Saglik Müdürü Dr. Uçar, Kadinlar Günü’nde kadinlarin saglik problemlerine dikkat çekti

Il Saglik Müdürü Dr. Mahmut Uçar, 8 Mart Dünya Kadinlar günü dolayisiyla düzenlenen programda kadinlari kanser taramalari konusunda uyardi.8 Mart Dünya Kadinlar Günü. Dünyanin her yerinde kadinin anildigi, sorunlarinin çesitli platformlarda tartisildigi bir gün oldugunu dile getiren Dr. Uçar, “1910 yilinda Danimarkada düzenlenen Uluslararasi Kadinlar Konferansi’nda 8 Mart 1857 tarihinde tekstil fabrikasi yangininda ölen 129 kadin isçi anisina 8 Mart’in Dünya Kadinlar Günü olarak anilmasi önerisi oybirligiyle kabul edilir.  Türkiye’de kadinlar günü Ilk kez 1921 yilinda kutlanmaya baslanmistir. Ülkemizde 90’li yillarda kadin kuruluslarinin sayi ve çesitliliginin artmasi ile beraber 8 Mart daha genis katilimlarla kutlanilir olmaya baslamistir.  Biliyoruz ki, kadin toplumun en etkili, yönlendirici, birlestirici ve koruyucu unsurudur. Kadinin toplumda sosyal statüsünün artmasi her yönüyle gelismis bir toplumu insa etmenin tek yoludur. Demokratik, ileri bir toplum için, kadinlarin güçlendirilmeleri, etkinlik alanlarinin genisletilmesi, egitim, istihdam, saglik, siyaset, hukuk gibi alanlarda esit firsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmalari büyük önem tasimaktadir” dedi.  Kadinin toplumu olusturan en önemli halka oldugunu ifade eden Dr. Mahmut Uçar, “Kadinin katilmadigi, kadinin yok sayildigi bir toplulugu medeniyet ölçüleri çerçevesinde degerlendirmek mümkün degildir. Kadin toplumun içindeyse o toplum medenidir. Kadin toplumun içindeyse o toplum ileridir. Kadin toplumun içindeyse o toplum üretkendir. Kadin toplumun içindeyse o toplum toplum gibi toplumdur. Kadinin yok sayildigi, kadinin çikarildigi bir toplum toplum vasfini tasimayan basit, kalabaliklardan ibarettir.  Bizler sansliyiz ki kadinin çok ama çok önemsendigi bir kültürün, bir medeniyetin ve bir dinin mensuplariyiz. Cenneti annelerin ayaklari altinda gören, kadinlarin erkeklere Allahin birer emaneti oldugunu vurgulayan ve bu emanete gerekli sayginin duyulmasini emreden bir dinden bahsediyoruz. Islâm Dîni, kadin haklari üzerinde titizlikle durmus ve kadini, hiçbir nizâm ve sistemin veremedigi müstesnâ bir makâma oturtmustur. Efendimiz SAV “Kadinlarin haklarini yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onlari Allâh’in bir emaneti olarak aldiniz.” Buyurmaktadir” diye konustu.  Dr. Mahmut Uçar, tarihin akisi içerisinde Türk kadinlarinin erkeklerle birlikte sosyo-kültürel, siyasal ve bagimsizlik tarihimizin insa ve ihyasinda büyük roller üstlendigini kaydederek, “Bu vesile ile Torunlari olmaktan gurur duydugumuz kurtulus savasimizin kahramanlari; Nene Hatunlari, Kara Fatmalari, Ayse hanimlari, Tayyar Rahimeleri, Hatice hatunlari, Gaziantepli Yirik Fatmalari, Nazife kadinlari, Gördesli makbuleleri, Asker Saime hanimlari, Cepheye tasidigi mermi islanmasin diye bebeginin üstündeki örtüyü mermiye saran nice isimsiz kahraman annelerimizi,  Ve yine karanlik eller tarafindan tezgahlanan 15 Temmuz hainligini bertaraf etmek için meydanlari doldurarak bu vatanin sahipsiz olmadigini gösteren kadinlarimizi bir kez daha minnet ve ahirete intikal edenleri rahmetle aniyoruz. Allah onlardan razi olsun.  Kadinina hak ettigi degeri en fazla veren toplumuz dedik, tarihe bakildiginda 1934 yilinda kadinlarimiza seçme ve seçilme hakkinin Fransa, Italya, Belçika, Isviçre gibi birçok gelismis ülkeden daha önce verilmis olmasi bunun önemli örneklerindendir.  Bütün bunlarin yani sira maalesef dünyada ve ülkemizde kadinlarimizin karsi karsiya kaldiklari bir yigin haksizlik, bir yigin problem bulunmaktadir. Kadina karsi siddet bunlarin en kabul edilmezidir. Bu vesile ile siddete maruz kalmis tüm kadinlarimizin her zaman yanlarinda oldugumuzu ve üzerimize düsen her türlü yardima hazir oldugumuzu belirtiyor, bu canilige neden olan kisileri de siddetle telin ettigimizi belirtmek istiyoruz.  Ülkemizde özellikle son yillarda kadinlarin bu temel sorunlarini çözmek için gerek siz degerli sivil toplum kuruluslari, gerekse devletimiz tarafindan ciddi çalismalar yapilmaktadir. Kadina karsi siddetle mücadele, kadinlarin egitime katilimlarinin artirilmasi, kadin istihdaminin artirilmasi, ailenin korunmasi gibi konulari hassasiyetle takip eden ve bu anlamda gerekli yasal düzenlemelerin hayatiyete geçirilmesinde büyük rol oynayan basta Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan’a ve diger devlet büyüklerimize bu vesile ile bir kez daha sükranlarimizi arz ediyoruz” seklinde konustu.  