Adalar Denizi yani Ege Adalarindan Bodrum yakinlarindaki Faleros adasi bilgesi Demetrios gençlere su nasihatte bulunur:“…Üç çesit kimseye, mutlaka saygili olunuz:1-Kendi ailenizdeyken ailenize;2- Sokaktayken gelip geçenlere;3- Yalnizken kendinize.Türkçe sözlükte saygi: Degeri, üstünlügü, yasliligi, yararliligi, kutsalligi dolayisiyla bir kimseye, bir seye karsi dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, tazim ve ihtiram. Ya da; baskalarini rahatsiz etmekten, zarar vermekten çekinme duygusu.Çarsi pazara çiktigimizda satin alacagimiz ürünlerin üzerindeki etiketlere bakariz kaç liraya satiliyor. Ya çok ucuz, ya normal, ya da çok pahali deriz. Iste bir seyin ederi onun degerini gösterir.Insan her seye bir deger verir. Insan deger yaratan ve yarattigi bu degerlerle yasayan bir varliktir.Almanlarin önemli filozofu Kant (1724-1804); “Hedefler âleminde her seyin ya degeri, ya da sayginligi vardir. Degeri olan herhangi bir sey, esdegerde herhangi bir seyle degistirilebilir; öte yandan degeri her seyin üstünde olan ve bu nedenle esdeger kabul etmeyenin sayginligi vardir.” der.Bazi degerler vardir ki, paraya dönüstürülemez. Paraya yerine deger tasiyicisina içten bir saygi duyulur.Iste insanin sayginligi satin alinamaz ve bir seyle degistirilemez. Çünkü insanin onuru, sayginligi, izzetinefsi ve serefi vardir ancak ederi yoktur.Incil’de söyle denir: “Bir kimse dünyayi kazanmak için insan ruhunu kaybetmisse ne kazanmis olur? Ruhuna karsi insan ne verecektir.”Eger insan ruhunu, onurunu, izzetinefsini ve serefini satarsa ya da satiliga çikarirsa karsiliginda neyi almis olur?Serefsizlik satin alinamaz. Kendine saygisini yitiren insan, saygiya deger de degildir.Bir insanin onurunu ve serefini zorla ya da rüsvetle aldatarak elinden almak onursuzluktur ve serefsizliktir. Insana yapilan en büyük saygisizlik da budur.Çinli bilge Konfüçyüs (M.Ö. 551-479), “Kendine saygi duyulmasini istiyorsan baskasina saygi göster!’, ‘Sana yapilmasini istemedigin seyleri baskalarina yapma!’ ilkesiyle yüzyillar öncesinden insanliga seslenir.Insan öncelikle kendini degerli ve saygin bulmalidir. Kendi hayati ve hayat hakki ne kadar saygiya degerse, baskalarinin hayati ve hayat hakki da o kadar saygiya degerdir.Islam bilginleri ilahi kaynaktan beslenen yasalarin/seriatlarin ruhunu ve varolus nedenini bes maddede siralarlar: Insanin cani, mali, namusu/onuru, akli ve dini kutsaldir. Bunlar saygiya degerdir mutlaka korunmalidir.Daha açik ifadelerle söyle açiklayabiliriz:Bunlari kim koruyacak? Elbette devlet koruyacak. Peki devlet yeterli mi? Elbette yeterli degil. Bu anlayisi devlet yasalarina yerlestirecek. Hukukun güvencesinde yasalar isleyecek. Bu da yeterli mi? Elbette cevabimiz hayir olacaktir. Devletin yönetim felsefesi bunlari öncelemesi gerekir.Buna ilaveten uygarligi olusturan felsefe, ahlak, din, hukuk, iktisat, sanat, bilim ve edebiyat adina ise koyulanlar her koldan yukarida saydigimiz maddeleri yazilarinda dile getirecek ve çizilerinde gösterip destekleyecekler.Böylece dünya görüsümüz saygiya dayali erdemler üzerine olusmus olacak.Ancak bugün teknoloji alanindaki gelismeler bize insanligin ahlaki alaninda da at basi gelistigini göstermemektedir. Insanlik keske teknolojide gösterdigi gelismislik düzeyini AHLAKTA da gösterebilse!Sayginin her konuda öne çiktigi ahlakli bir ailede, sokakta, mahallede, köyde, kentte kisaca dogup büyüdügümüz çevrede, ülkede ve gezegende yasanmasi dilegiyle….