Tarih: 01.01.2020 10:25
Siyasilerin torpil taleplerini geri çevirince…
Bir kaç gazeteci bu sabah Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak’in konugu olduk.10 yasina giren ETÜ’nün yakin bir zamanda sürpriz projelerle kente ciddi bir katma deger saglayacagi kesin. Ancak yazinin konusu bu degil.Hem merak ettigim hem de özellikle sosyal medyada zaman zaman gündeme gelen bir kaç basligi sordum Bülent hocaya.Ilk sorum nepotizm oldu.Bülent hoca göreve basladiktan sonra hisim, akrabaya torpil geçmis miydi?“Benim dönemimde ise aldigim hiç bir akrabam yok. Ise giren insanlarin bütün dökümlerine bakabilirsiniz. Ne soyadi benzerligi ne de uzaktan yakindan her hangi bir hisim akrabamiz, biz göreve basladiktan sonra buraya baslamis degildir.Sadece benim degil bakin. Bunu benim üst yönetici arkadaslarim içinde söylüyorum. Rektör yardimcim, genel sekreterim, dekanim hepsi için bu söz konusudur. Her hangi bir sekilde her hangi bir arkadasimizin akrabasi burada göreve baslamamistir.”Kayinbiraderiniz?“Kayinbiraderim benden önceki dönemde göreve baslamisti. 2012-2013 yiliydi göreve baslamisti.”“SINAVLARIMIZI ISIMLER KAPALI YAPIYORUZ”Bülent hoca anlatiyor.“Buradaki kadro olusumunda en öncelikli degerlendirdigimiz husus liyakattir. Bir yere bir arkadasimizi getirirken ya da disaridan bir ögretim üyesi alirken, görev verirken tek referansimiz liyakat oluyor.Zaten atama kriterlerimiz var. Özellikle akademik personelin atanmasinda belirledigimiz kriterler var. Buna göre yapiyoruz.Hatta sunu da iddia ediyorum ki ben baska bir üniversitede uygulandigina sahit olmadim.Biz sinavlarimizi isimler kapali yapiyoruz. Bakin arastirma görevlisi sinavlarindan tutun da ögretim görevlisi, uzman sinavlarina varincaya kadar istisnasiz bütün birimlerimizde isimleri kapali yapiyoruz.Tabi üniversitelerin söyle bir yönü var. Zaman zaman bizi de ariyorlar diyorlar ki, ‘hocam filanca kadroya basvuru yapacagim ama acaba bu kadronun sahibi var mi?’ maalesef böyle bir realite var. Bunu inkar etmiyorum.Dogru. Diyoruz ki, bu arkadaslara evet üniversitelere kadrolara basvururken, üniversitenin kötü ününden dolayi böyle bir algi olusmus ama Erzurum Teknik Üniversitesi’nde hiç bir kadronun sahibi yoktur. Bunun altini çiziyorum. Hiç bir kadronun sahibi olmadi bundan sonra da olmayacak.Çünkü adaletin olmadigi yerde ne egitim olur ne arastirma olur. Adalet bize göre hak eden insanin hakkini vermektir. O yüzden biz basindan beri su karari aldik dedik ki, arkadaslar sinavlarda kagitlar, isimler kapali yapilacak. Jüri üyeleri kagitlari okuduktan sonra isimler açilacak, notlar girilecek.Bakin biz zaman zaman diger üniversitelerden de jüri üyesi görevlendiriyoruz. Bir fakülteye eleman alacaksak dekana, ‘acaba Rektör hocamizin bir tercihi var mi?’ diye soruyorlar. Dekan hocamizda diyor ki, ‘içiniz rahat olsun siz sinavinizi adil bir sekilde yapin, bu zamana kadar ne Rektör hocamizin ne de her hangi bir yöneticimizin, kesinlikle isaret ettigi kisi olmamistir.’Bizim eleman alimindaki temel kistasimiz budur.”“SIYASILER ARIYOR ONLARA DA SÖYLÜYORUM”Bülent hoca konusurken, araya girip ‘torpil talepleri aliyor musunuz?’ diye soracaktim ki, cevabi kendisi verdi.“Bu bizi bazen çok durumlara da düsürüyor. Arayan soran bir çok siyasiden malumunuz baskanina varincaya kadar ‘hocam filanca arkadasimiza lütfen bir inisiyatif tanir misiniz?’Vallahi diyorum, kusura bakmayin ben su ana kadar en yakinimdan en uzagima varincaya kadar kimseye karsi bir inisiyatif kullanmadim. Bundan sonra da kullanmayacagim. Sinavina girer basarili olursa kazanir bölümüne baslar. Basarili olamazsa kusura bakmayin diye söylüyorum. Tabi haliyle söz dinlemeyen, asi çocuk muamelesi görüyoruz ama bizim vicdanimiz rahat.”Iddia odur ki, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomakli’nin oglu Onur Çomakli’yi de siz göreve baslatmissiniz?“Kendisinin ögretim üyesi olarak bizden önceki dönemde üniversitemize basvurusu olmustu. Dogru. Bu süreci biz göreve basladiktan sonra tamamlandi. Yani basvuru ilan süreci bizim dönemden önce bitti.”Bu hocamiz yüksek lisans ve doktorasini Erzincan Binali Yildirim Üniversitesi adina Atatürk Üniversitesi’nde yapmis. Mecburi hizmet yapmasi gerekmiyor mu?“Bu konu söyle. Burada YÖK devlet üniversiteleri arasinda mecburi hizmet devrini uygun görebiliyor. Diyelim ki bir arkadas Erzincan Üniversitesinde yüksek lisans, doktora yapiyor, geliyor Erzurum Teknik Üniversitesine hoca olarak basvuruyor. Burada iki üniversite rektörü antak kalirsa bunu YÖK’e bildiriyorlar. Diyorlar ki, burada bu arkadas doktorasini tamamladi ama üniversitemizde degil de B üniversitesinde hizmet verecek. Iki üniversitenin görüsünü YÖK aliyor fakat yine son karari YÖK veriyor. Neticede YÖK’ün takdiri.”ETÜ’de doçentlik sonrasi SCI (Bilim Alinti Endeksi) yayini olmadigi halde profesör unvani alan akademisyen var mi?“Yok hayir. Bizim atama kriterlerimiz vardir. Buna göre yapariz, hocalarimizin kriterlerine bakilir. Bu kriterler çerçevesinde atamalar yapilir. Ancak rektörler zaman zaman sunu yapariz. Ihtiyaç duydugumuz bir alan söz konusu olursa bir arkadasimiz diyelim ki, profesörlük kadrosu için basvuru yapti. Kadromuz var. Burada eger atama kriterlerini saglamadigi durumda yönetmelikler geregi ki, bu bütün üniversitelerin yönetmeliginde vardir. Dedigim gibi çok ihtiyaç varsa Rektör atama yapabilir. Bunu ögretim üyesi bazinda diyorum hoca olarak.”FETÖ baglantisi olan akademisyenlerin geri dönmesi noktasinda sizin politikaniz nedir?“Güzel bir soru. Buradaki temel yaklasim aslinda YÖK tarafindan belirleniyor. Bazen söyle bir algi var. Medyada da çikiyor, çevremizde insanlar da söz ediyor. ‘Hocam Atatürk Üniversitesi’nden uzaklastiranlari aliyorsunuz, niye ETÜ’ye aliyorsunuz’ diyorlar.Su an da 3 kisi var. Atatürk Üniversitesi’nden ilisigi kesilip sonra ilgili komisyon karariyla göreve iade edilen arkadaslar. Biliyorsunuz bu durumda olanlar KHK ile ayni üniversitede baslayamiyorlar, baska üniversite de göreve basliyorlar.“YÖK, BIZE SORMUYOR KI…””Burada YÖK iade karari alinan arkadaslara üç tercih yaptiriyor. Bu tercihlerden sonra YÖK, üniversite rektörlerine ‘size böyle bir basvuru olacak, bunu kabul ediyor musunuz?’ diye sormuyorlar. Direkt atama yapiyor. YÖK genelde de yaklasimi birinci tercih oluyor. Çünkü bu arkadaslar iade edildikleri için süreçte magdur olma durumlari söz konusu olabilir diye degerlendiriyor. Bunu israrla söyledik, ‘lütfen atama yapilmadan önce bize sorun’ dedik. Çünkü gelen arkadasla alakali bizim de bildigimiz seyler olabilir, Atatürk Üniversitesi’nden tanidigimiz insanlar olabilir veya bunlari birakalim iade edilmis, hukuken sonuç bitmis. Bu kisinin o terör örgütüyle baglantisi olmadigina karar verilmis. Eyvallah tamam. Ama benim ihtiyacim olmayabilir. Nitekim böyle de oldu. Ihtiyacim olmadigi halde bize sorulmadigi için geldi direkt üsten atamayla basladilar göreve. Bu konuda biz de mustaribiz. Söyle de oluyor biz doktorasini bitiren arkadasa kadro verecegiz pat bu arkadas geliyor ataniyor. Böyle olunca o göreve baslayacak birisinin yerine göreve basliyor. Bizim elemanimiz bu yüzden baslatamiyoruz çünkü o kadro kullanilmis oluyor.”Evet, sohbet buydu.Bana simdilik misafirperverligi ve sohbeti için Prof. Dr. Bülent Çakmak’a tesekkür etmek düser.Her daim “söz dinlemeyen asi çocuk” olmasi dilegiyle.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —