1924 yilinda Erzurum’da dogan 14 Temmuz 2018’de Istanbul’da vefat eden, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 1969, 1973 ve 1977 yillarinda yapilan seçimlerde Erzurum Milletvekili olarak giren, 31 Mart 1975 – 21 Haziran 1977 döneminde Kültür Bakanligi, 11 Aralik 1971 – 15 Nisan 1973 döneminde ise Ulastirma Bakanligi yapan Rifki Danisman’in önemli bir hizmetinden bahsedecegim.Rahmetli Rifki Danisman Kültür Bakanligi döneminde devlet eliyle milli kültür serisini teskil eden 1000 temel eser serisinin yayinlanmasina ve baskisi biten eserlerin yeniden yayinlanmasina çok önem vermisti. Onun devlet anlayisinda; devleti tüccar devlet degil, milli ve kültürel degerler yaratan ve koruyan bir hizmet devletiydi. Türk Milletini millet yapan temel unsurlara önem veriyordu. Bu yüce duygulu hemserimiz Rifki Danisman’a Yüce Tanri’dan rahmetler dilerim.Kültür Bakanligi’nin arastirma ve inceleme eserlerinden ilki 15’nci yüzyil yani 1400’lerin baslarinda Muhammed Bin Hamza tarafindan yapilmis “Satir Arasi” “Kur’an Tercümesi” kitabidir. Kitap 2 cilt halinde Dr. Ahmet Topaloglu tarafindan hazirlanmis, Kültür Bakani Rifki Danisman’in takdimiyle 1976’da yayinlanmistir.1329 yilinda Âsik Pasa Garibname adli eserinde kendi döneminde: “Türk dilini Türk dahi bilmez idi” der:“Türk ve Tatar dillerini kimse bilmez idi,Türk dahi bilmez idi bu dilleri,Ince yolu, ol ulu menzilleri,Türk dillerine kimsene bakmaz idi,Türkmene her giz gönül akmaz idi.”Büyük Selçuklular Arapça ve Farsçayi kendi milli dilleri olan Türkçeden üstün tutarlar. Devletin resmi dili Farsça idi. Ancak Selçuklu devletinin dagilmasindan sonra Beylikler döneminde uzun anlatimli Kuran tercümeleri ya da satir arasi tercümeler çok az da olsa yapilmaya baslandi.Iste 15’nci yüzyil bu “satir arasi” Kuran tercümesinin Fatiha suresi ve Bakara suresinin 183-184-185, 186 ve 187 ayetleri örnek verecegim.Fatiha Suresi“Bismillahirrahmanirrahim: Tanri adi-y-ila ya’ni baslarin ya okirin; gey rahmat kilici, rahmat kilici.Ayet 1- Ögmek Tanri’nundur; âlemler issi ya bisleyicisi,Ayet 2- Gey rahmat kilici, rahmat kilici.Ayet 3- Yanut, günü issi yani kiyamat güninde hükm eylemege malik olan,Ayet 4- Sana taparuz; daki senden arka virmek isterüz,Ayet 5- Yol göster biz togru yol.Ayet 6-7: Yoli anlarun kim eylük eyledün anlarun üzerine; kakinilmislar degüller ya’ni cuhûd degüller; daki azmislar degüller ya’ni Nasranî degüller.”Oruçla ilgili Bakara /Düge suresi 183-184-185, 186 ve 187 ayetlerin tercümesi ise söyle:“Ayet 183: Iy anlar kim imam getürdiler! Fariza olindi sizün üzere oruç; nite kim fariza olindi anlarun üzere kim sizden ilerü-di; anun-içun kim siz sakinasiniz.Ayet 184: Günler, sagislanmislar. Pes her kim ola sizlerden sayru, yâ sefer üzere; sanilmisdur ayruk günlerden. Daki anlarun üzere kim güçleri yiter ana; yolu virmekdür bir miskin ta’âmi. Pes her kim, fariza degül-iken isler-ise hayr, ol yigdür ana. Daki kim oruç dutasiz, yigreldür size; eger olursanuz bilürsiz.Ayet 185: Ramazan ayi oldur kim indürinildi anun içinde Kur’an. Yol göstermekdür adamilara; daki bellüler dogru yoldan, daki fark eyleyiciden. Pes her kim hazir ola sizden ay içinde, oruç dutsun. Daki her kim ola sayru, ya sefer üzere; sagislanmisdur ayruk günlerden. Diler Tanri size genezlik; daki dilemez size sarplik. Daki tamam eyleyesiz ya’ni kazâ-y-ila sagisi; daki agirlayasiz Tanri’yi, togru yol gösterdügi üzere size; daki anun-içun kim siz sükr eyleyesiz.Ayet 186: Daki kaçan sora sana kullarim, benden; bayik ben yakinvan; uy virürin kigiranun kigirmagina, kaçan okisa beni. Pes uy virsünler bana ya’ni imana kigirdugumda; daki iman getürsünler bana anun içün kim dogru yol bulalar.Ayet 187: Halâl olindi size oruç gicesi, ol nesene kim adin eyitmek çirkindür; avratlarunuz dapa. Anlar tondur sizün; daki siz tonsuz anlarun. Bildi Tanri kim bayik siz, oldunuz hiyanat eylersiz gendülerünüze; pes tevbe virdi size; daki afv eyledi sizden. Pes imdi yakinlik eylen anlara; daki isten ani kim yazdi Tanri sizün içün. Daki yin daki içün; tâ bellü ola size ak iplik kara iplikten, irte vaktindan. Andan, tamam eylen oruci, giceye degin. Daki yakinlik eylemen anlara, sizin oturucilarken niyyet-ile mescidlerde. Sol, Tanri hadlaridur; pes yakin olman ana. Andayik bellü eyler Tanri ayetlerini, adamilar içün; anun içun kim anlar korkalar.”Türkler asirlarca Müslüman olmalarina ragmen Türkçe Kur’an tercümeleri çok az sayida yapilmistir. Yapilanlar da medreselerde de okutulmamistir. Abdulkadir Inan’a göre Osmanli döneminde Osmanli-Oguz Türkçesine yapilan Kur’an-i Kerim tercümeleri 16’yi geçmemistir. Osmanlinin son döneminde baslayan bazi surelerin Türkçe tercümeleri çalismalari vardir. Cumhuriyetin hemen ilk basindan itibaren Meclis tarafindan Elmalili Hamdi Yazir ve Mehmet Akif Ersoy’a Kurani-i Kerim’i Türkçe tercüme etmeleri görevi verilmistir. Akif sonra bu isten ayrilmistir. Bugün herkesin evinde, telefonunda yüzleri asan bir tercüme bollugu vardir. Demek ki bizleri Türkçe Kuran-i Kerimle tanistiran ve onun ne dedigini anlamamizi saglayan Cumhuriyetin dil bilinci olmustur.Yukarida Türkçe tercüme örnegini verdigim Kuran tercümesi, kitabin yazarina göre Farsça tercümeden Türkçeye tercüme edilmistir. Büyük Selçuklu Devleti’nin resmi dili Farsçaydi. Sarayinda Farsça konusuluyordu. Türk hükümdari Gazneli Mahmut Fars kültürünün en temel klasigi olan Firdevsi’ye Sehnameyi yazdirarak ölmekte olan Fars kültürünü diriltmistir. Dahasi Evliya Çelebi de Sehname’nin Bursa içindeki kahvelerde meddahlar tarafindan ezberden okundugunu anlatir. Bugün oruç, peygamber, namaz, abdest gibi Farsça dini terimler dilimiz girerek yerlesmistir.Doguda Özbek Türküne, Batida Osmanli Türküne karsi kiliç sallayan Safevi hükümdari Sah Ismâil “Hatâî” mahlasi ile Türkçe ve az sayida Farsça siirler yazmasina karsin Osmanli Sultani Yavuz Sultan Selim Han da Farsça 2000 beyit siir söylüyor ve Farsça divan sahibiydi.Derste ögrencimin birisi Allah kelimesini degil de Tanri kelimesini neden kullaniyorsun dedi. Kendisine sen Huda kelimesini kullaniyor musun? Kullaniyorum. Huda Arapça mi Farsça diye sordugumda Arapça dedi. Oysaki Farsça bir kelime. Allah kelimesi yerine Huda denince kimse rahatsiz degil, Tanri kelimesini kullaninca basta kendi gençlerimiz buna itiraz etmektedirler. Dil bilinci olmayinca bilinçsizce gençlerimiz Türkçemize asirlarca düsman edildigi gibi hala bu düsmanlik devam etmektedir. Cumhurbaskanligimizin forsunda yer alan veya da almayan atalarimizin kurdugu devletlerin hangisinin kislasinda, mektebinde, medresesinde, sarayinda, ibadet mekâninda ve matbaasinda Türkçe resmi dil olarak kullanilmistir? Bu sorunun cevabini vermek oldukça zor. Ancak biliyoruz ki hem devletinin adi Türk hem de resmi dili Türkçe olan devlet, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu nedenle 101 yilinda Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramini kutladigimiz bugünlerde Türkiye Cumhuriyeti’nin dil suurunu ve felsefesini iyi anlayalim. Batililasma ya da Islamlasma adi altinda Türk dilini asagilamak ya da degersizlestirmek için çaba sarf eden kötü niyetli olanlara firsat vermeyelim.