KINDI, FARABI VE IBN SINA’NIN FELSEFE VE YÜCE ALLAH HAKKINDAKI GÖRÜSLERI

KINDI, FARABI VE IBN SINA’NIN FELSEFE VE YÜCE ALLAH HAKKINDAKI GÖRÜSLERI

1.02.2019 10:25:22 0
KINDI, FARABI VE IBN SINA’NIN FELSEFE VE YÜCE ALLAH HAKKINDAKI GÖRÜSLERI
Uzun yillar üniversitede felsefe dersleri okutmaktayim. Ögrencilerim arasinda su iki anlayisla karsilastim: Birinci anlayista olanlar; felsefe bizi dinden çikarir, filozoflar dinsiz insanlardir, bize felsefe ne gerekir, diyenler.  Ikinci anlayista olanlar; biz Marksist/ ateis düsünürlerin eserlerini okuyoruz, bu eserlerde felsefenin sefaleti anlatilmaktadir. Sefaletin içinde olan eserleri niye okuyalim, diyenler.Durum böyle olunca, gerçek felsefeden uzaklastirilan kusaklar çok çabuk sol ve sag ideolojilerin esiri yapilmaktadirlar.  Düsünmeyen, aklini kullanarak gerçegi aramayan,  hep bir kurtarici bekleyen, sorumluluk almayan, ideoloji ve sözüm ona din adina söylenenleri sorgusuz sualsiz kabul eden ve onlara itaat eden sonra da kurban edilen kusaklar istenmektedir.Bu anlayisin yanlisligini,  gerçek felsefenin güzel yanini görmek için üç Islam filozofunun felsefe ve Yüce Allah hakkindaki görüslerini kisaca kaleme aldim.Islam medeniyetinin ilk filozofu El- Kindi’nin  (ö.872) felsefe ve Yüce Allah hakkindaki görüsleri söyledir:Felsefenin amaci; Yüce Allah’a yaklasmaktir. Insanin gücü ölçüsünde Allah’in fiillerine benzemesidir. Felsefe: Insan sanatlarinin en üstünü ve en degerlisidir. Felsefe: Insanin kendini bilmesidir. Bilgelik sevgidir.  Felsefe: Ölümü önemsemektir. Bu tanimlarla Kindi, insanin hikmet, kudret, adalet, iyilik, güzellik ve gerçeklik gibi ilâhî sifat ve erdemleri edinerek tam erdemli bir kisi olacagini söyler. Ölümü önemsemek derken biri tabii, digeri iradî olmak üzere iki çesit ölümden söz eder. Ona göre önemli olan ikincisidir, yani nefsin istek ve arzularina gem vurmaktir.  Çünkü fazilete giden yol arzulara esir olmak degil, hür iradeyle kontrol etmektir. Su halde felsefenin pratikteki yarari insana ahlâkî erdemleri kazandirmasidir.Filozofa göre Allah’in varligi görebilenler için apaçik oldugundan bu konuda teorik delillere basvurmaya gerek yoktur. Zira aklinin isigiyla aydinlanan bir kimse için duyulara konu olan görünüsler dünyasinda bir ilk yönetenin yönetimini gösteren çok açik deliller vardir. Yani her yönetenin bir yöneteni, her fâilin bir fâili, her var edenin bir var edeni, her evvelin bir evveli ve her sebebin bir sebebi mevcutturO, yok olmayan ve varligini sürdürmek için baskasina muhtaç olmayandir. Baskasina muhtaç olmayanin sebebi yoktur; sebebi olmayan ise ebedî olarak vardir. Ezelî öyle bir varliktir ki onun hakkinda mutlak olarak yokluk söz konusu degildir. Ezelînin varliginin öncesi yoktur ve varligini sürdürmesi baskasina bagli degildir.  Ezelînin eksik varlik olmasi imkânsizdir, zira onun kendisini üstün kilacak bir nitelige intikali, yani ne kendisinden üstün ne de eksik bir nitelige sahip olmak üzere dönüsümde bulunmasi asla mümkün degildir. Su halde ezelî olan zorunlu olarak tam ve yetkindir.Felsefe tarihinde ilk ögretmen Aristoteles’tir. Ikinci ögretmen yani Muallim-i Sani olan Türk filozofu Farabi’dir (d.871. ö. 950).  Onun felsefe ve Yüce Allah hakkindaki görüsleri ise kisaca söyledir:Filozofun yapmasi gereken sey kendi gücü ölçüsünde Allah’a benzemektir.  Felsefe: Büyük hikmeti tercih etmek ve onu sevmektir. Felsefe: Ilimlerin ilmi, ilimlerin anasi, hikmetlerin hikmeti ve sanatlarin sanatidir. Felsefe: Maksadi sadece iyiyi kazanmak (ögrenmek) olan sanattir ve ona genel olarak hikmet denir. Felsefe: Kendisiyle mutluluga erisilen meslektir.Yüce Allah: Ilk Mevcut ’tur. Ilk Sebep’ tir. Ilk Akil’ dir. Ilk varlik olan Allah her türlü iyilik, güzellik ve yetkinligin kaynagidir. O hiçbir seye muhtaç olmadigi için herhangi bir amaç da gütmez. Zira yüce ve askin olan varlik asagi ve bayagi olan mümkin/olurlu varliklari amaç edinmez. Su halde en üstün derecede cömertlik ve yetkinlikle nitelenen Allah’in irade ve ihtiyari olmadan kâinat tabii bir zorunlulukla O’ndan çikarak (sudûr) meydana gelmistir. Allah salt akildir, kendi zâtini bilir, dolayisiyla kendisi tarafindan bilinir. Demek oluyor ki O hem akil hem akleden (âkil) hem de akledilendir (ma‘kul).Yine felsefe tarihinde Farabi’den sonra Muallim-i Salis yani üçüncü ögretmen sifatini alan Türk bilgesi Ibn Sina’dir( d.980-ö.1037). Onun felsefe ve Yüce Allah hakkindaki görüsleri ise kisaca söyledir:Felsefe; Insanin bilebilecegi oranda tüm seylerin hakikatlerinin bilinmesidir.  Bilgelik, insanin gücü oraninda, durumlari tasavvur etmektir. Nazari ve ameli yani teorik ve pratik hakikatleri tasdik etmek suretiyle insan nefsini yetkinlestirmektir. Insanin ruhu bilgelik sanatindan ögrenilen seylerle kiymetlenir, yetkinlesir ve mevcut varlik âlemine benzeyen makul bir âlem olur, ahirette en yüksek mutluluga hazir duruma gelir ve bunlar, insanin gücüne göredir.Yüce Allah, kendi varligi için baska hiçbir varliga gerek duymayan, yaratmasinda en küçük bir amaç tasimayan, yarattiklarindan hiçbir seyi esirgemeden her varlik türünü en yetkin biçimde yaratan, bundan dolayi da kelimenin tam anlamiyla melik, gani ve cömerttir. Bu nitelikleriyle O bütün varliklarin ilk ve gerçek yaratici sebebidir.O biricik, en yetkin, en güzel varlik ve tek gerçektir. Bu bakimdan baskasi O’nu sevsin veya sevmesin O kendi kendini sever; bundan dolayi da O ask/sevgi, âsik/seven ve masuktur/sevilendir.Yüce Allah’in varligi zorunlu, öteki varliklarin varligi mümkündür, yani onlar Allah’a baglidir ve varligini Allah’dan alirlar.Imdi, mevcudat /var olanlar ve mahlûkat/ yaratilmis varliklar vardir, öyleyse “Yüce Allah vardir” demek yerine  “Yüce Allah vardir, O’nun var olmamasi çeliski dogurur. Hâlbuki mevcudatin var olmamasindan çeliski dogmaz” demek daha tutarli ve dogru olur. Ama mevcudat ve âlem var. Zira bir bütün halinde âlem mümkün yani her an yok olmaya mahkûm varlik iken Yüce Allah sayesinde zorunlu hale geldi ve gerçeklik kazandi.Kendi mahiyeti geregi Bir ve Var olandan baska her sey, varligini birilerinden alir. Varligini birilerinden alarak var olan her sey, kendi basina mutlak yokluga mahkûmdur.Biz bu açiklamalara ilaveten Kuran’i Kerim’de Yüce Allah kendini söyle ifade eder:De ki: “O, Allah’tir, tektir. Allah Samet’tir yani: “var olus bakimindan kimseye muhtaç olmayip her seyin varlik ve devamini kendisine borçlu oldugu zorunlu varliktir.” Dogurmamis ve dogmamistir. O’nun hiçbir dengi yoktur.” Ihlas suresi, 1-4 ayetler.Son söz olarak da görevleri basinda bölücü terör örgütü tarafindan sehit edilen ögretmenlerimizi rahmetle aniyor,  irfan ordumuzun her bir neferi olan ögretmenlerimizin 24 Kasim ögretmenler gününü kutluyorum.