Tarih: 01.08.2018 10:25

Medikal detoks sayesinde saglikli zayiflama

Facebook Twitter Linked-in

Medikal detoksla zayiflamanin en saglikli zayiflama yöntemlerinin basinda geldigi belirtildi. Doktor Sevgi Ekiyor, günlük hayatimizda, her yas diliminde ve yas ilerledikçe artarak, bedenen ruhen mevcutlarimizi tüketmekle kurulu bir düzenle karsi karsiya oldugumuzu belirterek, “Vücudumuzda bulunan enzimler, hormonlar, vitaminler kendini üretme fonksiyonuna sahip olsa da degisen dünyevi sartlar sebebiyle tüketimleri daha hizli olmakta üretimleriyle ve disaridan yerine koymakla denge kurulamamaktadir. Ütopik bir yasam ortami yaratamayacagimiza göre elimizde bulunan tibbi verilerle saglikli yasami yönetmemiz gerekmektedir. Vücudumuzda özellikle daha önceden olmayan oldugunda bizleri endiselendiren bulgularimizi (semptomlarimizi) bir düsünelim. Hekimlik hayatimdaki acil servis sorumlu hekimligi deneyimi bana gösterdi ki insanlar hastanelere halsizlik, yorgunluk, siskinlik, yeni teshis edilen alerji, döküntü, uzun süren veya tek bir antibiyotikle geçmeyen, daha siddetli seyrettigini ifade ettikleri enfeksiyonlar ya da diskilama aliskanliklarindaki sik sik degismeler, ishal, kabizlik, karin agrisi ataklari gibi birçok hayat standartlarini düsüren durumdan sikayetçi ve muzdaripler. Hastanelerde verilen hizmet kisinin sikayetleri testlerle ispatlanan belli düzeylere ulasinca çözüm aranan ve tedavi edilen hastaliklara dönüsen tablolara yöneliktir. Halbuki bireylerin kendilerini huzursuz eden bu bulgulari danisman hekimleri vasitasiyla kendilerine özel saglikli yasam danismanligi programlariyla yönetmeleri hem sorunlarini çözmeye hem de ileride gelisebilecek hastaliklari önlemeye yarayacaktir. Bu program bir nevi koruyucu ömürlük danisman hekimlik olarak görev alarak hastalarimiza bütüncül yaklasabilmemiz demektir” diye konustu. Hastalara yaklasirken önce onlari iyi dinlemeli ve böylece hayatlarindaki sagliklarini etkileyen önemli durumlari tespit ederek yola devam edilmesi gerektigini anlatan Doktor Sevgi Ekiyor, “Bunlardan bazilari; beslenme, uyku, travma, operasyon, gelisimsel öyküleri, stres faktörleri, dogum veya dogurma öyküleri, aldiklari tedaviler gibi hastanin yanitina ve deneyime göre sekillendirilebilecek birçok soru-cevaptir. Akabinde hastaya özgü klinik, genetik, bioenerjik açidan testler isteyerek hastaya özgü vücuttan atilmasi gereken toksin, mikroorganizma gibi faktörler, vücutta eksilen enzim hormon vitamin gibi faktörlerin suplementerler, ilaçlar ve beslenme ile yerine konmasini ve zararli olanlarin atilmasini saglayarak, ozon tedavisinden faydalanarak bagisikligi güçlendirmek, vücut bazal metabolizmasini düzenlemek ve hem mevcut durumu iyilestirip sikayetleri ortadan kaldirmak hem de gelecekte karsilasilacak durumlar için daha iyi bir savunma sistemine kendine özgü saglikli yasam aliskanligina kavusturarak hedeflemekteyim” diye konustu. “Medikal detoksla zayiflama ayrica en saglikli zayiflama yöntemlerinin basinda gelir” diyen Doktor Sevgi Ekiyor açiklamasini söyle sürdürdü; “Sagligi bir bütün olarak degerlendirmemiz gerekirse, bagirsaklardan dislere kadar her organin sagligimizda yeri vardir. Çok akut bir travma ya da benzeri bir nedenle hasar görmüs bir bölge yok ise hastadaki sikayetler hep bir birikimin, sikinti yaratan ve birbirini tetikleyen baska sistemlerin sonucu olarak ortaya çikmaktadir. Bu nedenle tespit edilen her bir problemin