A Milli Takim Teknik Direktörü Stefan Kuntz ile Milli Takimlar Sorumlusu Hamit Altintop, bazi spor müdürleriyle Riva Hasan Dogan Tesisleri’nde sohbet toplantisinda bir araya geldi. Kuntz ve Altintop, birçok konuda samimi açiklamalarda bulundu.A Milli Takim Teknik Direktörlügü için Hamit Altintop’un kendisini aradiginda sasirdigini ifade eden Alman teknik adam, “Ama Türk Milli Takimi’nin teknik direktörü olmak için böyle bir teklif gelmesine bir o kadar da gurur duydum. Tabii Türkiye’yle ilgili olumlu anilarim var. Biliyorsunuz 1995-1996 sezonunda Besiktas’ta forma giydim. O dönemde Sampiyonlar Ligi’ne katilabilme amaciyla kulüp beni almisti.Rosenborg’a kaybetmistik dis sahada, daha sonra buradaki maçta 2 gol attim. Yenildik ama iyi bir baslangiçti benim için. Burada Türkiye sosyal hayatina çok iyi entegre olduk. Esim disariya çikti, bol bol halka karisti, çocuklarim anaokuluna gitti. Kisacasi bize 1 yillik deneyim bile olsa geçmiste hiç halktan kopuk olmadik. Tamamen aile olarak entegre olduk ve su anda da kendimi çok rahat hissediyorum burada bulunmaktan. Adaptasyon ile ilgili bir endisem yok” diye konustu.“Hem ögretip hem ögrenmek kariyerim için önemli”Kariyerinde iki tane önemli unsur oldugunu vurgulayan 58 yasindaki teknik adam, “Hem ögretip hem ögrenmek kariyerim için önemli. Iletisimde benim için güven çok önemlidir. Basinda bazi haberler çikti; benim agzimdan çikmayan ama bana atfedilen. Bu tarz seyler çok hosuma gitmedi açikçasi. Bu tarz haberler yerine isin dogrusunu benden almaya çalisirsaniz çok sevinirim” seklinde konustu.Milli oyuncularin prim almasi konusuyla ilgili bir soruya da cevap veren Kuntz, “Bu sorunun genel alaninin yönetim kurulu üyelerimiz ve Milli Takimlar Sorumlumuz Hamit Altintop olduguna inaniyorum. Çünkü finansal bir konu. Ama sunu söyleyebilirim; Almanya’da da prim konusu tartisilagelmistir. Tabii pazarlama gücü gibi konulara baktiginiz zaman milli takim bunu hep getirir. Ama bir taraftan da bu bir kulüp takimi degildir. O yüzden gurur, onur, ülkeyi temsil etme gibi faktörler devreye girdigi için orada ikinci bir görüs olur” ifadelerini kullandi.“Takimda büyük bir potansiyel var”A Milli Takim’in büyük bir potansiyele sahip oldugunu söyleyen ay-yildizli ekibin deneyimli çalistiricisi, sözlerini söyle sürdürdü:“Çünkü geçmiste alinan sonuçlar var. Fakat sonra olumsuza dönen bir tablo var. Öncelikle bunun sebeplerini arastirmak, onlarla yüz yüze yapacagim görüsmelerde biraz da bunlari ögrenmek ilk hedefim olacak. Ikincisi; tabii ki her hocanin kendi tarzi oldugunu tahmin edersiniz. Ben de olaya kendi tarzimla yaklasacagim. Bu süreç içerisinde oyuncularla ilgili birçok bilgi aldim. Hatta maçlari statlardan seyrettim ve kendi bilgilerimi olusturdum. Su ifadeyi kullanmak istiyorum; oyunculari, en iyi performanslarini kulüpte sergileyen yapbozun parçalari gibi düsünürsek, bu iyi oynayan yapboz parçalarini yani oyuncularimizi resim olusturmak için kullanacagiz. Benim isim bu, çalismam bu sekilde olacak.”