Karatas: “Egitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor”

Karatas: “Egitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor”

1.06.2018 10:25:22 0
Karatas: “Egitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor”
Egitim-Bir-Sen 2 Nolu Sube Baskani Mustafa Karatas, “Egitimde sorunlar büyüyor, çözüm irade bekliyor” dedi.2017-2018 egitim-ögretim yili, ögrencilerin emeklerinin karsiligini görecekleri karne heyecaniyla sona erdigini belirten Egitim-Bir-Sen 2 Nolu Sube Baskani Mustafa Karatas, “Ögrencilerimizin ve ögretmenlerimizin kendilerini yenileyerek baslayacaklari yeni dönemden önce yetkililerin ve yöneticilerin çözmesi gereken birçok sorun, iyi bir gelecek için ortadan kaldirmasi gereken pek çok engel bulunmaktadir. Son yillarda bütçeden en çok pay ayrilmasina ragmen, yapilan birçok yanlislik, akamete ugrayan uygulamalar, ders kitaplarindaki hatalar, degisen sinav sistemlerindeki belirsizlikler, ögretmene uygulanmak istenen performans garabeti, siddetin aramizdan ayirdigi ögretmenlerimiz, siddet magduru birçok egitimcimiz, egitimin düzelecegine dair azalan umutlar ve her geçen gün büyüyerek devam eden sorunlar, ‘ülkenin en önemli ve öncelikli sorunu egitimdir’ dedirtmektedir” diye konustu.  Egitim-Bir-Sen 2 Nolu Sube Baskani Mustafa Karatas, Egitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin en stratejik, en hassas ve en önemli meselesinin egitim olduguna inandiklarini ifade ederek, “Demokratiklesme yolunda kararli adimlarla ilerleyen, hem ekonomik hem de siyasal alanda küresel bir aktör olma hedefiyle hareket eden Türkiye’nin egitime daha fazla önem vermesi gerektigini düsünüyoruz. Aslinda son yillarda, okullasma oranlarinin artmasi, okullarin fizikî ve teknolojik kapasitesinin gelismesi, ögretmen açiginin her geçen yil azalmasi ve GSYH’den egitime ayrilan kaynagin artirilmasi gibi fiziki ve egitimin dis etmenlerindeki iyilesmeler egitimin nitelik problemini çözmemekte; egitim, pedagojik boyutuyla da usta dokunuslara ihtiyaç duymaktadir.  Mevcut egitim sisteminin kimseyi memnun etmedigi, halk tarafindan elestirildigi, egitimin paydaslari tarafindan sürekli tartisildigi, egitimcilerin giderek artan sorunlardan sikâyetçi oldugu, en sonunda egitimin aktörü ögretmenin bile mesleki istiyakini kaybederek tavan ile taban arasindaki duygusal bagin koptugu bir anaforun içindeyiz. Bundan sonraki süreçte, bu cendereden çikabilmek için ‘ben yaptim oldu’ anlayisindan vazgeçmek, milletimizin egitimden beklentilerini öncelemek, paydaslarin elestiri ve önerilerini dikkate almak, istisareyle belirlenmis saglam politikalara yaslanmak, egitimcileri huzursuz eden uygulamalara son vermek, ögretmene itibar etmek ve edilmesini saglamak gerekmektedir.  Milletimizin gelecege güvenle bakabilecegi, ülkemizin verimli bir egitim sistemine kavusabilecegi, egitimin niteliginin artacagi, egitimin sorunlarinin çözülecegi, egitimcilerin daha fazla itibar görecegi ve kalici politikalarin izlenecegi yeni bir dönem istiyoruz” diye konustu.  PERFORMANS KONUSU EGITIMCILERIN GÜNDEMINDEN TEMELLI ÇIKARILMALIDIR  Performans konusunun egitimcilerin gündeminden temelli çikarilmasi gerektigini kaydeden Mustafa Karatas, açiklamasini söyle sürdürdü;  “Ögretmene, ögrenciye ve egitime somut hiçbir katkisinin olmayacagi açik olan performans degerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz israr, hatalara ve magduriyetlere neden olacaktir. Ögretmeni, not vererek degerlendirme çabasi, daha önce farkli bir sekilde denenmis ve okullarda huzurun kaçtigi, motivasyonun bozuldugu, is barisinin sarsildigi çok net bir sekilde görülmüstür. Sicil notu uygulamasinda verilen notlara iliskin mahkeme