Kadin Hastaliklari Dogum ve Tüp Bebek Uzmani Prof.Dr. Cem Fiçicioglu, “Yumurta, kadinin dogurganlik potansiyeli, hamile kalma kapasitesidir. Yani bir kadinin yumurtaliklarinda bulunan foliküllerin (yumurtalarin) sayisal olarak miktarini ve kalitesini ifade eder. Özellikle çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde Over rezervlerinin degerlendirilmesi çok önemlidir. Bu degerlendirmenin sonuçlarina bagli olarak infertilite (kisirlik) tedavisi için uygulanacak yöntem hakkinda ve kisinin hamile kalma sansi hakkinda önemli bilgiler elde edilir. Over rezervinin yüksek olmasi kadinin yumurtaliklarinda foliküllerinin fazla, kaliteli, ve hamile kalma sansinin yüksek oldugunun göstergesidir. Kisinin yumurtaligindaki folikül miktarini yansitan en önemli faktör kisinin o an ki yasidir. Yas ilerledikçe özelliklede 35 yasindan sonra folikül sayisi ve kalitesi azalir, 40 yasindan sonra bu olay daha da hizlanir. Over Rezervi azalan kadininda kendiliginden ya da tedaviyle gebe kalma sansi azalir, hatta gebelik olsa bile düsük riski artar” dedi.Yumurta dondurma isleminin kadinin yumurtaligindan elde edilen yumurtanin (oosit) saklanarak ileride kullanilmasi amaciyla dondurulmasi islemi oldugunu ifade eden Dr. Fiçicioglu, “Kadin yumurtaliklarindan vajinal ultrasonografi yardimi ile toplanan yumurtalarin laboratuvar ortaminda vitrifikasyon yöntemi ile donduruldugu bu yöntem, yumurtalarin çok uzun bir süre muhafaza edilerek saklanmasini saglamaktadir. Önceleri yalnizca kanser tedavisi görecek hastalara yumurta dondurma izni veren Saglik Bakanligi, yasalarda yaptigi son düzenlemelerle yumurta rezervi düsük olan tüm kadinlara “yumurtalarini dondurma hakki” sagliyor. Yumurta rezervi az olan genç, evli, bekar her kadin yumurtalarini dondurup istedigi zaman anne olma sansini elde edebiliyor. Daha önce bunun müddeti 5 yilla sinirliydi. Bu süre simdi 5 yillik periyodlarda bakilarak limitsiz hale getirildi” diye konustu.
Günümüzde tüp bebek tedavisi için basvuran hastalarin yaklasik yüzde 40-45’inde erkek faktörünün mevcut oldugunu kaydeden Dr. Fiçicioglu, “Sperm sayi ve hareketliligindeki azlik dogal yollardan gebelik sansini ortadan kaldirmaktadir. Son dönemde gelistirilen mikro çipli tüp bebek tedavisi pek çok çifte umut kaynagi olmustur. Harvard da bir Türk bilim adami tarafindan gelistirilen bu yöntem ülkemizde de uygulanmaya baslanmistir. Bu yöntemin kullanilmasiyla birlikte, elde edilen gebelik oranlarinda belirgin artis meydana gelmistir. Mikro akiskan çip teknolojisi sayesinde DNA yapisi en iyi olan spermler seçilerek, en iyi olan embriyolar olusturulmakta böylelikle basarili sonuçlar alinmaktadir. Teknolojinin yeni olmasi nedeniyle kullanimi sinirlidir. Ancak yenilikleri takip eden basarili tüp bebek merkezleri bu uygulamaya geçmistir. Bu yöntem erkek kisirliginda çok önemlidir” ifadelerini kullandi.
Saglikli spermlerin seçilmesinde yardimci olacak sperm çiplerinin gelistirildigini belirten Dr. Fiçicioglu, “Sperm çipleri mikro kanalciklardan olusmaktadir. Mikro kanallar kaliteli spermlerin seçimini saglar. Sagliksiz DNA hasarli spermler bir bölümde toplanirken, saglikli ve kaliteli olanlar mikro kanallardan geçerek baska bir bölümde toplanir. Seçilen bu spermler ile yapilan mikro enjeksiyon yönteminde elde edilen gebelik oranlari daha yüksek olur. Kaliteli spermlerle yumurta hücresinin döllendirilmesi sonucunda, 5. Güne giden blastosist embriyolar olusturulur. Bunu uygulayan kliniklerde basari orani çok daha yüksektir. Normal fizyolojiye baktigimizda, sperm yumurta ile bulusmadan önce pek çok bariyerden geçer. Vajina ve serviksteki mukus dedigimiz kadinin dogal sivilari bu görevi üstlenmistir. Spermlerin kötüleri burada elenip saglikli olanlar rahim içine ulasir. Mikro çip teknolojisi, tüp bebek tedavisi disinda baska alanlarda da basariyla kullanilan çok önemli bir gelismedir. Mikro enjeksiyon yönteminde saglikli spermlerin kullanilmasina olanak vermesi sayesinde, gebelik elde etmek oldukça kolaylasmistir. Bu yarisi kazanan spermler yumurtayi dölleme kabiliyetine sahip en iyi spermlerdir” açiklamalarinda bulundu.