“Senol Günes’le bir görüsmemiz olmadi”Alman teknik adam, Senol Günes’le bir görüsmesinin olup olmadigiyla ilgili soruya, “Su ana kadar bir görüsmemiz olmadi. Fakat eski analiz ekibinin verilerinden faydalandik çünkü bize ulastirdilar bu verileri. Bütün bunlara ragmen ben önyargisiz bir sekilde kendi yolumdan yürümek istiyorum. Bu yüzden statlara gidip maçlari canli izliyorum. Oyuncularla siki bir telefon trafigi yapip birebir temasimi bu yüzden kurdum. Analiz verileri elimizde mevcut, düsünce anlaminda da kendi özgür fikirlerimizle yürümek istiyoruz. Su anda kafamda oyun tarzini olusturmus durumdayim. Ne kadar süre aldiklarina bakacagiz son haftalarda.Antrenmanlarimizda da bu düsünce tarzinda hemen uygulamaya geçecegiz. Hiç kimsenin burada sikilmaya bile vakti olmayacak diyebilirim. Çok ilginç olacak çünkü bizden bir sürü bilgi alacaklar, gerek maç görüntüleri gerek saha çalismalari gerekse yapacagimiz toplantilar olsun. Burada bol miktarda onlara bilgi saglayacagiz. Dün detayli programimiz üzerinde çalisip son seklini verdik. Takim menajerimiz de biraz endiseye kapildi açikçasi çünkü bol miktarda antrenman içeriyordu program. Tabii fiziksel performans antrenörümüz olacak bizimle birlikte çalisan. Kendisi bütün oyuncularimizin kulüplerindeki fiziksel performans antrenörleriyle temastaydi. Son dönemlerde oynadiklari maç ve yaptiklari idmanlarda ne kadar yogun programlari olduguna kadar detayli bir sekilde çikartti. Oyuncularimiz buraya geldiginde de idman yogunluklarini bunlari dikkate alarak hazirlayacagiz” diye cevap verdi.Kuntz, tazminat ile ilgili olarak ise her sözlesmede oldugu gibi maddenin oldugunu ifade etti.“Birçok kisiyle konustumKadro seçimini nasil yaptigiyla ilgili soruya ise Alman teknik adam söyle cevap verdi:“Ben birçok kisiyle konustum, fikirlerimi anlattim, düsüncelerimi söyledim. Hamit de benim en yakinimda olan kisi. Ona da tabii ki aktardim. Onun da fikirlerini dinledim, argümanlarimizi ortaya koyduk. Sonundada seçim kararini verdim. Ben bazi futbolcu arkadaslarimiza da danistim. Onlardan da düsüncelerini aldim.Düsüncelerimi olusturdum, kararimi bu sekilde verdim. Almanya’da da böyle; herkesin fikri var. Almanya’da da 80 tane milli takim antrenörü var. Ben önden bakiyorum, cepheden. Hamit belki sol çaprazdan bakiyor, siz belki tam karsidan bakiyorsunuz. Bu tür farkliliklar var. Birçok diger perspektiften gelen görüsü dinledikten sonra bir karara varmak benim isim. Bu sekilde olmali diye düsünüyorum. Açiklamis oldugumuz kadromuzda bulunmayan oyuncularin milli takim kariyeri bitti, gelmeyecek diye düsünülmesin lütfen. Burada olanlar da sonsuza kadar burada kalacak diye kural yok. Kapilar kimseye kapali degil, kimsenin yeri de garanti degil.”“Elinizdeki oyuncularin yatkinligi neyse ona göre çikarsiniz”“Üçlü savunmaya nasil bakiyorsunuz, oynatmayi düsünüyor musunuz?” sorusuna ise deneyimli teknik adam, “Alman Ümit Milli Takimi’ndaki tarzimiz 4’lüydü. Ama rakibe karsi 3’lü daha iyi sonuç verir kararina vardiysak 3’lü kullandik. Önümüzdeki günler sunun için belirleyici olacak; oyuncularimin hangi taktiksel formasyona yakin olduklarini gözlemleme imkanina sahip olacagim. Benim kafamda 4’lü olmus, 3’lü olmus hangisinde oynamak istersem isteyeyim Norveç maçi gibi bu kadar kisa sürede oynayacagin önemli bir maç varsa zaten ona 3’lü oynayacagim, 4’lü oynayacagim diye yaklasmazsiniz. Ona elinizdeki oyuncularin yatkinligi neyse ona göre çikarsiniz. Tabii ilerleyen uzun sürede küçük balans ayarlari ile oynayarak istedigimiz noktaya getirmek gibi çalismalar yapabiliriz ve idealimize varabiliriz. Ilk etapta sunlari söyleyecegiz oyuncularimiza; dinamik oyun, mevkilerin bizim için önemi, hangi mevkinin özellikle savunma anlaminda neler yapmasi gerektigi konusunda uyarilarimiz olacak.Futbolda 4 önemli an vardir; topa sahip oldugunuz an, topa sahip olmadiginiz zaman, topu kaptiginiz an ve topu kaybettiginiz an. Topu kaybettiklerinde neler yapmalari gerektigi konusunda kafalarinda fikirleri olacak. Topu kazandiginiz zaman veya top bizdeyken neler yapilabilecegi konusunda da onlari bilgilendirecegiz. Böylelikle daha üretken olabilecekler” cevabini verdi.“Buranin sartlarina uygun benzer bir çözüm üretilebilir”Alman ekolünün Türkiye’de uygulanip uygulanamayacagi konusunda da degerlendirme yapan Kuntz, “Öncelikle bu 4 maçi geçirmemiz gerekiyor. Bundan sonra çok zamanimiz olacak. Hamit ve yönetim kurulu üyelerimizle yaptigimiz toplantilarda onlar Türk futboluyla ilgili degistirmek istedikleri seylerden söz ettiler. Ama tabii ne üzerine tartisirsak tartisalim bu tartismalari Almanya-Türkiye odagina koymak kolay degil çünkü orada güzel olan bir seyi buraya almaniz iyi olmayabilir. Her yapacagimiz seyde Türkiye ile uyumlu çözümler gelistirmeye dikkat etmemiz lazim. Almanya’da 55 tane kulübün altyapi için akademisi var. Almanya’da 364 tane ‘Gelisim Noktasi’ adini verdigimiz tesis var. Buraya kulüpler 12 ile 15 yasindaki oyuncularini pazartesi günleri gönderiyorlar ve burada yetkin hocalar esliginde ekstra egitim aliyorlar. Ama simdi bunu söyledim diye aynisini burada uygulayalim demiyorum. Iste bu noktada Hamit’in de çalismasi gerekiyor. Türkiye ile uyumlu bir yolunu bulmasi lazim. Türkiye tamamen farkli bir ülke… Buranin sartlarina uygun benzer bir çözüm üretilebilir” açiklamasinda bulundu.“Gerçekten bu küçük yanlis anlasilmayi büyütmeye gerek yok”Imza töreninde Sergen Yalçin hakkinda söylediklerinin hatirlatilmasi üzerine Alman teknik adam, “Kesinlikle dalga geçmek gibi bir sey degildi. Bu sadece gerçek düsüncemin kalpten söylerken saygi unsuru barindirarak saka yollu tarifiydi. Bana Sergen ile oynadiktan sonra ne zaman ‘oynadigin en iyi orta saha oyuncusu kimdi’ diye sorulsa ben her zaman Sergen için, ‘oynadigim en iyi orta saha oyuncusuydu’ dedim. Eger kalpten, içinde saygi da barindirarak söylenen bu küçük espriden yanlis anlasilma olustuysa özür dilerim. Ama insanlarla çalisma tarzimin da anlasilmasi açisindan bir fikir verdigini düsünüyorum. Araya böyle küçük seyler katmak tarzimdir.Pozitif oldugu zaman