Tarih: 01.10.2016 10:25
Kalin: PKK’nin Musul operasyonuna katilacagina dair haberler bizi endiselendiriyor
Cumhurbaskanligi Sözcüsü Büyükelçi Ibrahim Kalin, PKK’nin Musul operasyonuna Sincar üzerinden katilacagi yönünde gelen haberlerin Türkiye’yi endiselendirdigini söyledi.Cumhurbaskanligi Külliyesi’nde düzenledigi basin toplantisinda Irak’ta bulunan Basika Kampi’na yönelik özellikle Irak tarafindan gelen elestirilere cevap veren Ibrahim Kalin, “Bizim Irak’ta bir tane ortak düsmanimiz var, o da DEAS’tir” dedi. Türkiye’nin bu zamana kadar Basika Kampi’nda 4 binin üzerinde Irakliyi egittinin de altini çizen Kalin, Musul operasyonuna yönelik yaptigi açiklamada, “Özellikle PKK’nin Musul operasyonu Sincar üzerinden katilacagina dair haberler bize ciddi manada endiselendirmektedir” açiklamasinda bulundu.Konusmasina Kerbela sehitlerini anarak baslayan Ibrahim Kalin, bölgedeki güvenlik sorunlarinin gündemi mesgul etmeye devam ettigini belirterek, bu kapsamda Cumhurbaskani Erdogan baskanliginda yapilacak Güvenlik Toplantisi’nda ele alinacak konulara iliskin bilgi verdi. Güvenlik Toplantisi’nda iç ve dis güvenlik konularinin etrafli bir sekilde ele alinacagini, PKK ve diger terör örgütüne yönelik yürütülen mücadele ile Suriye, Irak ve diger bölgelerde meydana gelen hadiselerle Firat Kalkani Harekati’nin ele alinacagini kaydeden Ibrahim Kalin, “Firat Kalkani Harekati ile birlikte Türkiye terörle mücadelede uluslararasi koalisyonun en aktif üyelerinden birisi haline geldi. 24 Agustos’ta Türkiye’nin kendi imkan ve kabiliyetleri ile baslattigi Firat Kalkani Harekati su ana kadar da basarili bir sekilde devam ediyor. Cerablus’ta hayatimizda normale dönüyor, artik okullar açiliyor, çocuklar parklarda oynuyorlar, pazara, markete ve is dünyasina da bir normallesme gelmeye basladi. Su ana kadar süre Cerablus’a dönenlerin sayisi 5 bini asti, bu oldukça sevindirici bir gelisme” dedi.Türkiye’nin amacinin Suriye sinirindaki bütün terörist unsurlari uzaklastirmak oldugunun altini çizen Kalin, “Firat Kalkani Harekati ile aslinda DEAS’la mücadelede yeni bir modelin ortaya kondugunu ifade edebiliriz. Çünkü Türkiye’nin Suriye ordusuna verdigi destek ve yerel birimlerin sürece dahil edilmesiyle birlikte Cerablus-Azez arasi yaklasik 90 kilometrelik bir bölge ve terör unsurlarindan tamamen temizlendi ve bu bölgede bir normallesme süreci basladi. Demek ki ilimli Suriye muhalefeti yerel unsurlarla birlikte desteklendigi zaman, bunlara gerekli lojistik, istihbari ve diger desteklerler verildigi zaman DEAS’a karsi etkin bir mücadele mümkündür ve bu özellikle Amerikan kaynakli olarak yayilan, ‘sahada DEAS’a karsi en etkili mücadele eden tek güç YPG’dir’ efsanesinin çöktügünü ortaya koymustur” diye konustu. DEAS’tan temizlenen bölgenin terörden tamamen arindirilmis bir hat haline gelmesi için Firat Kalkani Harekati’nin devam edecegini kaydeden Kalin, “Çünkü sinirin hemen birkaç kilometre ötesini temizleyip ondan sonra tekrar DEAS unsurlarin buraya gelmesine imkan ve izin vermeniz elbette mümkün degil. Bu hem bizim ulusal güvenligimiz açisindan söz konusu degil hem de orada yasayan Suriyeliler