Sunar: “Emperyalizmi durduracak olan mazlumlarin dayanismasidir”

Memur-Sen Erzurum Il Baskanligi’nca Dünya Insan Halklari Günü dolayisiyla sendika binasinda basin açiklamasi yapildi.

1.12.2019 10:25:22 0
Sunar: “Emperyalizmi durduracak olan mazlumlarin dayanismasidir”
Memur-Sen Baskan Vekili ve Bem-Bir-Sen Sube Baskani Abdullah Sunar, yaptigi açiklamada, “ABD’den Rusya’ya Çin’den AB’ye kadar küresel emperyalizm, insanliga ve özelde Islam dünyasina karsi acimasiz bir savas yürütüyor. Küresel emperyalizm nedeniyle küresel yoksulluk ve açlik büyürken, iç savaslar ve insani krizler derinlesiyor” dedi. Bugün dünyada 66 ülkede savas ve çatisma yasanirken ölen her 4 kisiden 3’ünü sivillerin olusturduguna dikkat çeken Abdullah Sunar, “2018’de savas ve çatismalarda 12 binden fazla çocuk yasamini yitirdi. BM’nin tespitlerine göre geçen yil ölen ve yaralanan 24 binden fazla çocuga karsi agir hak ihlallerinin nedeni, çocuklarin savasçi olarak kullanilmasi, cinsel siddete maruz kalmasi ve hastane ya da okullara saldirilar düzenlenmesidir. Emperyalizmin kurdugu ya da korudugu terör örgütlerinin saldirilari sonucunda 2018’de 16 bin kisi yasamini yitirdi. Nitekim PKK/YPG’nin de, ISID’in de arkasinda bu güçler var. Dünyada açlik, yoksulluk ve savaslar nedeniyle 70 milyon insan mülteci durumunda yasiyor. Bati’da yükseltilen irkçilik ve göçmen düsmani politikalar; göçmenlere sistematik saldirilarla hatta Yeni Zelanda’da oldugu gibi büyük katliamlarla sonuçlaniyor” diye konustu. Islam dünyasi ise Sykes-Picot düzeniyle birbirine düsman kilinmis, etnik, dini, mezhebi fay hatlariyla tuzaklanmis olmanin agir sonuçlarini yasadigini anlatan Abdullah Sunar, açiklamasini söyle sürdürdü; “Filistin halki, 70 yildan fazla bir süredir Siyonist isgal güçlerinin sistematik soykirimina maruz kaliyor. Mescid-i Aksa isgal edilmis ve yikim tehdidi altinda. Emperyalist paylasimin en kanli sahnesi Suriye, ABD ve koalisyon güçleri ile Rusya, Iran ve Esed rejimi saldirilariyla kan gölüne dönmüs durumda. Yüzbinlerce kisinin öldügü, 5 milyon 700 bin kisinin ülkesini terk etmek zorunda kaldigi Suriye’de ABD öncülügündeki koalisyon güçleri Eylül 2014’ten bu yana 900’ü çocuk ve 700’ü kadin olmak üzere 3 binden fazla sivili katlederken; Rusya, Eylül 2015’ten bugüne yaklasik 2 bini çocuk en az 7 bin sivili katletti. Esed rejimi ise 2011’den bu yana 173’ü çocuk 14 bin 131 kisiyi iskencelerde öldürdü. 2018’de 1. 437’si çocuk 19 binden fazla insan yasamini yitirdi. Misir’da Sisi cuntasinin hapishanelerinde her yastan kadin-erkek binlerce kisi iskence ya da kötü kosullar nedeniyle hayatlarini kaybediyor, sözde yargilamalarla idam ediliyor. Yakinlarinin ve avukatlarinin görüsmelerine izin verilmiyor. Sözde demokrat Bati’nin ikiyüzlülügü Misir’da yasananlarin dünya kamuoyunda tartisilmasini engelliyor. Komünist Çin rejimi, Ispanyollarin Endülüs’te yaptigi fiziki ve kültürel soykirimin benzerini Dogu Türkistan’daki Müslüman Uygur kardeslerimize karsi gerçeklestiriyor. 28 toplama kampinda tutulan 1 milyondan fazla Uygur, ideolojik programlarla kültürel, dini ve etnik yönden asimile ediliyor. Kamplarin disinda kalanlar ise evlerine yerlestirilen ve birlikte yasamak zorunda birakildiklari Çinli erkekler üzerinden baski görüyor. Iskence ve idam cezasi karsisinda Dogu Türkistanli kardeslerimizin hiçbir hak arama imkâni da bulunmuyor. Yemen’de çatismalarda bugüne kadar on binlerce kisi öldü ve milyonlarca kisi açlikla bogusuyor. Açlik nedeniyle, bes yas alti 85 bin çocuk öldü. Arakan halki dünya tarihinde ender görülen bir soykirima maruz kalirken, Kesmir 70 yildir kanayan yara olmaya devam ediyor. Afganistan’da binlerce kisi ABD tarafindan katledilirken, Pakistan’da da siviller ABD’nin saldirilarina ugruyor. Libya’da emperyalist güçler BM’nin tanidigi mesru yönetime karsi Hafter güçlerini destekleyerek bir iç savasi körüklüyor. Orta Afrika, Sudan, Irak, Somali, Çeçenistan ve diger birçok Islam ülkesinde emperyalizmin ve isbirlikçilerinin sebep oldugu agir insan haklari ihlalleri, ölümcül saldirilar yasaniyor. Son 25 yilda savaslarda 12,5 milyon Müslüman yasamini yitirdi. Bu küresel çapli bir soykirimin müsebbibi ya da faili emperyal sömürü düzenidir. Küresel medya agi, bu vahset tablosunu örterek gerçekleri tersyüz etmeye, emperyalizmin mütecaviz politikalarini hakli çikarmaya çalisirken, BMGK gibi uluslararasi yapilar, magduru degil magruru, mazlumu degil zalimi koruyarak hegemonik düzenin bekçiligini yapiyor. Uluslararasi Ceza Mahkemesinin Mavi Marmara sorusturma dosyasini, ‘suçun UCM’de yargilanacak agirliga ulasmadigi’ gerekçesiyle 3. kez kapatma karari almasi bunun son örnegidir. Bizler Memur-Sen olarak, dünyanin yasadigi insani krizin arkasinda emperyalizmin sömürü düzeninin oldugunu bir kez daha vurguluyoruz. Insanligin zulümden kurtulusunun ezilen toplumlarin ve Islam dünyasinin dayanismasindan geçtigine inaniyoruz. Bizler, Memur-Sen olarak Dünya Insan Haklari günü münasebetiyle, bütün vicdanli insanlari, bütün erdemli hareketleri insanlik ortak paydasinda mazlumlarla dayanismaya davet ediyoruz. Buradan bütün dünyaya haykiriyoruz: Dünyanin neresinde olursa olsun mazlumlarin yaninda zulme karsi durmaya devam edecegiz. Emperyalizmin sömürü düzenine karsi direnis atesini her kosulda harlamayi sürdürecegiz. Biz vicdanin sesiyiz. Bütün sesleri sustursalar da vicdanin sesini susturamazlar. Tarihe ve insanliga karsi sorumlulugumuz geregi susmayacagiz. Misir, Suriye, Dogu Türkistan ve Filistin zindanlarindaki kardeslerimiz özgür oluncaya, dökülen kanlar duruncaya kadar mazlumlarin sesi, çigligi olacagiz.”

Cuma 6.4 ° / -1.3 °
Cumartesi 8 ° / -0.5 °
Pazar 6.4 ° / -0.5 °