Tarih: 01.04.2018 10:25
Ozon terapisi ile vücudunuzu rahatlatin
Doktor Emrah Çinik, Ozon, Terapinin doku ve hücrelere ihtiyaci olan oksijeni, aktif oksijen molekülü olan ozon gazi (O3) kullanilarak saglamayi hedefleyen bir tedavi yöntemi oldugunu belirtti.Medikal estetik alaninda kullanilan ozonun, daima saf ozon ve saf oksijen karisimi olarak kullanildigini dile getiren Doktor Emrah Çinik, Ozon, ozon terapi uygulamasindan hangi alanlarda fayda sagladigi konusunda sunlari söyledi; “Ozon Terapi uygulamasinda verilen ozon gazi ciltte biriken doymamis yag asitlerinin çift baglari ile reaksiyona girerek yag zincirlerinin kirilmasi etkisini yaratmaktadir. Uygulamanin temel mantigi, oksijenin etkisiyle hidrofobik (su sevmeyen) yaglarin, daha az stabil olan hidrofilik (suyu seven) yaglara dönüsmesini ve vücuttan atilmasini saglamaktir. Diger taraftan alyuvarlarin oksijen tasima kapasitesini arttirarak, kilcal damarlarda kan akiminin düzelmesi ile yag dokusu hücrelerinin metabolizmalarinin normal hale dönmesi hedeflenmektedir.” Ozon Terapinin bireylerin metabolik hizini artirmanin en iyi yollarindan biri olarak bölgesel incelme sagladigini dile getiren Doktor Emrah Çinik, Ozon açiklamasini söyle sürdürdü; “Kan sekerinin düzenlenmesine destek olur ve açlik krizlerini önler. Organizmanin yaglardan enerji üretmesi için gerekli hücresel düzenlemeleri kuvvetlendirir. Basta cilt olmak üzere, beyinde ve kaslarda kan dolasimini arttirarak vücudun daha iyi oksijen elde etmesine ve enerjiye daha kolay ulasmasina yardimci olur. Kirmizi ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma aktivasyonu sayesinde kazandirdigi genel iyilik hali kisilere kendilerini yenilenmis hissettirir ve anti-aging etkisi olusturur. Is hayatindaki stresten ve yogun çalisma temposundan kaynaklanan zihinsel ve bedensel yorgunlugun giderilmesinde etki eden bir yöntemdir. Fiziksel dayanikliligi arttirmaktadir. Profesyonel sporcular ve kadinlar bu tedaviden faydalanmaktadirlar. Kronik Yorgunluk Sendromu konusunda önemli düzelmeler saglayabilmekte ve hücre seviyesinden baslayarak vücutta hastaligin yol açtigi kötü etkileri anlamli düzeyde gidermektedir. Günlük yasam mücadelesi, is yogunlugu, mesleki sikintilar, endüstriyel olarak hazirlanan gida ürünleri, çevre kirliligi, nikotin, alkol, kahve, manyetik kirlenmeler, yanlis yasam biçimi ve hatali beslenme, hareketsizlik, hastalik ve enfeksiyonlar gibi etkenlere bagli olarak olusan strese karsi mücadele anlaminda, stres hormonu olarak adlandirilan adrenalinin vücutta yikilmasini saglar.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —