Erzurum ve Sivas Kongreleri bu ülkenin yeniden kurulus senetleri gibidir…Öyle ki Erzurum Kongresi gerçeklesemeseydi Sivas Kongresi yapilamazdi…Aslina bakarsaniz Mustafa Kemal’in Samsun’a çikisi, Havza’ya gelisi ve Amasya Tamimi; en az Erzurum ve Sivas Kongreleri kadar önemli ve Cumhuriyet’e giden yolun köse taslari mahiyetindedir…O açidan Cumhuriyetimizin kurulus öyküsünü Sivas’tan ve baslatamazsiniz.Çünkü Erzurum Kongresi olmasaydi Sivas olmazdi…Çünkü Erzurum’da Mustafa Kemal ve ona büyük destek veren Kâzim Karabekir vardi…Bunun için hareketi 4 Eylül’de Sivas’tan baslatmak koca bir cahillik, Türk Tarihine bigâne olmaktir…*Baslatilan hareketin adi, ‘1000 günde memleket hareketi’ olarak konuldu…Sayin Ince bilmeli ki, Mustafa Kemal’in baslattigi hareket Istanbul’da Tesvikiye Caddesindeki konakta baslamis; Anadolu’da Samsun’a çikilmis, Amasya’da yayinlanan Tamim, Erzurum ve Sivas’ta toplanan genis katilimli kongrelerle özgür yasama iradesi karar altina alinmisti.O gün vatanin büyük kismi isgal altindaydi ve ülke ufuklarini kara bulutlar kaplamisti.Muharrem Ince, hareketini Sivas’tan baslatarak ne amaçliyor…***Ince’nin , ‘Belediyeleri bize Kürt vatandaslarimiz kazandirdi’ söylemi de dogru bir ifade degil…Nasil ki AK Parti iktidarini belli bir güce mal edemezsek, CHP’nin Belediye seçimlerindeki basarisini da belli, etnik bir zümreye mal edemeyiz…Iktidar ve Muhalefete toplumun degisik kesimlerindeki seçmen oy vermektedir ama çok, ama az…Bu zaviyeden bakildiginda ‘Kürt Vatandaslarin’ disindaki oylar degersiz mi?..Ülkenin Cumhurbaskani olmayi hedefleyen bir siyasetçinin bunlara daha çok dikkat etmesi gerek diye düsünüyoruz…KINIYORUZ…Bu arada ABD’nin Demokrat Parti Baskan Adayi Joe Biden’in Cumhurbaskani, Muhalefet, Savunma Sistemimiz ve Kürt nüfusla ilgili sarfettigi hadsiz sözlere, Muharrem Ince ve Muhalefetten tepki geldi…Biden bilmeli ki Türkiye Demokrasi ile idare edilen bir ülkedir… Iktidar degisikligini ve diger sorunlarini demokrasi kurallari içinde halletmesini bilir…DEPREME NE KADAR HAZIRIZ…Dün Agustos ayinin on yedisiydi…20 bine yakin insanimizi kaybettigimiz 17 Agustos Gölcük depreminin üzerinden neredeyse çeyrek asir geçti…Her deprem sonrasi binalarimizi depreme hazir hale getirme söylemlerinde bulunuyor, üzerinden aylar geçince unutuyoruz…Dün Gölcük depreminin yildönümü idi…Gelin isterseniz su sorulari bir daha soralim;Gerekli tatbikatlari yapiyor, egitimleri veriyor muyuz…Kentsel dönüsümü bitirdik mi, ya da kaldigimiz yerden devem edecegiz mi…Depreme dayaniksiz binalari yiktik veya güçlendirdik mi…Deprem sigortamiz var mi…Dahasi,‘Depreme hazir miyiz?!..’