” Maide 87- 88.Yasaklanan yiyecekler ve zorda kalinca yemeye ruhsati da belirten ayet de sudur. “O, size sadece meyteyi (kesilmeden ölmüs hayvani), akmis kani, domuz etini ve Allah’tan baskasi adina kesilmis olani haram kilmistir. Kim darda kalir da birinin hakkina saldirmadan ve ihtiyaç sinirini da asmadan bunlardan yerse, günaha girmez. Çokça bagislayan ve iyiligi bol olan Allah’tir.” (Bakara 2/173).Ayetler ortadayken televizyonlarda deve sidigine Islami bir deger vererek, bilimsel bir bulus gibi kabul ederek sifa adina içerlere ne diyelim, ellerini tutan mi var, tarihte niceleri içmis ve kullanmis siz de için ve kafaniza sürün!Ey ahali duyduk duymadik demeyin! Bu zihniyette oldugumuz sürece basimiz musibetlerden, burnumuz pisliklerden kurtulmayacaktir.Temizlik aliskanligi ve helalarimizla/WC ilgili bilgileri Cumhuriyetin Nezafeti adli kitabimda genisçe isledim. Yayinladigimda okurlarimin istifadesine sunmus olacagim.