her sey ne kadar güzel, gülümseyen insan diye konusur. Kaybettigimiz zaman da ‘Bak hala gülümsüyor. Gitmesi lazim’ gibi yorumlar yapilir. Ama benim karakterim böyle. Sergen ile bir görüsmem olmadi. Ama oyuncularla görüsmeleri yardimcilarimla birlikte yapiyoruz. Kenan Koçak’in bir görüsmesi oldu. 4 maç geçtikten sonra hocalari ve kulüpleri ziyaret etme turlarimiz baslayacak. Çünkü telefonla görüsme yapmaktan ziyade yüz yüze görüsmenin daha saglikli olacagina inaniyorum. O dönemde tabii ki onunla da görüsecegim. Gerçekten bu küçük yanlis anlasilmayi büyütmeye gerek yok” dedi.“Geçmiste olani yargilamak benim isim degil”A Milli Takim’in Avrupa Sampiyonasi’ndaki performansiyla ilgili ile de görüslerini aktaran ay-yildizli takimin patronu, “Ben o dönemde Alman televizyonu için yorumculuk yapiyordum ve maçlari izledim. Tabii benim yaptigim analizler disaridan bir göz. Içeride olanlari bilmiyorum. Ama geçmiste olanin neden oldugunu yargilamak da benim isim degil diye düsünüyorum. Onlari Avrupa Sampiyonasi’na götüren performanslari her ne ise oyuncularimizi o performanslarina geri döndürmek isim diye düsünüyorum” ifadelerini kullandi.“Iyi oyunculari Türkiye için oynama adina ikna etmeye çalisacagim”“Türk ve Alman pasaportlu oyunculari Türk Milli Takimi’na mi Alman Milli Takimi’na mi kazandirmak için ugrasacak?” sorusuna da yanit veren Kuntz, “Ahmed Kutucu’yu, Alman Milli Takimi’ni seçmesiyle ilgili ikna etmeye çalismistim mesela. Almanya Federasyonu’ndaki milli takimlar direktörü mesela kendisinin kalbinde hem Yunanistan için hem Almanya için yer oldugunu söylemisti. O zaman hangisini seçeceksin? ‘2 çocugun varmis gibi düsüneceksin o zaman’ dedi. Bir tanesini digerinden daha çok sevemezsin diyor. Genç bir oyuncunun vermesi gerektiren ilk karar aslinda bu. Simdi A Milli Takim seçimleri için kurallari degistiriyorlar. Çogunlukla 21-22 yasina kadar Ümit Milli düzeyini bitiriyorlar. Ümit Milli Takim için 1 maça çiktiktan sonra artik degisim sansi kalmiyor. Iyi bir agim var Avrupa düzeyinde. Bu 4 maç geçtikten sonra Türkiye için oynayabilecek Türk oyuncuyu gerçekten iyiyse Türkiye için oynama adina ikna etmeye çalisacagim” diye konustu.Fenerbahçe’nin genç oyuncusu Ferdi Kadioglu ile ilgili soru üzerine Kuntz, “E.Frankfurt-Fenerbahçe maçinda izledim kendisini, bilgi aldim. Öncelikle Ferdi’nin hangi milli takimi seçecegine karar vermesi gerekiyor. Daha sonrasinda kendisinin Türk vatandasligi için basvuruda bulunmasi lazim. Ardindan kendisi için FIFA nezdinde milli takim degisikligi basvurusu yapilabilir” dedi.“Yüzde 100’ünü vermis bir Stefan Kuntz olacak”Baskidan korkmadigini da ifade eden A Milli Takim Teknik Direktörü Stefan Kuntz, sözlerini söyle sürdürdü:
“Ben bu baski istiyorum. Çünkü Hamit de bana bu isi teklif ettiginde benim kafamdaki de buydu zaten. Eger Türkiye’de milli takim düzeyinde görev alacaksaniz, o baskinin gelecegini bilmeniz lazim. Ben teknik direktörlük kariyerime Karlsruhe’de basladim. Takim küme düstü ve ondan sonra da diger iki kulüpte de çok basarili olamadim. 1 yil is bulamadim. Baski buydu aslinda. Çünkü ailemin gelecegi ne olacak diye düsünmeye basladim. Modern futbol yönetimi üzerine egitim aldim.Koblens takiminda sportif direktör olarak görev aldim. Yine beraber küme düstük. 1 yil sonra Bochum’da yönetime girdim ve bu sefer Bundesliga’daydik. Oradan da Kaiserslautern’a gittim. Orada da CEO oldum. Her seyden sorumluydum. 3. Lig’e düsmemek için 8 puan farkimiz vardi. 2. Lig’de kalmayi basardik. Bundesliga’ya yükseldik. Bir kulüpte her seyden sorumlu olmak da bir çesit baskiydi. Bu tek adamin yapacagi is degil. Bu bir ekip isi. Hamit ile basliyor, ekibim var ve diger ekibim. Ben kazaniyorum, siz kaybediyorsunuz diye bir durum yok. Hep beraber kaybedecegiz, hep beraber kazanacagiz, sorumlusu benim. Yüzde 100 sadakat istiyorum, inanç, güven ve dürüstlük. Bunu birlikte basaracagiz. O zaman bütün bu yük benim omuzlarimda olmamis oluyor.Baski ne kadar büyük olursa kupa da o kadar büyük olur. Büyük sözler söylemek istemiyorum. Eger bu projede basarisiz olursak da yüzde 100’ünü vermis bir Stefan Kuntz olacak, yüzde 99’u degil. Iyi sonuçlarimiz olursa hep beraber kutlariz. Iyi gitmezse ben o zaman giderim, basim da dik olur. Çünkü sunu derim; ‘Stefan, sen çalistin. Yüzde 100’ünü verdin. Elinden geleni yaptin. Sonucu böyle oldu. Belki o an için yetmedi ama o an için yapabileceginin en iyisini yaptin.’ Ama tabii ben eminim kendimden, ilerleyen dönemde Hamit ile sözlesmeyi uzatma konusmalari yapacagiz” dedi.“Löw ayrilinca Almanya Milli Takim teknik direktörlügü için görev bekledin mi?” sorusuna da cevap veren tecrübeli teknik adam, “Löw ayrilacagini açikladiginda bütün genç milli takim hocalarinin beni A Milli Takim hocasi olarak tavsiye ettiklerini biliyorum. Biz bu konuda bir toplanti yapmak istedik ama bu toplanti gerçeklesmedi. Bu durumdan dolayi ben tatmin olmadigimi sorumlu kisilere söyledim. Ama artik bu konu geride kaldi.Hansi Flick de Bayern Münih’den ayrilip milli takimin basina geçecegini söylediginde söyle düsündüm; ‘Çok dogru bir karar. Çünkü zaten Bayern’den 7-8 oyuncu milli takima geliyor. Yönetim anlaminda kolaylik olacak.’ Bundan sonra da konuyu kapattim, dogru bir karar diye düsündüm” sözlerini sarf etti.Ayrica Teknik Direktör Kuntz, Michael Rechner’in kaleci antrenörü olarak göreve basladigini, 4 maçlik periyottan sonra daha önce Türkiye’de de görev almis bir kaleci antrenörünün daha ekibe katilma ihtimalinin bulundugunu da sözlerine ekledi.Hamit Altintop: “Buraya öyle bir futbol ortami girecek ki disarida kuyruk olacak”Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takimlar Sorumlusu Hamit Altintop, sözlerine prim sisteminde yeni bir düzenlemeye gideceklerini belirterek basladi. Yeni sistemde Teknik Direktör Kuntz ve ekibinin bu konuyla ilgilenmeyecegini dile getiren Altintop, “Seffaf bir prim sistemimiz olacak. Bundan sonra yeni düzenimizde prim sistemi baskanimiz liderliginde bir prim sistemi olacak. O prim sisteminde her sey çok seffaf ve net olacak. Pazarliga açik olmayacak. Ülkemizin durumuna göre çok seffaf ve baskanimizin, yönetimimizin karari olacak. Hoca ve ekibiyle hiçbir alakasi olmayacak” dedi.“Dünya Kupasi’na gidersek bir jest olacaktir”A Milli Takim’in, 2022 FIFA Dünya Kupasi’na katilmasi halinde futbolculara bir jest yapilabileceginin altini çizen TFF yöneticisi, “Dünya Kupasi’ndan önce böyle seyleri hiç konusmadik. Konusmaya da zamanimiz olmadi. Dünya Kupasi’na katilirsak aramizda konusup baskanimizin liderliginde bir karar verecegiz. Takimimiz giderse bir ödül, jest olacaktir. Ama yeni Avrupa Sampiyonasi baslamadan önce bu çok net olacak. Maç maç ve bir katilma primi olacaktir. O da paylasilacak ve hiçbir tartismaya açik olmayacak” ifadelerini kullandi.“Hedefimiz dogru futbolu yansitabilmek”Medya iletisimini bundan sonraki süreçte daha etkili kullanacaklarini aktaran Hamit Altintop, söyle devam etti:
“Genel manada iletisimde çok iyi oldugumuzu söyleyemeyiz. Ama orada da bir düzen kuracagiz. Bir standartimiz olacak, maçin sonucu ne olursa olsun. Normal düzenimizde sik sik bir araya gelecegiz. Bizim buradaki hedefimiz dogru futbolu yansitabilmek ve artik futbol kültürünü arttirmak, sevdirmek.”“Sahislarla alakali olmayan bir sistem olacak”A Milli Futbol Takimi’nin aday kadro seçimlerine iliskin; “Bu konuyla ilgili hiçbir spekülasyonu kabul etmiyorum artik” diyen Altintop, sözlerini söyle sürdürdü:“Çünkü burada bizim bahsettiklerimizi uygulamaya çalistigimizi da göreceksiniz. Hoca, yesil sahanin içindeki sorumlu kisi o; kadrosuyla, oyunuyla. Biz de tabii ki onun yöneticisi olarak uyarilarimizi, hatirlatmalarimizi veya yeri geldiginde övgülerimizi hissettirecegiz. Ama oraya birini getirip buradan müdahale etmek söz konusu kesinlikle olamaz. Ne söyledik; her alanda degisiklige gidiyoruz. Tarzimizla, sistemle ve bu sistemin sürdürülebilecek bir sistem olmasini istiyoruz. Hiçbir sekilde sahislarla alakali olmayan bir sistem olacak. Kadro, oyun anlayisi – tarzi, degisiklikler hepsi hocanin sorumlulugunda; olumlu-olumsuz.”“Top rakipte oldugunda defans yapma seklimiz net”Milli takimin oyun sekline de kisaca deginen Milli Takimlar Sorumlusu Hamit Altintop, “Top rakipte oldugunda defans yapma seklimiz net. Orada hiçbir sekilde oyuncunun kendine göre hamle yapma sansi yok. Ama hücum anlaminda inisiyatifi oyuncuya da birakabiliriz, birakiyoruz da. Orada üretkenlik istiyoruz. Ama defansif anlamda nettir” diye konustu.“Alman ekolü getirme gibi bir düsüncemiz yok”Milli takima Alman ekolü getirme gibi bir düsüncede olmadiklarini da vurgulayan Altintop, “Hocamizin burada olma nedenlerinden biri Alman oldugu için degil. Bizim hedefledigimiz modern, hizli futbol, oyun içinde degisken oynayan bir futbol hayal ettigimiz için. Bizim hocayla buraya Alman ekolü falan getirme gibi bir düsüncemiz yok. Bizim cografyamiz farkli, insanimiz farkli. Küçük hamlelerle güzel seyler ortaya çikaracagimiza inaniyoruz. Milli takimin en büyük sorumlulugu; hoca egitimi, dogru talimat, çalisma metotlari sunmasi ve bunlarin uygulanmasi, denetlenmesi. A Milli Takim hocamiz diger takimlarla isbirligi halinde olacak. Her yerde isbirligi olacak, her yerde masada oturulup futbol konusulacak. Oyuncular buraya gelirken geçmis maçlar hazirlanacak, gelecek maçlara hazirlayacagiz. Takimdaki eksiklerini onlarin hocalariyla iletisim halinde olup farkli seviyelere getirecegiz insallah. O zaman bu da takima yansiyacak. Saha disinda da çalisacagiz. Her gün 2 tane futbolcu vermeyi düsünüyoruz basina. Halkimiz futbolculari tanisin” seklinde konustu.Milli takimin EURO 2020 performansi2020 Avrupa Futbol Sampiyonasi’nda, A Milli Takim’in ortaya koydugu performansi da degerlendiren Hamit Altintop, “O dönemde bir hocamiz vardi. Bir oyun anlayisimiz vardi. Güzel sonuçlar da üzücü sonuçlar da oldu. Türk Milli Takimi’nin saha içinde duygusunu bir kenara birakmis bir maç oynadigina sahitlik etmemistik ama son maçlar maalesef öyleydi. Bunun teknik taktikle de alakasi yok. Bunun sonradan bir güvenle alakasi olduguna inaniyorum hocayla, oyuncularla ilgili. Çünkü ne olursa olsun maçlar kazanilir, kaybedilir ama orada bir ekip vardir, ekip de elinden geleni yapar. Ama son haftalar maalesef yoktu. Burada genelinden gitmek lazim” dedi.Altintop, “Buraya öyle bir futbol ortami girecek ki disarida kuyruk olacak. Türk pasaportu varsa, iyi oynuyorsa herkese kapimiz açiktir. Ama; ‘Biz A Milli Takim’a geliriz, banko oynariz. O zaman geliriz’ böyle talepler de var. Dünyanin en saçma seyi” ifadelerini kullandi.“Baskinin keyfe çevrilmesi, zamana yayilmasi gerektigini biliyorum”Üzerinde baski hissedip hissetmedigi yönünde gelen bir soruyu Hamit Altintop, söyle cevaplandirdi:
“Ben yönetime girmeden önce futbolculuk zamanimda da etrafimda futbolun paydaslariyla ilgili kafa yoruyordum. Her zaman kendime en büyük baskiyi yapan bendim. Ne bir hoca ne bir taraftar benim kendime yaptigim kadar baski yapmadi. Ben ilk günden itibaren ister istemez rekabet içindeydim, ikizimle beraber. Ama rekabetimiz her zaman seffafti. Bu çok önemliydi. Çünkü iyi bir gelisim için, basariyi yakaladiktan sonra tutabilmek için adil hissi, güveni çok önemliydi. Kendimden beklentilerim çok büyük. Türkiye’mizin gerçeklerini de biliyorum. Insan kaynaginda biraz daha mesafe kat etmemiz gerektigini, egitmemiz gerektigini ama kumasimizin çok iyi oldugunu ve bunu hizlandirabilecegimizi düsünüyorum. Biraz da yurt disindan destek almamiz gerektigine inaniyorum. Hedefleri gerçeklestiremezsem benden daha çok üzülen olmayacaktir. Baski var kendime ama bunun keyfe çevrilmesi, zamana yayilmasi gerektigini biliyorum. Gerçeklerle de yüzlesiyorum.”Kisa, orta ve uzun vadeli planlarHamit Altintop; kisa, orta ve uzun vadedeki planlarini ise su sekilde anlatti:“Kisa vadede Dünya Kupasi’na katilmak. Bunu basarabiliriz. Orta vadede Avrupa Sampiyonasi’na kesinlikle katilmamiz lazim. Orada iyi bir futbol görüntüsü vermemiz gerekir. Uzun vadeli de FIFA siralamasinda ilk 15’i, ilk 10’u zorlamak. Çünkü o potansiyelimiz var. Nüfus olarak da kalite olarak da var.”