birlikte çözümü ile gerçek bir iyilesme saglanabilir. Bagirsaklarin ve floranin beden sagligimizdaki yeri çok büyüktür. Disbiyoz, kronik rahatsizliklarin sürecini hizlandiran önemli bir saglik problemidir. Dogumdan itibaren yanlis beslenme, kullanilan antibiyotikler , çevresel sartlar gibi nedenlerle bozulan flora ile birlikte, sindirim, bosaltim, vitamin-hormon sentezleri, bagisikligimiz,hatta duygular -düsünceler de bozulmaktadir. Bu nedenle tedavide ilk adimimiz florayi sagligina kavusturmak olmali. Bagirsak detoksunun ardindan hassasiyetlere dikkat edilerek düzenlenecek yeni bir beslenme düzeni, hassas olunmasa da sagliksiz oldugunu bildigimiz her türlü rafine-islenmis-katkili gidalardan uzaklasmak, azalmis probiyotiklerin yerine konmasi, ne yedigimiz kadar nasil sindirdigimiz de önemli oldugundan eksik enzimlerin düzen saglanana kadar takviyesi, yeterli su tüketimi floranin sagligi açisindan yapilmasi gereken uygulamalardir. Bozulan florada sayilari çok az olan bir takim firsatçilar hizla çogalmaya baslarlar. En büyük gidasi seker olan candida da firsatçi bir maya mantaridir. Kendi metabolizmalari sonucu olusturduklari toksik maddelerle yaygin agrilardan, obeziteye, cilt bulgularindan depresyona kadar bir çok semptoma neden olabilirler. Bu durumda metabolik, ve de hormonal dengeyi saglayabilmek için mutlaka antikandidial, antiasidik, insülin direncini kiracak bir beslenme programi nin uygulanmasi gerekir. GIDA ALERJILERI VE INTOLERANSLARI Günlük hayatimizda tüketim yaparken herkesin yukarida bahsettigim sebeplerden ideal beslenme sistemi farklidir. Dolayisiyla sindirim açisindan da ele alarak hastaya metabolik bir balans-denge kurmak gerekir. Bu sayede hasta hem besinlerden hep olumlu faydalanip ideal kilosuna da kavusacak sekilde kalori hesabindan öncelikli olan faktör kisiye faydali sindirebilecegi ve ihtiyaci olan gidalari dogru programlamakla olmalidir. Genis çapli yapilan kan testleri sonuçlarina göre gida alerji ve intoleranslari tespit edilip kisiye verilen dogru beslenme programinda florasini bozan gidalari da yasaklayip ve düzenledigimiz gündelik takviye ilaç ya da supplementerleri ile kas oranini ve sivi oranini artirip istenmeyen yaglardan kurtulma saglayabiliyoruz. Vücudun biyolojik yasini da gençlestirmis ve edinilmis aliskanliklari düzenleyerek kendimize daha saglikli yasam aliskanliklari katmis oluyoruz bu da devaminda kilo kontrolü ve geç yaslanmayi saglamis oluyor. DOGRU EGZERSIZ DESTEGI SART Tabi bu aliskanliklar içerisine katmamiz gereken kan ve özellikle lenfatik dolasimi artiracak en önemli uygulamalardan biri kas egzersizi. Hafif tempolu düzenli yürüyüsler, otururken yapilacak egzersizler, masaj uygulamalari bu sikintiya çözümde katki saglayabilir. Insanin dogasinda oksijenli alanda hareket sistemi vardir. Degisen hayat kosullarindan bu kapali alanlara aktarilsa da spor salonu aktiviteleri harici her firsatta kas egzersizlerini açik alanlarda firsatlar yaratarak degerlendirmek önemli. Egzersiz seçiminde kisiye agresif degisiklikler olusturacak kas sekillendirirken birçok organda yogun tüketim tahribat olusturacak tercihlerden uzak kalinmali kisiye özgün programlamalarla ilk öncelik dolasim iskelet kas sisteminin sagliklastirilmasi oldugu unutulmamali ve son cümle olarak hep hatirlatirim; ne olursa olsun yeterli su tüketiminin de saglanmasi kilonuz çarpi 35 ml çok önemlidir.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —