Çankaya Köskü’ne gittigimde polis arkadaslara, ‘Burayi teslim etmeyeceksiniz. Burasi sizin namusunuz, bizim disimizda kim buraya girmek isterse vurun’ dedim.”Içisleri Bakani Süleyman Soylu 15 Temmuz gecesindeki basarisiz darbe girisimi sirasinda öne çikan isimlerden biriydi. AK Parti kulislerinde “TRT’yi alan adam” olarak niteleniyordu. Soylu, o gece Çankaya Köskü’nde de çalismalarini sürdürdü. Darbe girisiminin engellenmesinde kilit rollerden birini oynayan Soylu, “Allah öyle bir geceyi bu millete bir daha yasatmasin” dedi.TGRT Haber ve IHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yasar ile Ankara Haber Müdürümüz Çetiner Çetin’i makaminda kabul eden Soylu, kanli gecenin bilinmeyen yüzünü anlatti.O dönem Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani olan Soylu, hain darbe girisiminden Bakanlikta Hakkarili gençlerle yaptigi sohbet sirasinda haberdar oldugunu söyledi. Bakan Soylu, o geceyi su sözlerle özetledi:“Sosyal Güvenlik Kurumu Baskani Dr. Mehmet Selim Bagli ‘Semalarda uçaklar dolasiyor. Istanbul’da Bogaz Köprüsü’nün kapatildigi görüntüler var. Bir seyler oluyor’ dedi. ‘Uçaklar Ankara’da nerede uçuyor. Meclis’in üzerinde uçuyor mu?’ diye sordum. Uçtugunu söyledi. O sirada Hakkarili gençler karsimizda, biz de o telefonun ortaya koymus oldugu sarsici sonucu anlamaya çalisiyoruz. Onlara bir sey hissettirmedim. ‘Arkadaslar sorulariniz bittiyse ayrilabiliriz’ dedim ve bir fotograf çektirmek istediler. O dakikalar bana onlarca saat gibi geldi. Onlari ugurladiktan sonra hemen yukari çiktim. Televizyon açikti ve Bogaz Köprüsü’ndeki görüntüleri ilk defa gördüm. Hemen Basbakanimizi telefonla aradim. ‘Bu nasil bir maskaraliktir Süleyman Bey’ dedi. ‘Galiba darbe oluyor’ dedim. ‘Sizin bir emriniz var mi?’ diye sordum. ‘Hemen Bakanlar Kurulu üyesi arkadaslarinizla irtibat kurun ve Çankaya Köskü’ne geçin’ dedi. Bir dakika bile geçmeden asagiya indik. Üstümüzden uçaklar geçiyor. Çalisma Bakanligi’ndan Çankaya Köskü’ne gitmek için hareket ettik. Yine zaman çok yavas akiyor. Saatler geçiyor sanki…“NE ISIMIZ VAR MUGLA’DA”O arada arkadaslarimizla görüsüyoruz. Sevgili Mehmet aradi. ‘Hemen Mugla’ya adam sevk etmemiz gerekiyor’ dedi. Ben ilk önce meseleyi anlayamadim. ‘Berat Beyle bir konusur musun?’ dedi. O saniyeler, ilk dakikalar. Yani ne isimiz var Mugla’da? Mugla’da kim var? Meger Cumhurbaskanimiz Marmaris’teymis. Ben bilmiyorum tabii. Milletvekilimizi, Marmaris’teki eski il baskanimizi teker teker aradik. Diger bakan arkadaslarimizla beraber Çankaya Köskü’ne gittigimizi söyledik. Birçok arkadasimizi teker teker Çankaya Köskü’ne gidene kadar aradik.Çok sonra 23.30-24.00 gibi esimle görüstüm. Çok sonra ama o. ‘Ne yapiyorsun?’ dedim? ‘Geldim evdeyim, merak etme’ dedi. Bu arada babamla konustum. Babam eski ve iyi bir siyasetçidir. ‘Darbe oluyor, hakkini helal et’ dedim. ‘Endise etmeyin, insallah duruma vaziyet edecegiz’ dedim. O da ‘Allah yardimciniz olsun, hakkim helal olsun’ dedi. Daha sonra Çankaya Köskü’nün kapisina geldim. Bizim için tarihî bir olay. Her taraf kapkaranlik. Polis arkadaslar kapiyi açmak istemediler. Kim oldugunu anlamak istiyorlar. Makam arabasindan asagi indim ve ‘benim’ dedim.Bunu burada ilk defa söylüyorum. ‘Burasi sizin namusunuz, bizim disimizda kim gelirse vuracaksiniz’ dedim. ‘Bizim disimizda buraya kim girmek isterse vurun’ dedim ve oradan içeri girdik. Çankaya Köskü de çok karanlikti. Belki tedbir olsun diye isiklari söndürmüslerdi. Ilk ben girdim Köske, baska kimse yoktu. Sonra arkadaslarimiz teker teker gelmeye basladilar. Tüm arkadaslarimiz, Abdülhamit, Mehmet, Selçuk, Lütfü Elvan, Faruk Özlü, Ismet Abi hatirlayabildigim kadar Fatma Betül Sayan… Sonra Meclis Baskanimizla temas kurduk. Meclise gitmis. Mecliste kimseyi bulamayinca, biz Köske çagirdik. ‘Burada bir durum degerlendirmesi yapalim’ dedik. Bu arada birkaç kere Sayin Basbakan ile görüstük. Mugla’yi da takip ediyoruz. O arada Basbakanlik Müstesari geldi, hemen bir kriz merkezi olusturduk. Bu kime ait bir darbedir ve nasil gerçeklesiyor. Bir taraftan durumu izliyoruz. Yani stratejik olarak çogalabiliyorlar mi? Adim atabiliyorlar mi? Cumhurbaskanimiz, Istanbul Havalimani’na inene kadar hiç görüsemedik. Hep Berat Bey ile temas ettik. Biz Istanbul’a indikten sonra temas kurduk. Havalandigini duyduktan sonra rahatladik zaten.‘SOKAGA ÇAGRI’ KIRILMA ANIYDICumhurbaskanimizin ve Basbakanimiz çagirisi bence bizim Anadolu tarihimizin en önemli dönüm noktasidir. Aslinda bu ülkenin ve Anadolu’nun bir kirilma anidir. Yillarca çektiklerimizin bir daha çekilmemesini saglayacak bir kirilma anidir. Ve bu milletin öz güvenini yok etmeye çalisanlara karsi, bu milletin öz güveninin nasil olabilecegini ve bunun nasil milletin kendi iradesiyle insa edilebilecegini ve bir liderin milletin haysiyet ve namusuna nasil sahip çikabilecegini gösteren en önemli kirilma anidir. O konusmayi izledik. O arada Ismail Abi geldi. Durum degerlendirmesi yaptik. Sokaga çikilip, çikilmamasi. Neler yapilip, yapilip yapilmamasi… Sayin Basbakanimiz da bir takim degerlendirmeler yapti.TRT’DEN DARBECILERI PÜSKÜRTTÜIçisleri Bakani Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girisimi gecesi sokaklara ilk inen bakandi. Soylu, darbecilerin TRT’den çikarilmasinda büyük rol oynadi. Halkla birlikte TRT Genel Müdürlügü ana binasina giris yaparak darbecileri püskürtmüstü. Soylu, o gece TRT’de derdest edilen askerlerin birinin telsizini aldigini belirterek, “Telsiz hâlâ bende. O gecenin hatirasi olarak sakliyorum” dedi.UÇAKLARA BAGIRDIGIMI HATIRLIYORUMTBMM’nin açilmasi kararini aldik. Daha sonra hep birlikte TBMM’ye gittik. Bu arada Meclis’in üzerinden uçaklar geçiyor. Çok da yakindan geçiyor. Kendimi kaybetmis sekilde onlara bagirdigimi hatirliyorum. Hava güçlerinin oldugunu ancak kara güçlerini artiramadiklarinin farkina vardik. Bu bizim kendimize ait bir strateji gelistirmemizi sagladi. Yani onlar hamle yapacaklar, biz de hamle yapacagiz. Bu arada TRT’yi de ele geçirmislerdi. Ankara’dan ‘Biz neler yapabiliriz’ diye arayanlar