Tarih: 01.09.2019 10:25

Issizlik depresyonuna dikkat

Facebook Twitter Linked-in

Psikolog Gülcem Yildirim, yetiskin bir bireyin yasaminin sürekliligini saglayabilmesi için, özgür olabilmesi için çalismasi gerektigini ifade ederek, “Insan ruhu temelde üretkendir, çalismaktan, yeni bir sey üretmekten haz alir. Bir iste çalismak kisinin ise yarar hissetmesini, degerli hissetmesini, aidiyet duygusunu besler. Toplumsal açidan baktigimizda ise toplum basari yönelimlidir, basarili ve mutlu insanlara özellikle de gençlere büyük deger verir. Böyle olmayan herkesin degerini görmezden gelir. Toplum içinde issiz olmak yararsiz olmakla eslesir, yararsiz olmak ise anlamsiz bir hayat sürmekle. Çalismak kisinin para kazanmasini ve sosyallesmesini saglar, kisiye güç ve statü verir, yasamak için bir anlam ve amaç saglar. Issizlik ise bütün bunlarin yitimi demektir. Issiz kalan bireyin issizlige tepkisi kisiden kisiye farklilik gösterir. Bu farkliligin temel sebebi ise çocukluk yasantilaridir. Issizligin üç temel boyutu vardir; psikolojik, sosyolojik ve ekonomik” diye konustu. Psikolog Gülcem Yildirim issizlik depresyonu hakkinda sunlari kaydetti: “Birey için isini kaybetmek ekonomik anlamda hayat standardinin düsmesi demektir. Kisi yasadigi bu büyük kayip duygusuyla gelecege daha endiseli ve kaygili bakma egiliminde olur. Daha büyük felaketlerin basina gelecegine dair derin bir korku ve belirsizlik duygusuyla bas basa kalir. Issiz bireyi en çok etkileyen duygu da budur; belirsizlik duygusu. Issizlik süreci uzadikça bireyin duygularinda, düsüncelerinde ve davranislarindaki negatif tutum artmaya baslar. Bu süreçte kisi kendisine karsi asiri elestirel bir tutum sergileyebilir, kendisini basarisiz, ise yaramaz, beceriksiz, degersiz gibi algilayabilir. Kisinin yasadigi bu duygular çocukluk yasantisina bagli olarak farklilik gösterir. Çocukluktan itibaren okul basarisi ile anilan bir yetiskin isini kaybettigi zaman hayatta var olma seklini kaybettigini hisseder. Yaptigi isi güçle iliskilendiren bir yetiskin isini kaybettiginde güçsüz hisseder. Hayatta degerli olma biçimini isiyle eslestiren kisi ise isini kaybettiginde degersiz hisseder. Dolayisiyla her insanin issizlik döneminde yasadigi olumsuz duygular bireysel geçmisleriyle baglantili olarak farklilik gösterir. Issizlik sürecinin uzamasi ise kisinin travmatize olmasina, kendisine güven duygusunun azalmasina sebep olur. Issiz kalan kisiler yaptiklari is basvurularindan olumsuz geri dönüsler aldikça içine kapanma egilimindeki artis kaçinilmaz olur. Içine kapanan kisi bir süre sonra is aramaktan vazgeçip yasadigi aciyi bastirabilmek için televizyon izleyerek, bilgisayar oyunu oynayarak, kahveye giderek, uyuyarak, asiri yemek yiyerek, uyusturucu madde kullanarak zamanini geçirmeye baslayabilir. Sürecin uzamasi ise kiside intihara kadar giden sonuçlar dogurabilir.” Özellikle yetiskinlik dönemi insanin en üretken oldugu dönem oldugunu anlatan Psikolog Gülcem Yildirim, “Yapilan arastirmalar özellikle yetiskinlik döneminde yasanan (30 yas ve üzerinde) issizligin kiside derin bir depresyon duygusuna sebep oldugunu göstermektedir. Bu dönemde yasanan issizlik kiside çaresizlik duygusu olusturmakta, kisinin gelecege dair umudunu yitirmesine sebep olmaktadir.” seklinde konustu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —