Erzurum, Erzincan, Kars Kis Turizm Koridoru Projesi kapsaminda olusturulan ‘Ski Silk Road’ yani ‘Kayak Ipek Yolu’ markasinin tanitimi Izmir’de yapildi. Turizmle baglantili katilimcilarin bulundugu toplantida Kültür ve Turizm Uzmani Sener Sen, “Önümüzde çok büyük bir firsat ve avantajlarimizi var. Kimseyi kandirmamali ve gerçekten var olani tanitmaliyiz” diye uyarida bulundu.Dogu Anadolu Bölgesi’nin kis turizmindeki rekabet gücünü artirmak amaciyla Kültür ve Turizm Bakanligi’nin Avrupa Birligi’nin de destegiyle yürüttügü ‘Erzurum, Erzincan, Kars Kis Turizm Koridoru Projesi’nde son viraja girildi. Her üç kayak merkezini uluslararasi düzeyde rekabet edebilir seviyeye getirmek, tanitim ve pazarlamada ortak strateji belirlemesini saglamak adina önemli çalismalarin yapildigi projede ‘Tarihi Ipek Yolu’ndan esinlenilerek olusturulan ‘Ski Silk Road’ yani ‘Kayak Ipek Yolu’ markasi Istanbul’dan sonra Izmir’de de tanitildi. Turizmle ilgili esnaf, tur operatörleri, acenteler ve Destinasyon Yönetim Merkezi personelinin katildigi toplantida bölgenin potansiyeli gözden geçirilirken, neler yapilmasi konusunda görüs alis verisinde bulunuldu. Ilk hedef iç pazar Toplantiya katilan projenin Ankara’daki maestrosu Kültür ve Turizm Bakanligi Yatirim ve Isletmeler Genel Müdürlügü Kültür – Turizm Uzmani Sener Sen, ilk hedefin yerli pazar olmasi gerektigini dile getirdi. Arastirmalarda Türkiye’deki nüfusun sadece yüzde birinin kayak yaptigini ortaya koydugunu animsatan Sen, bunun da yaklasik 8 milyon gibi bir rakam oldugunu belirtti. Her yil binlerce kayak severin çesitli nedenlerle yurt disini tercih ettigini ifade eden Sen, sunlari söyledi. Farkimizi fark ettirmeliyiz “Türkiye’de nüfus ülkenin batisinda yogunlasiyor. Kayak yapanlarin da ilgi ve tercihlerini bu bölgeye çekmek bizim asli görevimiz. Bu nedenle Bakanlik olarak ‘kayak kültürünü’ olusturmak adina bu projeyi çok önemsiyoruz. Haliyle kendimizi bu pazara hazirlamaliyiz. Bölgemizin büyük bir avantaja sahip oldugunu hepimiz biliyoruz. Ancak önce ürünümüzü en iyi sekilde ortaya koymaliyiz. Sosyal medyayi çok iyi kullanmali, bilgi agi, pazarlama ve iyi organizasyonlarla farkimizi fark ettirmeliyiz. Burada önemli olan gerçekten var olani tanitmaktir. Kimseyi kandirmamaliyiz. Biz zaten bu bölgede kar garantisi veriyoruz ve bu bile basli basina büyük bir avantaj. Üstelik ulasim noktasinda da hiçbir sorunumuz yok. Inaniyorum ki zaman içinde Izmir, Antalya direkt seferlerinin sayisi çok daha fazla artacaktir” dedi. Türkiye’de pahali algisi var Her yil yüzlerce Türk kayakçiyi yurt disindaki kayak merkezlerine götüren ve Izmir’de faaliyet gösteren BITOLO Travel firmasinin kurucu sahibi Hüseyin Dogan Kökçü de elindeki pazarin en fazla iki yil içinde tikanacagini belirtti. Her kayak turistinin farkli mekânlar aradigini belirten Kökçü, “Hiçbir müsterimiz her yil ayni yerde kaymak istemiyor. Ben bu yüzden yeni bölge arayisindayim. Dogu Anadolu benim için önemli bir alan ancak Türkiye’de kayak çok pahali diye bir algi var. Hâlbuki biraz önce Erzurum’daki ski pass fiyatlarinin hafta içi 40 liradan satildigini ögrendim ve çok sasirdim. Bu inanilmaz düsük bir rakam. Bu ve bunun gibi materyallerinizi öne çikarin.” Ejder3200 reklami ise yaradi “Örnegin Ejder3200’ün ulusal kanallardaki hava durumu bültenlerinin öncesi ve sonrasina verdigi reklamlar inanilmaz etkili oldu. Geçen sezon “Bizi Erzurum’a götür” diyen çok sayida telefon aldim. Ancak Türk müsterisi artik ‘erken rezervasyon’ mantigini ögrendi. Avrupali turistten hiçbir farklari yok. Her biri internet sitelerinde fotograflari, yorumlari didik didik okuyor sonra tatil yapacagi bölgeyi tercih ediyor. Bir seye dikkatinizi çekmek istiyorum; bir insan dalis ve kayagi ögrendi mi birakmak istemiyor ve sürekli arayis içinde oluyor. Erzurum, Erzincan ve Kars onlar için bakir bir bölge. Sizin yapacaginiz sosyal medyayi en iyi sekilde yönetmek, ürün tanitimi için her yolu kullanmak. Evet, bir takim sorunlar var ki bunlardan en önemlisi biz tur sirketi olarak müsterimize ‘paket’ yapamiyoruz yani ‘kayak kiralama, kayak egitimi, ski pass ve konaklamayi Türkiye’de bir arada vermemiz çok mümkün olmuyor. Tüm bunlari tek bir kalem de sattigimiz için müsteri ne verecegini ve karsiliginda ne alacagini biliyor, onlar için sürpriz olmuyor. Bunu bölgenizde saglarsaniz kazandiginiz parayi kosacak yer bulamazsiniz” dedi. Iki yildir ülkenizdeyim tek sorun yasamadim Kis turizminde bölgenin avantajlarini her firsatta dile getiren Proje Genel Koordinatörü Francesco Comotti ise uluslararasi pazara girmek için ‘çok dayanikli’ olunmasi gerektigini belirtti. Romali bir kayak turistinin kayak yapmak için Alplere gitmesinin 7-8 saati buldugunu anlatan Comotti, bu bölgeye ise 4-5 saatte ulasildigini söyledi. Bölgedeki isletmelerin kayak turistlerinin mantiginda düsünmesi gerektiginin altini çizen Comotti, “Ne istiyorlar bunu çok iyi bilmek gerekiyor. Burasi kis turizminde yeni bir ufuk açabilir. Ama unutulmamali ki destinasyonlarin gelecegi bizlerin degil müsterilerin elindedir. Evet, bir takim olumsuzlar var. Örnegin Türkiye’nin disaridaki olumsuz algisi çok fazla. Ama ben iki yildir ülkenizde yasiyorum ve hiçbir sorun yasamadim. Iste tüm bunlarin en iyi ve en dogru sekilde anlatilmasi sart” diye konustu.