içtihatlari, bu türden degerlendirme süreçlerinin yürütülebilir olmadigini ortaya koymustur. Yüz yüze bakanlari, yan yana duranlari karsi karsiya getirecek performans degerlendirme uygulamasi, Ögretmen Strateji Belgesi’nden de Bakanligin gündeminden de temelli çikarilmalidir. Egitimcilere yönelik siddeti cezalandiracak, egitimciye güven verecek yasal bir düzenleme yapilmalidir  Egitimcilere karsi siddet, okullarimizda yaygin bir sorun hâlini almistir. Egitim çalisanlari saldirilara karsi maalesef savunmasizdir. Egitim-ögretim kurumlarinda yeteri kadar güvenlik tedbirleri alinmamakta, sorumluluk ögretmenlere ve yöneticilere birakilmaktadir. ‘Siddete karsi yasal düzenleme istiyoruz’, ‘Imzani gönder, iradeni göster’ sloganiyla düzenledigimiz imza kampanyasinin da bir geregi olarak egitimcilere yönelik siddeti cezalandiracak, egitimciye güven verecek yasal bir düzenleme yapilmalidir. Bu dogrultuda, egitim çalisanlarina karsi cebir, siddet veya tehdit kullanan kisilere yönelik hapis cezasi verilmesi, egitimcilerin yaralanmasinin tutuklama nedeni varsayilan suçlardan sayilmasi ve siddet magdurlarina Bakanlikça hukukî yardim yapilmasi noktasinda yasal düzenleme yapilmalidir.  SÖZLESMELI ÖGRETMENLIK UYGULAMASINA SON VERILMELI, SÖZLESMELI ÖGRETMENLER KADROYA GEÇIRILMELIDIR  Ögretmen açigi bulunan illerde ve istihdamda güçlük çekilen bölgelerde ögretmenin cebren kalmasini saglamak, kadro istikrarini zoraki yöntemlerle temin etmek demokratik degildir. Temel insan haklari ihlal edilerek uygulanmasinda israr edilen sözlesmeli ögretmenligin sorunlari her geçen artmakta, bu durum da uzun vadede yönetilmesi zor bir potansiyel biriktirmektedir.  Ögretmenlerin anayasal haklarini sinirlayan, aile bütünlügünü bozan, esleri birbirinden, çocuklari da anne babalarindan 6 yil boyunca ayri birakan, ögretmeni esi ile isi, saglik ile issizlik arasinda tercihte bulunmaya zorlayan, ögretmenler odasinda ayrimcilik olusturan, ögretmenlik meslegini ve ögretmenin itibarini zedeleyen sözlesmeli ögretmenlik uygulamasina derhal son verilmeli, sözlesmeli ögretmenler kadroya geçirilmelidir.  KAMU VICDANINI YARALAYAN MÜLAKATLA ÖGRETMEN ISTIHDAMINDAN VAZGEÇILMELIDIR  Yillarca emek vererek okumus ve birçok yazili sinavdan geçmis ögretmen adaylarinin farkli komisyonlarca bir kaç dakikalik mülakatla elenmesi vicdanlari yaralamakta, adalet duygusunu zedelemektedir. Kamuya az sayida personel aliminda uygulanan mülakat sürecinin, Millî Egitim gibi bir defada birkaç bin alim yapan bir kuruma uygulanmasi mümkün degildir. Nitekim bu yanlis uygulama, bugüne kadar, atanan ögretmen sayisinin iki kati tutarinda küskün ve toplumdan dislanma tehlikesi yasayan bir magdur kitlesi olusturmustur. Millî Egitim Bakanligi, maseri vicdani yaralayan, hakkaniyet kistaslari tartismali olan mülakatla ögretmen alimindan vazgeçmelidir.  ORTAÖGRETIME GEÇIS SÜRECINDE DOGABILECEK PROBLEMLERE YÖNELIK ÇÖZÜMLER SIMDIDEN BULUNMALIDIR  TEOG’un yerine getirilen yeni ortaögrenime geçis sistemi ve bu sistem ekseninde merkezi sinav ve yerlestirmenin sonuçlari önümüzdeki günlerde görülecektir. Ögrenci ve ailelerin tercih ettigi okul türüne göre ikametlerine en yakin okula yerlestirilmeleri için yerel imkânlarin maksimize edilmesi amaçlanmalidir. Adrese dayali yeni sistemin bir boyutu da, il ve ilçelerdeki okul kapasitelerinin ne kadar yeterli oldugunu ortaya koyacak olmasidir. Bugüne kadar yapilan yatirimlarin ne kadar isabetli ya da ne kadar çarpik oldugu ortaya çikacak, ögrenci yogunlugunun çok, okullasmanin az oldugu yerlerde ikili egitime geçme zorunlulugu veya okullasmanin çok ögrenci yogunlugunun az oldugu yerlerde de bazi okullarin atil kaldigi durumlar söz konusu olacaktir. Il ve ilçelerdeki okul yatirimlarinin bundan sonra ögrenci yogunluguna göre planlanmasi, sistemin uzun vadede isleyisi açisindan önemlidir.  ÖGRETMENLERI MOTIVE EDICI BIR KARIYER SISTEMI GELISTIRILMELIDIR  Anayasa Mahkemesi’nin Ögretmenlik Kariyer Basamaklarinda Yükselme uygulamasina yönelik olarak verdigi iptal karari ve Danistay Idari Dava Daireleri Kurulu’nun, mahkeme karariyla kariyer basamagi unvani elde edilemeyecegi noktasindaki içtihadi sonrasinda kariyer basamaklari sürecinin yasal belirlilige kavusturulmamasi, adeta unutulmaya terk edilmesi, pek çok hak kaybina yol açmistir. Paydaslarin görüsleri ve talepleri dogrultusunda herkesin yararlanmasina açik, özgün, maddi ve manevi açidan tatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle hayata geçirilmelidir. Ögretmenlerin mesleki gelisimine katki sunacak bir kariyer sistemine islerlik kazandirilmalidir.  ALAN DEGISIKLIGI ÖGRETMENLERIN HAKKI OLARAK GÖRÜLMELIDIR  Alan degisikligi konusunda verilen sözlerin tutulmamasi, alan degisikligi yapmak isteyen ve alan degisikligi yapamadigi için magdur olan çok sayida ögretmenin kariyer planlamasi yapmasina engel teskil etmistir. Bakanlik, bu konuda adim atmali ve ögretmenlere yaz döneminde alan degisikligi hakki tanimalidir. Ögretmenlerin egitim-ögretim yili basinda yeni alanlarinda ve egitim kurumlarinda göreve baslamalarini saglayacak sekilde bos normun en az yüzde 10’u alan degisikligi için kullanilmalidir.  OKULLARIN FIZIKI ALTYAPISI GELISTIRILMELI VE OKULLARA DOGRUDAN ÖDENEK TAHSIS EDILMELIDIR  Mevcut okullarin mesleki ve teknik donaniminin ve yeterliliginin gelistirilmesi yönünde atilan adimlar ve bu alandaki gelismeler memnuniyet verici olsa da yeterli degildir. Mesleki ve teknik egitim veren okullar basta olmak üzere, okullarimizin laboratuvar, yabanci dil sinifi, bilgisayar sinifi ve ders kitabi haricindeki ögretim materyali ihtiyaci had safhadadir. Hâlihazirda egitim kurumlari yönetimlerinin kullanimina tahsis edilmis hiçbir ödenek mevcut degildir. Hizmetli/özel güvenlikçilerin ücret, vergi ve sosyal güvenlik primleri, basit onarim, günlük rutin giderler, internet faturalari ödemeleri, sosyal faaliyetler için yol ve benzeri giderler, kirtasiye masraflari gibi zorunlu harcamalar okul aile birliklerine yapilan bagislardan karsilanmaktadir. Bu durumda da okul yöneticilerinin, Bakanlik genelgeleriyle bagis konusunda eli kolu baglanmaktadir. Egitim-ögretim yili baslamadan evvel, sinif ve ögrenci sayisi, personel sayisi, büyüklük gibi kistaslar esas alinarak her okula münhasir bir ödenek tahsis edilmelidir.  YARDIMCI HIZMET SINIFI ÇALISANLARININ GÖREV TANIMLARI YAPILMALIDIR  Hizmetli ve memur gibi personelin görev tanimlari bulunmamaktadir. Hizmetli kadrosunda görev yapan egitim çalisanlarinin en önemli sorunu, çalisma saatlerinin belirsizligi ve yapmakla yükümlü olduklari islerin net olarak tanimlanmamasidir. Memur ve hizmetlilerin görev tanimlari yapilmali, “Yöneticilerin verdigi diger görevleri yapar” seklindeki ifadelerin yer aldigi mevzuat hükümleri degistirilmelidir.  HIZMETLI VE MEMURLARIN FAZLA ÇALISMA SORUNU ÇÖZÜLMELIDIR  Ikili egitim yapan kurumlar basta olmak üzere, egitim kurumlarinda hizmetli kadrolarinda görev yapanlar, haftada 40 saatin üzerinde çalismasina ragmen, kendilerine fazla çalisma ücreti ödenmemekte; egitim kurumunda çogu durumda tek hizmetli oldugundan, personel yetersizligi gerekçe gösterilerek fazla çalisma karsiligi izin hakkindan da faydalanamamaktadir. Personele, haftalik 40 saati asan çalismalarinin karsiligi fazla çalisma ücreti ödenmesi ya da personel yetersizligi gerekçesine siginilmadan fazla çalisma karsiligi izin hakkindan faydalanmalarinin saglanmasi yönünde düzenleme yapilmalidir.  EGITIM KURUMLARININ HIZMETLI VE MEMUR IHTIYACI KARSILANMALIDIR  Okullarimiz, egitim-ögretimin sürdürülmesi için zorunlu yardimci hizmetleri ifa eden personelin eksikligini ciddi sekilde hissetmekte, bu durum egitim hizmetlerinin aksamasina neden olmaktadir. Temizlik isleri, özel kisi veya firmalara ihale edilmekte, bu defa da karsilasilan masraflari ödemek mümkün olmamaktadir. Istihdam edilen hizmetlilerin finansmani da ayri bir sorundur. Hizmetli kadrosunun olmadigi okullarda bu kisiler okul aile birligi bütçesinden istihdam edilmekte, gerek ücretleri gerekse sigorta primleri ve gelir vergisi okullarca üstlenilmekte, bu da çogunlukla velilerden alinan bagislarla karsilanan kaynagin büyük kismini alip götürmektedir. Hizmetlilerin egitim kurumlarinda gece bekçisi olarak görevlendirilmesi uygulamasina son verilmelidir.  HIZMET IÇI EGITIM ÇALISMALARI MESLEKI GELISIME DAYALI OLARAK YENIDEN PLANLANMALIDIR  Hizmet içi egitim faaliyetlerinin ögretmenlerin mesleki gelisimlerine kisa vadede katkida bulunma noktasinda yetersiz kaldigi, özellikle mesleki bilgi ve tecrübe paylasimini saglamaktan uzak oldugu görülmektedir. Eylül ve Haziran dönemindeki seminer çalismalari basta olmak üzere, ögretmenlere yönelik hizmet içi egitim faaliyetlerinin mesleki bilgi ve tecrübe paylasimini öne çikaran, seffaf ve hesap verilebilir; katilimciligi esas alan tarzda planlanmasi; hizmet içi egitim faaliyetlerinin planlanmasinda ögretmenlerin de dâhil edildigi katilimci programlamanin yapilmasi saglanmalidir.  EGITIM KURUMU YÖNETICILERI ISVEREN MUAMELESI GÖRMEMELIDIR  Sosyal güvenlik, is sagligi ve güvenligi islemleri, hukuken ihmal olarak nitelendirilebilecek aksakliklar nedeniyle idari para cezasi yaptirimi doguran hâllerden dogan sorumluluklar, meslekî egitim veren ortaögretim kurumlari basta olmak üzere, egitim kurumu yöneticilerini hukuki ve mali açidan telafisi imkânsiz zararlara maruz birakmaktadir. Mesleki egitim veren ortaögretim kurumlari, ögretmenevleri, aksam sanat okulu ve mesleki egitim merkezleri müdürlükleri ile okul aile birliklerinin isveren sifatiyla Sosyal Güvenlik Kurumu basta olmak üzere, kurum ve kuruluslara yönelik bildirim, beyan, ödeme ve benzeri islemlerinin, ilçe/il millî egitim müdürlükleri eliyle gerçeklestirilmesi noktasinda düzenleme yapilmasi; egitim kurumu yöneticilerini kasten yapilanlar hariç olmak üzere kusurlarina karsi koruyacak, hukuki ve mali sorumluluklardan dogan zararlari tazmin edecek bir mekanizma kurulmasi saglanmalidir.  ÖGRETIM YILINA HAZIRLIK ÖDENEGI TÜM EGITIM ÇALISANLARINA ÖDENMELIDIR  657 sayili Kanun’un ek 32. maddesine göre ödenmekte olan ögretim yilina hazirlik ödenegi, ögretmenlerle birlikte egitim-ögretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Millî Egitim Bakanligi’nin merkez ve tasra teskilati kadrolarinda görevli tüm hizmet siniflarindaki egitim çalisanlarina da ödenmelidir.  Egitim ve ögretim, mevzuatin üstünde, müfredatin disinda, ders programlariyla sinirlanamayacak derecede hayatin her anini kusatan bir faaliyet olarak görülmeli; yaz, bir tatil degil, daha iyi bir baslangiç için bir mola olarak degerlendirilmelidir. ‘Hayat her aniyla bir okul, her yenilik gelisim için bir merhale, edinilen her güzel davranis yeni bir kazanimdir’ anlayisiyla yeni baslangiçlar için nitelikli dokunuslar gerçeklestirecegimiz, kendimize ve gelisimimize katkida bulunacak faaliyetlere agirlik verecegimiz bir dönem olmasi temennisiyle yogun emeklerinden dolayi tüm ögretmenlerimize tesekkür ediyor, ögrencilerimize güzel bir gelecek diliyoruz.”

Cumartesi 8 ° / -0.5 °
Pazar 6.4 ° / -0.5 °
Pazartesi 0.8 ° / -11.7 °