Milli Güvenlik Kurulu Toplantisi sona erdi. Toplanti sonrasi yapilan açiklamada 'Firat Kalkani Harekati'nin basarili bir sekilde sonuçlandirildigi açiklandi.Milli Güvenlik Kurulu (MGK) sonrasinda yapilan açiklamada, “Ülkemizin sinir güvenligini saglamak, DEAS terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldirilarini önlemek, yerinden edilmis Suriyeli kardeslerimizin ülkelerine dönüslerine imkân vermek ve Firat Kalkani Harekâti bölgesinde huzur ve güven içerisinde yasamlarini sürdürmelerini saglamak maksadiyla yürütülen harekâtin basariyla sonuçlandigi ifade edilmistir” denildi.Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan baskanliginda toplanan MGK sonrasinda yapilan yazili açiklamada su ifadelere yer verildi:“1. Ülkemizin millî güvenligine yönelik her türlü risk ve tehdide karsi hukuk çerçevesinde alinan tedbirler; FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAS basta olmak üzere, terör örgütlerine karsi yürütülen mücadele ile dönem içinde meydana gelen terör eylemleri kapsamli bir sekilde görüsülmüstür. Terörle mücadeleye yurt içinde ve yurt disinda kararlilikla devam edilecegi bir kez daha vurgulanmistir. Son günlerde, Türk siyasetçi ve devlet adamlarina karsi bazi Avrupa ülkelerinde muhatap hükümetlerce sergilenen uluslararasi hukuk kurallarina ve diplomatik teamüllere aykiri tutum ve davranislar ile bu kapsamdaki Islam karsiti irkçilik faaliyetleri degerlendirilmistir. Devletimizin ve fiziki saldirilara maruz kalan vatandaslarimizin hak ve hukukunun müdafaasi hususunda alinabilecek tedbirler müzakere edilmistir.2. 16 Nisan 2017 tarihinde yapilacak olan halkoylamasinin, huzur ve güven ortami içerisinde gerçeklestirilmesine yönelik tedbirler gözden geçirilmistir.3. Suriye ve Irak’ta yasanan siyasi, askeri ve insani gelismeler hakkinda Kurula bilgi sunulmustur. Ülkemizin sinir güvenligini saglamak, DEAS terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldirilarini önlemek, yerinden edilmis Suriyeli kardeslerimizin ülkelerine dönüslerine imkân vermek ve Firat Kalkani Harekâti bölgesinde huzur ve güven içerisinde yasamlarini sürdürmelerini saglamak maksadiyla yürütülen harekâtin basariyla sonuçlandigi ifade edilmistir. Suriye ve Irak’ta DEAS terör örgütü ile mücadelede PKK/PYD-YPG terör örgütü unsurlarinin kullanilmasinin, bölgede huzur ve güven ortaminin tesisine katki saglamayacagi, bilakis orta ve uzun vadede yeni sorunlarin ortaya çikmasina sebep olacagi bir kez daha kaydedilmistir. Bölgedeki tüm terör örgütleri ile etkin sekilde mücadele eden Türkiye’nin terörist olarak ilan ettigi gruplara, müttefiklerimizin para, silah, askeri malzeme destegi vermesinin dostane iliskilerimizi zedeleyecegi özellikle vurgulanmistir. Suriye’de iç savasin olusturdugu magduriyetlerin giderilmesi amaciyla gereken insani yardim ihtiyacinin acilen çözülmesi için olusturulacak terörden arindirilmis bölgelere, buralarin gerçek sahiplerinin yerlestirilmesinin, huzur ve güven ortaminin tesisi bakimindan sart oldugunun alti çizilmistir. Baris ve huzurun bir an evvel tesis edilmesi için, Suriye ile ilgili taraflar arasinda sürdürülen baris sürecinin en üst seviyede desteklendigi ifade edilmistir. Bu çerçevede, bölgeyi dini, mezhebi ve etnik temelde çatisma, rekabet ve kaosa sürüklemeye çalisan terör örgütlerinin ve onlari kullanan odaklarin engellenmesinin, ülkemiz ve insanlik için hayati önemi haiz oldugu vurgulanmistir.4. NATO baglaminda, Karadeniz ve Ege’deki son gelismeler hakkinda Kurula bilgi sunulmustur. Ege Denizi’ndeki ihtilaflar ile ülkemizin Ege’deki mesru ve hayati hak ve menfaatleri, son dönemde bölgede yasanan gelismeler dogrultusunda, kapsamli olarak degerlendirilmistir. Ülkemizin Yunanistan’la Ege Denizi’ndeki tüm sorunlarinin, iyi komsuluk iliskileri temelinde ve yapici diyalogla çözülmesi yönündeki tercihi yinelenmis; ancak, oldubittilere kesinlikle izin verilmeyecegi belirtilmistir. Karadeniz’in güvenliginin teminati kapsaminda, Montrö Sözlesmesi’nden dogan hak ve menfaatlerimizi, bölgesel sahiplik ilkesi dogrultusunda her platformda savunmaya devam edecegimiz bir kez daha teyit edilmistir. NATO’nun daha güçlü ve problem çözücü bir yapiya kavusturulmasi için, Türkiye’nin üzerine düsen görev ve sorumluluklari en iyi sekilde yerine getirme kararinda oldugu kaydedilmistir.5. Kibris meselesine çözüm bulmak amaciyla Cenevre’de yürütülen görüsmelerin, Kibris Rum kesiminin aldigi “Enosisin kutlanmasi” kararina Türk tarafinin hakli tepkisi üzerine kesintiye ugradigi hatirlatilarak, müzakerelerin tekrar baslamasinin ancak Rum tarafinin güven tesis edici adimlar atmasiyla mümkün olacagi vurgulanmistir. Ada’da adil, kapsamli ve kalici bir çözüm bulunmasinin, esit ortaklik anlayisinin özümsenmesiyle mümkün olabilecegi belirtilerek, Rum tarafinin oyalama, zamana yayma gibi davranislari terk ederek, artik net ve yapici bir tavir koymasi gerektiginin alti çizilmistir.”