vardi. Bunlarin bir kismini TRT’ye sevk ettik. Ellerinde silahlar var, mücadele etmek istiyorlar. Ben bu arada sürekli TRT’yi takip ediyorum. ‘Oradaki direnç ne noktada’ diye… Polisin de oraya sevk edilmesini istedim.MECLIS KAPISINI AÇAMADIKEn sonunda Meclis’in içine girdik. Kapiyi açmaya çalisiyorlar. Kapi açilmiyor. ‘Niye açilmiyor’ dedim. ‘Anahtari bulamadik’ dediler. ‘Gidin getirin anahtari’ dedim. Baktim getirmeyecekler, kapiyi kanirttim. Sonra, ‘Bunlar, Meclis’in kapisini kirip içeri girmisler derler’ diye düsündüm. Durduk. Tekrar anahtar istedik, tekrar dolap anahtari geldi. Ikinci defa da. Yani basiretsizlik midir? Yoksa art niyet midir? Onu tartacak halde de degiliz zaten. Alelacele anahtar geldi. O kanirttigim kapi bozulmus, diger kapidan girdik. Büyük bir özgüven geldi hepimize. Sonra çesitli televizyon ve haber kanallarini Meclise davet ettik. ‘Acilen canli yayin yapmamiz lazim’ dedik.Daha sonra canli yayina basladilar. Bu esnada da ben TRT’yi takip ediyorum. ‘TRT’yi alirsak moral olur’ dediler. Bunun üzerine ben alelacele tam Meclis’ten çikarken Hüseyin Kocabiyik, ‘Sen bakansin. Senin gitmen dogru olmaz. Sana bir sey olursa milletin morali bozulur’ dedi. ‘Olmaz, gitmemiz lazim abi’ dedim. Psikolojik üstünlügü ele geçirmek için ilk aldiklari kaleyi almamiz gerektigini düsündüm. Meclis’in bahçeleri bombalandiginda ordaydim. Disari çiktigimda karsidan 3 kisi geliyordu. Gayri ihtiyari sordum, ‘Hanginizde silah var’ dedim. Cumhurbaskanimiz danismani olan arkadasimiz ‘benim yanimda var’ dedi. O da geldi. Çankaya Köskü’ne geçerken biri arabayi durdurarak, ‘farlarinizi söndürün. Bu hainler isiginizi yukardan görür de bombalarlar’ dedi.O TELSIZI SAKLIYORUMDaha sonra TRT’ye gittik. Bir harekât ile içeri girdik. Karsi çikan askerler derdest edildi. Hemen stüdyoya gidildi. Karsilasmada kucaklasmalar oldu. Yayin hazirlandi. Ve TRT milletimizin son hamlesiyle kendine geçmisti. Ben içeri girince birkaç dakika sonra Istiklal Marsi söylenmeye basladik. Derdest edilenlerden birinin üzerinden elbisesini çikarttim. Bir vatandasimizla beraber bunu yaptik. Telsiz, kimlikleri aldik. Telsiz hâlâ bende. O gecenin hatirasi olarak sakliyorum. Elbiseyi bir vatandas istedi. Ona hatira olarak verdim. Bu karmakarisik bir olay, kompleks bir sey. Bir yumagin ipini çözer gibi her hâlini çözmeye çalisiyoruz. Milletimiz müsterih olsun. FETÖ denen beladan Türkiye’yi kurtariyoruz.DARBE SÖYLENTILERIBakan Soylu, hain darbe girisiminin ardindan özellikle sosyal medya üzerinden verilen yeni tarihleri de degerlendirerek, söyle konustu: Sunu rahatlikla söyleyebilirim ki su anki Türkiye, 15 Temmuz’dan önceki Türkiye degil. 15 Temmuz’un arkasindaki iradeyi ve gücü biliyoruz. Onlarin Türkiye ile ilgili iddialarindan vazgeçmediklerini biliyoruz. O kadar da saf degiliz. Ama yeterli kabiliyetleri olamayacagini, özellikle bunu FETÖ üzerinden gerçeklestiremeyeceklerini de onlarin bildigini biliyoruz. Onun için herkes rahat olsun. FETÖ’nün böyle bir kabiliyeti yok. Bunu açikça söyleyeyim.”