Tarih: 01.02.2020 10:25
KORKMA SÖNMEZ BU SAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK…
Korkma sönmez bu safaklarda yüzen al sancakSönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocakO, benim milletimin yildizidir parlayacakO benimdir, o benim milletimindir ancak…***Yil 1921, soguk bir Ankara günü…Milletçe baslattigimiz Milli Mücadelemiz, yokluk ve yoksulluga karsin olanca hiziyla devam ediyor. Çaresizlik içinde mücadele eden milletimizin ve ordumuzun moralini ve milli durusunu dik tutacak, onlari düsmana karsi daha bir kenetleyecek çalismalara ihtiyaç duyuluyor ve bir Milli Mars yarismasi açiliyor…Kurtulus Mücadelemize destek için Ankara ‘da olan, Mehmet Akif Ersoy da bütün çekincelerine karsi yarismaya sokulur… Yarismaya Akif’in yani sira baska sairler de istirak eder.Milli Mars yarismasi çok önemlidir ve armagan da büyüktür.Gelin görün ki Akif, Ankara sogugunda paltosuz gezmekte ve bunu hiç önemsememektedir… (Baytar Mektebinde okudugu yillarda da imkânsizlik nedeniyle paltosuz okula gidip gelmektedir…)Tek çekincesi ve endisesi ‘Yükün gerçekten agir olusu ve yarisma sonunda basarili olamamasidir…’Nitekim siiri ittifakla birinci oldugunda, verilen para ödülünü asla kabul etmez…Akif’in ‘Kahraman Ordumuza’ ithaf ettigi siiri birinci seçilir; dönemin Milli Egitim Bakani Hamdullah Süphi Tanriöver tarafindan ve sik sik kesilen alkislar altinda TBMM’de okunur ve ittifakla,bir asir önce Istiklâl Marsi olarak kabul edilir…Hamdullah Suphi Bey, meclisin yogun istegi karsisinda Istiklâl Marsini birkaç kez daha okur ve her defasinda ayni coskuyla ayakta dinlenir…***Akif,birinci dörtlükte Kahraman Milletimize seslenerek korkmamasini, ikinci dörtlükte de Bayragimiza seslenerek bayragimizin milletimize gülmesini istiyor…Yurdumuzun üzerinde bacasi tüten son bir ocak kalincaya kadar, rengini sehitlerimizden alan Sanli Bayragimiz gönderden inmeyecektir, bu açidan korkmaya, çehreyi asmaya gerek yoktur…Çünkü biz, geçmisten gelecege hep özgür yasadik…Bize kim esaret gömlegini giydirmeye, esaret zincirini vurmaya kalkistiysa ; yirtip, koparip , parçalayip attik ve buna kimse muvaffak olamadi, gene olamayacaklar…Istiklâl Marsi, bir milletin topyekun küllerinden dogusu; silkinip üzerinden atalet topragini atisi ve esaret zincirlerini kirisinin öyküsüdür…***Bu gün de ayni degil mi…Öyle bir cografyada yasiyoruz ki, komsularimiz dahil, uzaktakilerin dahi ülkemiz üzerinde emelleri var…Bir belayi atlattik derken baska bir bela ile ugrasmaya basliyoruz…‘Agzindan salyalar akitan medeniyet denen canavar’, nedendir bilinmez hep çifte standartli davraniyor…Her defasinda buradan gelen hücumlari gögsümüzde eritip yok ediyoruz ama ne pahasina…Her gaile yok olunca anliyoruz ki ‘Türk’ün Türk’ten baska dostu yok’Her daim güçlü ve teyakkuzda olmaliyiz…***Önümüzdeki 12 Mart gününde Istiklâl Marsimizin kabul edilisinin 100.yilini, cosku ile kutlayacagiz. 2021 yili, yani Milli Marsimizin kabulünün 100.yili bütün Türkiye’de yil boyunca çesitli etkinliklerle kutlanacak…O gün ayni zamanda Erzurum’un da Kâzim Karabekir komutasindaki Türk Ordusu tarafindan isgâlden kurtarilisinin 103.yili…Bu satirlarda ona da genis yer verecegiz…*‘Allah bir daha bu millete Istiklâl Marsi yazdirmasin…’Gelin Istiklâl Marsini 1921’nin sartlari ile bir kez daha okuyalim ve 2021’un sartlari ile degerlendirelim…10 Mart Erzurum-Pusula
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —