TARIHTEN ÜÇ ÖRNEK DAVRANIS

TARIHTEN ÜÇ ÖRNEK DAVRANIS

1.02.2019 10:25:22 0
TARIHTEN ÜÇ ÖRNEK DAVRANIS
Bir önceki yazimda 1071 yilinda Malazgirt Meydan Savasi’nda esir alinan Bizans Imparatoru Romanos Diogenes ile Selçuklu Sultani Alparslan arasinda geçen iliskiyi konu edinecegimi belirtmistim. Bu iliskiye ilave olarak Milli Mücadelede esir alinan Yunan Generali Trikopis ile Baskomutan Gazi Mustafa Kemal Pasa arasinda geçen iliskiyi, bir de Pers hükümdari ile Roma imparatorlari arasinda geçen iliskiyi ele alacagim.Birincisi: Sultan Alparslan’in huzuruna getirilen Bizans Imparatoru Romanos Diogenes ile aralarinda su konusma geçer: “ Eger galip olup zaferi sen kazansaydin bana ne yapardin?”Romanos “Fenaliktan baskasini yapmazdim.”Sultan Alparslan: “Vallahi dogru söyledi, eger baska bir söz söyleseydi yalandi, asli yok idi. Bu akilli ve metin bir adam, sözleri de dogru. Bunun gibi kimseyi öldürmeyi akillilar uygun görmezler.”dedi.Sonra Romanos’a, “Kendi hakkinda tahminin nedir? Sana ne yapayim ve seni ne yola koyayim? Dedi.Romanos, “Üç ihtimal vardir. Birincisi öldürüp feda etmek; ikincisi, ülkede cezalandirip gezdirmek; üçüncüsü sana söylemekte fayda görmüyorum. Çünkü onu yapmazsin.” Dedi.Sultan, “Nedir?” diye sordu.Romanos, “ Affetmek, para ve mal kabul edip senin memlukün ve kulun, Bizans ülkelerinde yerine naip ve senin tarafindan hâkim olmak sifatiyla, beni memleketime göndermektir.” Dedi.Sonra sultan, “Seni affetmek niyetindeyim. Simdi kendin için bir miktar kurtulus akçasi söyle.” Dedi.Romanos , “Sultan seçsin .” dedi.Sultan , “10.000.000 dinar (altin para) “dedi.Romanos, “Bütün Bizans ülkesini versem yerindedir. Çünkü bana canimi bagisliyorsun. Ancak ben Bizans ülkesine bey olali beri, Bizans’in servetini tükettim, savas ve askerlerin gideri için verdim Simdi Bizans halki fakirdir, onlara bu kadar mal salmak (vergi tarh etmek, koymak) çoktur.” Dedi.Iki hükümdar arasinda geçen müzakereler sonunda asagidaki maddeleri ihtiva eden bir baris antlasmasi imzalandi: “1. Imparator kurtulus akçesi olarak 1,5 milyon altin verecek. 2. Bizans Devleti her yil Selçuklular’a 360.000 altin vergi ödeyecek. 3. Bizans’in elinde bulunan bütün Islâm esirleri serbest birakilacak. 4. Bizanslilar gerektiginde Selçuklular’a askerî yardimda bulunacak. 5. Imparator kizlarindan birini sultanin ogluna nikâhlayacak. 6. Antakya, Urfa, Menbic ve Malazgirt Selçuklular’a birakilacak.”Ertesi gün sultan, Bizans imparatorundan ganimet olarak alinmis tahtin kurulup süslenmesini emretti. Romanos’u merasimle alarak o tahta oturttular. Sultan kendi eliyle onun basina taç ve arkasina degerli hilat giydirip ikramda bulundu.Alparslan, maiyetine iki hâcib ve 100 hassa askeri verdigi Romanos Diogenes’i bir fersah kadar giderek Istanbul’a ugurladi. Romanos atindan inmek istedi ise de sultan ona antlar verip birakmadi. Sonra at üzerinde kucaklastilar. Romanos veda edip gitti.” Selçukame, s, 110-113.)Ancak Bizans Senatosu, maglûbiyet haberini alinca Romanos Diogenes’i tahttan indirip yerine VII. Mikhail Dukas’i imparator ilân etmisti. Bizans kuvvetleri tarafindan teslim alinan Romanos Diogenes getirildigi Kütahya’da gözlerine mil çekilerek hapse atildi; ertesi yil da Kinaliada zindaninda öldü. Bundan dolayi antlasma yerine getirilmedi.Ikincisi: Baskomutan Gazi Mustafa Kemal Pasa ve esir alinan Yunan Kuvvetleri Komutani General Trikopis ile aralarinda geçen diyalog ve diger esirlere karsi yapilan muameleler.Milli Mücadele zaferle sonuçlandiktan sonra 2 Eylül 1922’de esir alinan Yunan Generali Trikopis’i Mustafa Kemal Pasa su sözlerle teselli eder: “Üzülmeyin general; askerlikte, maglup olmak da var. Napolyon da vaktiyle esir olmustu. Siz bizim misafirimizsiniz…”“Büyük Taarruz esnasinda Gazi’nin yaninda bulunan arkadaslar, Yunan Kuvvetleri Komutani General Trikopis’in Baskomutan çadirina nasil getirildigini söyle anlattilar:Trikopis, diger esir kolordu ve tümen komutanlari ile birlikte Gazi’nin huzuruna çikarildiklari zaman, hepsi çok heyecanli ve bitkin hâlde imisler. Gazi, bunlari oturtmus, kendilerini teselli için bu gibi yenilgilerin tarihte örnekleri oldugunu, sevk ve idareyi eksiksiz yapmis iseler vicdanen rahat olabileceklerini söyledigi zaman, Trikopis:-Askerî görevimi tamamen yaptigima eminim. Fakat asil görevimi maalesef yapamadim, intihar edemedigini anlatmak isterken, Gazi:-O size ait bir düsüncedir, sözünü kesmis ve harita üzerinde:-Surada bir tümeniniz vardi. Niçin onu suraya almadiniz? Filân yerdeki kuvvetlerinizi falan yere sevk etseydiniz daha iyi olmaz miydi? gibi bazi elestiriler yapmis, Trikopis:-Ben öyle hareket etmek için emir verdim. Fakat (yanindaki kolordu komutanini göstererek) bu yapamadi, demis. Bu görüsmeler olurken esir komutan yavasça yaninda bulunan subaylarimizdan birine:-Bizimle konusan bu general kimdir? diye sormus, subay:-Baskomutan Mustafa Kemal! deyince adam hayrete düsmüs:-Simdi anladim biz niçin maglûp olduk! Bizim Baskomutan Izmir’de vapurda oturuyordu!  diyerek derdini dökmüs.”Kurtulus Savasi sirasinda Türk askerlerine esir düsen Yunan generaller Kayseri/Talas’taki esir kampinda. (Oturanlar, soldan saga) General Dirias, General Trikopis, Esir Yerlerinden Sorumlu Garnizon Komutani Kurmay Albay Adnan Bey, General Diyonis, Kamp Güvenlik Komutani Yüzbasi Emin Bey.Yil 1923. Esir General Trikopis (soldan ikinci), Talas’taki Amerikan Hastanesi’nin bahçesinde, esi Elena, ikiz kizlari Eirini ve Maria ile Yakindogu Yardim Heyeti’nin Müdürü Dr. Deway (ortada, beyaz önlüklü) ve esir subaylarla birlikte. https://www.cnnturk.com/turkiye/Türk askerlerinin esir aldigi General Trikopis’in yani sira, 2 general, 11 albay, 4 yarbay, 12 binbasi, 34 üstegmen, 69 tegmen, 193 yedek subay ile 2000’den fazla er ve erbas ile Yunan ordusuyla is birligi yapan Osmanli vatandasi sivil Rumlar, daha sonra Kayseri’nin Talas ilçesindeki esir kampina getirildi. Büyükada’da yasayan esi ve kizlari da Trikopis’le burada bulusturulur. Esirlerden bazilari ücret karsiliginda bölgedeki insaatlarda çalistirilir, Lozan Anlasmasi sonrasi ise ülkelerine gönderilir…Üçüncüsü: Sasani hükümdari I. Sapur 260’ta Edesa Savasi’nda Roma Imparatoru Valerianus’u esir aldi.  Bu muazzam basarisi Iran’in her tarafina kazinan kaya rölyeflerine isletildi.Sapur’un Bisapur’daki zafer rölyefi. Esir düsmüs Valerianus, Sapur’un arkasinda ayakta (1), ölmüs olan III. Gordianus atin ayaklari altinda yerde (2), merhamet dilenen Philippus Arabs ise önde diz çökmüs(3)halde betimlenmislerdir.Romalilarin böylesine asagilandigi baska hiçbir tasvir yoktur. Ilk kez bir Roma imparatoru esir düsüyor ve esaret altinda ölüyordu. Kaynaklarin bildirdigine göre Sapur imparatora köle muamelesi yapiyor,atina binerken ona diz çöktürüyor ve sirtina basarak atina biniyordu. Imparator öldügünde derisini yüzdürüp tapinagina astirmisti. (http://romeartlover.tripod.com/ Bishapur.html).Iste iki büyük Türk devlet adaminin esir edilen düsman imparatoru ve komutanina karsi davranislari bu kadar alicenap yani onurlu ve serefli idi.  Sasani hükümdarinin davranisi da bizim hayat anlayisimiza göre yüz kizartici bir davranis.Ancak su gerçegi de unutmayalim. Hepimiz kendi evimizden baslayarak babalarimizin, kardeslerimizin, amcalarimizin ve dayilarimizin ev halkina davranislariyla disariya karsi davranislarina bir göz atalim. Uygarligimizin ruhu olarak disariya iyi, merhametli ve saygili oldugumuz kadar içeriye bu hassasiyetimizi göstermiyoruz.  Dün böyleyken bugün durum bundan farkli degil.  Türk tarihine bakinca kendi aramizda yaptigimiz savaslarla disariya karsi yapilan savaslara bir göz atalim. Hangisi çoktur?  Tarihte kurdugumuz devletler en çok kimler tarafindan yikildi? Bu hastalikli durumdan kurtulmak gerekir.Kisaca Erzurum tabiriyle; “Elligi güzel insanlariz.”