açisindan söz konusu degil. Dolayisiyla buradaki harekatta kararli ve sistematik bir sekilde bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da devam edecek” seklinde konustu.REKLAMads by AdMatic“Türkiye’de bunlarin bütün imkânlari, kaynaklari kurudugu için simdi yurt disindaki imkan ve kaynaklarini seferber etmeye çalisiyorlar” OHAL’in 3 ay daha uzatilmasina iliskin açiklamalarda bulunan Ibrahim Kalin, “Ülkemizin 15 Temmuz darbe girisiminden sonra karsi karsiya kaldigi güvenlik tehditlerini bertaraf etmek ve özellikleri devletin içine çöreklenmis olan FETÖ unsurlarin temizlenmesi için alinmis bir tedbirdir. Daha önce Sayin Basbakanimizin da ifade ettigi gibi OHAL millete degil devlete çikartilmistir ve ihtiyaca binaen de bir kez daha uzatilmistir. OHAL ile ilgili özellikle yurt disinda birtakim temelsiz, haksiz iddialarin, elestirilen ortaya atildigini görüyoruz. Türkiye’de OHAL bir zaruret neticesinde ortaya çikmistir. Genel manada güvenlik, ama özel olarak da FETÖ örgütünün ve hala devam eden tehdidine karsi, devlet içindeki yuvalanmalarina karsi alinmis bir tedbirdir. Bu noktada FETÖ ile mücadeleyi kararlilikla sürdürecektir, gerek yurt içinde gerek yurt disinda. Türkiye’de bunlarin bütün imkânlari, kaynaklari kurudugu için simdi yurt disindaki imkan ve kaynaklarini seferber etmeye çalisiyorlar. Türkiye aleyhine karalama kampanyalari yürütüyorlar. Ben bu vesileyle bir kez daha uluslararasi topluma da bir çagrida bulunmak istiyorum, FETÖ sadece Türkiye için degil, bulundugu bütün ülkeler için ulusal güvenlik tehdididir. FETÖ’nün legal görünümlü illegal yapisini, karanlik iliskilerini umarim o ülkelerde en kisa zamanda görev ve gerekli adimlari bu çerçevede atarlar” ifadelerini kullandi.“Bizim Irak’ta bir tane ortak düsmanimiz var, o da DEAS’tir” Irak’ta yasanan gelismelere iliskin de konusan Ibrahim Kalin, “Türkiye her zaman Irak’in Irak halkinin ve devletinin yaninda olmustur. Bugüne kadar Türkiye kaynakli Irak’a yönelik herhangi bir güvenlik tehdidi söz konusu olmamistir. Fakat Irak’taki zayif devlet yapisi, çesitli iç sorunlar, 2003 Amerikan isgali ve sonrasinda yasananlar neticesinde ve daha öncesinde de Irak topraklarindan Türkiye’ye yönelik güvenlik tehditleri hep varolagelmistir. Özellikle PKK’nin oradaki yuvalanmasi ve yapilanmasindan kaynaklanan bir güvenlik tehdidiyle biz her zaman, en azindan son 15 yildir karsi karsiya olduk. Bunu bertaraf etmek amaciyla bildiginiz gibi 1 Ekim tarihinde de Meclisimizde bir tezkere ele geçirildi. Tezkere ile ilgili yapilan tartismalar baglaminda özellikle Irak kökenli, Irak’tan kaynaklanan bir takim elestirilerin yapildigini görüyoruz. Müzakereler ve degerlendirmeler bir kenara ama özellikle Cumhurbaskanimizi hedef alan asilsiz ithamlari kabul etmemiz mümkün degildir. Bu iddialari, bu yalanlari en siddetli bir sekilde reddediyoruz. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaskanini hedef alan bu tür açiklamalar ne bu sürece ne Türkiye-Irak iliskilerine katki saglar. Bu açiklamalari yapanlar ya da bu gündemi tahrik etmeye çalisanlar baska bir gündemle hareket ediyorlar demektir. Türkiye’nin Irak’in topraklarin herhangi bir gözü yoktur, Türkiye’nin Irak’ta herhangi bir gizli gündemi de yoktur, bunun aksini düsünenler ya kötü niyetli hareket etmektedirler ya da büyük bir yanilgi içerisindedirler. Irak baglaminda dini, mezhebi, etnik bütün ayrimlari reddediyoruz, Irak’in bir bütün olarak baris, huzur, refah içinde yasamasi bizim birinci önceligimizdir. O manada isterse Arap olsun ister Kürt olsun ister Türkmen olsun ister Ezidi, Müslüman Hristiyan olsun Irak halki bir bütün olarak bizim komsumuzdur, kardesimizdir. Bugüne kadar oldugu gibi bundan sonra da Türkiye Irak’in barisi, huzuru, refahi için üzerine düsen görevi yapmaya devam edecektir. Mezhebi anlamda da zaman zaman Sünni-Sii iliskilerinin gerildigini ve Türkiye’nin de bir sekilde bu tartismaya çekilmek istendigini görüyoruz. Burada bu vesileyle gene altini çizmek istedim ki, Sünni’si ile Sii’si ile biz Irak halkini bir bütün olarak görüyoruz. Bizim Irak’ta bir tane ortak düsmanimiz var, o da DEAS’tir. Bizim bu manada Türkiye yönelik DEAS tehdidini ortadan kaldirilmasi için Irak’a uzattigimiz yardimi ile bu çerçevede degerlendirilmesi gereken bir husustur. Dolayisiyla bizim buradaki yönelik 3 tane önceligimizin oldugunu ifade etmek isterim, birincisi Irak’in toprak bütünlügü, barisi, huzuru ve güvenligi, ayni zamanda refahi, ikincisi Türkiye yönelik olarak yillardir bas etmeye çalistigimiz PKK tehdidi, Irak topraklarindan kaynaklanan, üçüncüsü de özellikle Musul’un isgalinden sonra yeni boyutlar kazanan DEAS tehdidi. Bu üç konuda biz Irak tarafiyla sorunlarimizi diyalog ve müzakere yoluyla çözme taraftariyiz. Musul operasyonu Iraklilari oldugu kadar bizleri de yakindan ilgilendirmektedir, Musullulari oldugu kadar bizim topraklarimizda yasayan insanlari da ilgilendirmektedir. Çünkü Musul’da yapilacak bir hata yüzbinlerce insanin mülteci olmasina neden olabilir, DEAS ile mücadeleyi sekteye ugratabilir, terörle mücadelede yeni komplikasyonlar ortaya çikartabilir. Özellikle PKK’nin Musul operasyonu Sincar üzerinden katilacagina dair haberler bize ciddi manada endiselendirmektedir. Bununla ilgili kaygilarimizi, elimizdeki bilgi ve belgeleri de Iraklilar basta olmak üzere ilgili taraflarla paylastik, paylasmaya da devam ediyoruz. Türkiye’nin Musul operasyonu ile ilgili temel kaygisi, burada DEAS’tan temizleme operasyonunun belli bir koordinasyon içerisinde ve Musul halkinin koruyacak sekilde yapilmasidir. Yoksa Musul’un DEAS’tan temizlenmesi ile ilgili bizim herhangi bir tereddüdümüz yok, tam tersine Basika Kampi da orada Irak, Musul halkina destek olmak amaciyla kurulmus kamptir. Su ana kadar da zaten 4 binin üzerinde Irakliyi bu kampta biz egittik. Oraya yapilan sevkiyat ve bazen takviye güçler tamamen kampin güvenlik ihtiyaçlarini karsilamaya yönelik alinan tedbirlerdir. Çatisma bölgelerine de yakin oldugu için Basika Kampi’nin korunmasi da tabii ki ayrica bir önem arz etmektedir. Nitekim su ana kadar da 700’ün üzerinde de DEAS teröristi Basika Kampi’nda bizim askerlerimizin ve egittikleri Iraklilar’in mukavemeti ile etkisiz hale getirilmistir” dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —