Böbrek yetmezliğinden mustarip eşine birkaç ay önce böbreğini vererek vefasını ve sevgisini gösteren ve tam iyileşemeden kendini seçim meydanlarında bulan İYİ Parti Milletvekili Adayı Zekai Kaya, Erzurum'u sürgün yeri olmaktan kurtaracaklarını, şehri işinin ehli, liyakat sahibi bürokrat ve yöneticilere teslim edeceklerini söyledi. Kaya, “Bunun için özel kanun teklifleri hazırlayacak, Doğu’da çalışanların mahrumiyet zammı almasına, esnafın daha az vergi ve sigorta pirimi ödemesine gayret göstereceğim” dedi.
Gerek kent merkezinde, gerekse ilçelerde görüştüğü insanların; işini bilmeyen, üretken olmayan, işgal ettikleri makamları keyfi kullanan bürokrat ve yöneticilerden yaka silktiğini belirten Zekai Kaya, "Vatandaş amirden de memurdan da memnun değil. Devlet daireleri işgal edilmiş durumda. Çalışma yok, üretme yok, birlik yok, beraberlik yok. Sırtını siyasete dayayanlara kimse dokunamıyor. Ne yazık ki, bir zamanlar ülkenin ekonomisi güçlü, gelişmiş illeri arasında ön sıralarda gelen ve Doğu'nun Paris'i olarak tanımlanan Erzurum'dan eser kalmadığının herkes farkında. Bu şehri kalkındırmak ve eski parlak günlerine kavuşturmak inşallah bize nasip olacak" diye konuştu.
İktidarın Erzurum'u bir sürgün yeri olarak gördüğünü, haksız, hukuksuz talimatları yerine getirmeye yanaşmayan onurlu, duruşu olan bürokratları, hakim ve savcıları Doğu'ya sürgün ettiğini, sürgün illerinin başını da Erzurum'un çektiğini kaydeden Zekai Kaya, şöyle konuştu:
"Bu şehre, bu bölgeye isteksiz gelen bürokrattan verim alınamayacağı herkesin malumu. Bir bölge, şehir, ilçe ve hatta köy, işini seven, insanının yarasına merhem, derdine ilaç olacak liyakatli elemanların gayreti ile kalkınır. Bunun için özel kanunlar çıkartmak lazım gelecek. Doğu’da çalışan memur, işçi, akademisyen, öğretmen, asker, polis, hakim, hekim ve hemşire gibi devlet personelinin 8-9 aylık çalışma süresi bir yıl gibi değerlendirilmeli ve her türlü mahrumiyet zammı bu personelin lehine uygulanmalı, maaş düzenlemesi yeniden yapılmalı, örneğin Batı illerinde çalışan bir öğretmen 15 bin lira alıyorsa, bu bölgede çalışan aynı statüdeki öğretmene 20 belki 25 bin lira ödenmelidir. Bu tür avantajların sağlanması halinde insanlar gönüllü olarak Erzurum’a, Doğu’ya, bölgemize gelecek, çalışacak, üretecek dolayısıyla hem bölgenin ve hem de ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacaklardır.”