Yeni olan ve Aralik 2019 da Wuhan’da ortaya çikan SARS-CoV-2 virüsü ile ilgili testis tutulumu hakkinda ise yakin zamana kadar bildiri yapilmamistir’’ dedi.
Doç. Dr. Emre Bakircioglu, Covid-19 hastaligini geçiren erkeklerde semende virüsün varligini arastiran ve yeni kabul edilmis bir makale hakkinda bilgilendirdi. Bakircioglu makale konusunda sunlari söyledi;
”Çin Wuhan’da Tongji Tip Fakültesi, ABD’de NY Cornell Üniversitesi ve Utah Üniversitesi ile ortak olarak yapilan bu çalismada 26 Subat- 2 Mart 2020 tarihlerinde COVID-19 enfeksiyonu geçiren 18-57 yaslarindaki 34 Çinli erkek incelendi. Hastalarin tümünde COVID-19 belirtisi olan ates, öksürük, bogaz agrisi ve nefes alma güçlügü nedeniyle yapilan testlerinde virüs enfeksiyonu tespit edildi. 6 hastada ise viral tutulum süphesi olabilecek orta düzeyde testislerde agri sikâyeti mevcut oldugu belirtildi. Orta derecede semptomlari olan bu erkeklerden hastaligin tespitinden yaklasik 1 ay sonra alinan semen örneklerinde Covid-19 varligi gerçek zamanli RT-PCR teknigi ile arastirildi.’’
Ayrica Utah Üniversitesi’nde Covid-19 virüsünün testise girmesini saglayacak reseptörler (ACE2, TMPRSS2) insan testis dokusu üzerinde çalisildigi belirten Dr. Bakircioglu sonuç olarak arastirmacilarin Covid-19 hastaligi geçiren tüm erkeklerden alinan semen örneklerinde SARS-CoV-2 virüsüne rastlamadiklarini ve testis dokusu üzerinde yapilan çalismada ise hücre içerisine girisi saglayan reseptörlerin (ACE2, TMPRSS2) düzeyinin düsük oldugu tespit edildigini söyledi.
Üroloji Uzmani Doç. Dr. Emre Bakircioglu son olarak sözlerine sunlari ekledi; ”Bu çalismada, her ne kadar hasta sayisi az ve semen analizi ile sperm parametreleri bakilmamis olmasi gibi sinirlamalar olmasina ragmen literatürde Covid-19 geçiren erkeklerde semende virüsün gösterilmedigini bildiren ilk çalisma olarak önemlidir ve tip literatürüne geçmistir. Virüsün testis hücrelerine girisini saglayan reseptörlerin düsük düzeyde olmasinin, testis ve germ hücrelerini korudugu simdilik düsünülmektedir. Covid-19 erkek üreme sagligi, hormon salinimi ve sperm üretimi üzerindeki etkileri için daha genis çapli arastirmalara ihtiyaç vardir.’’