Erzurum Saglik Müdürlügü olarak vatandaslara saglik hizmetlerini sunan bir teskilat olarak, kadinlarin yasadigini genel sikintilarinin yani sira önemli baska bir probleme, kadinlarimizin sagligiyla ilgili problemlere de dikkat çekmek istediklerini dile getiren Dr. Mahmut Uçar, açiklamasini söyle sürdürdü;  “Kanser günümüzde önemli bir halk sagligi sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadir. Kanser kalp ve damar hastaliklarindan sonra ölüme en sik neden olan ikinci hastaliktir. Kanser öldürücülügünün yani sira biraktigi sakatliklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle is gücünde ve ülke ekonomisinde çok agir kayiplara neden olmaktadir. Erkeklerde en sik görülen kanser Akciger kanseri iken kadinlarimizda en sik meme kanseri görülmektedir.  Ancak kanser karsisinda çaresiz degiliz. Aslinda kanser erken taninabilir, tedavi edilebilir ve önlenilebilir bir hastaliktir.  Evet Kanser korunulabilir bir hastaliktir ve dogru korunma yollari ile kanser vakalarinin üçte biri önlenebilmektedir. Çevresel etkenler kanser olusumunda %95 oraninda etkilidir. Kanser olusumunda etkisi olan kötü beslenme, sigara ve alkol kullanimi, hareketsiz yasam, günes isiginin zararli etkilerine uzun süre maruz kalma, kimyasallar gibi çevresel etkenlerin kontrol altina alinmasi kanser görülme riskini azaltacaktir. Kanser yapici etkileri bilinen maddelerden korunmak, kanserden korunmada en önemli faktördür  Bazi Kanser türleri Tarama programlari sayesinde erken teshis konularak tedavi edilebilmekte ve yasam süreleri uzatilabilmektedir.  Saglik Bakanligi ülkemizde ortaya çikan kanser olgulari ve kanser ölümlerini azaltmak için, çesitli strateji ve faaliyetleri içeren uzun dönemli bir programi hayata geçirmistir. Bunlarin en önemlisi Kanser Erken Teshis, Tarama ve Egitim Merkezleri’nin (KETEM) kurulmus olmasidir.  Kanser taramasi, kanseri, tedavisinin çok daha kolay ve etkili olabildigi erken evrelerde yakalamak için test ve muayene yapilmasidir. Tarama hastalik belirtisi olmayan tamamen saglikli bireylere yapilir. Zaten belirti vermis bir durum varsa bu hastalik olarak kabul edilip derhal tedavisine baslanir. Taramalarda bizler çok mikro seviyedeki degisiklikleri tespit ederek 5-10 yil sonra olusacak kanseri önceden tespit ediyoruz ve erken müdahale ile kisiye gerekli tedavi ve yasam konforunu sagliyoruz. Tabii ki her kisinin bir ecel vakti vardir, ancak burada bizler kisinin yasadigi sürecin konforunu artirmis oluyoruz.  Her kanser türü için etkin bir tarama yöntemi maalesef bulunmamaktadir.  Ülkemizde ve dünyada kanser tarama hizmetleri 3 kanser türüne yönelik sürdürülmektedir. Bu kanserler meme, kolon ve rahim agzi kanserleridir. Görüldügü gibi kadinlarda en sik görülen kanser olan meme kanseri ve yine erkek ve kadinlarda en sik 3. Sirada görülen kalin barsak kanseri ve yine kadinlarda sik görülen rahim kanserinin tarama imkani vardir.  Erzurum’da Saglik müdürlügü olarak Yakutiye Toplum Sagligi Merkezinde faaliyet gösteren Kanser Erken Teshis, Tarama ve Egitim Merkezinde (KETEM ) ve Gezici Kanser Tarama aracinda bütün bu taramalari ücretsiz olarak yapmaktayiz.  Bu taramalar sayesinde bu üç kanser türünde de erken teshis imkani saglayarak, erken tedavi ve yasam kalitesinin artirilmasi saglanabilecektir.  Taramalar sonucu tespit edilen vaka sayilarina bakildigi zaman düsük gibi gözükse de bizler için çok önemli sayilardir. Çünkü bu taramalar sonucu 1 kisiyi bile erken teshis edebilirsek ne mutlu bizlere. çünkü onu sadece 1 kisi olarak degerlendirmememiz lazim.  Çünkü o bir kisi bir anne, bir es Eger ona bir sey olacak olursa geride annesiz çocuklar kalacak, yuvalar dagilacak. Yani onun kaybi ile belki de biz kaç kisiyi de kaybetmis olacagiz.  Bu nedenle siz degerli kamu katilimcilarindan ve sivil toplum kuruluslarimizdan bu meseleyle ilgili katkilarinizi ve yardimlarinizi beklemekteyiz. Burada meselenin ciddiyetini sizlere anlatmaya çalistim. Bu meseleye beraber egilmemiz gerektiginin önemini anlatmaya çalistim. Bu bizlerin tek basina üstesinden gelebilecegimiz bir olay degil, Kadinlarimizin annelerimizin sagligi için, çocuklarimizin annesiz kalmamasi için bu konuda üst seviyede duyarliliginizi bekledigimizi belirtmek istiyorum. Dünyanin her yerinde çesitli nedenlerle hak, hukuk, adalet ve demokrasi mücadelesi veren bütün kadinlara verdikleri mücadelede zaferler diliyorum.  Devletimizin varligini korumak için çocuklarini gözünü kirpmadan cepheye yollayan cesur yürekli annelerimiz basta olmak üzere bütün kadinlarin 8 Mart Dünya Kadinlar gününü kutluyor, saglikli ve huzurlu bir yasam diliyorum.”


Orjinal Habere Git