Erzurum Büyüksehir Belediye Baskani Mehmet Sekmen, Camiler ve Din Görevlileri Haftasi münasebetiyle din görevlileriyle bir araya geldi.Tarihi Müceldili Konagi’nda düzenlenen yemege Erzurum Il Müftü Vekili Celal Büyük, Il Müftü Yardimcisi Abdurrahman Kotan, Yakutiye Ilçe Müftüsü Osman Yazici, Aziziye Ilçe Müftüsü Nurettin Akgül, Lala Pasa Cami Imam Hatibi Emrullah Kaçar ve çok sayida din görevlisi katildi. Baskan Sekmen, burada yaptigi konusmada, vahdetin önemine degindi. Sekmen, sunlari kaydetti: “Ülkemizin ve Islam dünyasinin içinden geçtigi en zorlu süreçlerin temelinde bilgisizlik, cehalet ve taassup oldugu açiktir. Kitapla aralarina mesafe koyanlar, bir süre sonra hakikati insanlarin elinde görmeye baslamakta, sahislari hakikatin yerine ikame etmektedir. Genci, camiyle ve kitapla; secde etmenin tadi ve hakikati ögrenmenin lezzeti ile ayni zamanda tanistiramayanlar, onun hain tuzaklara düsmesine ve eline silah alarak ölüm kusmasina engel olamamaktadir. Önce Kur’an-i Kerim’i, sonra kendisini ve kâinati okuyan; hak ve hakikatin pesinde kosan insanlar yetistirmek adina camilerimizi ilim irfan merkezlerine çevirelim. Cami cemaatimize ve gençlerimize yönelik okuma programlarimizin sayisini artiralim. Camilerimizde çocuklarimizin ulasabilecekleri ve dikkatlerini çekecek kütüphaneler olusturalim.” “15 TEMMUZ’DA BIR DESTAN YAZDIK” “Bilindigi gibi ülkemiz son 3 yildir çok önemli gelismelere sahne oluyor” diyen Baskan Sekmen, söyle devam etti: “15 Temmuz gecesi yasadigimiz silahli darbe girisimi bu sürecin en kanli, en cüretli boyutunu teskil etmistir. Devlet ve millet olarak bekamizi yakindan ilgilendiren bu olayin odaginda yer alan FETÖ, kendisini bir dini yapi, bir cemaat, egitim-ögretim hizmetinde bulunan bir yapi olarak gösterdi. Bu hain yapinin 40 yildir toplumumuz içinde virüs gibi yasayabilmesi iste bu dini degerleri kendi hain amellerine alet etmesiyle olmustur. 15 Temmuz, milletçe maruz kaldigimiz yakin tarihimizin en büyük sikintilarindan biriydi. 79 milyon hep birlikte cesaretle, metanetle, dirayetle yürüttügümüz mücadele ile bu sikintiyi defettik. 15 Temmuz gecesi ne kadar kara basladiysa, sabahi da o derece aydinlik sonuçlanmistir. Artik, ülkemize ve milletimize yönelen bu kanli darbe kalkismasinin müsebbiplerinden adalet önünde hesap sorulmaktadir. En büyük hirsizlik insanlarin dinini, inancini, ümidini çalmaktir. FETÖ, Hashasiler gibi eli kanli terör örgütü olarak ülkemizin ve milletimizin gelecegine kastetmistir. O karanlik baslayan 15 Temmuz gecesi, imam ve müezzinlerimiz camilerimizin minarelerinden okudugu salalarla aydinlanmistir. Bu musibet bizim için bir firsat olmustur. Medeniyetimizin 1400 yillik birikimini en güzel sekilde degerlendirerek, bünyemizi kontrolden geçirecek ve hatalarimizi düzeltecek bir süreci baslatmaliyiz. Bunu bugün yapmazsak, yarin yine benzer sapkinliklarla mücadele etmek zorunda kalabiliriz. Bu millet, sanli mazisi olan bir millettir. Ülkemizin birikimlerine sahip çikarak, tüm tehditlere karsi vahdet olmaliyiz.”